İsveç'in dilenciliği yasaklama planı tartışma yarattı

Dilencilikle ilgili yasa tasarısının, incelemeler tamamlandıktan sonra haziranda oylanması bekleniyor (Reuters)
Dilencilikle ilgili yasa tasarısının, incelemeler tamamlandıktan sonra haziranda oylanması bekleniyor (Reuters)
TT

İsveç'in dilenciliği yasaklama planı tartışma yarattı

Dilencilikle ilgili yasa tasarısının, incelemeler tamamlandıktan sonra haziranda oylanması bekleniyor (Reuters)
Dilencilikle ilgili yasa tasarısının, incelemeler tamamlandıktan sonra haziranda oylanması bekleniyor (Reuters)

İsveç'te merkez sağcı iktidar koalisyonunun dilenciliği yasaklamaya yönelik tasarısı tepki topladı. 

Radikal sağcı İsveç Demokratları'nın da dışarıdan desteklediği koalisyon hükümeti, tasarı kapsamında dilenciliğin yasaklanması için 9 aylık bir çalışma başlatıldığını duyurdu. 

İsveç Demokratları grup lideri Lina Lindberg, pazartesi günü yaptığı açıklamada, böyle bir yasağın uluslararası sözleşmeleri ve insan haklarını ihlal etmeden nasıl uygulanabileceğini incelemek için bir araştırmacının görevlendirdiğini bildirdi. Bu incelemenin sonuçları, gelecek yıl haziranda İsveç Parlamentosu'na sunulacak. 

Radikal sağcı siyasetçi, diğer Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden insanların ülkeye dilenmeye geldiğini öne sürerek, İsveç'in bu konuda "Avrupa'nın vicdanı" olarak davranamayacağını savundu. 

2010'dan beri dilencilerin sayısının arttığını, bunun da suç oranlarını yükselttiğini ileri süren Lindberg şöyle devam etti: 

Bu iyi ve kesinlikle gerekli bir adım. İnsanların mağazalarımızın önünde dilenmek için Avrupa'nın yarısını katedip gelmeleri makul değil.

Dilenciliğin yasaklanması, ülkenin iktidardaki sağ koalisyon partilerinin seçim vaatlerinden biriydi. 

Hıristiyan hayır kurumu Stockholms Stadsmission'ın yayımladığı açıklamada, hükümetin planları eleştirilerek şu ifadelere yer verildi: 

Dilenciliği yasaklamak ya da dilenmek için izin almak zorunda olmak, yoksulluğu yasaklamaya yönelik beyhude bir çabayla sorunu başka yöne kaydırmak anlamına gelir. Bunun yerine, yardıma ihtiyaç duyan toplulukların durumu yoksulluğa ve ayrımcılığa yönelik yapısal çalışmalarla azaltılabilir.

Stockholm merkezli sivil toplum kuruluşu Sivil Haklar Savunucuları'ndan Aida Samani, hükümetin böyle bir adım atması halinde yasaları çiğnemiş olacağını savundu. Samani, bunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde belirlenen ve İsveç Anayasası'nda da yer alan yaşam hakkı ve ifade özgürlüğüne aykırı olacağını sözlerine ekledi.

Diğer yandan dilenciliği yasaklama girişimi iktidar koalisyonundan da tepki topladı. 

İktidar koalisyonunun en küçük partisi Liberal Halk Partisi'nden parlamenter Anna Starbrink, Facebook'tan yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: 

Daha önce yaptığım açıklamanın arkasındayım ve dilencilik yasağına destek vermeyeceğim. İhtiyaç sahibi insanların yardım istemesi yasaklanamaz.

Dilenciliğin yasaklanmasına ilişkin tasarının İsveç Parlamentosu'na sunulması durumunda, 16 sandalyeye sahip Liberallerden üç parlamenterin "hayır" oyu kullanması süreci tıkayabilir. Liberallerin genel sekreteri Jakob Olofsgard da yasak tasarısıyla ilgili tartışmada partinin mutabakata varamadığını belirtti.

Stockholm'ün batısındaki Eskilstuna kentinde belediyenin 2019'da aldığı kararla dilenmek izne tabi hale getirilmişti. Sokakta dilenmek isteyenlerin üç ay geçerli ruhsat için 250 İsveç Kronu (yaklaşık 835 TL) ödemesine karar verilmişti.
Independent Türkçe, Guardian, Politico, Local Sweden



İran, Şam'daki büyükelçilik çalışanlarından birinin öldürülmesini kınadı

Tümgeneral Hüseyin Selami (soldan ikinci) ve İran Cumhurbaşkanı Masud Pezeşkiyan (Mehr)
Tümgeneral Hüseyin Selami (soldan ikinci) ve İran Cumhurbaşkanı Masud Pezeşkiyan (Mehr)
TT

İran, Şam'daki büyükelçilik çalışanlarından birinin öldürülmesini kınadı

Tümgeneral Hüseyin Selami (soldan ikinci) ve İran Cumhurbaşkanı Masud Pezeşkiyan (Mehr)
Tümgeneral Hüseyin Selami (soldan ikinci) ve İran Cumhurbaşkanı Masud Pezeşkiyan (Mehr)

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi, Şam'daki İran büyükelçiliği çalışanı Seyid Davud Bitaraf'ın öldürülmesini kınadı. Şarku’l Avsat’ın Mehr Haber Ajansı'ndan aktardığı habere göre Bekayi, "Davud Bitaraf, Şam'da aracına ateş açan unsurların terör saldırısı sonucu geçen pazar günü öğle saatlerinden önce şehit edildi" dedi. Bekayi, "Bitaraf'ın cesedinin son günlerde bulunup teşhis edildiğini ve İran'a nakledildiğini" belirterek, "Suriye geçiş hükümetinin bu suçun faillerini tespit etme, kovuşturma ve cezalandırma sorumluluğunu üstlendiğini" vurguladı. Dışişleri Bakanlığı, konuyu çeşitli diplomatik ve uluslararası kanallardan gerektiği şekilde takip ediyor.

Bu durum, Tahran'ın en büyük güncel kaygısı haline gelen Beşşar Esed rejiminin çöküşünün ardından yaşadığı ani güç kaybını telafi etmek için Şam'daki yeni liderlikle bağlar kurmaya çalıştığı bir dönemde meydana geldi.