Çin'in eski Dışişleri Bakanı’nın ortadan kaybolmasının ardındaki “casusluk şüphesi”

Qin Gang’ın kamuoyu önüne çıkacağı son gün Pekin’i ziyaret eden Rus heyeti uyardı.

Qin Gang ve gazeteci Fu Xiaotian arasında gerçekleşen bir televizyon röportajından ekran görüntüsü
Qin Gang ve gazeteci Fu Xiaotian arasında gerçekleşen bir televizyon röportajından ekran görüntüsü
TT

Çin'in eski Dışişleri Bakanı’nın ortadan kaybolmasının ardındaki “casusluk şüphesi”

Qin Gang ve gazeteci Fu Xiaotian arasında gerçekleşen bir televizyon röportajından ekran görüntüsü
Qin Gang ve gazeteci Fu Xiaotian arasında gerçekleşen bir televizyon röportajından ekran görüntüsü

Wall Street Journal (WSJ) gazetesi tarafından yürütülen bir araştırma, göreve geldikten sadece altı ay sonra görevden alınan eski Çin Dışişleri Bakanı Qin Gang’ın ortadan kaybolmasının ardında casusluk şüphelerinin yattığını ortaya çıkardı.

Daha önceki haberlerde, geçtiğimiz yıl haziran ayı sonlarından bu yana kamuoyu önüne çıkmayan Çin’in eski Dışişleri Bakanı’nın görevden alınma nedeninin Çin’in önde gelen gazetecilerinden Fu Xiaotian ile yaşadığı ve ABD'deki ‘taşıyıcı anne’ gebeliği ile doğan bir çocukla sonuçlanan evlilik dışı ilişki olduğu belirtilmişti.

Rusya'dan Çin'e yapılan bir uyarı mı?

WSJ’nin araştırması, ilişkiyi doğruladı. Fakat WSJ, Çinli yetkililerin, bakanın görevden alınması ve ortadan kaybolmasının, Qin'in kamuoyu önünde göründüğü son günlerde Pekin'i ziyaret eden Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrey Rudenko başkanlığındaki bir Rus heyetinin uyarısıyla gerçekleştiğini söylediklerini aktardı.

Qin ile 25 Haziran 2023 tarihinde görüşen heyetin Pekin'deki yetkililere ‘Çin'in yeni dışişleri bakanının bir İngiliz istihbarat ajanıyla bağlantılı olduğu bilgisini verdiği’ belirtildi.

xcdvf
Qin’in Pekin'de Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrei Rudenko ile görüştüğü son gün (AFP)

Çin Komünist Partisi (ÇKP), Devlet Başkanı Şi Cinping'e yakınlığıyla bilinen eski Dışişleri Bakanı’nın, Xiaotian ile ilişkisi ve casusluğa karışmış olabileceği konusunda ‘günlük olarak sert geçen sorgulamalar’ gerçekleştirdiyse de Qin, masum olduğunu ve yönetime olan sadakatini vurguladı.

ÇKP tarafından yürütülen soruşturma, Qin'in Temmuz 2021 ve Ocak 2023 tarihleri arasında Çin'in Washington Büyükelçisi olarak görev yaptığı süre zarfında Xiaotian ile ilişkisi olduğunu ortaya çıkardı. Bununla birlikte, kaynaklara göre casusluk faaliyetlerine bizzat karıştığı iddiaları kanıtlanamadı, ancak casuslukla suçlanan biriyle ilişkisi olması Qin’in geleceğini mahvetmek için yeterli oldu.

Sinir krizi

Şarku’l Avsat’ın  WSJ’den aktardığına göre müfettişler, Qin’i oğlunun annesinin İngiliz istihbaratıyla bağlantısı olduğu iddiasıyla suçladığında Qin şaşkına döndü. Gazete, eski bakanın ‘soruşturma sırasında sinir krizi geçirdiğini ve olası bir intihar girişimine karşı askeri hastaneye yatırıldığını’ bildirdi.

Xiaotian hakkında Çin'de soruşturma açıldığını aktaran gazete, Xiaotian’ın o tarihten beri kayıp olduğunu kaydetti. Ancak ÇKP’nin eski bakandan, ÇKP Merkez Komitesi üyesi olarak son görevinden ‘istifa ettiğini’ duyurduğu açıklamasında ‘yoldaş’ olarak bahsetmesi, gazete tarafından ÇKP’li yetkililerin ‘Qin hakkında soruşturma açmama kararı aldıkları’ şeklinde yorumlandı.

Qin Gang, görevinden alındı ve yerine geçtiğimiz yıl temmuz ayında Çin’in deneyimli diplomatlarından Wang Yi dışişleri bakanı olarak atandı.



Moldovalı seçmenler ülkelerinin Avrupa Birliği'ne katılımını reddediyor

Moldovalı seçmenler ülkelerinin Avrupa Birliği'ne katılımını reddediyor
TT

Moldovalı seçmenler ülkelerinin Avrupa Birliği'ne katılımını reddediyor

Moldovalı seçmenler ülkelerinin Avrupa Birliği'ne katılımını reddediyor

Seçim Komisyonu'nun yayınladığı kısmi sonuçlara göre dün eski Sovyet cumhuriyetinde yapılan referandumda, Moldovalıların çoğunluğu ülkelerinin Avrupa Birliği'ne (AB) katılımına karşı oy kullandı.

Oyların %60'ından fazlası sayıldıktan sonra, katılımı reddedenlerin oranı yüzde 55'e ulaşırken, Avrupa Birliği'ne katılmayı destekleyenlerin oranı yaklaşık yüzde 45’te kaldı. Sonuçlar bu şekilde doğrulanırsa sürpriz olacak. AB’ye en fazla destek veren başkent Kişinev'de hâlâ sayılacak çok sayıda oy olduğu için durum değişebilir.

Referandum, Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesinin ardından Moskova ile bağlarını koparan ve Moldova'nın AB’ye katılması için başvuruda bulunan Maia Sandu tarafından başlatıldı. Sandu, Kişinev'de basına yaptığı açıklamada kısmi sonuçları yorumlayarak, yaşananların “ülkemizin özgürlük ve demokrasisine eşi benzeri görülmemiş bir saldırı” olduğunu söyledi. “Ulusal çıkarlarımıza düşman yabancı güçlerle çalışan suç gruplarını” suçlayan Sandu, ‘amaçlarının demokratik süreci baltalamak olduğunu’ belirtti.

Sandu, dün yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Rus müdahalesi korkusuyla gölgelenen bir kampanyanın ardından komisyon tarafından açıklanan kısmi sonuçlara göre ilk turu önde tamamladı. Oyların yüzde 40'ından fazlası sayılırken 52 yaşındaki ekonomist oyların yüzde 35'ini aldı.

Maia Sandu, 3 Kasım'daki ikinci turda, Rusya yanlısı Sosyalistler tarafından desteklenen ve oyların yüzde 30'unu alarak beklenenden daha iyi bir başarı gösteren 57 yaşındaki eski savcı Alexander Stoyanoğlu ile karşılaşacak.