Netanyahu yeniden ruh kazanıyor

Ani siyasi canlanma

  İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)
TT

Netanyahu yeniden ruh kazanıyor

  İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)

Hayed Hayed

Bazıları Hizbullah'ın üst düzey askeri komutanı Fuad Şükür'e düzenlenen suikasta verdiği yanıtın henüz bölgede daha büyük bir çatışmaya dönüşmemiş olmasından dolayı rahatlamış olabilir. Ama bu konuda rahatlayarak tehlikenin geçtiğini varsaymamamız gerekiyor. Zira İran, İsmail Heniyye'nin Tahran'da öldürülmesinden ayrı bir şekilde intikam alma niyetinde olduğunu açıkça ortaya koydu. Ancak asıl korkmamız gereken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun savaş noktasına yaklaşan bu provokasyonlardan yararlanarak, ülke içindeki siyasi konumunu güçlendirme becerisidir. Bu durum, bölgesel gerilimlerin sakin olmaktan çok uzak olduğunu gösteriyor.

Gerçek şu ki, İsrail'de yapılan çok sayıda kamuoyu yoklaması, İsrail'in karşı karşıya olduğu ciddi güvenlik, ekonomik ve diplomatik zorluklara rağmen, Netanyahu ve Likud Partisinin 7 Ekim'den bu yana ilk kez diğer güçlerin önünde olduğunu gösteriyor. Bu ani siyasi canlanma şüphesiz Netanyahu'nun beklenmedik siyasi uyanışını desteklemek ve kamuoyu yoklamalarında önde olmayı sürdürmek için İran ve Hizbullah'a karşı saldırgan taktikler kullanmaya devam edeceği anlamına geliyor.

Kesin olan husus, Netanyahu'nun Gazze'ye yönelik askeri saldırıyı uzatma stratejisinin, siyasi olarak hayatta kalmasını sağlamaya yönelik kasıtlı adımdan başka bir şey olmadığıdır. 7 Ekim'deki Hamas saldırısının ardından birçok kişi onun siyasi kariyerinin neredeyse bittiğini düşündü ve çatışmalar durduğu anda devrileceğini tahmin etti. Ancak tüm zorluklara rağmen Netanyahu sadece hükümetini sağlam tutmakla kalmadı, aynı zamanda halkın kendisine desteğinde de kayda değer bir iyileşme sağladı. Bu, sadece birkaç ay öncesine kadar hayal edilmesi son derece zor olan bir şeydi.

Netanyahu'nun son dönemde kamuoyu yoklamalarındaki yükselişi büyük ölçüde İran'a yönelik tutumundan kaynaklanıyor

Bu çarpıcı değişim, ilk olarak Maariv gazetesinin 9 Ağustos'ta yaptığı haftalık ankette fark edildi. Anket, o gün seçimlerin yapılması halinde Netanyahu liderliğindeki Likud Partisinin galip geleceğini ortaya koydu. Doğrudan Netanyahu ile Gantz’ı rakip olarak belirleyen ankete katılanların yüzde 42'si başbakan olarak Netanyahu'yu tercih ederken, yüzde 40'ı haziran ayında Netanyahu'nun savaş hükümetinden ayrılarak muhalefete katılan Ulusal Birlik Partisi lideri Benny Gantz'ı tercih etti. Bu eğilim sonraki anketlerde de devam etti; 16 ve 23 Ağustos'ta yapılan anketler Likud'un az farkla da olsa liderliğini koruduğunu gösterdi.

Netanyahu'nun son dönemde kamuoyu yoklamalarındaki yükselişi, büyük ölçüde İran konusundaki tutumundan kaynaklanıyor. Bunun siyasi ivmesi, İsrail'in İran Kudüs Gücü komutanı Muhammed Zahedi'ye Tahran'ın Şam'daki konsolosluğunu vurarak düzenlediği suikastın ardından nisan ayından bu yana istikrarlı bir şekilde artıyor. Aynı zamanda birçok üst düzey subayın ölümüyle sonuçlanan bu saldırı, İsrail istihbarat servislerinin geniş çaplı gücünü ve yeteneklerini kamuoyuna gösterdi. Netanyahu için bu servisler, ölmüş siyasi kariyerini diriltebilecek bir yaşam iksiri haline geldi.

