İsrail bombardımanı sonucu Gazze Şeridi'nden dumanlar yükseliyor. / Fotoğraf: AP
Macid Kayali
İsrail'in 1948'den bu yana Filistinlilere karşı devam eden savaşı, terminolojiye dayalı bir savaştı. İsrail, kendisini laik ve liberal bir devlet, Arap dünyasında bir modernlik ve demokrasi vahası olarak sundu. Buna karşılık Filistinlileri ve genel olarak Arapları medeniyet ve modernlikten yoksun, demokrasi ve insan hakları hakkında hiçbir şey bilmeyen Bedeviler ve köylüler olarak damgaladı.
Aslında İsrail, “vaat edilmiş topraklar” ve “Tanrı'nın seçilmiş halkı” ile ilgili mitlere dayanan, Filistinlileri kökünden söküp atmaya, onları zamandan ve mekândan silmeye çalışan, sömürgeci, yerleşimci ve ırkçı bir devlet olduğu karakterini gizlemek için bu klişenin propagandasını yaptı.
İsrail, Filistinlilerin bir halk olduğunu ve kendi politikalarının kurbanı olduklarını inkâr etmekten hiçbir zaman vazgeçmedi. Bu çabası aynı zamanda onları insanlıktan dışlama ve varlıklarını savunma haklarını inkâr etme, her türlü meşru direnişi terörizm olarak etiketleme girişimini de içeriyordu. Hatta Golda Meir (eski İsrail başbakanı), İsrail askerlerinin kendilerine ateş açmasından Filistinlileri sorumlu tutmuştu!
Terör etiketinin, İsrail'in uygulamaktan kaçındığı Oslo Anlaşma’sını 1993'te Washington'da imzalamasına rağmen, FKÖ ve onun merhum lideri Yaser Arafat'ın liderliğini de kapsadığını belirtelim. Bu da nehirden denize kadar tüm Filistin topraklarına hâkim olmakta ısrar eden İsrail'in, Filistinlilere topraklarının yalnızca yüzde 22'si üzerinde bir devlet kurulmasını gerektiren çözüm konusunda ne kararlı ne de hazır olduğunu doğruluyor. Bu konuda da Batı'nın ve özellikle de ABD'nin desteğinden cesaret alıyor.
Filistinlilerin İsrail terörünün şantajına boyun eğmeden direnişe dair başka bir açıklamaları var. O da direnişin, birey ve grup olarak insanın varlığını ve haklarını savunma açısından verdiği doğal bir insani tepki olduğudur.
Bu, İsrail'in 2007'den beri Gazze'de 2 milyon Filistinliye sıkı bir abluka uygulamasına, onlara karşı birçok yıkıcı savaş yürütmesine paralel olarak uzlaşı seçeneğini başarısızlığa uğratmasının ardından Hamas Hareketinin yükselişine, Filistinlilerin tarihsel liderliği ile rekabet etmesine yol açan tarihsel bağlamdır. Yahya Sinvar da aynı bağlamda Hamas'ın liderliğine yükseldi. Ardından Netanyahu, Smotrich ve Ben Gvir liderliğindeki İsrail'in 1948'deki ilk Nekbe'yi tamamlamak, nehirden denize kadar Filistinlilere boyun eğdirerek, onlara hükmetmek için bir fırsat olarak gördüğü Aksa Tufanı operasyonu geldi.
İsrail böylece kavramları alt üst ederek siyasete, mantığa ve ahlaka karşı çıkma cesaretini gösteriyor. O sömürgeci, yerleşimci, ırkçı ve saldırgan bir devlet. Dünyanın gözü önünde Filistinlilere karşı canice bir soykırım savaşı yürütme noktasına varsa da dünyadaki tek kurban statüsünün ve meşru müdafaa hakkının tekelinde olduğunu iddia ediyor. Bu bağlamda ister şiir ve tarih gibi sözlü, ister gösteri ve şehirlerin sokaklarında, köylerde, kamplarda tanklarına ve ağır silahlı askerlerine taş atmak gibi eylem şeklinde olsun her türlü direnişi Filistinlilere yasaklıyor. Sanki Filistinliler, onları öldürerek, tutuklayarak, kırılgan varlıklara dönüştürerek, sudan, yiyecekten, barınaktan, yakıttan, ilaçtan mahrum bırakarak, onlara uyguladığı tüm işkence ve eziyetlere boyun eğmek zorundaymış gibi!
