Babası ve amcası öldürülen RFK Jr.'dan tartışma yaratacak açıklama

Kennedy Jr. şebeke suyuna florür karıştırmamayı vaat etti.

Verilere göre Kennedy Jr.'ın Trump'a meyletmesi, Taylor Swift'in Kamala Harris'in başkan adaylığına desteğinden daha etkili oldu (AP)
Verilere göre Kennedy Jr.'ın Trump'a meyletmesi, Taylor Swift'in Kamala Harris'in başkan adaylığına desteğinden daha etkili oldu (AP)
TT

Babası ve amcası öldürülen RFK Jr.'dan tartışma yaratacak açıklama

Verilere göre Kennedy Jr.'ın Trump'a meyletmesi, Taylor Swift'in Kamala Harris'in başkan adaylığına desteğinden daha etkili oldu (AP)
Verilere göre Kennedy Jr.'ın Trump'a meyletmesi, Taylor Swift'in Kamala Harris'in başkan adaylığına desteğinden daha etkili oldu (AP)

Donald Trump'ın başkan seçilmesi halinde sağlıkla ilgili bir birimde görevlendireceğini söylediği Robert F. Kennedy Jr. (RFK Jr.) kendisine yöneltilen "komplo teorilerine yatkınlık" eleştirilerini kuvvetlendiren bir açıklama daha yaptı. 

70 yaşındaki siyasetçi, Cumhuriyetçilerin adayının başkanlık koltuğuna dönmesi halinde iktidarı ele geçirir geçirmez şebeke suyundan florürü kaldırmaya çalışacaklarını cumartesi günü X (Twitter) hesabında söyledi.

Donald ve Melania Trump'ın "Amerika'yı Yeniden Sağlıklı Yapmak istediklerini" savunarak şu ifadeyi kullandı: 

20 Ocak'ta Trump'ın Beyaz Saray'ı ABD'deki tüm sistemlerin şebeke suyundan florürü çıkarması için tavsiyede bulunacak.

RFK Jr.'ın bu açıklamayı Trump ya da danışmanlarına sorarak mı yaptığı bilinmiyor. 

Donald Trump'ın seçim kampanyasını yürüten kıdemli danışmanlardan Danielle Alvarez, konuyla ilgili soruya "Başkan Donald Trump politika konusunda çeşitli görüşler alsa da salı günkü seçimlere odaklanıyor" yanıtını verdi. 

Diğer yandan ABD Başkanı'nın böyle bir kararı eyaletlere empoze edecek yetkisi yok. 

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (Centers for Disease Control and Prevention/CDC) florünün dişleri güçlendirerek çürüklere karşı koruma sağladığını bildiriyor. Resmi makamlar, şebeke suyuna düşük seviyede florür eklenmesini, kamu sağlığı konusunda son 100 yılın en büyük kazanımlarından biri olarak görüyor. 

Bu politikanın 1950'de ABD genelinde onaylanmasının ardından diş macunu markaları da benzer adımlar atmıştı. Ancak yine de Amerikalıların çoğu florürü aslen içme suyundan alıyor. 

Fazla florür tüketiminin de sağlık sorunlarına yol açtığının fark edilmesi üzerine Amerikalı yetkililer, 2015'te içme suyundaki florür miktarına dair tavsiyelerinde dozu düşürmüştü. 

Ağustosta yayımlanan bir federal hükümet raporu, tavsiye edilen miktarın iki katı florürün çocuklarda daha düşük IQ'yla ilişkilendirildiğini ortaya koymuştu. 

Daha önce yayımlanmış araştırmaların analizine dayanan raporla birlikte ilk kez bir federal kurum, yüksek düzeyde florüre maruz kalmayla çocuklarda düşük zeka arasında bir bağlantı olduğunu "orta düzeyde güvenle" belirlemişti.

ABD'de aşı karşıtı tutumuyla ön plana çıkan RFK Jr. 25. ABD Başkanı John F. Kennedy'nin yeğeni ve tıpkı kardeşi gibi suikasta kurban giden Senatör Robert F. Kennedy'nin de oğlu.

Kasım 2024'te yapılacak başkanlık seçimleri için önce Demokrat Parti'den aday adayı olan Robert F. Kennedy Jr. parti içinde kendisine sansür uygulandığını ve ön seçimlerde hile yapıldığını savunarak, 9 Ekim 2023'te başkanlık yarışına bağımsız devam edeceğini duyurmuştu.

