Lahad Ordu Radyosu’nun yeniden faaliyete geçmesi, İsrail'in Lübnan'daki planlarının ifşası mı?

Tel Aviv, Beyrut banliyölerinde kaos yaratmak için psikolojik savaş başlattı

Beyrut'ta Hizbullah’ın silah depolarından uzak durması için cep telefonuna gelen mesajı okuyan Lübnanlı bir adam, 23 Eylül 2024 (AFP)
Beyrut'ta Hizbullah’ın silah depolarından uzak durması için cep telefonuna gelen mesajı okuyan Lübnanlı bir adam, 23 Eylül 2024 (AFP)
TT

Lahad Ordu Radyosu’nun yeniden faaliyete geçmesi, İsrail'in Lübnan'daki planlarının ifşası mı?

Beyrut'ta Hizbullah’ın silah depolarından uzak durması için cep telefonuna gelen mesajı okuyan Lübnanlı bir adam, 23 Eylül 2024 (AFP)
Beyrut'ta Hizbullah’ın silah depolarından uzak durması için cep telefonuna gelen mesajı okuyan Lübnanlı bir adam, 23 Eylül 2024 (AFP)

Samir Zureyk

İsrail, internet, Wi-Fi yönlendiricileri ve güvenlik kameralarının hacklenmesinden, çağrı cihazı ve telsiz patlamalarına ve Lübnan’ın telekomünikasyon ağına sızmaya kadar teknoloji ve iletişim dünyasındaki muazzam üstünlüğünü kullanarak Hizbullah çevrelerinde şüphe uyandırmayı ve Lübnanlılar ile siyasetçiler arasında yaygın bir kafa karışıklığına neden olmayı başardı.

Panik yaratan ihlaller

Başkent Beyrut, Güney ve Bekaa Vadisi'nde (Doğu Lübnan) yaşayan onlarca Lübnanlı, İsrail tarafından 23 Eylül Pazartesi günü sabaha karşı sabit hatlarından evlerini boşaltmaları istenen telefonlar aldı. Lübnan hükümetinin de kapısına dayanan aynı aramalar Enformasyon ve Kültür bakanlıklarına da yapıldı. Böylece İsrail'in açıkça yaptığı uyarılar, yaklaşık yirmi yıl sonra ilk kez resmi makamlara kadar ulaşmış oldu.

Lübnan Telekomünikasyon Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre yerel telekomünikasyon ağında kullanılan sistem, İsrail telefon koduyla yapılan aramaları kabul etmiyor. Dolayısıyla burada ‘teknik anlamda bir ihlal değil, başka ülkelere ait kodlar kullanılarak uluslararası kod sisteminin atlatılması’ söz konusu. Aramanın gerçek kaynağını değiştirmeye ya da gizlemeye olanak tanıyan, sistemin aramayı başka bir yerden geliyormuş gibi göstermesini sağlayan birçok uygulama bulunuyor. Reuters haber ajansı, İsrail'den uyarı telefonları alan Lübnanlıların sayısının, ülkenin kuzeyinde yaşayanlar da dahil olmak üzere 80 bin civarında olduğunu tahmin ediyor.

Bu uyarı aramalarından sonra İsrail, ülkenin güneyinde şiddetli hava saldırıları düzenledi. Bu durum, birkaç gün önce yaşanan ve şok dalgası yarayan çağrı cihazı ve telsiz patlamalarının ardından Lübnan'da zaten ağırlaşmaya başlayan kafa karışıklığını daha da arttırdı. Özellikle söylentilerin ve yanıltıcı haberlerin yayılması, bazılarının Lübnanlıların büyük bir kısmının elektrik kesintilerinin sıklığı nedeniyle kullandıkları güneş enerjisiyle elektrik üreten cihazlarının fişini çekmelerine neden oldu.

