ABD'de devlet yardımına bağımlılık artıyor: Seçimler bundan nasıl etkilenecek?

WSJ'nin analizinde, Trump ve Harris'in devlet yardımı harcamalarına yönelik politikalarının ekonomiye daha fazla yük bindirebileceğine işaret ediliyor (Reuters)
WSJ'nin analizinde, Trump ve Harris'in devlet yardımı harcamalarına yönelik politikalarının ekonomiye daha fazla yük bindirebileceğine işaret ediliyor (Reuters)
TT

ABD'de devlet yardımına bağımlılık artıyor: Seçimler bundan nasıl etkilenecek?

WSJ'nin analizinde, Trump ve Harris'in devlet yardımı harcamalarına yönelik politikalarının ekonomiye daha fazla yük bindirebileceğine işaret ediliyor (Reuters)
WSJ'nin analizinde, Trump ve Harris'in devlet yardımı harcamalarına yönelik politikalarının ekonomiye daha fazla yük bindirebileceğine işaret ediliyor (Reuters)

Amerikalılar devlet yardımına her zamankinden daha muhtaç ve bu durum seçimleri de etkiliyor.  

Ülkenin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal (WSJ), yaşlanan nüfus ve ekonomik sıkıntıların, Sosyal Güvenlik, Medicare ve Medicaid gibi devlete ait destek programlarına bağımlılığı artırdığını yazıyor. 

Medicaid, sınırlı gelirle sahip yetişkinler ve çocuklar için sağlık sigortası sağlarken, Medicare programı genellikle 65 yaş ve üstü kişilerin sağlık ihtiyaçlarını karşılıyor. 

Sosyal Güvenlik ise federal hükümetin emeklilik ödemeleri ve engellilik durumlarıyla ilgili yardımlarını içeren bir program. 

ABD merkezli düşünce kuruluşu Ekonomik İnovasyon Grubu'nun verilerine göre, 1970'lerde federal hükümetin sağladığı yardımlar, ABD'deki ilçelerin yüzde 1'inden daha azında önemli bir gelir kaynağı konumundaydı. 

Fakat 2000'de 10 ilçeden birinde gelirlerin önemli bölümü devlet yardımlarından sağlanan maddi destekten oluşuyordu. 2022'deyse ilçelerin yüzde 53'ü gelirlerinin en az dörtte birini devlet yardımlarından karşılar hale geldi. Bu yardımlara bağımlı durumdaki ilçeler ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 22'sini oluşturuyor. 

Analizde, bu değişimin temel sebebinin, nüfusun yaşlanmasıyla devletin sağlık desteğine ihtiyacın artması olduğuna dikkat çekiliyor. 1970'te ülke nüfusunun yüzde 10'u 65 yaş ve üzeriyken, mevcut durumda bu oran yüzde 17'ye ulaştı. 

Aynı zamanda ABD genelinde üretimin azalmasının da gelirleri olumsuz etkilediğine işaret ediliyor. 

WSJ, federal hükümetin destek programları üzerinden yaptığı harcamaların, ABD'nin ulusal borcunun büyük bir kısmını oluşturduğunu belirtiyor. 

5 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimlerine az kalmışken, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve rakibi eski ABD Başkanı Donald Trump'ın bu harcamaları dizginlemeye yönelik çok az şey söylediğine dikkat çekiliyor.

Trump, seçilmesi halinde Sosyal Güvenlik yardımlarındaki vergilerin kaldırılacağını belirtiyor. ABD Başkanı Joe Biden yerine Demokratlar adına bayrağı taşıyan Harris ise düşük gelirli çalışanlar için Gelir Vergisi Kredisi uygulamasını genişletmeyi ve yaşlılara verilen bakım desteğinin süresini uzatmayı vaat ediyor. 

Ancak WSJ, her iki adayın önerilerinin de söz konusu harcamaları azaltmak yerine artıracağını vurguluyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, CNBC



Uzmanlar, Trump'ın Filistinlileri Mısır ve Ürdün'e sürme önerisinin ardından barış anlaşmalarının çökeceği konusunda uyardı

ABD Başkanı Donald Trump cumartesi günü Air Force One uçağında gazetecilere, Filistinlileri Gazze Şeridi'nden Mısır ve Ürdün'e sürme önerisi hakkında konuşuyor. (AP)
ABD Başkanı Donald Trump cumartesi günü Air Force One uçağında gazetecilere, Filistinlileri Gazze Şeridi'nden Mısır ve Ürdün'e sürme önerisi hakkında konuşuyor. (AP)
TT

Uzmanlar, Trump'ın Filistinlileri Mısır ve Ürdün'e sürme önerisinin ardından barış anlaşmalarının çökeceği konusunda uyardı

ABD Başkanı Donald Trump cumartesi günü Air Force One uçağında gazetecilere, Filistinlileri Gazze Şeridi'nden Mısır ve Ürdün'e sürme önerisi hakkında konuşuyor. (AP)
ABD Başkanı Donald Trump cumartesi günü Air Force One uçağında gazetecilere, Filistinlileri Gazze Şeridi'nden Mısır ve Ürdün'e sürme önerisi hakkında konuşuyor. (AP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın bir buçuk milyon Filistinliyi Gazze Şeridi'nden Mısır ve Ürdün'e sürme önerisi, İsrail aşırı sağının istekleri doğrultusunda olan ve ABD'nin yeniden imar, konut inşası ve Filistinlilere yeni bir yaşam sağlama kılıfı altında Filistinlileri Batı Şeria'dan Ürdün'e sürmeye yönelik bir başka planının başlangıcı haline gelen ABD planlarına ilişkin geniş bir tartışma ve korku dalgası yarattı.

