Eski Rusya Devlet Başkanı Medvedev'den Kiev'e nükleer saldırı tehdidi

Cumartesi günü Ukrayna ve Rusya arasında takas edilen esirlerin sevinci (AFP)
Cumartesi günü Ukrayna ve Rusya arasında takas edilen esirlerin sevinci (AFP)
TT

Eski Rusya Devlet Başkanı Medvedev'den Kiev'e nükleer saldırı tehdidi

Cumartesi günü Ukrayna ve Rusya arasında takas edilen esirlerin sevinci (AFP)
Cumartesi günü Ukrayna ve Rusya arasında takas edilen esirlerin sevinci (AFP)

Eski Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev, Ukrayna'nın müttefiklerinin Rusya'nın derinliklerine uzun menzilli füzeler atmalarına yeşil ışık yakması halinde Kremlin'in Kiev'i "dev bir erimiş noktaya" dönüştürebileceği uyarısında bulundu.

Ukrayna, Rusya'daki askeri mevzileri hedef almak adına, Batı'nın tedarik ettiği uzun menzilli füzeleri kullanmak için Batı'dan izin istiyor ve bunun savaş çabaları için hayati öneme sahip olduğunu söylüyor. 

Ancak Vladimir Putin, ABD, İngiltere ve Fransa'nın Kiev'e Rusya topraklarına Storm Shadow füzeleri atma izni vermesi halinde bunun NATO'nun Moskova'yla "savaşa girmesi" anlamına geleceği uyarısını yapmıştı.

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Medvedev de cumartesi günü Kremlin adına küfürlü bir mesaj yayımlayarak bir başka tehditte bulundu.

Batı'nın Moskova'nın karara misilleme yapma ihtimalini hafife aldığını iddia eden Medvedev, mesajlaşma uygulaması Telegram'da şunları yazdı:

Kendini beğenmiş Anglo-Sakson p**ler bir şeyi kabul etmek istemiyor: Her sabrın bir sonu vardır. Ve sonra işte bu. Rus kentlerinin anasının yerinde erimiş dev bir gri nokta. Vay canına! Bu imkansız ama oldu...

Moskova'nın Kiev'e desteğin artması halinde Batı'ya ve Ukrayna'ya karşı gerilimi tırmandıracağı yönünde sansasyonel tehditler savurduğu biliniyor. Medvedev'in tehditleri hep en agresif olanlar arasındaydı ve Putin'in yorumlarından ziyade Rus devlet medyası sunucularının abartılı açıklamalarına daha yakındı.

Eski Rusya Devlet Başkanı, Birleşik Krallık (BK) Dışişleri Bakanı David Lammy'nin önceki günlerde Kiev'e yaptığı ziyaretin ardından X'teki (Twitter) son paylaşımını yapmış ve Rusya'nın Britanya'yı "batırmak" için hipersonik füzeler kullanabileceğini öne sürmüştü.

Ancak bu gelişme, ABD'nin Kremlin'in bu son kırmızı çizgisini geçip geçmemekte kararsız olduğu bir dönemde geldi. Her ne kadar BK'nin kısıtlamanın kaldırılmasını desteklediğine inanılsa da sistemlerin çalışması için ABD teknolojisine ihtiyaç duyulduğundan nihai söz Washington'ın.

ABD ve Britanya liderleri arasında bir gün önce yapılan toplantıda uzun menzilli silahların kullanımına ilişkin politikalarda gözle görülür bir değişikliğe gidilmemesinin ardından Ukrayna, cumartesi günü Batı'ya yeniden izin verme çağrısında bulundu.

Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Andriy Yermak şunları söyledi:

Rus terörü Rusya Federasyonu içindeki silah depolarında, havalimanlarında ve askeri üslerde başlıyor. Rusya'nın derinliklerine saldırma izni çözümü hızlandıracaktır.

Öte yandan Rusya ve Ukrayna cumartesi günü üst üste ikinci gün yüzlerce savaş esirini takasladı ve her iki taraf da 103 kişiyi serbest bıraktı.

Rusya Savunma Bakanlığı, takas edilen Rus askerlerinin Ukrayna'nın geçen ayki sınır ötesi saldırısının ardından Rusya'nın Kursk bölgesinde esir alındığını söyledi.