Dahası, Lübnan hükümetinin verdiği zayıf tepki, Lübnanlıların endişelerinin artmasına katkıda bulunurken hafta sonu boyunca perakende satış mağazalarına ve benzin istasyonlarına akın etmelerine yol açtı. İnsanlar, güney vilayetinin derinliklerindeki şehirlere ve Beyrut'un güney banliyölerine doğru yerinden edildiler. İsrail ile sınır hattına yakın köylerinden aylar önce yerlerinden edilen ailelerse yerinden edilmeyi ikinci kez yaşadılar.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı habere göre resmi kurumlardaki kaos, birkaç gün önce özel okullarda başlayan, ancak devlet okullarında başlamayan eğitim yılının nasıl idare edileceği konusundaki kafa karışıklığıyla zirveye ulaştı. Eğitim Bakanı Abbas el-Halebi'nin güneyde ve Bekaa Vadisi'nde eğitime ara verilmesi, Beyrut ve diğer bölgelerde ise eğitime devam edilmesi yönündeki kararı, başkent sokaklarında panik hava estirirken, İsrail'den gelen uyarı telefonlarının ardından çocuklarını almak için okullara koşan veliler, Lübnanlıların zihninde iç savaşın acı hatıralarını canlandırdı. Trafiğin kilitlenmesi ve yerinden edilenlerin oluşturduğu uzun araç kuyruklarıyla durum daha da kötüleşti.

Lahad Radyosu’nun yeniden faaliyete geçmesi

İsrail sadece Lübnan'ın sabit telekomünikasyon ağına sızmakla kalmadı, aynı zamanda cep telefonu ağını da sızarak binlerce Lübnanlıya kısa mesaj (SMS) gönderdi. Söz konusu SMS’lerde “Eğer Hizbullah silahlarının bulunduğu bir binadaysanız, ikinci bir emre kadar bu binalardan uzak durun” ifadeleri yer aldı. İsrail, Lübnan’daki radyo yayınlarına da sızdı. Güney vilayetleri ve Bekaa Vadisi arasındaki geniş bir bölgeyi işgali sırasında güvenlikten sorumlu olan ve Lübnan ordusunun eski generallerinden Antoine Lahad'ın ismi verilen ‘Lahad Ordusu’ adlı Lübnanlı Hristiyanların çoğunlukta olduğu milis güç; Güney Lübnan Ordusu'na ait bir radyo istasyonunu yeniden faaliyete geçirdi. Yeniden faaliyete geçen radyo istasyonunun yayınlarından İsrail ordusundan Güney Lübnan sakinlerine bir uyarı mesajı yayınlandı. Mesajda, “İsrail Savunma Kuvvetleri'nden Güney Lübnan sakinlerine eğer Hizbullah tarafından da kullanılan bir binanın içinde ya da yakınlarındaysanız, ikinci bir mesaj alana kadar iki saat içinde bölgeyi terk etmeli ve bin metre uzağa gitmelisiniz” ifadeleri yer aldı.

İsrail'in bu tür uyarı mesajları, psikolojik savaşın ötesinde birtakım amaçlara hizmet ediyor. Zira bu mesajlar, içinde silah bulunan sivil binaların, sakinleri uyarıldıktan sonra bombalanmasını öngören Cenevre Sözleşmeleri ve ek protokolleriyle ilgili.

İsrail'in, İsrail ordusunun Lübnan'dan çekilmesinin ardından 2000 yılında yayınlarını durduran Lahad Ordusu Radyosu’nun yeniden faaliyete geçirilmesi, teknik ihlal ve teknolojik hakimiyet fikrinin ötesinde, üyelerinin büyük bir kısmı işgal altındaki Filistin topraklarına kaçan ve burada büyük bir kısmı İsrail vatandaşı olan, bir kısmı da ABD ve Avrupa ülkelerine göç eden Lahad Ordusu üyelerinin yeniden sahaya sürülmesi ihtimaline kadar uzanan tehlikeli bir göstergedir. Lahad Ordusu üyelerinin yeniden sahaya sürülmesi tehlikesi, İsrail'in Hizbullah'ı güvenli bir tampon bölge oluşturmak amacıyla işgal altındaki Filistin sınır hattından geri çekilmeye zorlamak için Lübnan topraklarına kara harekatı düzenleme planının ifşasıdır.

