İsrail, Golan Tepeleri'nde faaliyet gösteren bir Hizbullah üyesinin öldürüldüğünü duyurdu

Golan Tepeleri'ndeki bir İsrail tankı (AFP)
Golan Tepeleri'ndeki bir İsrail tankı (AFP)
TT

İsrail, Golan Tepeleri'nde faaliyet gösteren bir Hizbullah üyesinin öldürüldüğünü duyurdu

Golan Tepeleri'ndeki bir İsrail tankı (AFP)
Golan Tepeleri'ndeki bir İsrail tankı (AFP)

İsrail, Suriye'de işgal altındaki Golan Tepeleri’nde İsrail aleyhine istihbarat aktaran bir Hizbullah üyesini öldürdüğünü açıklarken, Suriye medyası bugün (Perşembe) İsrail hava saldırılarının Suriye'deki hedefleri vurduğunu bildirdi.

Yıllardır Suriye'deki İran bağlantılı hedeflere yönelik saldırılar düzenleyen İsrail, 7 Ekim 2023'te Hamas tarafından gerçekleştirilen ve İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşını tetikleyen saldırıdan bu yana saldırılarının sıklığını arttırıyor.

İsrail'in Hamas saldırısı ve sonrasındaki gelişmelere verdiği tepkinin kapsamını genişleterek Lübnan'a asker göndermesi ve İran’ın Yemen ve Suriye'deki vekil güçlerine hava saldırıları düzenlemesi, Ortadoğu'da daha geniş çaplı bir çatışma ve İran ile ABD'nin bu çatışmanın içine çekilme potansiyeli korkularını arttırdı.

İsrail güçleri ile İran destekli Hizbullah arasındaki kara çatışmaları dün Güney Lübnan'ın dağlık sınırı boyunca uzanırken, Ortadoğu, İran'ın geçen hafta gerçekleştirdiği füze saldırısına İsrail'in karşılık verebileceği yönündeki haberler nedeniyle alarm durumunda.

ABD Başkanı Joe Biden ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün her iki tarafın da olumlu olarak nitelendirdiği bir telefon görüşmesinde İsrail'in İran'a olası bir yanıtı hakkında konuştu.

Beyaz Saray, 30 dakika süren görüşmede İsrail'in planlarının ele alındığını ve Biden'ın Netanyahu'yu Lübnan'daki sivillere en az zarar vermeye çağırdığını açıkladı.

İsrail, İran'ı küçük çaplı hasara yol açan füze saldırısının bedelini ödemekle tehdit ederken, Tahran da herhangi bir yanıta geniş çaplı bir yıkımla karşılık vereceğini söyleyerek bölgede daha geniş çaplı bir çatışma korkusu yarattı.

Biden geçen hafta İsrail'in İran'ın petrol sahalarını hedef alması fikrine karşı çıkan açıklamalar yaptı ve İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini vurmasını desteklemeyeceğini söyledi.

Suriye'deki saldırılar

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada Hizbullah'ın ‘Golan'daki terör ağı’ üyesi olarak tanımladığı Edhem Cahut'u Suriye'nin Kuneytra bölgesinde öldürdüğünü duyurdu.

Cahut'un rolünün Suriye rejimindeki kaynaklardan Hizbullah'a bilgi aktarmak ve Suriye cephesinde toplanan istihbaratı Golan Tepeleri'nde İsrail'e karşı operasyonları kolaylaştırmak için bildirmek olduğu ifade edildi.

İsrail 1967 savaşında Golan Tepeleri’ni işgal etmiş ve çoğu ülke tarafından tanınmayan bir hareketle bölgeyi ilhak etmişti.

Günün erken saatlerinde Suriye televizyonu İsrail'in Humus kırsalındaki bir sanayi bölgesini ve Hama'daki bir askeri alanı hedef alan hava saldırıları düzenlediğini ve kayıpların ‘maddi hasarla sınırlı kaldığını’ bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Suriye televizyonunundun aktardığına göre sanayi sitesi müdürü Amir Halil, ‘İsrail'in hava saldırısında bir otomobil fabrikası ile tıbbi ve yardım malzemesi yüklü araçların hedef alındığını ve büyük bir yangının çıktığını’ belirterek, itfaiye ekiplerinin yangını söndürmek için çalıştığını ifade etti.