Bağımsız başkan adayı 23 Ağustos'ta "seçimde zafere giden gerçekçi bir yolu" olmadığını fark ettiği için kampanyasını sonlandırdığını ve Trump'a destek vereceğini açıklamıştı.

RFK Jr.'ın Trump yönetiminde hangi pozisyonda yer alacağı net değil. Ancak o, Trump'ın kendisinden sağlık ve gıdayla ilgili kurumları yeniden düzenlemesini istediğini ifade ediyor. 

Trump da birlikte miting düzenlediği RFK Jr. hakkında cumartesi günü şöyle konuştu:

Ona gıda üstüne çalışabileceğini, petrol politikası dışında istediği her yerde çalışabileceğini söyledim. O sağlığı istiyor, kadın sağlığını, erkek sağlığını, çocukları, her şeyi istiyor.

Independent Türkçe, New York Times, AP



İran, ABD ile müzakerelerin üçüncü turu öncesinde Avrupa troykası ile görüşmek üzere harekete geçti

ABD ile İran arasındaki müzakerelerin ikinci turunun yapıldığı Umman’ın Roma'daki büyükelçiliğinin giriş kapısındaki polis memurları ve gazeteciler, 19 Nisan 2025 (AP)
ABD ile İran arasındaki müzakerelerin ikinci turunun yapıldığı Umman’ın Roma'daki büyükelçiliğinin giriş kapısındaki polis memurları ve gazeteciler, 19 Nisan 2025 (AP)
TT

İran, ABD ile müzakerelerin üçüncü turu öncesinde Avrupa troykası ile görüşmek üzere harekete geçti

ABD ile İran arasındaki müzakerelerin ikinci turunun yapıldığı Umman’ın Roma'daki büyükelçiliğinin giriş kapısındaki polis memurları ve gazeteciler, 19 Nisan 2025 (AP)
ABD ile İran arasındaki müzakerelerin ikinci turunun yapıldığı Umman’ın Roma'daki büyükelçiliğinin giriş kapısındaki polis memurları ve gazeteciler, 19 Nisan 2025 (AP)

Dört diplomat dün yaptıkları açıklamada, İran’ın ABD ile müzakerelerin yeniden başlaması halinde 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmanın Avrupalı taraflarıyla Roma'da bir toplantı yapmayı önerdiğini belirtti. Diplomatlara göre toplantının cuma günü yapılması bekleniyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığı habere göre Avrupa troykasından bu öneriye şimdiye kadar herhangi bir yanıt gelmedi. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, dün düzenlediği olağan basın toplantısında, Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi tarafından geçtiğimiz hafta gönderilen mektuba Avrupalıların yanıt verip vermediğini bilmediğini söyledi.

İran, ABD ile cumartesi günü Umman'da yeniden başlayan nükleer programına ilişkin müzakerelerdeki ve geçtiğimiz hafta Rusya ve Çin ile yapılan görüşmelerdeki ivmeden faydalanmaya çalışıyor.

Ummanlı yetkililer, ABD-İran görüşmelerinin yeni turunun 3 Mayıs'ta Avrupa'da yapılabileceğini açıkladı. Ancak henüz resmi karara ilişkin bir duyuru yapılmadı. İran medyası, Tahran'ın yeni turun İngiltere'nin başkenti Londra'da yapılmasını reddettiğini bildirdi.

İran'ın Avrupa Troykası olarak bilinen İngiltere, Fransa ve Almanya'ya ulaşması Tahran'ın seçeneklerini açık tuttuğunu gösteriyor. Ancak Avrupalıların, 2015 tarihli nükleer anlaşmanın sona ereceği ekim ayından önce Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarını yeniden uygulamak üzere snapback mekanizmasını devreye sokma konusundaki tutumunu da değerlendirmek istiyor.

Avrupalı güçlerin (Fransa, Almanya ve İngiltere) müzakerelerde yer almamasını yorumlayan Bekayi, Avrupalıların bu turun dışında kalmalarının kendi kararlarının bir sonucu olduğunu belirterek, “Avrupalıların bir sonraki aşamada olumlu bir rol oynayacaklarını ve yapıcı bir seçim yapacaklarını umuyoruz” diye konuştu.

Avrupa troykasından iki diplomat ve Batılı bir diplomat, geçtiğimiz cumartesi günü ABD ile yapılan görüşmelerin ardından İran'ın Roma'da toplantı yapılması için bir teklif gönderdiğini ve toplantının muhtemelen cuma günü yapılacağını söylediler.