Bu tampon bölge, Lübnan arasında arabulucu konumundaki ABD Başkanı Joe Biden'ın Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein’ın Hizbullah'ın İsrail'le savaşa girmesinin ardından Beyrut'a yaptığı ilk ziyaretten bu yana çantasında bulunuyor ve Hizbullah'la yapılan dolaylı müzakerelerde masaya yatırılanlar arasında yer alıyor. İsrail, işgal altındaki Filistin topraklarının kuzeyinde yaşayan İsraillilerin geri dönmeleri için bölgede bir tampon bölge oluşturulmasını talep ediyor.

Burada bu talebin, işgal altındaki Filistin toprakları ile uluslararası sınırdan Litani Nehri'nin yaklaşık 30 kilometre güneyine kadar uzanan askerden arındırılmış bir bölge oluşturulmasını öngören 2006 tarihli 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Kararı'nın hükümlerinden biri olması nedeniyle geniş bir uluslararası desteğe sahip olduğunu belirtmekte fayda var.

Hochstein, Lübnan tarafına yaptığı ziyaretler ve kesintisiz temaslar sırasında, Lübnan ordusunun ve BM Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) unsurlarının konuşlandırılmasıyla talep edilen tampon bölgenin derinliğini 8 kilometreye indirerek esneklik gösterdi. Amaç Hizbullah'ı bu teklifi kabul etmeye zorlamak ve karşılığında da işgal altındaki Filistin topraklarının kuzeyinde yaşayanların geri dönüşünü sağlamak için savaşın gidişatından tamamen dışlamaktı. Ancak Hizbullah, askeri operasyonlarını askıya almanın tek koşulu olarak Gazze'deki savaşın sona erdirilmesinde ısrar etti.

Uyarı mesajları ve uluslararası hukuk

Aşırı sağcı Netanyahu hükümeti Lahad Ordusu kartını, savaşta kullanılan yanıltma taktiklerinden biri olarak Hizbullah'ı kara harekatı yapacağına inandırmak için kasıtlı olarak oynamış olabilir. Böylece Hizbullah’ı askeri kartlarını ifşa etmeye zorlayacaktı. Buna karşın Hizbullah, başka bir senaryoyu hayata geçirmek istiyor. Ancak İsrail'in hazır olma durumuna yönelik attığı adımlar, ordusunun hazırlıklarını yoğunlaştırması ve Lübnan sınırı yakınlarına birliklerini ve araçlarını konuşlandırması göz önüne alındığında kara harekâtı fikri daha olası görünüyor.

Bazı uluslararası hukuk uzmanları, yaptıkları değerlendirmelerde, İsrail'in uyarı mesajlarının psikolojik savaşın ötesinde amaçlar taşıdığına ve 1949 Cenevre Sözleşmeleri ve 1977 Ek Protokolleri ile ilgili olduğuna dikkati çektiler. Aynı uzmanlar, Cenevre Sözleşmeleri ve Ek Protokolleri’nin savaş silahlarının bulunduğu sivil binaların bombalanmasına, ancak o binalardaki ve çevresindeki bölge sakinlerinin uyarılması ve binayı terk etmeleri için zaman tanınmasının ardından izin verildiğinin altını çizdiler.

Uzmanlar, İsrail'in sivillere yönelik katliamlar yapmakta olduğunu, ancak bu mesajlarla, özellikle de Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han’ın Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında ‘yakalama kararı’ başvurusunda bulunmasından sonra uluslararası yasalara saygılı görünmeye çalıştığını düşünüyor. UCM Başsavcısı Han, Gazze Şeridi'nde savaş suçu ve insanlığa karşı suç işledikleri gerekçesiyle Netanyahu ve Gallant hakkın uluslararası yakalama emri çıkarılması talebinde bulunmuştu.