Suikastın ardından Maariv gazetesinin yaptığı ilk haftalık anket, Netanyahu'nun popülaritesinde önemli bir artış olduğunu ortaya koydu. İran'ın potansiyel misillemesine karşı koymak için Batılı ve Arap müttefiklerden oluşan bir koalisyon oluşturmadaki başarısı da konumunu güçlendirdi. Nisan ayının sonlarına doğru da kendisine destek oranları çatışmanın başlamasından bu yana en yüksek seviyelere ulaştı.

Netanyahu'nun İran ve direniş eksenine karşı saldırgan tutumu, onun açısından güçlü bir koz haline geldi

Netanyahu siyasi yükselişini sürdürse de ağustos ayına kadar kamuoyu yoklamalarında ilk sırada yer alamadı. Bu değişimin arkasında yerel gelişmeler yok, çünkü Gazze'de devam eden çatışmalar, rehine krizi, ekonomik ve güvenlik sorunları nedeniyle İsrail'deki durum zor olmaya devam ediyor. Dolayısıyla İsrail’de halk desteğinin Netanyahu'nun arkasında toplanmasının ana faktörü, Hamas lideri İsmail Heniyye ve Hizbullah liderinin yardımcısı Fuad Şükür'ün öldürülmesinin ardından bölgesel sahnede yaşanan huzursuzluk ve endişeydi. İran ve müttefiklerinin intikam vaatlerine rağmen İsrailliler, bu icraatların haklı olduğu ve Tel Aviv'in Tahran ve Hizbullah'tan gelen tehditlere karşı sağlam durması gerektiği duygusu etrafında birleşti.

Bu duygu, Netanyahu'nun sonraki haftalarda daha fazla popülerlik kazanmasını sağladı. Bu da Netanyahu'nun İran ve direniş eksenine karşı saldırgan tutumunun onun açısından ne kadar güçlü bir koz haline geldiğini, kamuoyu yoklamalarında mucizelere imza attığını açıkça gösteriyor. Başarılı bir siyasi oyuncu, stratejist ve yetenekli bir kampanyacı olarak Netanyahu'nun, sonuç elde ettiği sürece bu başarılı yaklaşımdan vazgeçmesi pek olası değil.

Ancak Netanyahu bir anlaşmaya varırsa daha büyük faydalar elde edebileceğini düşünmediği sürece (ki bu şu anda pek olası görünmüyor), kamuoyu yoklamalarındaki yeniden yükselişi muhtemelen onu daha cesur riskler almaya teşvik edecek. Bu ise bölgesel ve uluslararası gözlemcilerin, sanki durum tamamen bir uçurumun eşiğindeymiş gibi hissetmelerine neden oluyor.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.



ABD, Venezuela açıklarındaki tankere el koydu: Trump’ın stratejisi nedir?

ABD Adalet Bakanlığı, tankere düzenlenen operasyonun görüntülerini sosyal medyada paylaşmıştı (@AGPamBondi/X)
ABD Adalet Bakanlığı, tankere düzenlenen operasyonun görüntülerini sosyal medyada paylaşmıştı (@AGPamBondi/X)
TT

ABD, Venezuela açıklarındaki tankere el koydu: Trump’ın stratejisi nedir?

ABD Adalet Bakanlığı, tankere düzenlenen operasyonun görüntülerini sosyal medyada paylaşmıştı (@AGPamBondi/X)
ABD Adalet Bakanlığı, tankere düzenlenen operasyonun görüntülerini sosyal medyada paylaşmıştı (@AGPamBondi/X)

ABD'nin Venezuela açıklarındaki petrol tankerine el koymasıyla Karayipler'de gerginlik arttı.

ABD Başkanı Donald Trump, dün yaptığı açıklamada Venezuela açıklarındaki petrol tankerine "iyi bir gerekçeyle" el koyduklarını savundu.

Venezuela Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamadaysa ABD'nin hamlesi "hırsızlık ve uluslararası korsanlık eylemi" diye nitelendi.

Trump'ın "Venezuela petrolüne el koymak istediği" ve bu yüzden uyuşturucu kaçakçılığını bahane ederek ülke açıklarındaki gemilere saldırı düzenlediği savunuldu.

Adlarının paylaşılmaması şartıyla CBS'e konuşan kaynaklar, el konan tankerin adının Skipper olduğunu belirtiyor.

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını geçen ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

Bölgede eylülden bu yana en az 22 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 87 kişiyi öldürdü.

Kaynaklar, tankere yönelik harekatın USS Gerald R. Ford'dan kaldırılan iki askeri helikopterle gerçekleştirildiğini söylüyor.

