İki farklı insansı türünün aynı yer ve zamanda yaşadığı keşfedildi

1,5 milyon yıl önce Kenya'daki bir göl kenarından geçen Paranthropus boisei'nin soyu bundan yaklaşık 400 bin yıl sonra tükendi (Kevin G. Hatala/Chatham Üniversitesi)
1,5 milyon yıl önce Kenya'daki bir göl kenarından geçen Paranthropus boisei'nin soyu bundan yaklaşık 400 bin yıl sonra tükendi (Kevin G. Hatala/Chatham Üniversitesi)
TT

İki farklı insansı türünün aynı yer ve zamanda yaşadığı keşfedildi

1,5 milyon yıl önce Kenya'daki bir göl kenarından geçen Paranthropus boisei'nin soyu bundan yaklaşık 400 bin yıl sonra tükendi (Kevin G. Hatala/Chatham Üniversitesi)
1,5 milyon yıl önce Kenya'daki bir göl kenarından geçen Paranthropus boisei'nin soyu bundan yaklaşık 400 bin yıl sonra tükendi (Kevin G. Hatala/Chatham Üniversitesi)

1,5 milyon yıllık ayak izleri, iki hominin türünün aynı zamanda ve aynı yerde yaşadığını ortaya koydu. 

6 ila 7 milyon yıl önce büyük maymunlardan ayrılan hominin grubunun hâlâ yaşayan tek üyesi Homo sapiens, yani modern insanlar.

Bilim insanları, bu grubun eski üyelerinin aynı ekosistemleri paylaştığını bilse de ellerinde ne kadar yakından etkileşime girdiklerini gösteren bir kanıt yoktu.

Kenya'daki Turkana Gölü kıyısında bir dizi ayak izinin keşfi, araştırmacılara aradıkları kanıtı verdi. 

2021'de keşfedilen ve 1,5 milyon yıl önceye tarihlenen izler, Homo erectus ve Paranthropus boisei'ye ait.

Homo erectus'un modern insanların doğrudan atası olduğu tahmin edilirken, Paranthropus boisei maymunlara daha çok benzeyen başka bir cinse ait. 

Bulgularını hakemli dergi Science'ta dün (28 Kasım) yayımlayan araştırmacılar, Paranthropus boisei'ye ait 12 iz saptadı. Ayak izlerinin aynı kişi tarafından bırakıldığı tahmin edilirken, Homo erectus'a ait üç iz farklı kişilerin gibi görünüyor. 

Araştırmacılar iki türün de iki ayak üzerinde yürüdüğünü ancak yürüme biçimlerinin farklı olduğunu belirledi. 

Makalenin yazarlarından Dr. Neil T. Roach "Homo erectus'a atfettiğimiz izlerde, bizimkilere çok benzeyen ayak izleri görüyoruz" diyerek ekliyor: 

Sert ayakları varmış ve bir şeylere basarken önce topuklarını kullanıyor, sonra da ayak parmaklarını itiyorlar gibi görünüyor.

Paranthropus boisei ise muhtemelen daha çok insan ve şempanze arasında bir ayağa sahipti. Seri halinde bıraktığı izleri analiz eden ekip, nispeten hızlı yürüdüğünü de saptadı. 

Nasıl etkileşime geçtiler?

Bölgede bulunan kemik fosilleri de iki türün aynı ortamda yaşadığını gösteriyor. Ancak fosiller çok daha geniş bir zaman aralığını kapsarken iki ayak izi arasında birkaç saat veya birkaç gün olduğu tespit edildi. Bu da insanların bu eski akrabalarının belki de beraber yaşadığına işaret ediyor.

Dr. Roach "Geçerken birbirlerine el sallamamış olabilirler ancak bunlar, kesinlikle aynı yerden geçen ve kolayca etkileşime girebilecek iki tür" diyor.

ABD'deki Chatham Üniversitesi'nden makalenin başyazarı Kevin Hatala da iki tür için "İlk kez birbirleriyle yan yana yaşadıklarını biliyoruz" diyor:

Bu kadar yakın yaşarken muhtemelen birbirlerinin varlığından haberdardılar. Bu da rekabet ve bir arada yaşamayla ilgili bazı ilginç soruları akla getiriyor.