Buna rağmen Filistinlilerin İsrail terörünün şantajına boyun eğmeden direnişe dair başka bir açıklamaları var. O da direnişin, birey ve grup olarak insanın varlığını ve haklarını savunması açısından doğal bir insani tepki olduğudur. Dolayısıyla Meşal'den Heniyye ve Sinvar'a kadar Hamas liderleriyle olan anlaşmazlık, canlı bomba (şehitlik) eylemleri, iki ordu gibi savaşma ve karşılıklı füze saldırılarını benimsemenin yol açtığı tehlikelerle ilgilidir. Çünkü bu, esas olarak halka, onun imkanlarına ve dayanma kapasitesine bağlı olan uzun vadeli direniş kavramının dışındadır. Kaderci ve güç dengesi konusunda gerçekçi olmayan bir ruha, yanlış ve zararlı bahislere dayanan Aksa Tufanı seçeneği de bunun dışındaydı.
Aksa Tufanı İsrail'in sandığı gibi başlı başına bir olay değildi, tarihsel bir tepki bağlamında gerçekleşmişti. Adaletsizlik, umutsuzluk ve öfke deposunun patlaması ve tutukluların isyanıydı
O halde anlaşmazlık konusu, direniş ilkesiyle ilgili değil, daha ziyade liderliğin en uygun, en az maliyetli ve en faydalı biçimi izlemek için benimsediği seçeneklerle ilgilidir.
Burada kastettiğimiz, Aksa Tufanı İsrail'in sandığı gibi başlı başına bir olay değildi, tarihsel bir tepki bağlamında gerçekleşmişti. Adaletsizlik, umutsuzluk ve öfke deposunun patlaması ve tutukluların isyanıydı. Bu, Judith Butler, Ilan Pappe, Norman Finkelstein, Gideon Levy ve Amira Hess gibi Yahudilerin aktardığı, Varşova Gettosu'ndaki Yahudilerin, İkinci Dünya Savaşı'nda faşizmin kendilerine karşı yürüttüğü imha savaşına karşı isyanını hatırlatan bir olaydır.
Bu, Tufan’ın Hamas liderliği ve Sinvar tarafından, bölgedeki koşullar, imkanlar ve riskler konusunda stratejik bir ufku olmayan yanlış tahminlere göre gerçekleştirildiğini, direnişin meşruiyetine zarar veren davranışlar içerdiğini doğruluyor. Ama bunun sonucunda ortaya çıkan en önemli hata, aşırı sağcı İsrail'e beklediği fırsatı vermesiydi.
*Bu makale Şarku'l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.
Barron Trump'ın yükselişi: ABD yeni liderini mi yetiştiriyor?https://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5086433-barron-trump%C4%B1n-y%C3%BCkseli%C5%9Fi-abd-yeni-liderini-mi-yeti%C5%9Ftiriyor
Barron Trump'ın yükselişi: ABD yeni liderini mi yetiştiriyor?
Barron'ın yaşı itibarıyla daha da uzaması mümkün (AFP)
5 Ekim'de düzenlenen ABD seçimleri, yeni bir figürü dünya kamuoyuna sundu. Kutlamalar sırasında perde arkasından gün yüzüne çıkan genç adam, boyuyla babasını bile gölgede bıraktı.
Donald Trump'ın en küçük oğlu Barron, bir anda en çok merak edilen kişilerden biri oldu.
ABD dışındaki siyaset yorumcuları da "Barron, 2044'te başkanlığa aday olacak mı?" gibi sorular sormaya başladı.
Brexit'in mimarlarından olan Britanyalı siyasetçi Nigel Farage, X (Twitter) hesabında yaptığı açıklamada Donald Trump'ın zaferinde Barron'ın "büyük rol" oynadığını savundu.
