Fransa’nın radikal solu Macron'u devirmek için ilk adımı attı

Radikal sol görüşlü Boyun Eğmeyen Fransa Partisi, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'u devirmek istiyor (AFP)
Radikal sol görüşlü Boyun Eğmeyen Fransa Partisi, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'u devirmek istiyor (AFP)
TT

Fransa’nın radikal solu Macron'u devirmek için ilk adımı attı

Radikal sol görüşlü Boyun Eğmeyen Fransa Partisi, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'u devirmek istiyor (AFP)
Radikal sol görüşlü Boyun Eğmeyen Fransa Partisi, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'u devirmek istiyor (AFP)

Radikal sol görüşlü Boyun Eğmeyen Fransa Partisi (LFI), Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'u görevden alma girişiminde Ulusal Meclis'te ilk adımı attı. Ancak bunu başarma olasılığı oldukça zayıf.

Fransız haber Ajansı (AFP) bir haberinde merkez sağcı Cumhuriyetçiler (LR) Partisi lideri Eric Ciotti'ye göre ülkenin en yüksek yürütme organı olan Ulusal Meclis Başkanlık Divanı, LR’nin önerisini 12'ye karşı 10 oyla kabul ederek Kanunlar Komitesine sevk etti.

Öneri, radikal sol görüşlü LFI’den 72 milletvekilinin yanı sıra on kadar Yeşiller ve Fransız Komünist Parti milletvekili tarafından da imzalandı.  

Yael Braun-Pivet başkanlığındaki Ulusal Meclis Başkanlık Divanı'nda 22 milletvekili bulunuyor.  Sol görüşlü Yeni Halk Cephesi (NFP) koalisyonu 12 üyeyle az bir çoğunluğa sahip.

Sosyalist Parti (PS) ise Macron'un görevden alınması çabalarına katılmama kararı aldı.

Aralarında eski Sosyalist Cumhurbaşkanı François Hollande ve Yeşiller Partisi Genel Sekreteri Marine Tondelier'in de bulunduğu çok sayıda isim geçtiğimiz haftalarda Macron’un görevden alınması sürecine ilişkin tereddütlerini açıkça dile getirmişti.

Geçtiğimiz günlerde AFP'nin ulaştığı bazı Kanunlar Komisyonu üyeleri, Ulusal Meclis tatilde olduğundan konunun gündeme alınıp alınamayacağına ilişkin şüphelerini ifade ettiler.

Cumhurbaşkanı Macron’un eylül ayı sonlarıda olağanüstü bir oturum çağrısında bulunmaması halinde Ulusal Meclis'in 1 Ekim'de yeniden toplanması planlanıyor.

Ancak Macron’u görevden alma girişiminin başarılı olma şansı zayıf. Radikal sol, bir azil teklifinin üyelerinin üçte ikisinin onayını alması gereken Kanunlar Komitesi'nde azınlıkta bulunuyor.

Bunun için de aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi’nin (RN) desteğinin alınması gerekiyor. Ancak RN liderlerinden aşırı sağcı Marine Le Pen, Fransız radikal solunun önerisini, ‘Macron'la vardıkları birçok uzlaşıyı unutturmaya yönelik bir girişim’ diyerek kınamıştı.

Meclisteki LFI liderlerinden Mathilde Panot, salı günü X platformundan yaptığı paylaşımda bunu Fransa’nın Beşinci Cumhuriyet tarihinde eşi ve benzeri görülmemiş bir olay olarak niteledi. Panot, “Bunu tartışmak üzere yakında Kanunlar Komitesi’nde bir araya geleceğiz” açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Macron’a yakın isimlerden eski Başbakan ve Rönesans Partisinin Meclis Grup Başkanvekili Gabriel Attal, Ulusal Meclis'in büro toplantısı sırasında bu öneriyi ve mevcut tartışmayı, Fransız kurumlarına karşı açık bir savaş ilanı olarak değerlendirdi.



Blinken Trump'a savaş sonrası Gazze için ‘kapsamlı bir plan’ sunacak

TT

Blinken Trump'a savaş sonrası Gazze için ‘kapsamlı bir plan’ sunacak

Blinken Trump'a savaş sonrası Gazze için ‘kapsamlı bir plan’ sunacak

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, önümüzdeki hafta başında Başkan Joe Biden'ın görev süresinin sona ermesinden önceki son konuşmasında uluslararası toplumu, Gazze Şeridi'nin yönetimi ve yeniden inşası için Filistinli ve uluslararası ortak bir güç kurulmasını öngören savaş sonrası Gazze planını desteklemeye çağırdı. Blinken bu planın yeni Başkan Donald Trump yönetimine teslim edileceğini açıkladı.

Blinken, Lübnan'da Joseph Avn'ın cumhurbaşkanı seçilmesini ve Nevvaf Selam'ın yeni hükümeti kurmakla görevlendirilmesini ‘egemen bir devlet olma yolunda önemli adımlar’ olarak nitelendirdi.

ABD'li üst düzey diplomat, beş gün sonra sona erecek olan Biden yönetiminde Dışişleri Bakanı olarak son konuşmasını yaptığı Atlantik Konseyi düşünce kuruluşunda ABD'nin Ortadoğu'daki dış politikasını ele aldı. İlk olarak, özellikle bölgedeki entegrasyon, Arap devletleri ile İsrail arasındaki ilişkileri normalleştirmek için İbrahim Anlaşması’nın genişletilmesi, terörle mücadele ve İran'ın nükleer dosyası ile ilgili olarak son dört yılda elde edilen başarıları özetledi. Başkan Biden'ın ‘İran'ın kendi gözetiminde nükleer silah elde etmeyeceği taahhüdünü yerine getirdiğini’ vurguladı.