Bu teklifin gerçekleşmemesi halinde İran'ın görüşmelerin bu tarihten önce Tahran'da yapılmasını da önerdiğini belirten diplomatlar, Washington ve Tahran arasındaki müzakerelerin ikinci turunun Roma'da yapıldığını ifade ettiler. İran tarafından yapılan açıklamada bu turda da önemli anlaşmazlıkların devam ettiği belirtilmişti.

İranlı bir yetkili, böyle bir teklifin sunulduğunu doğruladı, ancak Avrupa troykasının henüz yanıt vermediğini belirti. Diplomatlar, İran'la şimdi mi görüşmenin yoksa Washington'la görüşmelerin nasıl gelişeceğini görmeyi mi beklemenin kendi çıkarlarına olacağını değerlendirdiklerini, fakat Tahran'da bir toplantı yapılmasını ihtimal dışı bıraktıklarını ifade ettiler.

2015 tarihli nükleer anlaşmanın tüm taraflarıyla uzlaşıya varmanın önemli olduğunu söyleyen İranlı yetkili, bu yüzden Amerikalılarla yapılacak bir sonraki tur müzakerelerinden önce bu hafta Avrupa troykası ile bir araya gelmenin faydalı olacağını ifade etti.

BM yaptırımları için son tarih

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, perşembe günü yaptığı açıklamada, görüşmeler için Avrupa'ya gitmeye hazır olduğunu ifade etti. Ancak iki taraf arasındaki ilişkilerin bozulmasının ardından topun Avrupa'da olduğunun sinyalini verdi.

Tahran ve Avrupalı güçler geçtiğimiz eylül ayından bu yana aralarındaki ilişkileri ve nükleer meseleyi görüşmek üzere üç kez bir araya geldi. En son mart ayında, yaptırımların kaldırılması karşılığında İran'ın nükleer programının geri çekilmesini garanti altına alacak gelecekteki bir anlaşmanın parametrelerini araştırmak üzere teknik düzeyde bir toplantı yapıldı.

ABD Başkanı Donald Trump, İran'ın nükleer silah geliştirmesini engelleyecek yeni bir anlaşmaya hızla varılmaması halinde, İran’a saldırmakla tehdit etti. Trump, İran ile dünya güçleri arasında 2015 yılında varılan anlaşmadan 2018 yılındaki ilk başkanlık döneminde tek taraflı olarak çekilmişti.

Batı, İran'ın nükleer silah edinmenin peşinde olduğundan şüphelense de İran bunu reddediyor. Diplomatlar, yaptırımların yeniden başlatılması tehdidinin Tahran'a taviz vermesi için baskı yapmak üzere tasarlandığını ve Amerikalılar ile Avrupalılar arasındaki ayrıntılı görüşmeleri hayati hale getirdiğini söylüyor.

ABD, İran ile 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan 2018 yılında tek taraflı olarak çekildi. Bundan dolayı BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) anlaşmada yer alan yaptırımları yeniden uygulama mekanizmasını harekete geçiremiyor. Bu durumda anlaşmaya taraf olan üç Avrupa ülkesi, yaptırımların yeniden uygulanması için harekete geçebilecek tek alternatif olarak kalıyor.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Avrupalılarla görüşme önerisinin yaptırımların yeniden başlatılması konusuyla ilgili olup olmadığı sorulduğunda, bunun toplantının amacının bir parçası olduğunu belirterek “ABD ile görüşmeler, özellikle de nükleer adımlar konusunda hızlı ilerlemiyor, daha fazla zamana ihtiyacımız olduğu açık ve Tahran, ABD tarafına olan güven eksikliği nedeniyle geçici bir anlaşmadan yana değil” ifadelerini kullandı.

Bekayi, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ya biz geçici bir anlaşma kapsamında adımımızı uygularsak ve diğer taraf bunu yapmazsa ne olacak?! Avrupalıların yeni bir anlaşma istediğimizi ve uranyum zenginleştirmemizi sınırlandırmak için adım atmaya hazır olduğumuzu anlamalarını istiyoruz, ancak zamana ihtiyacımız var.”

İngiltere ve Almanya dışişleri bakanlıkları, İran'ın bu hafta içinde bir toplantı teklif edip etmediği konusunda yorum yapmaktan kaçınırken, Fransa Dışişleri Bakanlığı, yorum talebine henüz yanıt vermedi.