20 yıllık tankere baskın düzenleyen ekipte özel harekatçıların ve donanma askerlerinin yer aldığı aktarılıyor.

ABD Adalet Bakanı Pam Bondi, X'ten yaptığı paylaşımda operasyonun görüntülerine yer vermiş, tankerin Venezuela'dan İran'a petrol taşıyarak yaptırımları deldiğini öne sürmüştü.

ABD Hazine Bakanlığı, İran Devrim Muhafızları ve Hizbullah arasındaki petrol kaçakçılık ağında rol oynadığı gerekçesiyle Skipper'ı 2022'de yaptırım listesine almıştı.

Bakanlığın açıklamasında tankerin, yine ABD'nin yaptırım uyguladığı Rus iş insanı Viktor Artemov'un kontrolündeki şirketlerden birine ait olduğu savunulmuştu.

Geminin üzerinde Guyana bayrağı olması da dikkat çekti. Ancak Guyana yönetiminden yapılan açıklamada, geminin ülkede kaydı olmadığı iddia edildi.

Diğer yandan Reuters'ın aktardığına göre Venezuela limanlarında 80'den fazla tanker var ve bunlardan en az 30'u ABD'nin yaptırım listesinde.

Analizde, Venezuela'dan hareket eden tankerlerin genellikle konumlarını gizleyerek Çin ve Malezya'ya petrol taşıdığına dikkat çekiliyor. Bu gemilere, Venezuela devletine ait petrol şirketi PDVSA'nın limanlarında sahte isimler altında yükleme yapıldığı öne sürülüyor.

CNN'in haberinde de Trump'ın ekonomik baskıyı artırmak için tankeri hedef aldığı belirtiyor. Bölgede yaptırımları delerek petrol taşıyan "gölge filo" kaptanlarına gözdağı verilmek istendiği de yazılıyor.

Trump, ABD'nin 2019'dan beri yaptırım uyguladığı Latin Amerika ülkesine ekonomik baskıyı artıracaklarını önceki açıklamalarında belirtmişti.

Independent Türkçe, CBS, CNN, Reuters


ABD, UNRWA’yı terör örgütü mü ilan edecek?

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında 370'ten fazla UNRWA çalışanı öldürülmüştü (AFP)
Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında 370'ten fazla UNRWA çalışanı öldürülmüştü (AFP)
TT

ABD, UNRWA’yı terör örgütü mü ilan edecek?

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında 370'ten fazla UNRWA çalışanı öldürülmüştü (AFP)
Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında 370'ten fazla UNRWA çalışanı öldürülmüştü (AFP)

ABD, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'na (UNRWA) yaptırım uygulamayı planlıyor.

Reuters'ın aktardığına göre ABD Dışişleri Bakanlığı, UNRWA'ya terör suçları kapsamında yaptırım uygulamaya hazırlanıyor.

Gazze Şeridi, Batı Şeria, Lübnan, Ürdün ve Suriye'deki faaliyetleriyle milyonlarca Filistinliye yardım, eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler sağlayan kuruma yönelik planların, bakanlıktaki bazı yetkililer tarafından endişeyle takip edildiği aktarılıyor.

Adlarının paylaşılmaması şartıyla konuşan kaynaklara göre UNRWA'nın "yabancı terör örgütü" listesine alınması da gündemde.

Böyle bir hamlenin, mültecilere yardım çabalarını altüst edebileceği ve halihazırda finansman kriziyle boğuşan UNRWA'nın faaliyetlerini felce uğratabileceği aktarılıyor.

Diğer yandan tüm ajansa mı yoksa UNRWA'da görev yapan belirli yetkililere mi yaptırım uygulanacağı henüz belli değil.

Dışişleri Bakanlığı'ndan gönderilen açıklamada UNRWA, "teröristlere yardım ve yataklık yaptığı kanıtlanmış yozlaşmış bir kuruluş" diye nitelendi:

Tüm seçenekler değerlendiriliyor. Henüz nihai bir karar alınmadı.

UNRWA'nın Washington direktörü William Deere ise ajansın yabancı terör örgütü ilan edilmesinin "hem eşi benzeri görülmemiş hem de haksız" bir karar olacağını vurguluyor:

Ocak 2024'ten bu yana, ABD Ulusal İstihbarat Konseyi de dahil 4 bağımsız kuruluş UNRWA'nın tarafsızlığını inceledi. Farklı zamanlarda ve farklı bakış açılarından yapılmış araştırmaların hepsi aynı sonuca vardı: UNRWA vazgeçilmez, tarafsız ve insani yardım alanında faaliyet gösteren bir kuruluştur.

