SDG, Türkiye'nin tampon bölgesi karşısında Suriye rejiminin yanında seferber oluyor

Halep'te sahada yaşanan gelişmeler ve yeni askeri dengelerin üretilmesi sonrasında Suriye'nin geleceğini büyük bir belirsizlik sardı

El-Havl kampındaki YPG’nin iki üyesi (AFP)
El-Havl kampındaki YPG’nin iki üyesi (AFP)
TT

SDG, Türkiye'nin tampon bölgesi karşısında Suriye rejiminin yanında seferber oluyor

El-Havl kampındaki YPG’nin iki üyesi (AFP)
El-Havl kampındaki YPG’nin iki üyesi (AFP)

Tarık Ali

Bazıları doğrudan Türk idaresine bağlı medya kuruluşları, Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Halep Uluslararası Havalimanı'nın yanı sıra Halep şehrinin çeşitli mahallelerini doğrudan Suriye rejimi ordusundan teslim alarak kontrol ettiği haberini nakletti. Haber günlerdir devam eden Halep savaşındaki doğrudan PKK’nın Suriye kolu YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin askeri rolüne dikkatleri çekti. SDG  unsurları, Halep’in bazı mahallelerinin yanı sıra şehrin kuzeybatısındaki Nubl ve el-Zahra bölgelerinin kontrol ve savunma sorumluluğunu da üstlendi. Suriye sokağındaysa, Heyet Tahrir eş-Şam'ın (eski adıyla el-Nusra Cephesinin) ve onunla aynı fikirde ya da ona sadık olan diğer örgütler ile birlikte önderlik ettiği bu kadar büyük bir savaşta Suriye rejiminin müttefiklerinin rolüne ilişkin geniş çaplı sorgulamalar yapılıyor.

Bunun en anlaşılır cevabı, Hizbullah'ın Lübnan Savaşı'yla meşgul olması ve bu nedenle savaşçılarının çoğunu çekip Lübnan’daki cephelere yönlendirmesi. İran, aylar önce 22’inci toplantısı yapılan Uluslararası Astana Süreci ve 2017'de başlayan gerilimi azaltma uzlaşısının ardından buradaki kuvvetlerini Deyrizor ve Suriye çölüne yönlendirerek buraya odaklandı. Rusya'ya gelince kasım ayının son gününe kadar yokluğu açık ve net bir şekilde görünüyordu. Bu tarihten sonra hava araçlarıyla Halep içindeki ve dışındaki konvoylara, militanların bulunduğu mevzilere hava saldırıları düzenlemeye başladı. Independent Arabia’yı takip eden bir kaynak, SDG’nin zamansal ve mekansal varlığıyla dikkat çeken rolünü şöyle yorumladı: “Bu, Halep'te esasen kontrol ettikleri Şeyh Maksud mahallesinden başlayarak, iki tarafın, yani Suriye rejimi ordusunun ve Kürtlerin birleşeceği kaçınılmaz bir savaş olacak. Nusra'nın Halep'in mahallelerinin derinliklerine kadar ulaşmasının, şehir ile doğu kırsalındaki mevkilerine doğrudan tehdit oluşturup daha ileri noktalara ulaşmasının taşıdığı tehlikeyi sezdiler.”

Ulusal öncelik

Resmi açıklamaya göre, saldıran güçlerden oluşan koalisyon, geri kalan Suriye kuvvetlerine, PKK unsurlarına ve Kürt Demokratik Birlik Partisi'ne (PYD) karşı başka bir karşıt saldırı başlatmaya hazırlanıyor. PYD, doğrudan ABD tarafından desteklenen Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) bir parçası. PKK ise Avrupa Birliği, ABD ve Türkiye tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılıyor.

SDG Medya ve Enformasyon Dairesi Başkanı Farhad Şami tarafından yapılan basın açıklamasındaysa şöyle denildi: “Ne olursa olsun, ulusal ve ahlaki önceliğimiz halkımızın ve bölgelerimizin savunulması olmaya devam ediyor. Bu nedenle halkımızı savunmak için gerektiğinde müdahale edeceğiz” dedi. Türkiye'yi, Halep şehri de dahil olmak üzere Suriye'nin kuzeybatı bölgesine yönelik son saldırının planlanması, düzenlenmesi ve organize edilmesinin arkasında olmakla suçladı.

sdv
Kürtler, Suriye'nin kuzeyinde Türklerin lehine bir tampon bölge kurulmasından korkuyor (AFP)

Şu anda Halep bölgesinde faaliyet gösteren Kürt güçlerinin terim olarak YPG olarak anıldığını ve genel olarak Halk Koruma Birlikleri olarak bilindiğini hatırlatalım.  Bunların kuzey Suriye'deki silahlı gruplarla uzun bir çatışma geçmişi var.

