Rapor: İsrail'in sızdırılan planları Tel Aviv'in ABD'yi askeri operasyonlardan nasıl dışladığını ortaya koyuyor

 İsrail’e ait savaş uçağı, Güney Lübnan semalarında işaret fişeği fırlattı. (AFP)
İsrail’e ait savaş uçağı, Güney Lübnan semalarında işaret fişeği fırlattı. (AFP)
TT

Rapor: İsrail'in sızdırılan planları Tel Aviv'in ABD'yi askeri operasyonlardan nasıl dışladığını ortaya koyuyor

 İsrail’e ait savaş uçağı, Güney Lübnan semalarında işaret fişeği fırlattı. (AFP)
İsrail’e ait savaş uçağı, Güney Lübnan semalarında işaret fişeği fırlattı. (AFP)

New York Post gazetesi geçtiğimiz hafta sonu İsrail'in İran'ı vurmaya hazır olduğunu değerlendiren Pentagon belgelerinin sızdırılmasını yorumladı ve uzmanların bu sızıntının Joe Biden yönetiminin ABD'nin müttefikinin gelecek planları hakkında ne kadar az şey bildiğini ortaya koyduğunu söylediğini aktardı.

FBI dün (Salı), İran yanlısı bir Telegram hesabı tarafından yayınlanan 15 ve 16 Ekim tarihli materyaller de dahil olmak üzere ‘çok gizli’ belgelerin sızdırılmasını soruşturduğunu doğruladı.

Eski bir ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) yetkilisi olan Atlantik Konseyi uzmanı Alex Plitsas şunları söyledi: “Her türlü istihbarat sızıntısı rahatsız edici olsa da, bu vakadaki mesele ortaya çıkan sırlardan ziyade Beyaz Saray'ın İsrail ile arasının çok açık olduğunun gün yüzüne çıkmasıdır. Belgelerden birinin yorumunda ortaya çıkan şey, İsrail'in niyetlerini halen değerlendiremediğimiz, yani İsrail'in ne yapmayı planladığını bilmediğimizdir. Hazır olup olmadıklarını ve ne planlıyor olabileceklerini belirlememize yardımcı olacak bu göstergelerin ve uyarıların nerede olduğunu izliyoruz.”

ABD'nin İsrail ile ilişkileri, Beyaz Saray'ın Binyamin Netanyahu hükümetine 7 Ekim 2023 Hamas saldırısına verdiği yanıtta defalarca itidal çağrısında bulunmasının ardından gerilmişti.

Görsel kaldırıldı.
İsrail’e ait bir F-35 savaş uçağı, İsrail'in güneyi üzerinde uçuyor. (Arşiv - Reuters)

Amerikan İsrail Eğitim Derneği Politika Direktörü E.J. Kimball'a göre, ‘iletişim eksikliği, ABD'nin İsrail'den kritik istihbarat alamadığı ve dolayısıyla gelecekteki eylemlerin yansımalarını tahmin etme ve bunlarla başa çıkma konusunda daha az hazırlıklı olduğu anlamına geliyor.’

Kimball, “Bu ABD için tehlikeli olabilir. Çünkü İran'ın bir karşılık vermesi durumunda İsrail'in ne yapmayı planladığına bağlı olarak İran'ın ne tür bir karşılık vereceğini tahmin edemeyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Bu arada sızıntının Washington ile Tel Aviv arasındaki güveni daha da zedelemesi bekleniyor.

Kimball, “Şu anda kabul etmemiz gereken şey, İsrail'in ABD'ye biraz mesafeli durma potansiyelidir. Bu istihbarat ve sahadaki gözler ve kulaklar olmadan, askerlerimiz de dahil olmak üzere bölgedeki çıkarlarımıza zarar verecektir. İsrail ve ABD arasında operasyonel düzeyde büyük bir güven eksikliği var. Bu, şu anda yaşanan çok tehlikeli bir durum ve bir sonraki yönetimin bu güveni yeniden inşa etmek için çalışması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Belgeler, silah sistemlerinin yeniden konumlandırılması gibi İsrail'in devam eden eylemleri hakkında bazı bilgiler sağlasa da, Ortadoğu gözlemcileri, düşmanların Pentagon'un bir saldırı öncesinde neleri izlediğini bilmesine izin vererek gelecekteki operasyonlara en büyük zararı vereceğini ifade etti.

