Trump, Haitili göçmenleri sınır dışı etme sözü verdi

Springfield'daki Haitili göçmen topluluğu, Trump ve Vance'in yaydığı dayanaksız komplo teorilerine konu olmuştu

Trump, kasımdaki seçimleri kazandığı takdirde Haitili göçmenleri sınır dışı etmeye yemin etti (AP)
Trump, kasımdaki seçimleri kazandığı takdirde Haitili göçmenleri sınır dışı etmeye yemin etti (AP)
TT

Trump, Haitili göçmenleri sınır dışı etme sözü verdi

Trump, kasımdaki seçimleri kazandığı takdirde Haitili göçmenleri sınır dışı etmeye yemin etti (AP)
Trump, kasımdaki seçimleri kazandığı takdirde Haitili göçmenleri sınır dışı etmeye yemin etti (AP)

Donald Trump, kasımdaki seçimleri kazandığı takdirde Ohio'nun Springfield kentinde yasal olarak yaşayan ve çalışan Haitili göçmenleri sınır dışı etmeye yemin etti.

Trump bu olağanüstü tehdidi, dün (2 Ekim) 2020 başkanlık seçimlerinin sonuçlarına müdahale ettiği gerekçesiyle eski başkana açılan davayı detaylandıran, 165 sayfalık suçlayıcı bir dilekçe sunan özel danışman Jack Smith hakkında söylenirken yaptı.

Trump, çarşamba akşamı Teksas'ın Houston kentinde NewsNation'a "İnsanları çıkarmanız ve kendi ülkelerine geri götürmeniz gerekiyor" dedi.

Haitili göçmenlerin Geçici Koruma Statüsü'nü kaldırıp kaldırmayacağı sorulduğunda eski başkan şöyle dedi:

Kesinlikle. Korumayı kaldırıp onları kendi ülkelerine geri götürürüm.

Sonrasında Trump'a, Haiti göçmenleri almayı reddederse ne yapacağı soruldu.

Trump "Yani, onları alacaklar. Onları alacaklar" diye ısrar etti.

Haitili göçmenler Ohio'nun Springfield kentinde yasal bir şekilde yaşayıp çalışıyor ama Trump ve seçim yoldaşı J.D. Vance'in, göçmenlerin insanların evcil hayvanlarını kaçırıp yediğine dair asılsız iddiaları sebebiyle kendilerini istemedikleri bir gündemin ortasında buldular.  

Trump, 10 Eylül'de Kamala Harris'le yaptığı başkanlık münazarasında bu yalana sarılmış ve şu sözleri akıllara kazınmıştı:

Springfield'da köpekleri yiyorlar. Gelen insanlar. Kedileri yiyorlar. Orada yaşayan insanların evcil hayvanlarını yiyorlar.

Trump ve Vance, Haitililer hakkında iddiaları yaymaya başladığından bu yana, kentte en az 33 kamu güvenliği ve bomba tehdidi alındı ve yetkililer, okullarla hükümet binalarını kapamak zorunda kaldı.

Haitili bir savunuculuk kuruluşu, bir dilekçe vererek Cumhuriyetçi Parti adaylarının bu sebeple tutuklanması için çağrı yaptı. Haitian Bridge Alliance, geçen ay Clark County Belediye Mahkemesi'ne sunduğu şikayette ikiliyi "sahte ve tehlikeli bir anlatıyı bilerek yaymak üzere" işbirliği yapmakla suçluyor.

Çarşamba günkü röportajda Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı, Smith'in yasal başvurusuna dair öfkeli bir nutuk da çekmişti. Smith'in dilekçesinde Trump'ın seçmenlere, seçim yetkililerine ve eski Başkan Yardımcısı Mike Pence'e kasıtlı olarak, yönetimde kalmak üzere suç teşkil eden bir çabayla yalan söylediği iddia ediliyor.

Trump'ın "dengesiz" diye nitelediği Smith, eski başkanın eylemlerinin 6 Ocak 2021'de ABD Kongre Binası'nı kuşatan kalabalığı durduramamasıyla son noktaya ulaştığını öne sürüyor.

fgrbr
Trump, özel danışman Jack Smith hakkında nutuk çekti (Reuters)​​​​​​

Trump, NewsNation'a "Bu, hükümetin silah olarak kullanılmasıydı… Seçimden 30 gün önce yayımlandı" diye söylendi.

Anket puanlarım düşmek yerine yükseldi. Bu kesinlikle seçime müdahale.

Trump'ın konuşması, belgenin açıklanmasının ardından Truth Social'da paylaştığı gönderinin bir benzeriydi.

Trump "Tim Walz'ın korkunç Münazara performansından sonra ve Ülkemizin Tarihindeki En Önemli Seçimden 33 gün önce gelen bu yalanlarla dolu, anayasaya aykırı 6 Ocak belgesi, Harris-Biden rejiminin beni baltalamak ve Amerikan Demokrasisini Silah Olarak Kullanmak ve 2024 BAŞKANLIK SEÇİMLERİNE MÜDAHALE ETMEK için bariz girişimlerinden biri" diye öfke saçmıştı.

Independent Türkçe



İran, Washington'un anlaşmayı "eşitlikçi bir konumdan" sonuçlandırmak için "gerçek irade" göstermesi gerektiğini belirtiyor.