Barron Trump is a very bright 18 year old who played a big part in his father’s stunning victory. pic.twitter.com/kPFSDEx0Yi
Eric Trump'ın eşi Lara da, Barron'ın rolüne dikkat çekenler arasında. Yengesi, Trump kardeşlerin en küçüğünün "ciddi bir övgüyü" hak ettiğini, zira seçimlerde "fark yarattığını" söylüyor:
Çok havalı. Onun için bir tanım yapmam gerekirse 'çok havalı' derim. Spot ışıklarından biraz uzak kaldı ama muhtemelen bunu bilerek yapıyor. Çok akıllı ve çok eğlenceli. Babasının oğlu, buna şüphe yok. Gerçekten muhteşem şeyler yapmayı sürdürecek. Her zaman ortaya bir fikir atıyor.
Seçimin üzerinden henüz birkaç gün geçmişken dünyanın önde gelen ekonomi gazetelerinden Wall Street Journal, "Barron Trump, babasının erküreyle (manosphere) bağlantısını nasıl sağladı?" başlığıyla 18 yaşındaki gencin zaferdeki payını vurguladı.
Cumhuriyetçi Parti liderinin erkeklere odaklanan yayıncılar, bloggerlar, sosyal medya fenomenleri ve internet sitelerinde yankı bulması için Barron Trump'ın bizzat çalıştığı bildiriliyor.
Donald Trump'ın ağustosta Adin Ross adlı internet fenomenine verdiği röportajla başlayan sürecin maskülenliği önemseyen çevrelerin desteğini artırdığı belirtilirken bağlantıları sağlayan kişinin Barron Trump olduğuna işaret ediliyor.
Trump da milyonlarca takipçisi olan 24 yaşındaki Ross'a "Tüm bildiğim şu ki, çocuğum bana 'Baba, bu röportajın ne kadar önemli olduğu konusunda hiçbir fikrin yok' dedi" diyerek oğlunun payına dikkat çekmişti.
Sunucu Joe Rogan ve psikolog Jordan Peterson gibi idollere sahip bu topluluğun çoğu, Trump'ın yönetimine alacağı Elon Musk, Robert F. Kennedy, Jr. ve JD Vance gibi kişileri de seviyor. Sosyal medya fenomenleri Jake ve Logan Paul, Romanya'da yargılanan kickboksçu Andrew Tate ve UFC Başkanı Dana White gibi isimler de aynı çevrelerde çok konuşuluyor.
Bo Loudon, en iyi arkadaşı Barron'ın çizilmesine yardımcı olduğu yolu şöyle anlatıyor:
Strateji, göz ardı edilen bir kitleye ulaşmak. Onun da kesinlikle bir rolü var. O benim yaş grubumda, bu dönemde kimin popüler olduğunu biliyor.
Donald Trump'ın Joe Rogan'a verdiği röportaj 50 milyon, komedyen Theo Von'la çektiği videoysa 15 milyon izlenmeyi geçti.
2020'de 18-28 yaş erkek seçmenlerin yüzde 41'i Trump'ı desteklerken bu oran 2024'te yüzde 56'ya çıktı.
Barron'ın da tavsiyesiyle verilen bu röportajların seçim sonucunda önemli rol oynadığı tahmin ediliyor.
"Gerçek bir sürprizdi"
22 Ocak 2005'te evlenen Melania ve Donald Trump çifti, kısa bir süre sonra çocuk sahibi olacağını öğrendi. 20 Mart 2006'da kucaklarına aldıkları çocuğa Barron William adını verdiler.
Barron'ı beklerken verdikleri röportaj sırasında 35 yaşında olan Melania, eşine müjdeyi duyurduğu ağustos gününü şöyle anlatmıştı:
Eve geldi ve ona baba olacağını söyledim. Önce durumu anlamaya çalıştı. Gerçek bir sürprizdi. Sonrasındaysa çok mutlu oldu.
O dönem 59 yaşında olan Donald Trump ise "Çocuğumuz olmasını bekliyordum, yani tam olarak şaşırdım sayılmaz. Ancak çok hızlı olması beni şaşırttı" demişti.
Doğum sırasında Donald Trump doğumhaneye girmemeyi tercih ederken Melania için böylesinin daha rahat olacağını söyledi.
