AB'ye göç dalgası: Hırvat polisi, eşyalara el koyup yakıyor

Zagreb yönetimi, göçmenlere şiddet iddialarını reddediyor.

STK, Hırvatistan sınırında göçmenlere ait yanmış eşyaları fotoğrafladı (No Name Kitchen)
STK, Hırvatistan sınırında göçmenlere ait yanmış eşyaları fotoğrafladı (No Name Kitchen)
TT

AB'ye göç dalgası: Hırvat polisi, eşyalara el koyup yakıyor

STK, Hırvatistan sınırında göçmenlere ait yanmış eşyaları fotoğrafladı (No Name Kitchen)
STK, Hırvatistan sınırında göçmenlere ait yanmış eşyaları fotoğrafladı (No Name Kitchen)

Hırvat polisinin, ülkeye girmeye çalışan göçmenlerin kimliklerini, pasaportlarını ve eşyalarını yaktığı iddia ediliyor. 

Balkanlar'daki göçmenlere odaklanan insani yardım kuruluşu No Name Kitchen'ın (NNK) araştırmasında, Hırvat sınır polislerinin göçmenlere şiddet uyguladığı, daha sonra da bu kişileri Bosna Hersek'e geri gönderdiği öne sürülüyor. 

NNK, 2023 sonuyla 2024 başlarında Bosna Hersek-Hırvatistan sınırına giderek inceleme yaptı. 

Sivil toplum kuruluşunun (STK), Birleşik Krallık'ın tanınmış gazetelerinden Guardian'la paylaştığı bilgilere göre, Hırvat polisinin göçmenlerin üzerindeki kimlik, pasaport, cep telefonu, çanta, gözlük ve paraları yaktığı 8 nokta tespit edildi. 

Guardian, polis tarafından yakıldığı öne sürülen belgeler içinde göçmenlerin Avrupa Birliği (AB) üyesi Hırvatistan'a girdikten sonra sığınma başvurusunda kullanacağı dökümanların da yer aldığına dikkat çekiyor.

NNK, bölgede şiddete uğradığını savunan göçmenlerle de konuştu. Faslı bir kadın göçmen, Aralık 2023'te Hırvat polisi tarafından cinsel saldırıya uğradığını belirtiyor. 

23 yaşındaki hamile kadın, eşinin yanı sıra bir kadın ve üç çocukla daha seyahat ettiklerini, polisin tüm eşyalarına el koyarak bunları yaktığını öne sürüyor.

4 Faslı erkek göçmenin de Kasım 2023'te sınır polisi tarafından dövüldüğü iddia ediliyor. Bunun ardından polislerin, göçmenlerin eşyalarını yaktığı savunuluyor. 

Hırvatistan İçişleri Bakanlığı'ndan bir sözcü, STK'nin iddialarını yalanlayarak, sınır polisinin göçmenlere şiddet uygulamadığını ve bu kişilerin eşyalarına el koyup yakmadığını ileri sürdü.

2019'da dönemin Hırvatistan Başbakanı Kolinda Grabar-Kitarovic, İsviçre televizyonuna verdiği röportajda, sınır polisinin güç kullandığını kabul etmiş fakat yasaları ihlal eden bir durum oluşmadığını savunmuştu. 

2017'de Hırvat sınır polisi, Afgan bir ailenin sığınma başvurusu yapmasını engellemiş ve aileyi tren raylarının bulunduğu bir yoldan Sırbistan'a yürüyerek geri dönmek zorunda bırakmıştı. Ailenin 6 yaşındaki kızı yolda tren çarpması nedeniyle ölmüştü. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, kız çocuğunun ölümünden Hırvat polisini sorumlu tutmuştu.

