Hamaney, Süleymani'nin öldürülmesinden bu yana ilk kez Cuma namazı kıldıracak

İran Dini Lideri Ali Hamaney, DMO Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin öldürülmesinden iki hafta sonra Cuma vaazında, Tahran, 17 Ocak 2020. (Hamaney'in internet sitesi)
İran Dini Lideri Ali Hamaney, DMO Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin öldürülmesinden iki hafta sonra Cuma vaazında, Tahran, 17 Ocak 2020. (Hamaney'in internet sitesi)
TT

Hamaney, Süleymani'nin öldürülmesinden bu yana ilk kez Cuma namazı kıldıracak

İran Dini Lideri Ali Hamaney, DMO Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin öldürülmesinden iki hafta sonra Cuma vaazında, Tahran, 17 Ocak 2020. (Hamaney'in internet sitesi)
İran Dini Lideri Ali Hamaney, DMO Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin öldürülmesinden iki hafta sonra Cuma vaazında, Tahran, 17 Ocak 2020. (Hamaney'in internet sitesi)

İran Dini Lideri Ali Hamaney, en son Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin ABD hava saldırısında öldürülmesinin ardından kıldırdığı cuma namazından yaklaşık beş yıl sonra tekrar Cuma namazı kıldıracak.

Bu, 85 yaşındaki Hamaney’in Cuma namazı kıldırmayı bıraktığı 3 Şubat 2012'den bu yana ikinci kez namaz kıldırışı olacak.

Hamaney'in Cuma namazını kıldırması, İran'ın bölgedeki en önemli müttefiki olan Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın DMO Komutan Yardımcısı Abbas Nilfuruşan ve DMO’nun Suriye ve Lübnan'daki güçlerinin komutanlarıyla bir toplantıya katıldığı sırada gerçekleşen hava saldırısında öldürülmesinden günler sonra gerçekleşecek.

Suriye ve Lübnan'daki DMO güçlerinin eski komutanı General Muhammed Rıza Zahidi'nin ardından bu yıl öldürülen ikinci en yüksek rütbeli DMO komutanı olan Nilfuruşan için İran henüz bir cenaze tarihi açıklamadı.



Çin'den ABD'ye Tayvan uyarısı: Ateşle oynuyorlar

Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)
Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)
TT

Çin'den ABD'ye Tayvan uyarısı: Ateşle oynuyorlar

Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)
Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)

Çin, ABD'ye Tayvan'a silah göndermenin "ateşle oynamak" anlamına geldiği ve ciddi sonuçlar doğurabileceği uyarısını yaptı.

ABD yakın zamanda adaya 571,3 milyon dolarlık askeri yardımda bulunacağını açıklamış ve 295 milyon dolarlık silah satışını onaylamıştı.

Global Times'ın haberine göre Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü pazar günü yaptığı açıklamada bu adımın Tek Çin ilkesini ve üç Çin-ABD ortak bildirisini ihlal ettiğini söyledi. Tek Çin ilkesi, Tayvan'ın bir gün birleşeceği Çin'in vazgeçilemez bir parçası olduğunu belirtiyor.

Sözcü, daha fazla silah sağlama kararının aynı zamanda ABD liderlerinin "Tayvan'ın bağımsızlığını" desteklememe taahhütlerinin ihlali anlamına geldiğini ve adadaki "ayrılıkçı güçlere" son derece yanlış bir sinyal gönderdiğini söyledi.

Sözcü, adayı silahlandırarak Tayvan'ın bağımsızlığına yardım etmenin ateşle oynamak anlamına geleceğini ve ABD'nin yanmasına neden olacağını belirtti.

Yayın organı, her halükarda Çin'i kuşatmak için "Tayvan meselesini" kullanma stratejisinin başarısızlığa mahkum olduğunu da ekledi.

Pekin, silah satışına karşı Washington'a resmi protestoda bulundu.

Ayrıca ABD'yi Tayvan'ı silahlandırmayı derhal durdurmaya ve Tayvan Boğazları'nda barış ve istikrarı baltalayan hareketlere son vermeye çağırdı.

Sözcü, "Ulusal egemenliği, güvenliği ve toprak bütünlüğünü sıkıca savunmak için gerekli tüm tedbirleri alacağız" dedi.

Çin bu yıl Tayvan'a yapılan bir önceki Amerikan silah satışının ardından 5 Batılı silah üreticisine yaptırım uygulamıştı.

Joe Biden yönetiminin bu yıl Tayvan'a yönelik üçüncü askeri yardım paketi, yükseltilmiş taktik sistemler ve donanma silahlarının satışıyla birlikte geliyor. Çinli strateji analistleri yeni silahların Tayvan için önemini görmezden gelirken maliyetlerine dikkat çekti ve ABD'yi silah üreticilerine fayda sağlamak için adayı sömürmekle suçladı.

Tayvan Boğazı'ndaki gerilim taşma noktasında seyretmeye devam ederken Pekin, ekimde ada yakınlarındaki askeri tatbikatları arttırmış ve Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te bunu, "ilhaka direnme" ya da "egemenliğimize tecavüze" karşı "ceza" diye nitelendirmişti.

Çin, Tayvan'ı kendi toprağı olarak görüyor ve Başkan Şi Cinping adayı gerekirse güç kullanarak anakarayla birleştirme sözü verdi.

Independent Türkçe