İtalya'nın göçmenleri Arnavutluk'a gönderme planı: Polislere flört yasağı

İtalya'nın Gjader'de işleteceği göçmen merkezi, eski bir askeri üs arazisinde yer alıyor (AFP)
İtalya'nın Gjader'de işleteceği göçmen merkezi, eski bir askeri üs arazisinde yer alıyor (AFP)
TT

İtalya'nın göçmenleri Arnavutluk'a gönderme planı: Polislere flört yasağı

İtalya'nın Gjader'de işleteceği göçmen merkezi, eski bir askeri üs arazisinde yer alıyor (AFP)
İtalya'nın Gjader'de işleteceği göçmen merkezi, eski bir askeri üs arazisinde yer alıyor (AFP)

İtalya, tüm tartışmalara rağmen Arnavutluk'ta göçmen merkezleri kurma planını hayata geçirmek istiyor.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'yle Arnavutluk Başbakanı Edi Rama'nın geçen yıl kasımda imzaladığı anlaşma kapsamında, Balkan ülkesinde iki göçmen merkezi kuruldu. 

Liman şehri Shengjin ve Gjader'de kurulan merkezlerin 1 Mayıs'ta açılması planlanıyordu ama "öngörülemeyen sorunlar" nedeniyle açılış ertelenmişti. 

İtalya İçişleri Bakanı Matteo Piantedosi, geçen ayki açıklamasında merkezlerin ekimde faaliyete geçeceğini duyurmuştu fakat henüz bu yönde bir adım atılmadı. Bakanlıktan kimliğinin açıklanmasını istemeyen bir yetkili, Amerikan medya kuruluşu CNN'e merkezlerin bu ay açılacağını söylerken, net bir tarih vermedi. 

Roma yönetimi, merkezler faaliyete geçtiğinde denetim için Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ni (BMMYK) de davet etmişti. BMMYK yetkilileri henüz kendilerine net bir tarih iletilmediğini söylüyor.

Roma ve Tiran arasındaki anlaşma, hem insan hakları kuruluşlarından hem de İtalya'daki muhalefet partilerinden tepki toplamıştı. Birçok kesim bu projeyi, Birleşik Krallık'ın (BK) düzensiz göçmenleri Ruanda'ya gönderme planına benzetmişti. İşçi Partili BK Başbakanı Keir Starmer'ın göreve gelmesiyle Ruanda planı bu yıl iptal edilmişti.

Avrupa Adalet Divanı'nın 28 Eylül'de açıkladığı kararda, İtalya'nın düzensiz göçmenleri Arnavutluk'a gönderme projesinin "yasal olmadığı" bildirilmişti. 

Ancak CNN, bu kararın bir bağlayıcılığı olmadığına ve planın işlemesini aksatmayacağına dikkat çekiyor. 

Medya kuruluşu, göçmen merkezi projesinin detaylarını paylaştı. 

Toplamda yaklaşık 3 bin 800 kişiyi ağırlaması hedeflenen merkezlerde 45 İtalyan polisi görevlendirildi. Hepsi erkek olan bu polislere sağlanan el kitapçıklarında,  göçmenlerle iletişim kurmanın yanı sıra Arnavutluk'ta dikkat edilmesi gereken hususlara da yer verildi. 

Polislerden biri, kitapçıklarda "flört" uyarısı yapıldığını belirterek, "Bize 'fazla İtalyan olmamamız' gerektiği söylendi diyor. CNN'in aktardığına göre kitapçıkta şu ifadelere yer veriliyor: ,

Arnavut kadınlarla çeşitli ortamlarda doğaçlama şekilde kur yapmaktan kaçının. Onlar muhafazakar bir toplum. Birlikte olduğu kadına başka bir erkeğin kur yaptığını gören erkekler olumsuz tepki verebilir.

İtalya, iki merkeze toplamda 500 personel atamayı planlıyor. Bunlar arasında polis ve askerlerin yanı sıra İtalya Adalet Bakanlığı'ndan yetkililer de yer alacak. Bunun yaklaşık 252 milyon euroya mal olması bekleniyor. Roma yönetimi ayrıca Tiran'a merkezlerin bakımı ve faaliyetleri için 5 yılda 670 milyon euro ödeyecek.