Bu bağlamda uzmanlar, söz konusu projenin barış anlaşmalarının çökmesine ve bölgenin istikrarsızlaşmasına yol açabileceği uyarısında bulundu. Uzmanlar ayrıca, ABD'nin baskı kurma girişiminin Trump'ın iyi ilişkiler kurduğu bölgedeki kilit müttefiklerini yabancılaştırma riski taşıdığına dikkat çekti.

Washington'daki Savunma Öncelikleri Enstitüsü'nde araştırmacı olan Daniel DePetris, Trump'ın ilk dönemindeki en önemli diplomatik başarısı olan İbrahim Anlaşmaları’nı genişletme hayallerinin çökeceği uyarısında bulundu. DePetris’e göre sadece gelecekteki normalleşme anlaşmaları değil, İsrail ile hem Ürdün hem de Mısır arasındaki barış anlaşmaları da çöküşün eşiğinde olabilir. Zira Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi Ekim 2023'te yaptığı bir açıklamada, “Elde ettiğimiz barış, Filistin davasını ortadan kaldırma fikri uğruna ellerimizden kayıp gidecek” demişti.

Gazze'yi yok etmek

New York Times gazetesinden Thomas Friedman, Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich adlı iki aşırılık yanlısı siyasetçinin, Başbakan Binyamin Netanyahu'yu, İsrail'i savaş suçu işlemekle itham etme pahasına da olsa Gazze Şeridi'ni yok etmeye zorladıklarını ve bu yıkımın Filistinlilerin tamamen yerlerinden edilmesine ve İsrail'in Gazze Şeridi'nin büyük bir bölümünü ilhak etmesine yol açacağını umduklarını söyledi.

xscdfrgthy
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'a düzenlediği hava saldırılarının ardından yükselen dumanlar (Arşiv-AFP)

Friedman, Trump'ın bölgeyi İsrailliler, Filistinliler ve bölgedeki tüm halklar için barış ve refahı teşvik edecek ve ABD'nin güvenlik çıkarlarını yerine getirecek şekilde yeniden şekillendirme fırsatına sahip olduğunu, ancak bu görevde başarısız olmanın sonuçlarının felaket olacağını belirtti. Friedman, Ortadoğu'nun yeniden kaos, terörizm ve istikrarsızlıkla çevrili ulus devletlere bölünebileceği uyarısında bulunarak, ABD Başkanı’na Arap ortaklarla ABD öncülüğünde bir koalisyon kurmasını ve Filistin Yönetimi ile iki devletli bir çözüm için görüşmeler başlatmasını tavsiye etti.

Trump geçtiğimiz ekim ayında Gazze Şeridi'nin savaş nedeniyle harap olduğunu ve ‘doğru şekilde yeniden inşa edilirse Monako'dan daha iyi’ olabileceğini açıklamıştı. Ayrıca görevinin ilk gününde Gazze'nin ‘denize bakan harika bir yer olduğunu, havanın çok güzel olduğunu, burada harika şeyler yapılabileceğini’ ifade etti. Trump'ın açıklamaları, damadı Jared Kushner'in geçen yıl şubat ayında Gazze Şeridi'nin sivillerden arındırılması halinde büyük bir potansiyelin ortaya çıkabileceğini söylemesiyle örtüşüyor.

Acı hatıralar

Gazze Şeridi'ndeki emlak fırsatlarına yönelik bu Amerikan vizyonu acı hatıraları çağrıştırıyor. İsrail devletinin kurulmasıyla sonuçlanan Nekbe (1948) sırasında yaklaşık 700 bin Filistinli evlerinden kovularak yerlerinden edildi. İsrail'in Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ni ele geçirdiği 1967 savaşında ise 300 bin Filistinli yerinden edildi; İsrail bu kişilerin geri dönmesine izin vermedi. Filistinli mültecilerin sayısı şu anda 6 milyon civarında.

asdfrgth
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki evine dönmesine izin verilmesini bekleyen Filistinli bir kadın (Reuters)

Mevcut Gazze savaşının başlangıcından bu yana İsrail, Gazze Şeridi'nin 2,3 milyon sakininin çoğunu evlerini terk etmeye zorladı. Filistinliler kendilerini vatanlarını terk etmeye ve bir daha asla geri dönmemeye zorlayacak yeni bir felaketten korkuyor. Filistinli mülteci krizi, on yıllardır İsrail-Filistin çatışmasının ana nedenlerinden ve tüm barış görüşmelerinin en çetrefilli konularından biri oldu. Filistinliler geri dönüş hakkı talep ederken, İsrail bu mültecilerin çevredeki Arap ülkeleri tarafından kabul edilmesi gerektiğini söylüyor.