İsrail'in tahliye uyarıları Lübnanlıların kafasını karıştırdı

UNIFIL, Hizbullah'a ait olduğu düşünülen bir insansız hava aracını düşürdü.

İsrail'in Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı büyük yıkımın önünde koltuk değnekleriyle duran Lübnanlı bir adam (AFP)
İsrail'in Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı büyük yıkımın önünde koltuk değnekleriyle duran Lübnanlı bir adam (AFP)
TT

İsrail'in tahliye uyarıları Lübnanlıların kafasını karıştırdı

İsrail'in Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı büyük yıkımın önünde koltuk değnekleriyle duran Lübnanlı bir adam (AFP)
İsrail'in Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı büyük yıkımın önünde koltuk değnekleriyle duran Lübnanlı bir adam (AFP)

İsrail'in Lübnan Dağı, Güney Lübnan ve Doğu Lübnan'daki geniş alanların boşaltılması yönündeki uyarıları, İsrail güçleri tarafından başlatılan ve hava bombardımanının arttığı bir döneme denk gelen dikkat çekici bir tedbirle Lübnan arenasını şaşkına çevirdi.

Dün (Perşembe) sabahtan bu yana İsrail savaş uçakları, boşaltılması emredilen binaların çoğunu hedef alırken, güçlerinin Hizbullah savaşçılarına karşı çetin mücadeleler verdiği sınır bölgelerine de yoğun bombardıman düzenledi. İsrail ordusu birden fazla eksende sınır bölgesinin derinliklerine nüfuz etmeye ve özellikle el-Kuzah ve el-Adise'deki stratejik tepeleri kontrol altına almaya çalışıyor.

İsrail'in sınır hattındaki ilerleyişinin kasabalardaki büyük yıkımın ortasında görüntülenmesinin ardından Hizbullah, parlamentodaki blok üyesi milletvekili Hasan Fadlallah aracılığıyla İsrail güçlerinin ‘yoğun saldırılara rağmen’ herhangi bir köyü ele geçirdiğini yalanladı ve ‘sahadaki direnişin sahada nasıl mücadele edileceğini bildiğini’ vurguladı.

Diğer yandan Alman ordusunun dün yaptığı açıklamaya göre, Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) deniz gücünün bir parçası olarak görev yapan bir Alman askeri gemisi Lübnan açıklarında bir insansız hava aracını (İHA) düşürdü. Lübnanlı kaynaklar bu türden ilk olayın UNIFIL'in görev alanındaki operasyonel düzenlemeler çerçevesinde gerçekleşmediğini belirtirken Hizbullah'a ait olduğu düşünülen İHA’nın Alman gemisine yaklaşmasının ardından düşürüldüğünü kaydetti.



Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
TT

Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)

Amerikan vatandaşı Joseph Tater, yaklaşık bir yıl boyunca hapishanede ve psikiyatri hastanesinde tutulduktan sonra Rusya'dan ayrıldı.

46 yaşındaki Tater, ağustos ayında Moskova'da otel çalışanlarına kötü muamele ve ardından bir polis memuruna saldırı suçlamasıyla tutuklandı.

Nisan ayında mahkeme, Tater'in yargılanmaya uygun olmadığına karar verdi ve onu “tıbbi nitelikteki zorlayıcı tedbirler” yani zorunlu psikiyatrik tedaviye sevk etti.

Rus yetkililer, Tater'i kararın açıklanmasından önce bir gözaltı merkezinden psikiyatri koğuşuna nakletmişti. TASS'ın o zamanki haberine göre, bir sağlık heyeti Tater'in “gerginlik, dürtüsellik, hayali düşünceler ve davranışlar” sergilediğini belirtmişti.

Rus resmi haber ajansları, Tater'in eylül ayında yapılan duruşmada ABD vatandaşlığından vazgeçmek istediğini ve CIA'nın kendisini takip ettiğini söylediğini bildirmişti.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığına göre kolluk kuvvetleri, “yargı kararıyla psikiyatri hastanesinde tutulan ABD vatandaşı Tater'in Moskova'daki klinikten çıkmasına izin verildiğini ve Rusya topraklarını terk ettiğini” bildirdi.

Rusya, son yıllarda casusluk, Rus ordusunu eleştirmek, hırsızlık ve ailevi anlaşmazlıklar gibi çeşitli suçlamalarla çok sayıda ABD vatandaşını tutukladı. Bu durum, Washington'un Moskova'yı “rehine alma” ve bunları takas işlemlerinde kullanma niyetinde olduğu yönündeki suçlamalarına yol açtı.

ABD ve Rusya çifte vatandaşı olan Ksenia Karelina, nisan ayında, Ukrayna'yı destekleyen bir hayır kurumuna yaklaşık 50 dolar bağışladığı için 12 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı.

Buna karşılık Washington, Rus-Alman vatandaşı Arthur Petrov'u serbest bıraktı. Petrov, ABD yapımı elektronik cihazları Rus ordusuyla iş yapan şirketlere yasadışı olarak ihraç etmekle suçlanıyordu.