Güvenilirlik tehlikede… İran Nasrallah suikastına nasıl yanıt vermeyi planlıyor?

Hizbullah destekçileri, Beyrut'un güney banliyösünde Hasan Nasrallah'ın posterinin önünde bayrak sallıyor. (Arşiv - AFP)
Hizbullah destekçileri, Beyrut'un güney banliyösünde Hasan Nasrallah'ın posterinin önünde bayrak sallıyor. (Arşiv - AFP)
TT

Güvenilirlik tehlikede… İran Nasrallah suikastına nasıl yanıt vermeyi planlıyor?

Hizbullah destekçileri, Beyrut'un güney banliyösünde Hasan Nasrallah'ın posterinin önünde bayrak sallıyor. (Arşiv - AFP)
Hizbullah destekçileri, Beyrut'un güney banliyösünde Hasan Nasrallah'ın posterinin önünde bayrak sallıyor. (Arşiv - AFP)

İsrail'in cuma günü Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'a yönelik cüretkâr suikastı Lübnanlı örgütü sarstı ve 1980'lerin başındaki kuruluşundan bu yana en ağır darbeyi vurdu. Şarku’l Avsat’ın CNN'den aktardığı habere göre suikast, Hizbullah'ın ana destekçisi İran'ı, İsrail'in ‘angajman kurallarını değiştirerek çatışmanın tehlikeli bir aşamasını’ başlattığı uyarısında bulunmaya sevk etti.

Tahran, en önemli müttefikinin hedef alınmasını izlerken, İran'ın buna nasıl karşılık vereceğine dair sorular da artıyor.

İsrail, 17 Eylül'de Gazze Şeridi'ndeki savaşının hedeflerini Hizbullah'la olan kuzey cephesini de kapsayacak şekilde genişlettikten sonra Lübnanlı grupla yıllardır süren çatışmasını dramatik bir şekilde tırmandırdı. Ertesi gün Hizbullah üyeleri tarafından kullanılan binlerce çağrı cihazı, bir gün sonra da telsizler patladı. Bunu İsrail'in çok sayıda Hizbullah liderini öldüren ve Lübnan'da yaklaşık yirmi yıldır en fazla can kaybına yol açan hava saldırısı izledi.

Hizbullah ne ölçüde etkilendi?

İsrail ordusu, geçtiğimiz hafta içinde bir dizi üst düzey Hizbullah yetkilisinin öldürülmesinin ardından örgütün komuta zincirinin ‘neredeyse tamamen parçalandığını’ iddia ediyor.

Washington Enstitüsü'nde kıdemli araştırmacı olan Hanin Ghaddar, silah depoları ve tesislerin kullanılamaz hale gelmesinin yanı sıra örgütün üst düzey liderlerinin çoğunu kaybettiğini ve iletişim ağının çöktüğünü söyledi. Ancak kayıplarına rağmen Lübnanlı grubun halen yetenekli komutanlara ve İsrail'in askeri ve sivil altyapısına ciddi zarar verebilecek hassas güdümlü roketler ve uzun menzilli füzeler de dahil olmak üzere güçlü teçhizata sahip olduğunu belirtti. Ghaddar’a göre bu füzelerin çoğu henüz kullanılmadı.

Hizbullah uzmanı ve Galler'deki Cardiff Üniversitesi'nde siyaset ve uluslararası ilişkiler dersleri veren Amal Saad, İsrail'in saldırılarının şiddetini artırmasından bu yana Hizbullah'ın askeri performansının ‘bu şoku absorbe edip geri dönebildiğini ve günlerdir kuzey İsrail'i sert bir şekilde vurduğunu’ kanıtladığını söyledi.

İsrail geçtiğimiz çarşamba günü Hizbullah'ın Tel Aviv yakınlarına fırlattığı balistik bir füzeyi önledi. Bu, İsrail'in tam kalbine ulaşan benzeri görülmemiş bir saldırıydı. Hizbullah, füzenin İsrail'in Mossad karargahını hedef aldığını açıkladı.

