Kuzey Kore'ye sızan ABD askeri suçunu itiraf ettikten sonra serbest bırakıldı

Er Travis King, sınırdan kaçışıyla ilgili 14 suçlamayla karşı karşıya kaldı (Reuters)
Er Travis King, sınırdan kaçışıyla ilgili 14 suçlamayla karşı karşıya kaldı (Reuters)
TT

Kuzey Kore'ye sızan ABD askeri suçunu itiraf ettikten sonra serbest bırakıldı

Er Travis King, sınırdan kaçışıyla ilgili 14 suçlamayla karşı karşıya kaldı (Reuters)
Er Travis King, sınırdan kaçışıyla ilgili 14 suçlamayla karşı karşıya kaldı (Reuters)

Avukatı, geçen yıl Kuzey Kore'ye yasadışı yollardan sızan bir ABD askerinin, kendisini 12 ay hapis cezasına çarptıran mahkemeyle yaptığı anlaşmanın bir parçası olarak firar suçunu kabul ettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre avukatı, Travis King'in iyi hali ve cezaevinde geçirdiği süre nedeniyle mahkeme tarafından serbest bırakıldığını söyledi.

King, Temmuz 2023'te Kore yarımadasını ikiye bölen askerden arındırılmış bölgeden geçerek Güney Kore'den Kuzey'e kaçmasıyla ilgili 14 suçlamayla karşı karşıya idi.

Ancak dün (Cuma) askeri yargıç tarafından kabul edilen anlaşmanın bir parçası olarak sadece beş firar, bir astsubaya saldırı ve bir subayın emirlerine itaatsizlik suçlarını kabul etti.

Avukat Franklin Rosenblatt tarafından yapılan açıklamada, “Yargıç, savunma anlaşmasının şartları uyarınca Travis'i bir yıl hapis cezasına, E-1 rütbesine indirilmeye, tüm maaş ve sosyal haklardan mahrum bırakılmaya ve onursuz bir şekilde terhis edilmeye mahkûm ettiği” belirtildi.

Rosenblatt, “Cezasını çeken ve iyi halden dolayı Travis artık özgür ve evine dönecek” dedi.

Avukat Rosenblatt, “Travis King’in hayatı boyunca zor bir yetiştirilme tarzı, suç ortamlarına maruz kalma ve akıl sağlığıyla ilgili mücadeleler de dahil olmak üzere önemli zorluklarla karşılaştığını” söyledi.

Savcı Binbaşı Alison Montgomery askeri mahkemenin kararını “adil ve Er King tarafından işlenen suçların ciddiyetini yansıtan” bir karar olarak nitelendirdi.



Amerikan istihbaratı: İsrail çağrı cihazı operasyonunu 15 yıldır planlıyordu

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için cenaze töreni düzenledi (AP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için cenaze töreni düzenledi (AP)
TT

Amerikan istihbaratı: İsrail çağrı cihazı operasyonunu 15 yıldır planlıyordu

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için cenaze töreni düzenledi (AP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için cenaze töreni düzenledi (AP)

Amerikan istihbarat yetkilileri, İsrail'in Lübnan Hizbullahı'na yönelik düzenlediği çağrı cihazı operasyonunu 15 yıldır planladığını bildiriyor. 

Amerikan medya kuruluşu ABC News'ün görüştüğü ve kimlikleri gizli tutulan istihbarat yetkilileri, İsrail'in çağrı cihazlarını paravan şirketler aracılığıyla Lübnan'a soktuğunu belirterek, bunun riskli bir operasyon olduğuna dikkat çekiyor.

İstihbarat kaynakları, CIA'in de bir dönem bu taktiği kullanmayı düşündüğünü fakat sivillere yönelik risk nedeniyle böyle bir adım atılmadığını belirtiyor.

Yetkililer, İsrail istihbaratının saldırıyı paravan şirketler kullanarak planladığını ve bu firmalardaki görevlilerin bir kısmının "kime bağlı çalıştığından habersiz olduğunu" öne sürüyor. 

Mossad'ın paravan firmalar kullanarak çağrı cihazlarına patlayıcı yerleştirip Lübnan'a soktuğuna dair ilk iddia, Amerikan gazetesi New York Times'ın (NYT) 18 Eylül'deki haberinde paylaşılmıştı. 

NYT'ye konuşan kaynaklar, Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket aracılığıyla çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğunu iddia etmişti. Macaristan merkezli bu paravan şirketin, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı ürettiği savunulmuştu. 

İsrailli istihbarat yetkilileri, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini belirtmişti. 

ABC News, konuştuğu istihbarat kaynaklarının bu bilgileri doğruladığını aktarırken, BAC ve Gold Apollo'yla iletişime geçildiğini fakat firmalardan yanıt alınamadığını bildiriyor.
İsrail Başbakanlık Ofisi'ne bağlı Ulusal Siber Direktörlük'ün eski genel müdür yardımcısı Refael Franco, Times of Israel'e verdiği söyleşide, saldırıların ardından Hizbullah'ın yeniden bir iletişim sistemi kurmasının zor olacağını savunuyor ve ekliyor: 

İletişim kurmanın bir yolu olmadığında binlerce savaşçıyı ve birimi kontrol etmek zor, bu onları birkaç yıl geri götürecek.

Franco da İsrail'in çağrı cihazlarını "paravan şirketler aracılığıyla almış olabileceğine" dikkat çekiyor. Eski istihbarat yetkilisi, Hizbullah'ın yıllarca bu patlayıcı dolu çağrı cihazlarından şüphelenmediğini belirtirken, Tel Aviv'in yeni hedefinin Hizbullah'ın bütün tedarik zincirinin akışını çözmek olduğunu söylüyor.

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmıştı. Ertesi gün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşmişti. Olaylarda en az 37 kişi yaşamını yitirirken, 2 bin 931 kişi de yaralanmıştı. Tel Aviv saldırıyı resmi olarak üstlenmedi. Reuters'ın Lübnanlı güvenlik yetkililerine dayanarak aktardığına göre, saldırıdan birkaç saat önce bile Hizbullah çağrı cihazı dağıtıyordu. 

İsrail'in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Danny Danon, dünkü açıklamasında Hizbullah'a yönelik saldırıların devam edebileceği sinyalini vererek şunları söyledi: 

Hizbullah'ın provokasyonlarına devam etmesine izin vermeyeceğiz. Bu eylemler uluslararası hukuku ihlal etmektedir ve İsrail kendini savunacaktır.

Independent Türkçe, Times of Israel, ABC News, Haaretz