Birleşik Arap Emirlikleri, Rusya ve Ukrayna arasında 206 esirin takas edilmesine aracılık ettiğini ve bunun 8. aracılıkları olduğunu söyledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, X'te yayımladığı mesajda takası denetleyen yetkilileri takdir ederek şunları söyledi:

İnsanlarımız evlerine döndü.

Independent Türkçe



Mısır'ın “Filistinlilerin yerinden edilmesi önerisini” reddetmesi ABD ile ilişkileri etkiler mi?

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve ABD Başkanı Trump, 2018 yılında BM toplantılarının oturum aralarında bir araya geldiklerinde (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve ABD Başkanı Trump, 2018 yılında BM toplantılarının oturum aralarında bir araya geldiklerinde (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır'ın “Filistinlilerin yerinden edilmesi önerisini” reddetmesi ABD ile ilişkileri etkiler mi?

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve ABD Başkanı Trump, 2018 yılında BM toplantılarının oturum aralarında bir araya geldiklerinde (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve ABD Başkanı Trump, 2018 yılında BM toplantılarının oturum aralarında bir araya geldiklerinde (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Filistinlilerin yerlerinden edilmesi ve Gazzelilerin Mısır ve Ürdün'e gitmesi önerisine Mısır'dan hem resmi hem de halk düzeyinden verilen tepkiler, Kahire'nin Washington'la ilişkilerinin geleceğine dair soru işaretleri yarattı.

Kahire, Filistinlilerin yerlerinden edilmesini amaçlayan tüm girişimlerin kabul edilemez olduğuna ve bölgedeki gerilimi arttıracağına inanıyor. Mısır eski Dışişleri Bakanı ve Mısır Dışişleri Konseyi Başkanı Büyükelçi Muhammed Urabi, bu tutumun ilk olmadığını ve Trump ilk döneminin sonlarında da (2017-2020) basında “Yüzyılın Anlaşması” olarak bilinen ve o dönemde başarılı olamayan anlaşmayı önerdiğinde de aynısının yaşandığını söyledi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Urabi, Trump'ın danışmanlarından birinin, iki ülke arasındaki ilişkiler, Mısır devletinin ağırlığı ve iki ülkenin liderleri arasındaki anlayış çerçevesinde bunun bir etkisi olmayacağı görüşüne katıldığını da ifade etti.

Reuters'ın haberine göre Trump, cumartesi akşamı Air Force One uçağında gazetecilere yaptığı açıklamada Ürdün ve Mısır'ın, İsrail'in askeri saldırısının korkunç bir insani duruma neden olduğu Gazze'den daha fazla Filistinliyi kabul etmesi gerektiğini söyledi. Reuters'ın aktardığına göre Mısır ve İsrail'in Washington tarafından dış yardım konusunda yapılan bir değerlendirmenin dışında bırakılmasından günler sonra gerçekleşen röportajda Trump, “Ürdün ve Mısır Gazze'den daha fazla Filistinli almalı” dedi.

Mısır Meclis Başkanı Hanefi Cibali, genel kurulda yaptığı konuşmada Trump'ın adını vermeden bu açıklamaları ‘bölgesel istikrar için büyük bir tehlike ve çatışmayı başka bölgelere taşıma potansiyeli’ olarak nitelerken ‘Filistinlilerin topraklarından sürülmesine ilişkin ortalıkta dolaşan tezler’ olarak tanımladı.

Al Qahera News televizyonu (Kahire el-İhbariyye)  tarafından dün yayınlanan ve ateşkes anlaşması uyarınca Gazze'nin güneyinden kuzeyine geri dönenleri gösteren bir videoda evlerine geri dönüş yolundaki Gazzeliler, ülkelerinden sürülmeyi reddettiklerini söylediler.

