İsrail Lübnan'ın ‘sınır başkentinin’ savunmasını test ediyor

İsrail'in Barja kasabasına düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden 16 kişi için Lübnan'ın güneyindeki Sur kentinde düzenlenen cenaze töreni öncesinde yas tutanlar (EPA)
İsrail'in Barja kasabasına düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden 16 kişi için Lübnan'ın güneyindeki Sur kentinde düzenlenen cenaze töreni öncesinde yas tutanlar (EPA)
TT

İsrail Lübnan'ın ‘sınır başkentinin’ savunmasını test ediyor

İsrail'in Barja kasabasına düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden 16 kişi için Lübnan'ın güneyindeki Sur kentinde düzenlenen cenaze töreni öncesinde yas tutanlar (EPA)
İsrail'in Barja kasabasına düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden 16 kişi için Lübnan'ın güneyindeki Sur kentinde düzenlenen cenaze töreni öncesinde yas tutanlar (EPA)

İsrail güçleri geçtiğimiz birkaç gün boyunca, ‘sınır başkenti’ olarak bilinen ve Güney Lübnan'ın en büyük sınır kenti olan Bint Cubeyl civarında Hizbullah'ın savunmasını test ederek, son iki gün içinde el-Hıyam'a yapılan saldırının başarısız olmasının ardından savaşı şehre taşıma girişiminde bulundu. Bu girişim, başlamasından dört hafta sonra kara harekâtının çıkmaza girdiği, bir ‘yıpratma savaşına’ ve füze atışlarına dönüştüğü dönemde geldi.

İsrailli gruplar iki sızma girişiminde bulundu. Bunlardan biri Yarun ve Marun er-Ras arasındaki yolu doğu tarafından ele geçirirken, ikincisi Rumeyş ve Ayn İbl arasındaki sınır boyunca uzanan yolu Bint Cubeyl'in güney eteklerine kadar ele geçirmeye çalıştı. Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar, ‘keşif ve manevra grupları gibi göründüklerini, ancak Bint Cubeyl'in mahallelerine girmediklerini’ bildirdi.

Bu girişimler kara savaşının çıkmaza girmesinin hemen ardından geldi. Kaynaklar savaşın ‘iki haftadır haritasında hiçbir değişiklik olmadığı için bir yıpratma savaşına dönüştüğünü, İsrail güçlerinin sınır köylerine girdiğini, evlere ve mahallelere bubi tuzağı kurduğunu ve ertesi gün onları havaya uçurduğunu’ belirtti.

İsrail, Lübnan'ın derinliklerine yönelik kapsamlı hava bombardımanını sürdürmeye devam ediyor. 3 bini aşan ölü sayısı ve tamamen yıkılan 35 binden fazla konutun yanı sıra 10 milyon doları aşan zararlar açısından mevcut savaş, Temmuz 2006 savaşının iki katı kayba ulaştı.



Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
TT

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)

Baltık Denizi'nde Finlandiya, Almanya, İsveç ve Litvanya arasında bağlantı kuran denizaltı telekomünikasyon kablolarının kopmasıyla sabotaj şüpheleri artıyor. Ancak uzmanlara göre gözlerin Çin'e çevrilmesi için henüz erken.

Olayla ilgili inceleme yürüten İsveç ve Danimarka, kabloların kopmasından sorumlu olabileceği gerekçesiyle Çin'e ait bir kargo gemisine odaklanıyor.

Danimarka Savunma Komutanlığı'ndan 20 Kasım'da yapılan açıklamada Çin merkezli Ningbo Yipeng şirketine ait Yi Peng 3 adlı geminin yakın takibe alındığı bildirilmişti. 

Salıyı çarşambaya bağlayan gece Danimarka ve İsveç arasındaki Kattegat Boğazı'nda demirleyen geminin, pazarı pazartesiye bağlayan gece "C-Lion 1" kablo hattının yakınlarında görüldüğü aktarılmıştı. İsveç polisi de dün incelemelerde Yi Peng 3'e odaklanıldığını duyurmuştu.

Fransa'nın kamu yayıncısı France 24'ün paylaştığı uydu takip verilerine göre, Rusya'nın St. Petersburg şehrinden Mısır'ın başkenti Kahire'ye giden kargo gemisi, Finlandiya ve Almanya arasında uzanan C-Lion 1 kablosu kesildiğinde bölge civarındaydı. Geminin daha sonra rotasını değiştirerek İsveç ve Litvanya arasında uzanan BCS kablosunun yakınına gittiği ve bu kablonun da arızalandığı belirtiliyor. 

ABD'nin Ukrayna'ya Rus topraklarına uzun menzilli füzelerle saldırma izni vermesinin ardından yaşanan olay, Avrupa'da sabotaj paniği yarattı. Gözler Çin ve Rusya'ya çevrildi.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, "Kimse bu kabloların kazara koptuğuna inanmıyor" demişti. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen de durumun "sabotaj olduğu ortaya çıkarsa şaşırmayacağını" söylemişti.

Diğer yandan France 24'ün görüştüğü uzmanlar, olayda Çin'in suçlanmasının riskli bir hamle olduğunu söylüyor.

Kopenhag Üniversitesi'nden deniz güvenliği uzmanı Christian Bueger, Çin'in olayla ilgili olduğuna dair henüz hiçbir kanıta rastlanmadığını hatırlatarak, Pistorius'un açıklamasının "erken ve şaşırtıcı" bulduğunu belirtiyor ve ekliyor: 

Böyle bir açıklama, Almanya'nın diplomatik manevra için hareket alanını kısıtlıyor. Almanya savunma bakanı, açıkça Çin'i Alman altyapısına sabotaj yapmakla suçluyor.

Bueger, Çin'in Rusya'yı desteklemek için Avrupa sularında hibrit savaş taktikleri kullandığının tespit edilmesi halinde bunun "daha önce duyulmamış, çok provokatif ve şaşırtıcı bir şey olacağını" söylüyor.

Birleşik Krallık'taki Lancaster Üniversitesi'nden Basil Germond, Baltık Denizi'nin hibrit savaş stratejileri için uygun bir bölge olduğuna dikkat çekerek, "Burada şüpheli ve kötü niyetli faaliyetleri önlemek zor" diyor. 

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov iddialara tepki göstererek şunları söylemişti: 

Hiçbir sebep yokken her şey için Rusya'yı suçlamaya devam etmek oldukça saçma.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian da gemilerin sıkı kanunlarla denetlendiğini ve yasalara uygun şekilde hareket ettiğini savunmuştu. 

Britanya'nın tanınmış gazetelerinden Financial Times, geminin ait olduğu Ningbo Yipeng firmasıyla iletişime geçmişti. Şirket, Pekin yönetiminin kendilerinden "incelemeye katkı sağlamalarını istediğini" bildirmiş, daha fazla detay paylaşmamıştı.

Independent Türkçe, France 24, Financial Times