Kimball sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer bir İranlıysanız ve ABD'nin İsrail'in bir saldırıya nasıl hazırlandığını nasıl değerlendirdiğini görüyorsanız, ABD'nin İran da dahil olmak üzere diğer ülkeler için de aynı metodolojiyi kullandığını makul bir şekilde varsayabilirsiniz. Hassas metodolojilerimizden bazılarını düşmana ifşa etmiş olmamız ABD tarafı için tehlikeli.”

Kimball, “Bunu nasıl yapacağımızı bilmek bizi riske atıyor ve bir saldırıyı öngörmek için dünyada neler olabileceğini yeterince değerlendirme yeteneğimizi sınırlıyor” dedi.

Plitsas ise şunları söyledi: “Bu durum müttefiklerimizle olan ilişkilerimizi zedelemekte, düşmanlarımıza avantaj sağlamakta, ulusal güvenlik hukukunun açık bir ihlali anlamına gelmekte ve kaynak ve yöntemleri ifşa eden gizli bilgileri yaymaktadır. Savaşa girmek istemediğimiz bir yerde savaşa bu kadar yakın olduğumuz çok tehlikeli bir zamanda bu gerçekten korkunç ve sorumsuzca bir davranıştı.”



İsrail saldırılarını derinleştirdikçe Lübnan’daki yıkım artıyor

Güney Lübnan'daki Sur şehrinin merkezinde İsrail'in hedef aldığı bölgeyi inceleyen Lübnanlı bir adam (Reuters)
Güney Lübnan'daki Sur şehrinin merkezinde İsrail'in hedef aldığı bölgeyi inceleyen Lübnanlı bir adam (Reuters)
TT

İsrail saldırılarını derinleştirdikçe Lübnan’daki yıkım artıyor

Güney Lübnan'daki Sur şehrinin merkezinde İsrail'in hedef aldığı bölgeyi inceleyen Lübnanlı bir adam (Reuters)
Güney Lübnan'daki Sur şehrinin merkezinde İsrail'in hedef aldığı bölgeyi inceleyen Lübnanlı bir adam (Reuters)

Güney Lübnan'daki kara çatışmaları, İsrail ordusu ile Hizbullah arasındaki vur-kaç operasyonlarının et-Taybe eksenine taşındığı ikinci sınır köyü hattının kenarlarına kadar genişledi ve güneydeki kara operasyonunun başlamasından üç hafta sonra İsrail'in en derin saldırısı gerçekleşti. Sınır köylerinin eteklerinde, özellikle de Ayta eş-Şaab ekseninde çatışmalar devam ederken, Hizbullah savaşçılarının İsrail güçlerini pusuya düşürmesinin ardından İsrail savaş uçakları şiddetli saldırılarına yeniden başladı.

İsrail'in Güney Lübnan'daki tarihi Sur kentinin merkezini de hedef listesine eklemesiyle birlikte bazı kasaba ve köylerde geniş çaplı yıkım meydana geldi. Sur'a yönelik saldırılar, sahil kentinin yerleşim alanının yarısının boşaltılmasına yol açtı ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) kararının tam olarak uygulanmasına bağlı kalan Lübnan'ın tutumu üzerindeki baskı dalgasını tamamladı.

Diğer yandan Hizbullah, eski Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın potansiyel halefi olarak görülen Yürütme Konseyi Başkanı Haşim Safiyuddin'in yasını tuttu. Hizbullah tarafından yapılan açıklamada, yaklaşık 20 gün önce Beyrut'un güney banliyölerinde düzenlenen bir hedef alma eylemine atıfta bulunularak, “Safiyuddin, Siyonistler tarafından düzenlenen saldırıda mücahit kardeşleriyle birlikte aramızdan ayrıldı” denildi.