Adı, zaman yolculuğu iddialarına yol açtı
Barron'ın adını babası seçmiş. Donald Trump, önceki erkek çocuklarına da koymayı tasarladığı bu isimden son anda vazgeçmeyi düşündüğünü ancak Melania'nın kendisini "Karnımdayken ona Barron diye seslendim. Şimdi bundan vazgeçemezsin" diyerek ikna ettiğini aktarmıştı.
Bu adın komplo teorilerine çanak tutan bir tarafı da var. Amerikalı yazar ve avukat Ingersoll Lockwood'un imzasını taşıyan, 1889 ve 1893 tarihli iki kitabın baş karakteri Baron Trump.
Önceden pek de bilinmeyen bu eserler, 2017'de Trump'ın başkan olmasıyla birlikte gün yüzüne çıktı.
Köpeğiyle bilinmeyen yerlerde dolaşıp sıradışı yaratıklarla karşılaşan Baron'un gerçek Trump ailesi gibi Alman asıllı olması, onlar gibi kendi adını taşıyan bir yerde yaşaması (Trump Kalesi) ve babasını anımsatacak şekilde Don adını taşıyan ve New York'taki 5. Cadde'de yaşayan akıl hocasına işaret ediliyor.
Donald Trump'ın MIT'de uzun yıllar hocalık yapan amcası John Trump ya da kitabın yazarının, Nikola Tesla'dan zaman yolculuğunu öğrendiği gibi inanması güç iddialar dahi var.
"Bu Barron: Güçlü, zeki, sert, yırtıcı ve vahşi"
Barron Trump, İngilizce'nin yanı sıra Slovence de biliyor. Slovenya doğumlu annesi Melania, Barron'ın küçükken anneannesi Amalija Knavs'ı sık sık telefonla arayıp Slovence konuştuğunu anlatıyor. Ancak ABD'de hangi dili konuşması gerektiği konusunda da uyarıda bulunmuş:
Bence ne kadar çok dil konuşabiliyorsanız o kadar iyi ama Amerika'ya geldiyseniz İngilizce konuşursunuz.
Son seçimlerin ardından yeniden gündem olan 2007 tarihli bir videoda Donald Trump oğlunu "Bu Barron. Güçlü, zeki, sert, yırtıcı ve vahşi. Girişimci olmak için gereken tüm şeyler bunlar. En önemlisi umarım, zeki. Bu konuda asıl unsur zeki olması. Bol şans Barron. Önünde uzun bir yol var" diye tanıtıyor.
Bu tanıtımın ardından Barron'ın mikrofonu bırakmaması dikkat çekiyor.
@dailymail Barron Trump as a baby in a resurfaced clip is sending fans into a frenzy. Donald Trump was making a speech to a crowd while holding his son at a ceremony where he was honored with a star on the Hollywood Walk of Fame. Trump, then a 60-year-old billionaire, bizarrely praised the 10-month-old as a 'vicious' and 'violent' future businessman. 🎥Getty Images #trump#barrontrump#donald#news#clip♬ original sound - Daily Mail
Barron'ın 4 yaşındayken çekilmiş bir videosu daha gün yüzüne çıkarak iki yönüyle dikkat çekti.
2010'da Larry King Live'a çıkan Trump çiftinden Melania, Barron için "Bir aksana sahip" diyen sunucuya gülerek "Evet, zamanının çoğunu benimle geçiriyor" yanıtını veriyor.
Donald Trump da "Bence müthiş, ne yaparsa yapsın benim için sıkıntı yok" diyor.
Aynı videoda küçük çocuğun "Çantamı seviyorum. Artık okula gitmem lazım" ifadelerini kullanması da seçim sonrasında viral oldu. Louis Vuitton çantanın değerinin 10 bin dolar olması, Barron'ın içinde büyüdüğü zenginliğün boyutlarını adeta göze sokuyor.
Ağzında gümüş değil, altın kaşıkla doğdu
Podcast sunucusu Patrick Bet-David, Barron'ın kendi zenginliğinin boyutuyla alay ettiğini söylüyor. Ne doğrulanıp ne de yalanlanan bu hikayeye göre Barron Trump, Mar-a-Lago'da verdiği yemekte herkes yaşadığı zorlukları anlatırken bunu yapmış:
Bir binanın ta en üst katında, bir terasta doğdum. Hayat zordu. Kim gümüş kaşıkla yemek yer ki, benimki altındı.