Bilim insanları Paranthropus boisei'nin otçul, Homo erectus'un da hepçil beslendiğini tahmin ediyor. Bu nedenle iki hominin türü arasında bir rekabet yaşanma ihtimali düşük görünüyor. 

Bu dönemde bölgenin sıcak ve yağmurlu bir iklime sahip olduğu ve geniş kaynaklar sunduğunu söyleyen araştırmacılar, iki türün, domuzlar ve kılıç dişli kaplanlarla beraber yaşadığını ekliyor.

Ayrıca bölgede bulunan ayak izleri, devasa kuşların da burada yaşadığını gösteriyor.
 

hyju
Bilim insanları Homo erectus'a ait diğer ayak izlerinin, aynı dönemde başka hayvanlar tarafından silinmiş olabileceğini düşünüyor (Chatham Üniversitesi)

İklimdeki değişimlerle Homo erectus ve Paranthropus boisei'nin rekabete girmiş olabileceğini de düşünüyorlar. Hatala iki tür arasındaki etkileşimlerin "Homo erectus'un evrimi üzerinde etki yaratmasının kesinlikle mümkün" olduğunu ifade ediyor.

Smithsonian Ulusal Doğa Tarihi Müzesi İnsan Kökenleri Programı'ndan paleoantropolog Dr. Briana Pobiner, yer almadığı çalışmada aynı bölgede yürüyen bir değil, iki türe ait ayak izleri bulmanın "akıl almaz" olduğunu söylüyor:

Belki aynı yiyecek için rekabet ettiler; belki de sadece çimenlik bir alanın karşısından birbirlerine ihtiyatla baktılar ya da birbirlerini tamamen görmezden geldiler. 

Dr. Pobiner'a göre iki tür birbiriyle çiftleşmiş bile olabilir. 

Bulgular, iki tür arasında rekabet yoksa Homo erectus'un gelişimini neyin tetiklediği sorusunu da gündeme getiriyor. Dr. Roach "Eğer rekabet bunu açıklamıyorsa, cinsimizin nasıl ortaya çıktığını yeniden düşünmemiz gerekebilir" diyor.

Independent Türkçe, IFL Science, Washington Post, CNN, Science



Arakçi, ‘İran liderliğinden’ Esed'e mesaj iletti

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi arasında dün gerçekleşen görüşmeden (İran Dışişleri Bakanlığı)
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi arasında dün gerçekleşen görüşmeden (İran Dışişleri Bakanlığı)
TT

Arakçi, ‘İran liderliğinden’ Esed'e mesaj iletti

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi arasında dün gerçekleşen görüşmeden (İran Dışişleri Bakanlığı)
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi arasında dün gerçekleşen görüşmeden (İran Dışişleri Bakanlığı)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi Şam'da Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'e bir mesaj ileterek Tahran'ın, ‘Siyonist rejim ve terörist grupların saldırganlık ve eylemlerine karşı koyma’ konusundaki ‘stratejik’ yöneliminin devam ettiğini yineledi.

İran Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Arakçi'nin Esed’e ‘Dini Lider Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın selamlarını ilettiği’ belirtildi. Açıklamada Bakan'ın Tahran'ın ‘terörle mücadelede ve bölgesel güvenlik ve istikrarın korunmasında Suriye hükümetini, halkını ve ordusunu destekleme’ konusundaki ‘ilkeli tutumunu’ vurguladığı ifade edildi.

Arakçi, “Terörist grupların son hamleleri, bölgedeki istikrar ve güvenlik düşmanlarının komplolarının bir parçası ve teröristlerin bölgedeki savaş ve istikrarsızlığı ateşlemeye devam etmek ve Siyonistlerin direniş cephesi karşısındaki başarısızlığını telafi etmek için ABD ve Siyonist varlıkla koordinasyon hedeflerinin bir aynasıdır” dedi.

