İsrail Savunma Bakanı Haşim Safiyuddin'in öldürülmüş olabileceğini öne sürdü

Hizbullah “lidersiz” bir örgüte dönüştü

İsrail'in 8 Ekim 2024'teki hava saldırılarının ardından Güney Lübnan'dan dumanlar yükseliyor (Reuters)
İsrail'in 8 Ekim 2024'teki hava saldırılarının ardından Güney Lübnan'dan dumanlar yükseliyor (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Haşim Safiyuddin'in öldürülmüş olabileceğini öne sürdü

İsrail'in 8 Ekim 2024'teki hava saldırılarının ardından Güney Lübnan'dan dumanlar yükseliyor (Reuters)
İsrail'in 8 Ekim 2024'teki hava saldırılarının ardından Güney Lübnan'dan dumanlar yükseliyor (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant bugün (Salı) yaptığı açıklamada Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın halefinin öldürülmüş olabileceğini söyledi.

Lübnanlı bir güvenlik kaynağı dün Şarku'l Avsat'a Nasrallah'ın potansiyel halefi olan Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı Haşim Safiyuddin'in geçen Perşembe akşamı Beyrut'un güney banliyölerinde düzenlenen bir saldırıda öldürüldüğüne dair “istihbari bir kanaat” olduğunu doğruladı. Ancak Hizbullah'ın “cesedi bulunana kadar yasını tutmaktan kaçındığını” belirtti.

Ordunun Kuzey Komutanlığı ile yaptığı bir toplantı sırasında konuşan Gallant, "Hizbullah lidersiz bir örgüttür, Nasrallah ortadan kaldırılmıştır ve belki de onun yerine geçecek kişi de ortadan kaldırılmıştır. Bunun olan biten her şey üzerinde dramatik bir etkisi var. Karar verecek kimse yok.  Hizbullah'ın ateş gücü de ağır bir darbe aldı. Attığımız adımlar tüm Ortadoğu'da görülüyor. Lübnan'da dumanlar dağıldığında İran'da en değerli varlığı olan Hizbullah'ı kaybettiğini anlayacak” dedi.

Nasrallah 27 Eylül'de Beyrut'un güney banliyösüne düzenlenen bir İsrail hava saldırısında öldürülmüştü.



Arakçi, bölgeyi tehlikeli bir askeri çatışmadan kurtarmak amacıyla Riyad'ı ziyaret ediyor

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
TT

Arakçi, bölgeyi tehlikeli bir askeri çatışmadan kurtarmak amacıyla Riyad'ı ziyaret ediyor

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)

Diplomatik bir kaynak Şarku'l Avsat’a İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin Suudi mevkidaşı Prens Faisal bin Ferhan Al Suud ile görüşeceği bir ziyaret için bu sabah (Çarşamba) Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a geleceğini doğruladı.

Kimliğini açıklamayan diplomatik kaynak, Arakçi'nin "bugün (Çarşamba) sabah gelip Suudi Dışişleri Bakanı ile görüşeceğini" belirtti ancak İranlı bakanın Riyad'da görüşeceği konularla ilgili daha fazla ayrıntı vermekten kaçındı.

İran resmi ajansı ISNA'ya göre Arakçi'nin gezisi Suudi Arabistan ve bölgedeki diğer ülkeleri kapsayacak ve bölgesel meselelerin görüşülmesine, Gazze Şeridi ve Lübnan'daki "İsrail suçlarını" durdurmak için yapılabileceklere odaklanacak.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)

Siyaset bilimi profesörü Dr. Salih el-Hathlan, İran Dışişleri Bakanı'nın Riyad ziyaretinde ikili konuların yanı sıra gerilimin tırmandırılmaması ve bölgenin tehlikeli bir askeri çatışmaya sürüklenmemesi için Suudi Arabistan'ın bölgesel ve uluslararası ortaklarıyla birlikte çaba sarf etmesinin ele alınacağını belirtti.

Şarku'l Avsat’a konuşan el-Hathlan “İran bugün çok kritik bir durumda ve İsrail'in tehditleri nedeniyle içinde bulunduğu çıkmazdan kurtulmasına yardımcı olması için Suudi Arabistan gibi bölgesel ve uluslararası ağırlığı olan ülkelerin müdahalesine ihtiyaç duyuyor” değerlendirmesinde bulundu.

İran'ın Tasnim haber ajansına göre Arakçi, “New York ve Doha'daki istişarelerin ardından Beyrut ve Şam'ı ziyaret ettim ve bu ziyaretlere devam ederek Suudi Arabistan ve bölge ülkelerine gideceğim. Bu suçları durdurmak için önlemler almaya çalışacağım” dedi.

İranlı bakan, "Suçların durdurulması ve varlığının kınanması için istişareler devam ediyor. Savaştan korkmasak da İran'ın savaş istemediğini defalarca söyledik. Her türlü senaryoya hazırlıklıyız ve gerekli tüm hedefler belirlendi. Politikamız çatışmaları durdurmak ve kabul edilebilir bir ateşkese ulaşmaktır" şeklinde konuştu.

Körfez Araştırma Merkezi kıdemli danışmanlarından Dr. el-Hathlan'a göre: “Bölgenin bugünlerde tanık olduğu tehlikeli tırmanış, İsrail'in 1 Ekim'deki saldırısına karşılık olarak İran'a karşı yıkıcı saldırılar başlatma olasılığı ve İran'ın karşı karşıya olduğu büyük riskler doğrultusunda, İranlı bakanın Suudi yetkililerle yapacağı görüşmelerde odak noktası gerilimin artmasından kaçınmak ve Krallığın bölgesel ve uluslararası ortaklarıyla birlikte bunu önlemek ve bölge ülkelerinin tehlikeli askeri çatışmalara girmesini engellemek için gösterdiği çabalara yatırım yapmak olacak.”

"Tahran, Riyad'ın bölgesel ve uluslararası aktörlerle olan güçlü ilişkileri sayesinde, bölgesel istikrarı sağlamak için gösterdiği sürekli çabanın bir parçası olarak, durumu sakinleştirmede, istikrar sağlamada ve çatışmanın yayılmasını önlemede önemli bir rol oynayabileceğinin farkındadır."

Dr. Saleh aynı zamanda “gerilimin tırmanmasını önlemeye yönelik her türlü bölgesel ya da uluslararası çabanın başarısının, nihayetinde İsrail hükümetinin kararına ve yaklaşan başkanlık seçimleriyle birlikte İsrail ile İran arasındaki mevcut çatışmayla nasıl başa çıkacağı konusunda büyük zorluklarla karşı karşıya olan ABD'nin tutumuna ve Biden yönetiminin hesaplanmamış herhangi bir hamlesinin Kamala Harris'in şansı üzerindeki etkilerine bağlı olduğuna” inanıyor.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeshkiyan, geçtiğimiz Eylül ayında, Tahran'ın Suudi Arabistan, Mısır ve Ürdün ile ilişkileri güçlendirme çabalarını dile getirerek, Mart 2023'te İran ile Suudi Arabistan arasında imzalanan anlaşmadaki "Çin'in rolünü" ve "bölgedeki iş birliğini güçlendirmeyi" övgüde bulundu.