Amerikalı rehinelerin ailelerinden Biden'a “İsrail'i içermeyen anlaşma” baskısı

Gazze'de Hamas tarafından tutulan İsrailli rehinelerin ailelerini destekleyen göstericiler, İsrail başbakanını rehinelerin serbest bırakılması için anlaşma imzalamaya çağıran mitinge katıldı. (AP)
Gazze'de Hamas tarafından tutulan İsrailli rehinelerin ailelerini destekleyen göstericiler, İsrail başbakanını rehinelerin serbest bırakılması için anlaşma imzalamaya çağıran mitinge katıldı. (AP)
TT

Amerikalı rehinelerin ailelerinden Biden'a “İsrail'i içermeyen anlaşma” baskısı

Gazze'de Hamas tarafından tutulan İsrailli rehinelerin ailelerini destekleyen göstericiler, İsrail başbakanını rehinelerin serbest bırakılması için anlaşma imzalamaya çağıran mitinge katıldı. (AP)
Gazze'de Hamas tarafından tutulan İsrailli rehinelerin ailelerini destekleyen göstericiler, İsrail başbakanını rehinelerin serbest bırakılması için anlaşma imzalamaya çağıran mitinge katıldı. (AP)

Görüşmeler hakkında bilgi sahibi beş kişinin NBC News'e verdiği bilgiye göre, Hamas'ın elindeki Amerikalı rehinelerin aileleri Beyaz Saray'a, rehinelerin serbest bırakılması için örgütle tek taraflı bir anlaşmayı ciddi bir şekilde değerlendirmesi yönünde baskı yaptı.

Kaynaklar, Hamas'ın aralarında Amerikalı Hersh Goldberg-Polin'in de bulunduğu altı rehineyi öldürmesinin ardından Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile pazar günü yapılan görüşmede, halen esaret altında bulunan ABD vatandaşlarının ailelerinin yönetimden İsrail'in dahil olmadığı seçenekleri değerlendirmesini istediklerini belirtti.

Görüşme hakkında bilgi sahibi olan kişilere göre, yönetim yetkilileri ailelere “her seçeneği” değerlendireceklerini, ancak Hamas'la İsrail'in de dahil olduğu bir anlaşmanın en iyi yaklaşım olduğunu söyledi.

İçeriden bilgi verenler, tek taraflı bir anlaşmaya ilişkin tartışmaların, rehinelerin ailelerinin ve bazı yönetim yetkililerinin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun rehinelerin serbest bırakılması karşılığında Gazze'de ateşkes için Hamas'la bir anlaşmaya varmayacağına giderek daha fazla inandığı bir döneme denk geldiğine dikkat çekti.

ABD'nin hayatta olduğuna inandığı dört Amerikalı rehine hala Hamas tarafından tutuluyor ve yönetim öldüğüne inanılan diğer üç rehinenin kalıntılarının iadesini istiyor.

Şarku’l Avsat’ın NBC News’ten aktardığına göre haziran ayında Biden yönetimi, İsrail'in de dahil olduğu ateşkes görüşmelerinin başarısız olması halinde Gazze'deki Amerikalı rehinelerin serbest bırakılması için Hamas'la tek taraflı bir anlaşma yapma olasılığını müzakere etti.

Bazı üst düzey yönetim yetkililerinin şiddetle karşı çıktığı bu fikir ilerlemedi ve Başkan Joe Biden, İsrail'i de kapsayacak ve nihayetinde çatışmayı sona erdirecek bir rota belirleyecek daha geniş bir anlaşmaya varmaya çalışmayı tercih etti.

Ancak planlamaya yakın olan iki eski ABD yetkilisi ve iki mevcut yetkiliye göre, Biden yönetimi kendi içinde tek taraflı bir anlaşma arayışının işareti olarak, kaçırılan Amerikalıları serbest bırakacak bir anlaşmanın parçası olarak Hamas'ın serbest bırakılmasını isteyebileceği ABD'deki mahkumların bir listesini hazırladı. Yetkililerden biri listede 5 kişinin bulunduğunu söyledi.

ABD'li yetkililer, Biden yönetiminin yaklaşık altı ay önce Katarlı yetkililer aracılığıyla Hamas'la ilk temasları kurduğunu ve İsrail'i de içeren daha geniş kapsamlı bir anlaşmaya yönelik müzakerelerin durduğu bir dönemde tek taraflı anlaşma olasılığını araştırdığını belirtti. Ancak bu ilk girişimin herhangi bir sonuç vermediğini ifade ettiler.

Bir yönetim yetkilisi Hamas ile tek taraflı bir anlaşma fikrinin gerçekçi olmadığını, çünkü ABD'nin Amerikalı rehineler karşılığında sunabileceği yeterli bir şeyi bulunmadığı değerlendirmesinde bulundu.

Yetkili, “Rehineleri kurtarmak ve ailelerine iade etmek için mümkün olan tüm seçenekleri inceledik. (Hamas'ın) talepleri nedeniyle resmi bir yan anlaşma teklifi yapılmadı, çünkü böyle bir anlaşma mümkün değil” dedi.

Değerlendirmesine şöyle devam etti: (Hamas) sadece İsrail'in sunabileceği iki şey istiyor: Ateşkes ve şu anda İsrail hapishanelerinde bulunan yaklaşık 1,000 Filistinli mahkûm. Diğer tüm teklifler hiçbir yere varmadı, çünkü (Hamas) rehineler için bunu talep ediyor.