Devlet medyası Dera'da da patlama sesleri duyulduğunu ve bunların araştırıldığını bildirdi.

İsrail ordusu dün Iraklı grupların İsrail'in Eilat kentini insansız hava araçlarıyla (İHA) hedef aldıklarını açıklamasından dakikalar sonra, Kızıldeniz üzerinden İsrail'e yaklaşan ancak İsrail'e girmeyen bir İHA’yı önlediğini açıkladı.



AB'ye göç dalgası: Hırvat polisi, eşyalara el koyup yakıyor

STK, Hırvatistan sınırında göçmenlere ait yanmış eşyaları fotoğrafladı (No Name Kitchen)
STK, Hırvatistan sınırında göçmenlere ait yanmış eşyaları fotoğrafladı (No Name Kitchen)
TT

AB'ye göç dalgası: Hırvat polisi, eşyalara el koyup yakıyor

STK, Hırvatistan sınırında göçmenlere ait yanmış eşyaları fotoğrafladı (No Name Kitchen)
STK, Hırvatistan sınırında göçmenlere ait yanmış eşyaları fotoğrafladı (No Name Kitchen)

Hırvat polisinin, ülkeye girmeye çalışan göçmenlerin kimliklerini, pasaportlarını ve eşyalarını yaktığı iddia ediliyor. 

Balkanlar'daki göçmenlere odaklanan insani yardım kuruluşu No Name Kitchen'ın (NNK) araştırmasında, Hırvat sınır polislerinin göçmenlere şiddet uyguladığı, daha sonra da bu kişileri Bosna Hersek'e geri gönderdiği öne sürülüyor. 

NNK, 2023 sonuyla 2024 başlarında Bosna Hersek-Hırvatistan sınırına giderek inceleme yaptı. 

Sivil toplum kuruluşunun (STK), Birleşik Krallık'ın tanınmış gazetelerinden Guardian'la paylaştığı bilgilere göre, Hırvat polisinin göçmenlerin üzerindeki kimlik, pasaport, cep telefonu, çanta, gözlük ve paraları yaktığı 8 nokta tespit edildi. 

Guardian, polis tarafından yakıldığı öne sürülen belgeler içinde göçmenlerin Avrupa Birliği (AB) üyesi Hırvatistan'a girdikten sonra sığınma başvurusunda kullanacağı dökümanların da yer aldığına dikkat çekiyor.

NNK, bölgede şiddete uğradığını savunan göçmenlerle de konuştu. Faslı bir kadın göçmen, Aralık 2023'te Hırvat polisi tarafından cinsel saldırıya uğradığını belirtiyor. 

23 yaşındaki hamile kadın, eşinin yanı sıra bir kadın ve üç çocukla daha seyahat ettiklerini, polisin tüm eşyalarına el koyarak bunları yaktığını öne sürüyor.

4 Faslı erkek göçmenin de Kasım 2023'te sınır polisi tarafından dövüldüğü iddia ediliyor. Bunun ardından polislerin, göçmenlerin eşyalarını yaktığı savunuluyor. 

Hırvatistan İçişleri Bakanlığı'ndan bir sözcü, STK'nin iddialarını yalanlayarak, sınır polisinin göçmenlere şiddet uygulamadığını ve bu kişilerin eşyalarına el koyup yakmadığını ileri sürdü.

2019'da dönemin Hırvatistan Başbakanı Kolinda Grabar-Kitarovic, İsviçre televizyonuna verdiği röportajda, sınır polisinin güç kullandığını kabul etmiş fakat yasaları ihlal eden bir durum oluşmadığını savunmuştu. 

2017'de Hırvat sınır polisi, Afgan bir ailenin sığınma başvurusu yapmasını engellemiş ve aileyi tren raylarının bulunduğu bir yoldan Sırbistan'a yürüyerek geri dönmek zorunda bırakmıştı. Ailenin 6 yaşındaki kızı yolda tren çarpması nedeniyle ölmüştü. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, kız çocuğunun ölümünden Hırvat polisini sorumlu tutmuştu.

Independent Türkçe, Guardian, BBC