Independent Türkçe, CNN, Reuters



ABD'nin tehlikeli Lübnan planı ortaya çıktı

İsrail ordusu, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ı öldürüp gerginliği tırmandırdıktan sonra Lübnan'a başlattığı kara harekatını sürdürüyor (Reuters)
İsrail ordusu, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ı öldürüp gerginliği tırmandırdıktan sonra Lübnan'a başlattığı kara harekatını sürdürüyor (Reuters)
TT

ABD'nin tehlikeli Lübnan planı ortaya çıktı

İsrail ordusu, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ı öldürüp gerginliği tırmandırdıktan sonra Lübnan'a başlattığı kara harekatını sürdürüyor (Reuters)
İsrail ordusu, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ı öldürüp gerginliği tırmandırdıktan sonra Lübnan'a başlattığı kara harekatını sürdürüyor (Reuters)

ABD, İsrail'in Lübnan'a düzenlediği saldırıları Hizbullah'ı siyaset dışına itmek için bir fırsat olarak görüyor.

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), ABD Başkanı Joe Biden'ın Hizbullah'ın Lübnan siyasetindeki etkisini azaltmak istediğini yazıyor. 

Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen Amerikan ve Arap yetkililere göre, Washington, İsrail'in Hizbullah'a yönelik saldırılarını fırsat bilerek yeni bir Lübnan cumhurbaşkanı seçtirip Şii grubun etkisini azaltmayı hedefliyor. 

Kaynaklar, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Lübnan'da yeni bir cumhurbaşkanı seçilmesi için Katar, Mısır ve Suudi Arabistan'la yakın zamanda iletişime geçtiğini öne sürüyor. 

Biden'ın Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein'ın da Arap yetkililerle temasa geçerek, Hizbullah'ın zayıflamasını ülkedeki siyasi açmazı aşmak için bir fırsat olarak görmelerini söylediği savunuluyor. 

Lübnan'daki karmaşık seçim sistemi ve meclisteki sandalye dağılımı düzeni nedeniyle cumhurbaşkanının seçilmesi genelde zor oluyor. 2022'de Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın görev süresi dolmuştu. Bu tarihten beri yeni bir cumhurbaşkanı seçilemedi. 

Lübnan Anayasası, cumhurbaşkanının mecliste gizli oyla seçilmesini öngörüyor. Meclis, Müslüman ve Hıristiyan mezhepler arasında eşit olarak bölünmüş 128 sandalyeden oluşuyor. Cumhurbaşkanının Maruni Hıristiyan, başbakanın Sünni, meclis başkanınınsa Şii olması gerekiyor. Hizbullah'ın 128 koltuklu mecliste 15 sandalyesi var. 

ABD ve Fransa'nın başını çektiği 10 devlet, 25 Eylül'de İsrail ve Hizbullah arasında 21 günlük ateşkes önerisinde bulunmuştu. Ancak İsrail buna kulak asmayarak Lübnan'a kara harekatı başlatmıştı. WSJ, bu gelişmeleri hatırlatarak Washington'ın izlediği politikada bir "sapma" yaşandığını yazıyor. 

ABD'nin bu planlarda başarılı olması için Lübnan Başbakanı Necib Mikati ve Meclis Başkanı Nebih Berri'ye ihtiyacı olduğuna dikkat çekiliyor. Şii Emel Hareketi'nden Berri ve Sünni Mikati, geçen haftaki açıklamalarında yeni cumhurbaşkanının seçilmesini istediklerini belirtmişti.

Diğer yandan hem Gazze hem de Lübnan'daki ateşkes görüşmelerinde kilit rol oynayan Mısır ve Katar'dan yetkililer, Washington'ın planının "gerçekçi olmadığını ve tehlike teşkil ettiğini" söylüyor. Yetkililer ayrıca böyle bir kriz döneminde Lübnan'ın iç işlerine karışmanın ülkeyi iç savaşa sürükleyebileceği uyarısını yapıyor.

Lübnan Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 8 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'in saldırıları nedeniyle 104'ü çocuk ve 194'ü kadın olmak üzere toplam 2 bin 141 kişi öldü.

Lübnan Ekonomi ve Ticaret Bakanı Amin Salam, savaşın bir an evvel sonlanması gerektiğini belirterek şunları söylüyor:  

Savaş daha da tırmanırsa karanlık çağlara geri döneriz. Elimizde işleyen çok az sayıda telekomünikasyon sistemi, liman ve havalimanı kaldı. Bunlar da vurulursa interneti ve iletişimi kesilmiş, giriş ve çıkışları kapatılmış bir ülke olacağız. Issız bir adaya dönüşeceğiz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Times of Israel, Reuters