‘İran İslam Cumhuriyeti'nin Siyonist rejim ve terörist grupların saldırı ve eylemlerine karşı Suriye hükümeti, halkı ve direnişine yönelik kapsamlı desteğini sürdürdüğünü’ belirten Arakçi, ‘bu stratejik yaklaşımın bölgede istikrar ve kalıcı güvenliğin korunması ve bölgedeki tüm ülkelerin güvenliğinin desteklenmesi çerçevesinde ortaya çıktığını’ vurguladı.

Arakçi, İran'ın ‘Suriye'nin geçmişte olduğu gibi terörizme karşı muzaffer kalacağından ve terörist grupların üstesinden geleceğinden emin olduğunu’ belirtti.

İran Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Esed'in şu sözüne yer verildi: “Arakçi'nin ziyareti İran'ın Siyonist işgale karşı direniş ekseninde yer alan ülkelere güçlü bir destek mesajıdır.”

İran devlet televizyonuna demeç veren Arakçi, Suriye Devlet Başkanı ile görüşmesinin ‘faydalı, samimi ve dostane geçtiğini’ belirterek, ‘Suriye'ye sağlanması gereken desteğin detayları’ başta olmak üzere bölgedeki ve Suriye'deki mevcut durum hakkında konuştuklarını kaydetti.

Arakçi, “İyi anlaşmalara varıldı. Koşullar zor ama Suriye Devlet Başkanı'nın cesareti ve ruhu etkileyiciydi... Terörist gruplar bir fırsat olduğunu ve harekete geçebileceklerini düşünüyorlar ama karşılarında durulacak” ifadelerini kullandı.

Şam'a gitmeden önce gazetecilere açıklamalarda bulunan Arakçi, Suriye hükümetine ‘İran’ın Suriye ordusu ve hükümetine açık desteğini’ vurgulayan bir mesaj ileteceğini söyledi.

Arakçi şu açıklamayı yaptı: “Siyonistlerin başarısızlığının ardından düşmanın terörist gruplar aracılığıyla bölgenin güvenliğini istikrarsızlaştırmaya yönelik kötü niyetli hedeflerine ulaşmaya çalıştığına inanıyoruz. Suriye ordusu geçmişte olduğu gibi yine bu terörist gruplara karşı zafer kazanacaktır.”

Açıklmasının devamında “Saha ve diplomasi birbirini tamamlar ve diplomatlar saha güçlerinin desteğiyle hareket eder” diyerek Devrim Muhafızları Ordusu'nun (DMO) bölgesel faaliyetlerine atıfta bulundu.

Bu arada İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile yaptığı telefon görüşmesinde Suriye'deki gelişmeleri ele aldı.

İran Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Pezeşkiyan'ın Sudani'ye Tahran'ın Suriye'de ‘terör eylemleri’ olarak nitelendirdiği olaylara karşı her türlü iş birliğine hazır olduğu güvencesini verdiği belirtildi.

Pezeşkiyan, Suriye de dahil olmak üzere ülkelerin toprak bütünlüğünü korumanın ‘İran İslam Cumhuriyeti'nin bölgesel bir stratejisi’ olduğunu söyledi.

Pezeşkiyan, “Lübnan'da ateşkes sağlanmasının ardından bölgenin göreceli bir sükunete doğru ilerlediği ve tüm gözlerin Gazze Şeridi'ne çevrildiği bir dönemde, Suriye'de yaşanan son olaylar bölgenin güvenliği konusunda ciddi endişelere yol açmıştır” dedi.

‘Suriye'nin terörist gruplarla mücadelesine yardımcı olmak için İslam ülkeleri arasında sinerjiye ihtiyaç olduğunu’ vurgulayan Pezeşkiyan, ‘bu olayların Siyonist rejimin İslam ülkeleri arasında fitne ve çatışma çıkarma planlarının bir parçası olduğunu ve bölgede terörizmin yayılmasını önlemek için ortak koordinasyon gerektiğini’ belirtti.

Diğer yandan milletvekili İsmail Kevseri günün erken saatlerinde basına yaptığı açıklamada, sahadaki gelişmelerin gerektirmesi ve ‘İran liderliğinin’ bu yönde bir karar alması halinde ülkesinin Suriye'ye danışman göndermeyi düşündüğünü ifade etti.