İran bayrağı (Arşiv- Reuters
İran bayrağı (Arşiv- Reuters
TT

İran, Washington'un anlaşmayı "eşitlikçi bir konumdan" sonuçlandırmak için "gerçek irade" göstermesi gerektiğini belirtiyor.

İran bayrağı (Arşiv- Reuters
İran bayrağı (Arşiv- Reuters

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Siyasi ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi Başkanı Said Hatibzade, bugün yaptığı açıklamada, ABD'nin eşit şartlarda bir anlaşmaya varmak için gerçek bir iradesi olması halinde bunun mümkün olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Devrim Muhafızları'na bağlı Tesnim haber ajansından aktardığına göre, Japonya'da düzenlenen bir konferansta konuşan Hatibzade, İran füzelerinin ulusal egemenliği ve toprak bütünlüğünü korumanın bir aracı olduğunu ve müzakere konusu olmadığını ifade etti.

Hasarlı nükleer tesislere erişimin son derece sınırlı olduğunu ve "iş birliği ve ortak faaliyetler için yeni mekanizmalar bulunması gerektiğini" belirten Hatibzade, Tahran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile olumlu iş birliğine hazır olduğunu da belirtti.

Japonya'nın NHK gazetesiyle yaptığı görüşmenin ardından bir röportaj veren Hatibzade, ABD ile nükleer müzakerelerin yeniden başlamasının tamamen Washington'un yaklaşımına bağlı olduğunu belirterek, "Eğer Amerika eşitlikçi bir konumdan anlaşmaya varmak için gerçek bir iradeye sahipse, o zaman bu mümkündür" ifadelerini kullandı.


Rutte: NATO'nun nükleer tatbikatları, onun güçlü bir caydırıcılığa sahip olduğunu göstermiştir

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, (EPA)
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, (EPA)
TT

Rutte: NATO'nun nükleer tatbikatları, onun güçlü bir caydırıcılığa sahip olduğunu göstermiştir

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, (EPA)
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, (EPA)

Reuters'a göre, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, ittifakın bu ayın başlarında gerçekleştirdiği yıllık nükleer tatbikatların başarısının, kendisine Rus tehditlerine karşı "NATO'nun nükleer caydırıcılığının güvenilirliğine dair mutlak bir güven" verdiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın haftalık Alman gazetesi Welt am Sonntag’dan aktardığına göre Rutte, "Rusya tehlikeli ve pervasız bir nükleer söylem kullandığında, vatandaşlarımız paniğe gerek olmadığını bilmeli, çünkü NATO'nun güçlü bir nükleer caydırıcılığı var" ifadelerini kullandı.

Şöyle devam etti: "(Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin şunu bilmeli ki, nükleer bir savaş asla kazanılamaz ve asla nükler savaş olmamalı."

Putin, Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı tam kapsamlı işgalinden bu yana Batı'yı olası nükleer sonuçlar konusunda defalarca uyardı.

Geçtiğimiz ay, Rusya'nın konvansiyonel füzelerle saldırıya uğraması halinde nükleer silah kullanabileceğini ve Moskova'nın nükleer güçle desteklenen herhangi bir saldırıyı ortak bir saldırı olarak değerlendireceğini açıkladı.


Washington, Ukrayna savaşını sona erdirmek için AB'nin Rus varlıklarını kullanmasını destekliyor

Şeref kıtası askerleri, Ukraynalı bir askerin tabutunun üzerinde Ukrayna bayrağını taşıyor (AFP)
Şeref kıtası askerleri, Ukraynalı bir askerin tabutunun üzerinde Ukrayna bayrağını taşıyor (AFP)
TT

Washington, Ukrayna savaşını sona erdirmek için AB'nin Rus varlıklarını kullanmasını destekliyor

Şeref kıtası askerleri, Ukraynalı bir askerin tabutunun üzerinde Ukrayna bayrağını taşıyor (AFP)
Şeref kıtası askerleri, Ukraynalı bir askerin tabutunun üzerinde Ukrayna bayrağını taşıyor (AFP)

Konuya yakın bir ABD'li kaynak, dün Reuters'a yaptığı açıklamada, ABD'nin Avrupa Birliği'nin dondurulmuş Rus varlıklarını Ukrayna'yı desteklemek ve iki ülke arasındaki devam eden savaşı sona erdirmek amacıyla kullanmasını tamamen desteklediğini söyledi.

Batı, Moskova üzerindeki baskıyı artırmaya çalışırken, Avrupa Komisyonu, AB hükümetlerinin dondurulmuş Rus devlet varlıklarına el koymadan 185 milyar avroya (217 milyar dolar) kadar kullanmalarına olanak tanıyan bir plan önerdi. Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre bu meblağ, şu anda Avrupa'da dondurulmuş durumda olan 210 milyar avroluk Rus devlet varlıklarının büyük bir kısmını temsil ediyor.

Kimliğinin açıklanmasını istemeyen Amerikalı kaynak, Washington'ın "AB'yi ve şu anda bu varlıkları Ukrayna'yı desteklemek için bir araç olarak kullanma yönünde attığı adımları tam olarak desteklediğini" ifade etti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 2022 yılında Ukrayna'nın işgalini emretmesinin ardından, ABD ve müttefikleri Rusya Merkez Bankası ve Maliye Bakanlığı'na yaptırımlar uygulayarak yaklaşık 300 milyar dolarlık Rus devlet varlığını dondurdu.