Independent Türkçe, Guardian, BBC



ABD'nin tehlikeli Lübnan planı ortaya çıktı

İsrail ordusu, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ı öldürüp gerginliği tırmandırdıktan sonra Lübnan'a başlattığı kara harekatını sürdürüyor (Reuters)
İsrail ordusu, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ı öldürüp gerginliği tırmandırdıktan sonra Lübnan'a başlattığı kara harekatını sürdürüyor (Reuters)
TT

ABD'nin tehlikeli Lübnan planı ortaya çıktı

İsrail ordusu, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ı öldürüp gerginliği tırmandırdıktan sonra Lübnan'a başlattığı kara harekatını sürdürüyor (Reuters)
İsrail ordusu, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ı öldürüp gerginliği tırmandırdıktan sonra Lübnan'a başlattığı kara harekatını sürdürüyor (Reuters)

ABD, İsrail'in Lübnan'a düzenlediği saldırıları Hizbullah'ı siyaset dışına itmek için bir fırsat olarak görüyor.

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), ABD Başkanı Joe Biden'ın Hizbullah'ın Lübnan siyasetindeki etkisini azaltmak istediğini yazıyor. 

Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen Amerikan ve Arap yetkililere göre, Washington, İsrail'in Hizbullah'a yönelik saldırılarını fırsat bilerek yeni bir Lübnan cumhurbaşkanı seçtirip Şii grubun etkisini azaltmayı hedefliyor. 

Kaynaklar, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Lübnan'da yeni bir cumhurbaşkanı seçilmesi için Katar, Mısır ve Suudi Arabistan'la yakın zamanda iletişime geçtiğini öne sürüyor. 

Biden'ın Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein'ın da Arap yetkililerle temasa geçerek, Hizbullah'ın zayıflamasını ülkedeki siyasi açmazı aşmak için bir fırsat olarak görmelerini söylediği savunuluyor. 

Lübnan'daki karmaşık seçim sistemi ve meclisteki sandalye dağılımı düzeni nedeniyle cumhurbaşkanının seçilmesi genelde zor oluyor. 2022'de Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın görev süresi dolmuştu. Bu tarihten beri yeni bir cumhurbaşkanı seçilemedi. 

Lübnan Anayasası, cumhurbaşkanının mecliste gizli oyla seçilmesini öngörüyor. Meclis, Müslüman ve Hıristiyan mezhepler arasında eşit olarak bölünmüş 128 sandalyeden oluşuyor. Cumhurbaşkanının Maruni Hıristiyan, başbakanın Sünni, meclis başkanınınsa Şii olması gerekiyor. Hizbullah'ın 128 koltuklu mecliste 15 sandalyesi var. 

ABD ve Fransa'nın başını çektiği 10 devlet, 25 Eylül'de İsrail ve Hizbullah arasında 21 günlük ateşkes önerisinde bulunmuştu. Ancak İsrail buna kulak asmayarak Lübnan'a kara harekatı başlatmıştı. WSJ, bu gelişmeleri hatırlatarak Washington'ın izlediği politikada bir "sapma" yaşandığını yazıyor. 

ABD'nin bu planlarda başarılı olması için Lübnan Başbakanı Necib Mikati ve Meclis Başkanı Nebih Berri'ye ihtiyacı olduğuna dikkat çekiliyor. Şii Emel Hareketi'nden Berri ve Sünni Mikati, geçen haftaki açıklamalarında yeni cumhurbaşkanının seçilmesini istediklerini belirtmişti.

Diğer yandan hem Gazze hem de Lübnan'daki ateşkes görüşmelerinde kilit rol oynayan Mısır ve Katar'dan yetkililer, Washington'ın planının "gerçekçi olmadığını ve tehlike teşkil ettiğini" söylüyor. Yetkililer ayrıca böyle bir kriz döneminde Lübnan'ın iç işlerine karışmanın ülkeyi iç savaşa sürükleyebileceği uyarısını yapıyor.

Lübnan Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 8 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'in saldırıları nedeniyle 104'ü çocuk ve 194'ü kadın olmak üzere toplam 2 bin 141 kişi öldü.

Lübnan Ekonomi ve Ticaret Bakanı Amin Salam, savaşın bir an evvel sonlanması gerektiğini belirterek şunları söylüyor:  

Savaş daha da tırmanırsa karanlık çağlara geri döneriz. Elimizde işleyen çok az sayıda telekomünikasyon sistemi, liman ve havalimanı kaldı. Bunlar da vurulursa interneti ve iletişimi kesilmiş, giriş ve çıkışları kapatılmış bir ülke olacağız. Issız bir adaya dönüşeceğiz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Times of Israel, Reuters