Amal Saad, “Nasrallah'ın ölümü hareketin operasyonel devamlılığını sekteye uğratacak gibi görünmese de saflarında ve destekçileri arasında büyük bir hayal kırıklığı yaratacaktır” dedi.

Hizbullah liderliği için Nasrallah'ın popülaritesine ulaşabilecek çok az aday olduğunu ifade eden Hanin Ghaddar, “Eğer örgütün lider kadrosu gerçekten dağıtılır ve İran ile Hizbullah arasındaki koordinasyon bozulursa, bu durum İran Devrim Muhafızları Ordusu'nu (DMO) liderliği ele almaya itebilir. Onlar (İran) bunu kendileri yapmanın bir yolunu bulmak zorunda kalacaklar. Ancak bu kolay bir seçenek değil. Çünkü hedef haline gelecekler ve Lübnan'ı anlamıyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

İran hangi koşullar altında müdahale eder?

Nasrallah'a suikast girişimi öncesinde, İran Dini Lideri Ali Hamaney'in geçtiğimiz çarşamba günü İsrail'in Hizbullah liderlerini öldürmesinin ‘kesinlikle bir kayıp’ olduğunu itiraf etmesine rağmen, İran'ın resmi çizgisi Hizbullah'ın kendisini savunabileceği yönündeydi.

Ancak cuma günkü hava saldırısının ardından İran'ın Lübnan'daki büyükelçiliği Tahran'ın hesaplarının değişebileceği sinyalini verdi. Büyükelçiliğin X platformundaki hesabında şu paylaşım yapıldı: “Bu iğrenç suçun ve pervasız davranışın oyunun kurallarını değiştiren ciddi bir gerilimi temsil ettiğine ve failin uygun cezayı alacağına şüphe yok.”

İran'ın Batı ile ilişkileri

Hizbullah ve İsrail arasındaki gerginlik, seçim kampanyasında Tahran'ı ekonomisini felce uğratan izolasyondan kurtarmak için dış ilişkilerini geliştirmeye odaklanan İran'ın yeni reformist Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan için hassas bir döneme denk geldi.

Pezeşkiyan bu hafta Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda ülkesinin tartışmalı nükleer programı konusunda Batı ile anlaşmaya hazır olduğunu söyledi ve bu amaçla ABD'de eğitim görmüş deneyimli diplomat Cevad Zarif'i yardımcısı olarak atadı.

Pezeşkiyan kendi ülkesinde hem Batı ile uzlaşmadan yana olan reformist seçmenleriyle hem de İran rejimi içinde İsrail'e karşı güç gösterisi isteyen sertlik yanlısı unsurlarla uğraşmak zorunda.

Pezeşkiyan, İsrail hava saldırılarında yaklaşık 500 Lübnanlının öldürüldüğü pazartesi günü New York'ta İran'ın ‘İsrail de aynısını yaparsa silah bırakmaya’ hazır olduğunu söyledi. Bu açıklama, ‘düşman karşısında zayıf göründüğü’ gerekçesiyle ülkedeki sertlik yanlılarının tepkisine yol açtı. Pezeşkiyan'ın bu açıklaması ve BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada Batı ile uzlaşma önerisi geniş çapta eleştirildi.



Ukrayna savaşı, Litvanya'yla Zimbabve'yi karşı karşıya getirdi

Afrikalı yetkililerin seyahati işe yaramadı (afrinz.ru)
Afrikalı yetkililerin seyahati işe yaramadı (afrinz.ru)
TT

Ukrayna savaşı, Litvanya'yla Zimbabve'yi karşı karşıya getirdi

Afrikalı yetkililerin seyahati işe yaramadı (afrinz.ru)
Afrikalı yetkililerin seyahati işe yaramadı (afrinz.ru)

Litvanya, Afrika ülkesi Zimbabve'nin Belarus'tan satın aldığı itfaiye araçlarına el koyup Ukrayna'ya bağışlama kararı verince tepki gördü. 

