Tayland mahkemesi "Pegasus" telefon korsanlığı programını üreten İsrailli şirkete karşı açılan davayı reddetti

4 Mayıs 2022'de çekilen bu resimde, klavyeye yerleştirilmiş bir akıllı telefonun üzerinde "Pegasus" kelimesi görünüyor (Reuters)
4 Mayıs 2022'de çekilen bu resimde, klavyeye yerleştirilmiş bir akıllı telefonun üzerinde "Pegasus" kelimesi görünüyor (Reuters)
TT

Tayland mahkemesi "Pegasus" telefon korsanlığı programını üreten İsrailli şirkete karşı açılan davayı reddetti

4 Mayıs 2022'de çekilen bu resimde, klavyeye yerleştirilmiş bir akıllı telefonun üzerinde "Pegasus" kelimesi görünüyor (Reuters)
4 Mayıs 2022'de çekilen bu resimde, klavyeye yerleştirilmiş bir akıllı telefonun üzerinde "Pegasus" kelimesi görünüyor (Reuters)

Bir Tayland mahkemesi dün, İsrailli teknoloji şirketi tarafından üretilen casus yazılımın telefonunu hacklemek için kullanıldığını söyleyen demokrasi yanlısı bir aktivistin açtığı davayı reddetti.

Bangkok Hukuk Mahkemesi, Jatupat Punpatararaksa'nın telefonunun NSO Technologies tarafından üretilen "Pegasus" programıyla hacklendiğine dair yeterli kanıt sunamadığına hükmetti.

Şarku’l Avsat’ın AP'den aktardığı habere göre, Pai Dao Din olarak da bilinen Jatupat, NSO'nun Pegasus yazılımının kendilerini hedef almak ve cihazlarından veri elde etmeyi kolaylaştırarak kendisinin ve diğer aktivistlerin anayasal haklarını ihlal ettiğini iddia etti.

Pai Dao Din, Tayland'ın güçlü monarşisinin reformu için benzeri görülmemiş talepler de dahil olmak üzere yaygın hükümet karşıtı protestolara sahne olan 2021 yılında, telefonunun üç kez hacklendiğini iddia etmişti.

NSO, "şirketimize yönelik iddiaları destekleyecek kanıt bulunmadığını" teyit ederek kararı memnuniyetle karşıladı.

Şirket sözcüsü Jill Liner AP’ye gönderdiği e-postada, “Ciddi suçları ve terörizmi önlemek için yalnızca devlet kurumlarına sağlanan teknolojilerimizin sorumlu kullanımına bağlıyız. NSO katı düzenleyici çerçeveler ve etik standartlar altında faaliyet göstermektedir ve ürünlerimizin yasal ve etkili bir şekilde kullanılmasını sağlamak için yetkililerle iş birliği yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.



Pakistan'ın kuzeyindeki saldırıda 43 kişi öldü

Pakistan'ın kuzeybatısında perşembe günü yapılan saldırılarda hayatını kaybeden bir kişinin cenaze töreni (AP)
Pakistan'ın kuzeybatısında perşembe günü yapılan saldırılarda hayatını kaybeden bir kişinin cenaze töreni (AP)
TT

Pakistan'ın kuzeyindeki saldırıda 43 kişi öldü

Pakistan'ın kuzeybatısında perşembe günü yapılan saldırılarda hayatını kaybeden bir kişinin cenaze töreni (AP)
Pakistan'ın kuzeybatısında perşembe günü yapılan saldırılarda hayatını kaybeden bir kişinin cenaze töreni (AP)

Mezhepsel şiddete sahne olan Pakistan'ın kuzeybatısında Şii ailelerden oluşan iki konvoyun dün hedef alındığı iki saldırıda ölenlerin sayısı 7'si kadın, 3'ü çocuk olmak üzere 43 kişiye yükseldi.

Saldırıların gerçekleştiği Kurram'da yerel yetkili Javedullah Mehsud, ölenlerin yanı sıra “11'i ağır olmak üzere 16 kişinin de yaralandığını” söyledi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre olay yerindeki bir polis memuru kimliğinin açıklanmaması kaydı ile AFP'ye bu rakamı doğruladı.

Şiilerin kalesi Kurram'da bulunan Paraçinar'daki bir başka yerel yetkili ise "Vatandaşlar gece boyunca merkez çarşıda oturma eylemi düzenledi ve bu eylem şu ana kadar devam ediyor" dedi.

Buna karşılık, "cep telefonu şebekesi kesildi, ana yolda sokağa çıkma yasağı konuldu ve trafik askıya alındı."

Mehsud ise "barış ve düzeni yeniden tesis etmek için bir kabile konseyinin toplandığını" belirtti.

Ülkede özgürlükleri savunan bir sivil toplum kuruluşu olan Pakistan İnsan Hakları Komisyonu'na (HRCP) göre, temmuz ayından beri bu dağlık bölgede, Şii ve Sünni aşiretler arasında yaşanan şiddet olaylarında 70'ten fazla kişi hayatını kaybetti.

Periyodik olarak aşiret ve mezhep çatışmaları patlak veriyor, ardından bir aşiret konseyi (Jirga) tarafından ateşkese varıldığında şiddet sona eriyor. Haftalar ya da aylar sonra yeniden başlıyor.

Temmuz, eylül ve ekim aylarında Kurram ölümcül olaylara tanık oldu. O tarihten bu yana polis, diğer din mensuplarının yaşadığı bölgelere taşınan aileleri takip ediyor.

Bölgede farklı inançlara sahip kabileler arasındaki çatışmalar, özellikle toprak meselesiyle ilgilidir. Kabilelerin namus kurallarının güçlü olduğu yerlerde, genellikle güvenlik güçlerinin sürdürmekte zorlandığı düzene üstün gelirler.