Çocukluğunun çoğunu New York'taki Trump Tower'ın en üst katlarındaki lüks evlerinde geçiren Barron, Manhattan'ın prestijli özel okullarında okudu.
Columbia Gramer ve Hazırlık Okulu'nda 5. sınıftayken düzenlenen okul gezisinde yaklaşık 80 öğrenciyle birlikte Donald Trump yönetimindeki Beyaz Saray'ı ziyaret ettiler.
Ocak 2017'de babası Beyaz Saray'a taşındığında, annesi Melania'yla birlikte orada bir süre daha kalıp dönemi bitirmeyi beklediler.
Yazın Barron'ın kaydının Maryland'deki St. Andrew’s Episcopal School'a alınmasıyla birlikte Donald Trump'ın yanına geçtiler.
Çocuklarını Quakerlerın okulu Sidwell Friends'e gönderen Obama, Bush ve Clintonlardan sonra Trump'ın farklı bir inanç çevresinin okulunu tercih etmesi dikkat çekti.
Küçücükken "Otistik mi?" sorularına muhatap oldu
Donald'ın diğer eşlerinden olan çocukları Ivanka, Donald Trump Jr., Eric ve Tiffany daha fazla kamuoyunda görülürken Barron'ın mahremiyeti sıkı bir şekilde korundu.
ABD Başkanı, oğlunun New York'taki hayatını bırakıp Beyaz Saray'a taşınmaktan çekindiğini şu sözlerle anlatmıştı:
New York'ta çok iyi bir okulda ve pek çok arkadaşı var. Ona eğer bu gerçekleşirse babasının insanlara ve onun gibi çocuklara yardım edeceğini ve bunun onu mutlu edeceğini söyledim. O, 9 yaşındaki küçük bir oğlan. Güçlü, zeki ve anlıyor. Durumu görüyor.
Gerçekten de babasının Beyaz Saray'da olması, Barron'ı da etkiledi. Trump'a pek de sıcak bakmayan Bush ve Clinton ailelerinin çocukları onu savundu.
Bill-Hillary Clinton çiftinin kızı Chelsea ve George W.-Laura Bush çiftinin kızı Jenna Bush Hager "Barron Trump'ı rahat bırakın" mesajı yayımladı.
Rosie O'Donnell'ın bir videoya yaptığı "Barron Trump Otistik Mi?" yorumu, Melania Trump'ı derinden etkilemiş ki bu sene yayımladığı biyografide ünlü komedyene tepki gösterdi.
O dönem 10 yaşında olan çocuğunun bu tarz laflar yüzünden gerçek hayatta da zorbalıkla karşılaştığına dikkat çeken Melania, şu ifadeleri kullanıyor:
Otizmle ilgili utanacak hiçbir şey olmasa da Barron otistik değil. Sırf eşimi sevmiyor diye çocuğuma saldırdığını hissettim.
Donald Trump'ın sonradan özür dileyen Rosie O'Donnell'a tepkisiyse daha sert olmuştu. 2016 seçimlerindeki rakibi Hillary Clinton "Kadınlara niye 'şişko domuz' ve 'iğrenç hayvan' gibi hitaplarla sesleniyorsun?" diye sorduğunda Cumhuriyetçilerin adayı "Yalnızca Rosie O'Donnell'a öyle diyorum" yanıtını vermişti.
Trump daha Beyaz Saray'dan ayrılmadan Barron, Florida'daki meşhur malikaneleri Mar-a Lago'ya yakın Oxbridge Academy'ye geçti.
Bu lisedeki arkadaşları, Jack adıyla okula kaydolan gencin sınıf kapısının önünde Gizli Servis ajanlarının beklediğini ve Barron tuvalete giderken bile ona eşlik edildiğini bildirdiler.
Çoğunluğu Cumhuriyetçi ailelerin çocuklarının oluşturduğu okulda Trump'ın oğlu başta merakla karşılansa da zamanla durum normal görülmeye başlanmış.