Zimbabveli yetkililer ve uzmanlar, hem Mart 2023'te Afrika'ya gönderilmek üzere Litvanya limanında tutulan 17 araca el konmasının hem de bunların bağışlanmasının hukuka aykırı olduğunu savunuyor. 

Zimbabve heyeti, Şubat 2024'te Litvanya'yı ziyaret ederek konuyu çözmeye çalışsa da sonuçsuz kalmıştı. 

Heyetin başındaki Başsavcı Virginia Mabiza, Litvanyalı yetkililerin açıklamasını aktardı: İtfaiye araçları ya da araçların parçaları, AB'nin yaptırım listesindeki bir Belarus şirketi tarafından üretildiği için Litvanya limanlarından geçmesine izin verilmiyormuş.

Mabiza, tüm yasal seçenekleri araştırdıklarını ve diplomatik yolların tükenmesi durumunda uluslararası mahkemelere gidebileceklerini söylüyor. İki ülkenin de üye olduğu Dünya Ticaret Örgütü, Litvanya ve Zimbabve arasında arabuluculuk yapabilir.

Ukrayna medyası, itfaiye araçlarının Kiev yönetimine verilebileceğini önceki günlerde bildirirken Litvanya Başsavcısı Nida Grunskienė'nin şu ifadelerini de aktarmıştı:

Hem bu araçlar hem de Zimbabve yaptırım kapsamında olduğu için bu itfaiye araçlarına el koyduğumuz konusunda Zimbabve Başsavcısı'nı da bilgilendirdik.

Diğer yandan AB'nin Zimbabve'ye yönelik yaptırımları, ülkede iç baskıya neden olabilecek silah ve ekipmanı kapsıyor. 

Zimbabve devlet gazetesi Herald'a konuşan eski Adalet Bakanı Yardımcısı Obert Gutu şöyle dedi:

Litvanya'nın böyle bir yasal hakkı yok. Zimbabve'nin izni olmadan itfaiye araçlarına el koyup Ukrayna ya da başka ülkeye gönderemezler. Litvanya'yla Belarus arasındaki çatışmada Zimbabve'nin arada kalması adil değil. Zimbabve bir Avrupa ülkesi olsaydı bunu yapabilirler miydi?

Siyasi analist Tongai Dana da felaketleri önlemek için itfaiye araçlarına ihtiyaç duyduklarını vurguladı:

Bu araçlara el konması, Batı yaptırımlarının sıradan kişileri nasıl etkilediğine dair güçlü bir örnek. Bu tedbirlerin hükümetleri baskı altına alması gerekirken en çok etkilenenler, sıradan vatandaş oluyor.

Diğer yandan Litvanya, Rusya'yı destekleyen mesajlar paylaşan kamu çalışanlarına ceza keserek de gündem oldu. 

Rus devletine bağlı RT'nin bugün Litvanya medyasından aktardığına göre, polis ve itfaiyedeki Moskova destekçileri hakkında soruşturma başlatıldı. Cezaların boyutu kovulmaya varıyor. 

İçişleri Bakanı Agnė Bilotaitė'nin Litvanya'nın Ukrayna yanlısı tutumunu benimseyenlerin ülke için çalışabileceğini söylediği bildirildi:

Memurların eylemleri ve davranışlarıyla sadakatsizlik gösterdiği vakalara kesinlikle tolerans göstermiyoruz. Bu kişiler memuriyet hakkını kaybeder ki bu da anlaşılabilir, zira memurlar ülkelerine sadık olmalıdır.

Litvanya, Şubat 2022'de başlayan Ukrayna savaşından beri Kiev'e verdiği destekle dikkat çekiyor. 

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski haziranda Brüksel'de Avrupa Birliği, Estonya ve Litvanya'yla güvenlik anlaşmalarına imza atmıştı.

Independent Türkçe, The Herald Zimbabwe, Sunday Mail, RT