Romanya'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunu Rusya yanlısı aday önde götürüyor

Cumhurbaşkanı adayı Calin Georgescu Bükreş'te basına konuşuyor (AP)
Cumhurbaşkanı adayı Calin Georgescu Bükreş'te basına konuşuyor (AP)
TT

Romanya'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunu Rusya yanlısı aday önde götürüyor

Cumhurbaşkanı adayı Calin Georgescu Bükreş'te basına konuşuyor (AP)
Cumhurbaşkanı adayı Calin Georgescu Bükreş'te basına konuşuyor (AP)

Romanya'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda Rusya yanlısı bir aday sürpriz yaparak Avrupa yanlısı Başbakan Marcel Ciolacu'nun elde ettiği sonuca yakın bir sonuç elde etti.

Kamuoyu yoklamalarının başlangıçta oyların yüzde 10'dan azını alabileceğini göstermesinin ardından, oyların yüzde 90'ı sayıldıktan sonra, aşırı sağcı ve Rusya yanlısı Calin Georgescu (62 yaşında) oyların yaklaşık yüzde 22'sini alırken, rakibi Ciolacu yüzde 21,1 oy aldı.

Bu sonuçlar kesinleşirse iki aday 8 Aralık'ta yapılması planlanan ikinci turda karşı karşıya gelecek.

Küçük bir şehrin belediye başkanı ve merkez sağ partinin başkanı olan Elena Lasconi (52 yaşında), oyların yüzde 16,6'sını alarak, yüzde 14,5 oy alan milliyetçi aday George Simion'un önünde üçüncü sırada yer aldı.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre uzmanlar aşırı sağın, Ukrayna sınırındaki AB ve NATO yanlısı ülkede gergin bir sosyal ve jeopolitik ortamdan faydalandığını düşünüyor. Bu, 19 milyon nüfuslu ülkede siyasi bir depremdir.

Romenler dün, yükselen enflasyon ve komşu Ukrayna'daki savaşa ilişkin kaygılar arasında cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda oylarını kullandılar.



Aile içi şiddet dünya genelinde her 10 dakikada bir kadını öldürüyor

 Kadınlar, Berlin'deki Brandenburg Kapısı önünde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nü anma protestosuna katıldı (AP)
 Kadınlar, Berlin'deki Brandenburg Kapısı önünde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nü anma protestosuna katıldı (AP)
TT

Aile içi şiddet dünya genelinde her 10 dakikada bir kadını öldürüyor

 Kadınlar, Berlin'deki Brandenburg Kapısı önünde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nü anma protestosuna katıldı (AP)
 Kadınlar, Berlin'deki Brandenburg Kapısı önünde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nü anma protestosuna katıldı (AP)

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bugün yayınlanan istatistiklere göre, 2023 yılında dünya genelinde en az 85 bin kadın ve kız çocuğu, çoğunluğu aile üyeleri tarafından olmak üzere, kasten öldürüldü ve kadın cinayetlerinin “önlenebilir” seviyesinin “endişe verici” olduğu belirtildi.

Viyana'daki Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) ve New York'taki BM Kadın Birimi tarafından hazırlanan bir raporda, 2023 yılında öldürülen 85 bin kadının yüzde 60'ının, yani her gün ortalama 140 ya da her on dakikada bir kadının, “kocalarının ya da diğer aile üyelerinin” kurbanı olduğu belirtilerek, kadınlar için “evin en tehlikeli yer olmaya devam ettiği” kaydedildi.

Raporda, bu olgunun "sınırları aşarak tüm sosyal grupları ve yaş gruplarını etkilediği" ifade edilerek, Karayipler, Orta Amerika ve Afrika'nın en çok etkilenen bölgeler olduğu, ardından bu bölgeleri Asya'nın takip ettiği belirtildi.

Amerika ve Avrupa kıtalarında kadın cinayetlerinin çoğunluğu hayat arkadaşları tarafından işlenirken, dünyanın geri kalanında çoğu vakada katilleri aile bireyleri oluşturuyor.

Bazı ülkelerdeki verilere göre, birçok mağdur ölmeden önce fiziksel, cinsel veya psikolojik şiddete maruz kaldıklarını bildirdi. Raporda, örneğin "ihtiyati tedbirler ve adli emirler" yoluyla "birçok cinayetin önlenebileceği" ortaya çıktı.

BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi'nin (UNODC) 107 ülkeden aldığı rakamları analiz ettiği rapora göre, bir eğilimin tespit edilebildiği bölgelerde kadın cinayeti oranı 2010 yılından bu yana sabit kalmış veya çok az bir düşüş göstermiştir; bu da bu tür şiddetin “sosyal uygulamalara ve normlara kök saldığını” ve ortadan kaldırılmasının zor olduğunu göstermektedir.

Şarku’l Avsat’ın rapordan aktardığına göre, birçok ülkede gösterilen çabalara rağmen “kadın cinayetleri endişe verici düzeyde.” Ancak BM Kadın Birimi İcra Direktörü'nden alıntı yapılan bir basın açıklamasında, bu gerçeğin "kaçınılmaz bir kader olmadığı" ve ülkelerin yasama yönünü güçlendirmesi ve veri toplama sürecini iyileştirmesi gerektiği vurgulandı.