Gazze hakkında konuşmaya başlar başlamaz katılımcılardan biri bağırarak Blinken'ı Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere karşı ‘soykırımı’ desteklemekle suçladı.

ascdvfgrt
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Washington'da yaptığı konuşma sırasında bir protestocu salondan çıkarıldı. (AFP)

ABD'nin ‘Suudi Arabistan ile stratejik ortaklığı güçlendirecek kapsamlı bir anlaşmaya doğru önemli bir ilerleme kaydettiğini’ ve bu anlaşmanın İsrail ile normalleşmeden önce ‘Filistin devletine giden inandırıcı bir yol’ bulmaya odaklandığını belirtti. Blinken, Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki saldırısının zamanlamasının ‘tesadüf olmadığını’ yineledi.

İran zayıfladı

Salonda bulunan bir başka kadın ayağa kalkarak Blinken'ı Filistinli çocukların öldürülmesine katkıda bulunmakla suçladı ve salondan çıkarıldı.

Ancak Blinken, ‘Hamas'ın askeri ve hükümet kapasitesini yok etmek, saldırının arkasındaki beyni öldürmek’ ve özellikle Lübnan'da Hizbullah'ın, liderliğinin ve altyapısının ortadan kaldırılmasının ardından ‘Tahran'ı savunmaya geçirmek’ hakkında konuşmaya devam etti.

Blinken sözlerini şöyle sürdürdü: “İran Hizbullah'a karadan ikmal yolunu kaybetti… İsrail, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed rejiminin yasadışı kimyasal silahlar da dahil olmak üzere birçok silahını, fabrikalarını ve üslerini imha etti.”

Ortadoğu'daki güç dengesinin Hamas ve destekçilerinin umduğu ya da planladığı şekilde değil, dramatik bir şekilde değişmekte olduğunu vurgulayan Blinken, “Yine de bölge, Suriye'nin kırılgan siyasi geçiş sürecinden İran'ın caydırıcılığını yeniden kazanma çabasına ve bunun nükleer emelleri için ne anlama gelebileceğine, Husilerin İsrail'e ve uluslararası deniz taşımacılığına yönelik devam eden saldırılarına kadar risklerle dolu olmaya devam ediyor” şeklinde konuştu.

xcdvfgrthy
Husi füzesi nedeniyle hasar gören bir binada çalışan İsrail askerleri (Reuters)

Blinken, “Ortadoğu'da tüm insanların kendilerini daha güvende hissedecekleri yeni bir gerçeklik yaratmak için çalışmalıyız. Herkes kendi ulusal arzularını gerçekleştirebilir. Herkes barış içinde yaşayabilir” ifadelerini kullandı. Bu noktada bir başka kadın ayağa kalkarak Blinken'e bağırdı ve onu ‘soykırım’ yapmakla suçladı.

Entegre bir plan

Blinken, Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirecek bir anlaşmanın yakın olup olmadığı sorusuna “Her zamankinden daha yakın. Ancak şu anda burada oturmuş Hamas'tan kabul ettiklerine dair son sözü bekliyoruz. Bu söz her an gelebilir. Önümüzdeki birkaç saat içinde gelebilir. Önümüzdeki günlerde de gelebilir. Biz de bunu bekliyoruz” yanıtını verdi. Blinken ayrıca, Başkan Biden'ın yönetiminin Başkan Trump'ın ekibine savaştan sonra Gazze Şeridi'nin yönetimi için uluslararası güçler ve Filistinlileri içeren geçici bir güvenlik gücünün ayrıntıları da dahil olmak üzere kapsamlı bir plan sunacağını açıkladı.

İran'la ilgili bir soruya ise şu yanıtı verdi: “İran şu anda nükleer silah için bölünebilir malzeme üretebilecek bir noktada. Bir ya da iki hafta içinde nükleer silaha sahip olabilirler. 2015 nükleer anlaşmasıyla onları bir kutuya koyduğumuz zamankinden çok daha tehlikeli bir yerdeler.” Başkan Trump'ın daha iyi bir anlaşma yapmaktan bahsettiğine dikkat çeken Blinken, “Bakalım. Belki bunu yapmak için bir fırsat vardır” ifadelerini kullandı.

Lübnan'daki durum

Blinken, İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmaya kalıcı bir çözüm bulmak, Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek ve Arap ülkeleri ile İsrail arasındaki ‘ilişkileri normalleştirmek’ gibi birbiriyle bağlantılı üç diplomatik hedeften söz etti. Lübnan'da hedefin ‘Hizbullah'ın İsrail'i tehdit edecek ya da Lübnan devletini ve Lübnan halkını rehin almaya devam edecek şekilde yeniden yapılanmasını önlemek’ olduğunu ifade eden Blinken, “Fransa ile vardığımız anlaşma bu kriterleri karşılıyor; Lübnan hükümetinin topraklarının kontrolünü yeniden ele geçirmesini sağlıyor, Lübnan ekonomisine ve güvenlik güçlerine çok ihtiyaç duyulan yardım ve desteği sağlıyor ve İsrail'in uluslararası hukuka uygun olarak kendini savunma hakkını koruyor” şeklinde konuştu.

sxdfr
Lübnan’da hükümeti kurmakla görevlendirilen Nevvaf Selam, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmeye gelirken (EPA)

Blinken sözlerini şöyle noktaladı: “ABD ve Fransa anlaşmayı izlemek ve ihlalleri ele almak için gece gündüz çalışıyor ve şimdi, anlaşmadan sadece altı hafta sonra, Lübnan parlamentosu yeni bir cumhurbaşkanı ve yeni bir başbakan seçmek için ezici bir çoğunlukla oy kullandı; güvenli, başarılı ve Lübnanlıların ihtiyaçlarına cevap veren egemen bir devlet olma yolunda iki önemli adım attı.”