Clash of Clans ve futbol seven eğlenceli, çekici ve düzgün bir öğrenci gibi anlatılan Barron'ın spor etkinlikleri, partiler ya da yemeklere katılmaması dikkat çekmiş. Arkadaşlarıyla kantinde vakit geçirirken hiçbir şey yememesi de…
Donald Trump: Onunla fotoğraf çektirmek istemiyorum
Mar-a-Lago'ya Melania'nın ebeveynleri Viktor ve Amalija Knavs da taşınırken Barron'ın yetiştirilmesinde önemli rol oynadılar.
1.93'lük Abraham Lincoln ve 1.92'lik Lyndon B. Johnson'ın ardından 1.90'la en uzun boylu üçüncü ABD Başkanı olan Donald Trump, oğlunun kendisine 16 santimetre fark atmasını da Ocak 2024'te ölen kayınvalidesine bağlıyor:
Sadece onun yemeğini yiyerek bu kadar uzadı. Ona basketbolcu olacaksın dedim. O da 'Ben futbolu seviyorum baba' dedi. Ben de 'Senin boyunda basketbol daha iyi olur' desem de onları her şeye ikna edemiyorsunuz.
Trump, Mike Tyson'la dövüşerek dikkat çeken Jake Paul'ün kendisi gibi sosyal medya yıldızı olan abisi Logan Paul'e haziranda verdiği röportajda da 2.06'lık oğlunun boyuna takıldı:
O büyük bir çocuk. Ona basketbol oynatamadım. Ona 'Barron, seninle fotoğraf çektirmek istemiyorum' diyorum.
Mayıs 2024'te liseden mezun olan Barron, New York Üniversitesi'ne (NYU) kaydoldu.
Cumhuriyetçi Parti Kurultayı'nda Florida delegesi olması teklif edilse de annesi, oğlu adına açıklama yaparak bunun kabul görmediğini bildirdi. Barron'ın "önceden yaptığı programlar" gerekçe gösterildi.
Temmuzdaki ilk seçim mitingi sırasında babasının yanında yer aldı. Trump, en küçük oğlunu seyircilere alkışlatarak şu ifadeleri kullandı:
Bir hayli popülersin, Don ve Eric'ten de popüler olabilir. Barron burada olman çok güzel. Güzel ve rahat bir hayatı oldu. Artık işler biraz değişti.
Başkanlık kampanyası sırasında çok göz önünde olmasa da oynadığı kritik rol seçim zaferi sonrasında herkes tarafından dillendirilmeye başladı.
People'a konuşan kaynaklar, annesinin oğlunu niçin çok yakınında tuttuğunu şöyle anlatıyor:
Melania'nın asıl işi Barron'a bakmak. Barron utangaç ve ketum. Yıllar boyunca ona iyi annelik yaptı. Melania, Barron'ın geleceği üzerinde karar sahibi olmayı sürdürecek. Onu dünyalara değişmez. Onunla gurur duyuyor ve Barron'la geleceği hakkındaki asli karar verici de Melania.
Melania oğlunu babasına benzetiyor:
O çok iradeli, çok özel, çok zeki bir çocuk. Bağımsız ve dik kafalı, tam olarak ne istediğini biliyor. Bazen ona küçük Donald diyorum. Görünüş olarak ikimizin karışımı ama kişiliği nedeniyle ona küçük Donald diyorum.
Donald Trump, zeka konusunda eşine katılsa da seçime haftalar kala verdiği bir röportajda küçük oğlunun aşk hayatını gözler önüne sererek onu utandırmış olabilir:
O çok akıllı, çok iyi bir öğrenci. Çok da iyi bir adam. Ancak henüz bir kız arkadaşı oldu mu, sanmıyorum. Yalnız kalmayı dert etmeyen ama insanlarla da geçinebilen biri.
Barron Trump artık New York'taki Trump Tower'daki eve geri döndü. Melania buna oğlunun karar verdiğini söylüyor. NYU'daki kütüphanenin dışında Gizli Servis ajanlarıyla birlikte görülen Barron bundan sonra spot ışıklarından kaçacak mı, zaman gösterecek.
Kaynaklar: Daily Mail, Hello, Huffington Post, Newsweek, People, Politico, Sky News, Snopes, USA Today, Wall Street Journal