Aşırı sağcı Netanyahu hükümeti Lahad Ordusu kartını, savaşta kullanılan yanıltma taktiklerinden biri olarak Hizbullah'ı kara harekatı yapacağına inandırmak için kasıtlı olarak oynamış olabilir.

Uzmanlar İsrail'in mesajlarının yoğunluğuna ve çeşitliliğine dikkati çekti. Bunlar arasında İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee’nin videoları da dahil olmak üzere sosyal medya platformlarında dolaşan kısa videolar da yer aldı. İsrail gazetesi Israel Hayom'a göre İsrail ordusu, ‘Lübnan vatandaşlarına yönelik güvenlikleri için uyarı mesajları yayınlamak amacıyla’ ‘Kurtarıcı’ adlı bir internet sitesi açtı. Gazete, Tel Aviv'in bu mesajları gerektiğinde ‘delil’ olarak kullanmak ve daha da önemlisi sahip olduğu geniş uluslararası desteği korumak için belgelediğine işaret etti.

Askeri ve stratejik analist General Yaarob Sakhr ise yaptığı değerlendirmede, “İsrail düşmanı kısa bir süre önce dört milyon (Lübnan nüfusunun tahmini sayısı) Lübnanlının veri tabanına sahip olduğunu kanıtladı” dedi.

Aslında İsrail, geliştirdiği ve yıkıcı yeteneklerine eklediği psikolojik savaş araçlarıyla Lübnanlılar arasında dehşet tohumları ekmeyi başardı. Yerinden edilenlerin oluşturduğu uzun araç kuyruklarının sabahtan gece geç saatlere kadar trafik sıkışıklığı içinde kalması da bunun bir göstergesiydi. Sadece bir günde yaklaşık 500 kişinin ölümüne ve binden fazla kişinin yaralanmasına neden olan yoğun hava saldırıları, İsrail'in tampon bölge talebini dayatmak için yeni bir kan denizine girmekten çekinmeyeceğini gösterdi.



İsrail'de Netanyahu'nun Gazze'yi işgal etme kumarına karşı yarın genel grev düzenlenecek

Esirlerin akrabaları ve aktivistler, Hamas'ın elinde tutulanların serbest bırakılmasını talep etmek için perşembe günü Tel Aviv'de bir yolu kapattı. (Reuters)
Esirlerin akrabaları ve aktivistler, Hamas'ın elinde tutulanların serbest bırakılmasını talep etmek için perşembe günü Tel Aviv'de bir yolu kapattı. (Reuters)
TT

İsrail'de Netanyahu'nun Gazze'yi işgal etme kumarına karşı yarın genel grev düzenlenecek

Esirlerin akrabaları ve aktivistler, Hamas'ın elinde tutulanların serbest bırakılmasını talep etmek için perşembe günü Tel Aviv'de bir yolu kapattı. (Reuters)
Esirlerin akrabaları ve aktivistler, Hamas'ın elinde tutulanların serbest bırakılmasını talep etmek için perşembe günü Tel Aviv'de bir yolu kapattı. (Reuters)

İsrail’deki kamuoyu yoklamaları, vatandaşların çoğunluğunun Gazze şehrinin işgaliyle savaşın şiddetlenmesine karşı olduğunu ve buna karşı çıkan orduyu desteklediğini açıkça gösteriyor. Hükümetin bu işgali dayatmakta ısrarcı olmasıyla, bir milyondan fazla İsrailli, yarın bir günlük greve hazırlanıyor. Vatandaşlar, savaş kararının iptal edilmesini ve Hamas ile esir takası anlaşmasıyla savaşı sona erdirmek için müzakerelere odaklanılmasını talep ediyor.

Hamas'ın elinde tutulan İsrailli esirlerin aileleri, bir milyondan fazla işçi ve memurun greve katılacağını ve meslek sendikalarına greve katılma konusunda serbestlik tanındığını belirtti. Şimdiye kadar, Tel Aviv ve Yafa belediyeleri de dahil olmak üzere onlarca belediye ve yüz binlerce ticari işletme, İsrail'in çeşitli bölgelerini kapsayacak grev kapsamında yarın kapılarını kapatma sözü verdi.

Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli esirlerin ailelerinin oluşturduğu Esirler ve Kayıp Aileleri Forumu'nun açıklamasına göre, yüz binlerce vatandaşın, Tel Aviv dahil olmak üzere başlıca şehirlerin sokaklarında başlayacak olan gösterilere ve protesto etkinliklerine katılarak esirlerin iadesini talep etmesi bekleniyor.

Gazze savaşının sona erdirilmesini ve Hamas tarafından esir tutulanların serbest bırakılmasını talep eden göstericiler, Tel Aviv, 12 Ağustos 2025 (AP)Gazze savaşının sona erdirilmesini ve Hamas tarafından esir tutulanların serbest bırakılmasını talep eden göstericiler, Tel Aviv, 12 Ağustos 2025 (AP)

İsrail’deki tüm muhalefet partileri greve katılım çağrısında bulundu.

Dün Tel Aviv'de yayınlanan iki kamuoyu araştırmasının sonuçları, İsraillilerin çoğunluğunun savaşın durdurulmasını desteklediğini ve savaşın sonuçlarından endişe duyduğunu ortaya koydu. Yahudi Halkı Politika Enstitüsü (JPPI) tarafından yapılan ankete göre, halkın yüzde 54'ü Hamas'ın Gazze Şeridi'nde iktidarda kalması durumunda bile bir anlaşma yapılmasını istiyor. Yüzde 37 ise belirlenen hedefler (Hamas'ın iktidardan düşürülmesi ve tüm esirlerin geri getirilmesi) gerçekleştirilene kadar savaşın devam etmesi gerektiğini söyledi.

Ma'ariv gazetesinin yaptığı ankete göre, İsrail vatandaşlarının çoğunluğu Gazze Şeridi'ne yönelik savaşın devam etmesinin kişisel, sosyal ve ekonomik zararlar doğuracağından endişe duyuyor. Ankete katılanların yüzde 69'u sosyal uyumun bozulmasından endişe duyduğunu belirtirken, yüzde 26'sı endişe duymadığını söyledi. İkinci sırada kişisel ekonomik zarar endişesi yer aldı; yüzde 66'sı bu endişeyi dile getirirken, yüzde 30'u bu olasılıktan endişe duymadığını belirtti. Yüzde 63'ü ülke içinde veya dışında güvenlik hedefli saldırılardan endişe duyduğunu belirtirken, yüzde 31'i bu konuda endişe duymadığını ifade etti.

Ankete katılanların yüzde 59'u Başbakan Binyamin Netanyahu'nun performansından memnun olmadığını söylerken, yüzde 36'sı memnun olduğunu belirtti. Aynı şekilde, yüzde 57'si Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın performansından memnun olmadığını söylerken, yüzde 32'si memnun olduğunu söyledi. Yüzde 50'si Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in performansından memnun olduğunu ifade ederken, yüzde 34'ü memnun olmadığını belirtti.

Gazze Şeridi’nde tutulan esirlerden birinin annesi, 12 Ağustos 2025'te Tel Aviv'de Gazze savaşının sona erdirilmesi ve esirlerin serbest bırakılması için düzenlenen protesto sırasında bir tabut maketinin yanında oturuyor. (AP)Gazze Şeridi’nde tutulan esirlerden birinin annesi, 12 Ağustos 2025'te Tel Aviv'de Gazze savaşının sona erdirilmesi ve esirlerin serbest bırakılması için düzenlenen protesto sırasında bir tabut maketinin yanında oturuyor. (AP)

İsrail muhalefetinden solcu Demokratlar Partisi lideri ve eski Genelkurmay Başkan Yardımcısı Yair Golan, hükümetin çoğunluğun görüşünü görmezden geldiğini ve diktatörce savaşı dayattığını, bu nedenle grev, ekonomiyi felç etme ve sokakları protestocularla doldurmanın İsrail'i Netanyahu'nun ordunun ve diğer güvenlik kurumlarının muhalefetine rağmen Gazze'yi işgal etme kararında oynadığı kumardan kurtaracağını söyledi.