Washington, UNRWA'nın en büyük finansal destekçisiydi. Ancak ABD Başkanı Donald Trump'ın selefi Joe Biden, İsrail'in kuruluşu Hamas'a 7 Ekim 2023 saldırısında yardım etmekle suçlaması üzerine geçen yıl ocak ayında UNRWA'ya finansal desteği durdurmuştu. ABD, Hamas'ı terör örgütü listesine 1997'de almıştı.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, yıllardır UNRWA'nın kapatılmasını talep ediyor. Tel Aviv yönetimi, UNRWA'nın faaliyetlerini ve İsrail makamlarıyla temas kurmasını 30 Ocak'ta yasaklamıştı.

Independent Türkçe, Reuters, Times of Israel


AP’nin kadrajından: Yıla damga vuran 10 fotoğraf

İsrail ordusunun bu yıl da sürdürdüğü saldırılar nedeniyle savaşın başından beri öldürülen Filistinlilerin sayısı 70 bini geçti (Fotoğraflar: AP)
İsrail ordusunun bu yıl da sürdürdüğü saldırılar nedeniyle savaşın başından beri öldürülen Filistinlilerin sayısı 70 bini geçti (Fotoğraflar: AP)
TT

AP’nin kadrajından: Yıla damga vuran 10 fotoğraf

İsrail ordusunun bu yıl da sürdürdüğü saldırılar nedeniyle savaşın başından beri öldürülen Filistinlilerin sayısı 70 bini geçti (Fotoğraflar: AP)
İsrail ordusunun bu yıl da sürdürdüğü saldırılar nedeniyle savaşın başından beri öldürülen Filistinlilerin sayısı 70 bini geçti (Fotoğraflar: AP)

Gazze ve Ukrayna'daki çatışmalardan çeşitli ülkelerdeki protesto gösterileri ve doğal afetlere kadar bu yıl da dünyada birçok önemli olay yaşandı.

Amerikan haber ajansı Associated Press (AP), yıla damga vuran olayların fotoğraflarını paylaştı.

wef

Foto haber dosyasının kapağında, martta tutuklanmasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'na destek protestolarından bir kare yer aldı.

ewf

6 Mart'ta çekilen başka bir fotoğraftaysa Ramazan'da Sultanahmet Camii'nin arkasından batan yarım ay görüntülendi.

ef

Ayasofya Camii önünde ağustosta düzenlenen Filistin'e destek gösterileri de ajansın Ortadoğu fotoğraflarının kapağında yer aldı.

er

Yazın çıkan orman yangınları ülkedeki birçok şehri etkiledi. AP, Çanakkale'ye bağlı Güzeleli'ndeki yangında ölen hayvanlarından birinin yanında ağlayan 64 yaşındaki çiftçi Turkan Özkan'ın fotoğrafını da paylaştı.

e

Suriye'de 8 Aralık'ta Beşar Esad'ın devrilmesi, bu yıl Ortadoğu’daki en çarpıcı gelişmelerden biri oldu. Devrik Suriye liderinin babası ve eski Suriye Cumhurbaşkanı Hafız Esad'ın heykeli rejim karşıtı isyancılar tarafından parçalandı.

fref

Hamas'ın 7 Ekim 2023'te düzenlediği Aksa Tufanı operasyonuyla başlayan savaşta İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırıları bu yıl da onbinlerce can aldı.

erfr

Nepal'de gençlerin başını çektiği protestolar sonucu hükümet devrildi. Eylülde başlayan eylemlerde göstericilerle polisler arasında sert çatışmalar yaşandı.

e

Enflasyon ve ekonomik krizle boğuşan Arjantin'de emekli maaşlarının iyileştirilmesi için düzenlenen haftalık protestolar dikkat çekti.

fer

ABD Başkanı Donald Trump'ın göçmenlere karşı başlattığı operasyonlar birçok şehirde bu yaz protesto edildi. En büyük eylemler Los Angeles'ta yaşandı.

erf

Grönland'ın Nuuk kentindeki evlerin üzerinde beliren Kuzey Işıkları'nın nefes kesici görüntüsü de AP'nin kadrajındaydı.
 

Independent Türkçe, AP