Mısır Dışişleri Bakanlığı pazar akşamı yaptığı açıklamada, Trump'ın önerisine değinmeden ister yerleşim ya da toprak ilhakı yoluyla olsun, ister toprakların yerinden edilerek sahiplerinden alınması yoluyla olsun, isterse de Filistinlilerin geçici ya da uzun vadeli olarak topraklarından başka yere nakledilmesinin ya da çıkarılmasının teşvik edilmesi yoluyla olsun, Mısır'ın Filistinlilerin haklarından taviz verilmesini reddettiği bir kez daha vurgulandı. Mısır bu durumun bölgedeki istikrarı tehdit ettiği uyarısında bulunarak bağımsız bir Filistin devletinin kurulması için destek çağrısında bulundu.

Muhammed Urabi’ye göre Mısır'ın tutumu Washington'la ilişkilerin seyrini etkilemeyecek, zira Trump yönetimi bunun, daha önce ve ilk döneminde benzer itirazları olan Kahire'nin her zamanki genel tutumu olduğunu biliyor.

Özellikle Washington, Mısır'ın bölgede kendi ağırlığı ve takdiri olan bir ülke olduğunu bildiğinden Mısır'ın tutumunun ABD'nin öfkelenmesini gerektirmediğine inanan Urabi, ayrıca iki ülkenin liderleri arasında yapılacak bir telefon görüşmesinin tüm şüpheleri ortadan kaldıracağını ve ilişkilerin stratejisini ve bölgede barışın sağlanması için iş birliğinin önemini teyit edeceğini belirtti.

Trump’ın önerisiyle ilgili olarak Şarku’l Avsat’a konuşan Başkan Trump'ın danışmanı Gabriel Soma, şunları söyledi:

“Başkan Gazze'deki büyük rakamları görüyor. Gazze Şeridi geçtiğimiz aylarda yerle bir oldu. Orada yaşamak çok zor hale geldi. Bu öneri, geniş alanlara sahip Mısır'ın yanı sıra çok sayıda Filistinli mülteciye ev sahipliği yapan Ürdün'ün de Gazze'ye yardım etmesini öngörüyor.”

Soma, bunun Başkan Trump'ın tutumu olduğunu ve bu konuda ısrar ettiğini, fikrini değiştirebileceğini, ancak bir değişiklik olup olmayacağını görmek için beklemek gerektiğini belirtti.

Mısır'ın ret kararının iki ülke arasındaki ilişkiler üzerinde herhangi bir etkisi olmayacağını söyleyen Soma, “Bunun ABD ile ilişkiler üzerinde hiçbir etkisi olmayacak. Başkan Sisi, Başkan Trump'ın dostudur” diye ekledi.

Arap Ligi (AL) Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, dün yaptığı basın açıklamasında Mısır'ın tutumunun AL tarafından desteklendiğini belirtirken, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safadi de pazar günü yaptığı benzer açıklamaların ardından dün parlamentoda yaptığı konuşmada Filistinlilerin ikinci kez yerinden edilmesini reddettiklerini yineledi.

Muhammed Urabi’ye göre Trump'ın tepkileri öngörülemez olsa da Mısır ve Arap ülkelerinin güçlü tutumu dikkate alınıyor ve kendi önemine, varlığına ve etkisine sahip.

ABD’li stratejik ilişkiler uzmanı Irina Tsukerman, Trump'ın Mısır ve Ürdün’e yaptığı Filistinli mültecileri ağırlamaları çağrısının tam teşekküllü bir plandan ziyade teorik bir fikir gibi göründüğünü ve bu fikri uluslararası toplumun tepkisini görmek ve Hamas'ı ortadan kaldırma konusundaki katılığını ve kararlılığını göstererek tabanını etkilemek için ortaya atmış olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu düşünüyor.

Gazzelilerin toplu olarak yerinden edilmesinin maliyetli olacağını söyleyen Tsukerman'a göre şu an taraflardan hiçbiri bu yükü üstlenmeye istekli değilse de nakit sıkıntısı çeken devletler için mali teşviklerle birkaç gönüllü ailenin küçük yer değiştirmeleri daha gerçekçi görünebilir. Çünkü Hamas sempatizanı olabilecek çok sayıda mültecinin, terörle mücadele konusunda sicili kabarık olan ve yeni sorumluluklar üstlenmeye niyetli olmayan ülkelerde toplanmasıyla ilgili güvenlik endişeleri de söz konusu.