Golan dün Haaretz gazetesinde yayınlanan yazısında şu ifadeleri kullandı: “Netanyahu'nun koyduğu kuralları yıkmalı ve onu, yönetimin ancak halkın onayıyla mümkün olabileceğini anlamaya zorlayacak bir halk mücadelesi yürütmeliyiz. Bunu yapmalıyız, çünkü alternatif yenilgi, çöküş ve vatanın yok olmasıdır. Netanyahu, iktidarı boyunca halka yalan söylemekten çekinmedi. O, nefes aldıkça yalan söylüyor. Ancak en büyük ve en tehlikeli yalan, Gazze Şeridi'ndeki savaşla ilgili olan, ‘ebedi savaşı’ veya ‘mutlak zaferi’ meşrulaştırma yalanıdır. Bu yalan yüzünden en yüksek bedeli ödüyoruz; kaçırılanların, askerlerin, İsrail ve Gazze Şeridi'ndeki insanların hayatları... Tüm askeri kriterlere göre Hamas 2024'te yenilgiye uğradı; Gazze'deki taburları ve tugayları yok edildi, İsrail'in iç cephesini vurma kabiliyeti etkisiz hale getirildi ve geçen yılın sonuna kadar Gazze Şeridi'nde İsrail devletini tehdit edebilecek organize bir güç kalmadı. Ancak yine de savaş, güvenlik nedenleriyle değil, siyasi nedenlerle devam ediyor. İsrail'in güvenlik çıkarı savaşı sona erdirmek ve Hamas'ın iktidarını yıkmaktır, ancak Netanyahu ‘Hamas bir hazinedir’ politikasını tercih ediyor. Bir kez daha, kişisel çıkarları için İsrail'in güvenliğini tehlikeye atan adımlar attı. Sonsuz savaş, aşırı mesihçi unsurlar üzerine kurulu hükümetini ayakta tutan tek yapıştırıcıdır.”

Gazze savaşının sona erdirilmesini ve Hamas tarafından esir tutulanların serbest bırakılmasını talep eden göstericiler, Tel Aviv, 12 Ağustos 2025 (AP)Gazze savaşının sona erdirilmesini ve Hamas tarafından esir tutulanların serbest bırakılmasını talep eden göstericiler, Tel Aviv, 12 Ağustos 2025 (AP)

İsrailli yazar Nahum Barnea, Yedioth Ahronoth gazetesindeki köşe yazısında, “Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, bugün Netanyahu için bir kumar masasındaki top gibi. Siyasi liderliğe itaat etmek zorunda. Buna rağmen, genelkurmay başkanları, kendilerini rahatsız eden siyasi düzeydeki bir karara karşı çıkmanın yollarını bulabilirler. Yöntemi, zamanı ve araçları kendileri belirleyebilirler. Genelkurmay Başkanı, esirlerin hayatını tehlikeye atacak bir askeri operasyona emir vermeyeceğini açıkça belirtti. Bu, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne parmak uçlarında girmesini zorunlu kılıyor. Gazze Şeridi'nde hayatta olan esirler var; orta bölgedeki kamplarda ve Deyr el-Balah'ta da esirler var. Esirler nakledilebilir. İsrail ordusu, esirlerin kendi kuvvetlerinin ateşi altında ölmesini önlemek konusunda zorluk çekecektir” ifadelerini kullandı.

Bu nedenle bazı uzmanlar, ordunun hazırladığı yeni savaş planlarının uygulanacağı bir duruma gelinmesinden şüphe duyuyor ve ABD Başkanı Donald Trump'ın müdahale edip bunu durduracağını tahmin ediyor. Ancak bu, ordunun işgal hazırlıklarına devam etmesini engellemiyor. Ordu, birkaç gün önce ez-Zeytun mahallesini işgal etmek için başlattığı operasyonlarda bu işgalin bir modelini hazırlamaya başladı.