Yetkili son olarak şu noktaya dikkat çekti, “Başkan Biden ve ABD hükümetinin geri kalanı, aralarında Amerikalıların da bulunduğu rehinelerin ailelerine teslim edilmesi konusundaki kararlılıklarını sürdürmektedir. “Görüşülmekte olan ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması konularının sonuçlandırılması için gece gündüz çalışmaya devam ediyoruz.”



Erkeklere bakması yasaklanan kadınlar, Taliban'a tepkili

Afganistan'daki ulusal TV kanallarında kadın görmek gün geçtikçe daha da zorlaşıyor (AFP)
Afganistan'daki ulusal TV kanallarında kadın görmek gün geçtikçe daha da zorlaşıyor (AFP)
TT

Erkeklere bakması yasaklanan kadınlar, Taliban'a tepkili

Afganistan'daki ulusal TV kanallarında kadın görmek gün geçtikçe daha da zorlaşıyor (AFP)
Afganistan'daki ulusal TV kanallarında kadın görmek gün geçtikçe daha da zorlaşıyor (AFP)

Dünya çapında tartışılan kanunlar sonunda yürürlüğe girdi ve Afganistan'da kadınların eşleri ve akrabaları haricindeki erkeklerle göz temasında bulunması ve seslerinin toplum içinde duyulması artık resmen yasak.

2022'den beri kararnameyle uygulanan kurallar, ağustos sonunda kanun haline getirildi. Yeni yürürlüğe giren yasada  "Yetişkin bir kadın zorunlu olarak evinden ayrıldığında sesini, yüzünü ve vücudunu gizlemek zorundadır" ifadesi de var. 

ABD'nin Washington Post gazetesi, telefonla eriştiği Afgan kadınlarına yasaklar hakkında ne düşündüklerini sordu. Onlar da kimliklerinin gizli kalması karşılığında konuştu. 

Kadınlar, kanunun kabulüyle birlikte emsalsiz yetkiler tanınan ahlak polisinin hem Kabil'de hem de diğer kentlerde çok daha fazla görülmeye başladığını anlattı. 

Kız çocuklarına gizlice eğitim verdiğini söyleyen 20'li yaşlarındaki Kabilli Mina şöyle diyor:

Üç hafta öncesine kadar, Taliban'ın değişip kızların eğitimine yönelik kısıtlamaları kaldıracağı umudunu hâlâ taşıyordum. Ancak 'Ahlak ve Erdem Yasası' çıkınca tüm ümidimi kaybettim.

Otobüs durakları ve pazarlarda kadınların kıyafetlerinin yanı sıra gülmeleri ya da yüksek sesle konuşmalarının da kontrol edildiği bildirildi. 

Yetkililerin cuma günü dışarı çıkan kadınlara erkeklerin camiye gidişini zorlaştırdıkları gerekçesiyle öfkelendiği de vurgulandı. 

Kız çocuklarının 6. sınıftan sonra okumasının yasaklanması ve kadınların üniversitelere girişinin engellenmesi gibi kararlar, üç yıl önce ABD'nin çekilip Taliban'ın iktidara gelmesiyle birlikte uygulanmaya başlamıştı. 

Ancak kadınlar, son haftalara kadar İngilizce dersi alabildiklerini söylüyor.

Ahlak polisinin son dönemde erkek öğretmenleri uyarmasıyla birlikte aileler kız çocuklarını engellemeye başlamış.

Başkent Kabil'de yaşayan aktivistlerden biri, 1990'lı yıllarda Taliban ilk kez iktidara geldiğinde kendisinin okumasının engellendiğini ve yeniden aynı adımların atıldığını görmenin kendisini üzdüğünü söylüyor. 

48 yaşındaki kadın, örgütün eskisi kadar sert kurallar koymayacağı intibasını yarattıktan sonra değiştiğini vurgulayarak şöyle diyor:

Tüm ülke kadın hayalleri mezarlığına dönüştü.

Ağustos 2021'de iktidarı ele geçirir geçirmez kadınların eğitimini yasaklayarak dikkat çeken Taliban, bu kararların geçici olduğunu savunmuştu. Bu tutum, kararların Kabil'de daha esnek, tutucu bölgelerdeyse daha katı uygulanmasına yol açmıştı. 

Eski üniversite öğrencilerinden 24 yaşındaki Saciye de umutların tükendiği görüşünde:

Taliban içinde iki grup var. Bir grup daha ılımlı ve kuralları esnetmeye hevesli. Ancak kısıtlamaların kanuna dönüşmesiyle birlikte bu grubun kaybettiği görülüyor.

20 yaşındaki bir başka Kabilliyse "Konu zalimlik ve kısıtlamaysa hepsi aynı kafada" diyerek bu ayrımı reddediyor. 

Ancak yine de Afgan kadın hakları aktivistleri, direnişin süreceğini söylüyor. Kuran'ın kadınların eğitimine karşı çıkmadığını ve Allah'ın kitabındaki kıyafet kurallarının Taliban'ınkiler kadar sert olmadığını savunuyorlar. 

Diğer yandan Taliban'ın görüşlerini benimseyen kadınlar da var. 20 yaşındaki Kabilli bir kadın, ahlak polisi olan hemcinslerine dikkat çekerek "Erkeklerden de daha agresif davranıyorlar" diyor. 

Taliban yönetimi hâlâ uluslararası toplumda tanınmıyor. Bu kısıtlamaların dünyayla yapılacak müzakerelerde koz olarak kullanılabileceği de iddialar arasında. 

Yurtdışında okumak için burs başvurusu yapan kadınların reddedildiğini anlatan Mina, şöyle tepki gösteriyor: 

Dünyanın son üç yıldır süren sessizliği, tarihe kara bir sayfa olarak eklenecektir.

Independent Türkçe, Washington Post, BBC