Kürt pozisyonu

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre bir Kürt kaynak, İran güçlerinin yokluğunun onların hiç mevcut olmadığı anlamına gelmediğini, sadece Soçi 2019 ve Astana 2017 anlaşmaları öncesindeki halleriyle karşılaştırıldığında minimum düzeyde olduğunu açıkladı. Bunun da onları, özellikle Nubl ve Zahra köyleri ile Halep'in batı banliyöleri, özellikle de Yeni Halep banliyösü başta olmak üzere savaş cephelerindeki eksiklikleri gidermek için hızla harekete geçmeye yönelttiğini söyledi. Kaynak, çatışma haritasının anlık olarak değişebileceğine dikkat çekti, çünkü bu, kendi deyimiyle, nispeten düşük düzeydeki doğrudan çatışmaya, Rusya'nın Halep içindeki ve militanların İdlib'den Halep’e tedarik yolları üzerindeki hedefleri bombalamakta geç kalan hamlesine rağmen anlık alan değişikliklerinin olduğu en şiddetli savaşlardan biri. Özellikle Maarat el-Numan'ın müttefik grup güçlerin eline geçmesinin önemli olduğunu, çünkü bunun İdlib şehrini tamamen kontrol altına almaları anlamına geldiğini söyledi. Kürt kaynak, daha önceki anlaşmalara göre temel olarak Halep'in bazı kısımlarını fiilen kontrol ettiklerini belirtti. Halihazırda yaşananların, şehri kapsayacak şekilde genişlemelerini ve ilk şok absorbe edilene kadar ve ilk günkü çatışmalarda kaybedilen bölgeleri geri almak için büyük bir askeri operasyona hazırlanılırken şehrin tamamen düşmesini önlemeyi gerektirdiğini kaydetti. Konuşmasını "Biz ve Suriye ordusu bu savaşta aynı taraftayız” diyerek bitirdi.

Kürtlerin tutumuna hızlı bir bakış

Kürtlerin tutumu, Suriye topraklarındaki saha haritasının hızlı bir şekilde okunması ve batıdan Nusra güçleri, kuzeyden Türkiye destekli Milli Ordu güçleri, DEAŞ’ın çölden saldırıları, doğuda Suriye'de İranlılarla yapılan bazen kırılgan bazen de sağlam anlaşmalar tarafından kuşatılmış olmaları ile açıklanabilir. Tüm bunlara bir de Halep'in sembolizmi ekleniyor. Keza  Suriye'nin en kuzeydoğusundaki Haseke'den Kürtlerin Halep'teki nüfuz bölgelerine doğru uzanan Kürt özyönetim projesi içerisinde varlıklarını korumalarına olanak tanıyan Batı’daki son kale olarak da onlar için önemli bir şehir. Buna ek olarak Kürtlerin Suriye'nin kuzeyinde Türklerin lehine bir tampon bölge oluşturulmasına karşıt tutumları ve buna yönelik devam eden korkuları da var. Çünkü tampon bölge, onların hayallerini ve projelerini sürekli bir tehdit altında bırakacak ve bu tehdit de on yıldan fazla bir süre içinde elde ettikleri tüm askeri başarıları kaybetme noktasına varabilir. Bunlar arasında Kürtlerin DEAŞ’e indirdikleri ölümcül darbe ve 2019 yılında Baguz savaşlarında radikal örgütün devlet kurma rüyasına son vermesi de yer alıyor.

Geniş askeri açıklama

Suriye rejimi ordusu ise savaşın son günlerinde iki açıklama yayınlamakla yetindi; ikincisi yüksek tondaydı ve 30 Kasım'da (bugün) yayınlandı. Tehdit ve gözdağı ifadeleri içeriyor ve şehrin kaybına yol açan olayların sonucunu ve yaşananların doğasını açıklıyordu. Suriye Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada şunları söylüyordu: “Son birkaç gündür Nusra Cephesi olarak bilinen silahlı terör örgütleri, binlerce yabancı teröristin, ağır silahların ve çok sayıda insansız hava aracının desteğiyle Halep ve İdlib cephelerinde çok eksenli büyük bir saldırı gerçekleştirdiler. Silahlı kuvvetlerimiz, ilerleyişlerini durdurmak için 100 kilometreyi aşkın bir şerit boyunca uzanan çeşitli angajman noktalarında şiddetli çatışmalara girişti. Çatışmalarda silahlı kuvvetlerimizden onlarca kişi öldü, bazıları da yaralandı.” Açıklamada, "Teröristlerin sayısının ve çatışma cephelerinin çokluğu, silahlı kuvvetlerimizi, saldırıyı absorbe etmek, sivillerin ve askerlerin hayatlarını korumak ve karşı saldırıya hazırlanmak hedefiyle savunma hatlarını güçlendirmeyi amaçlayan bir yeniden konuşlandırma operasyonu uygulamaya sevk etti” ifadelerine yer verildi. Açıklamada şöyle devam edildi: “Teröristlerin kuzey sınırı boyunca akışının devam etmesi ve onlara yönelik askeri ve teknik desteğin yoğunlaştırılmasıyla birlikte, geçtiğimiz saatlerde Halep’in mahallelerin büyük bir kısmına girebildiler. Ancak karşı saldırı hazırlığı için askeri takviye kuvvetlerinin gelişi ve bunların savaş cephelerine dağıtımının tamamlanması beklenirken, silahlı kuvvetlerimizin yoğun ve güçlü saldırılarını sürdürmesi nedeniyle terör örgütleri Halep'te konuşlanma noktaları oluşturamadılar.” Bakanlık, açıklamasını şöyle tamamladı: “Kara Kuvvetleri ve Silahlı Kuvvetler Genel Komutanlığı, aldığı bu tedbirin geçici bir tedbir olduğunu teyit etmektedir. Halep şehrindeki halkımızın emniyetini ve güvenliğini sağlamak için mümkün olan her yola başvuracağını, terör örgütleriyle mücadele etme ve onları defetme konusunda faaliyetlerini sürdüreceğini ve milli görevini yerine getireceğini, devletin ve kurumlarının tüm şehir ve kırsal kesim üzerindeki kontrolünü yeniden tesis edeceğini vurgulamaktadır.”

Anlık değişim

Genel veriler ve kontrol sahalarındaki anlık değişimlerle birlikte, çatışmaların 30 Kasım akşamına (bugün) kadar devam ettiğine işaret ediliyor. Bu değişimlere, korkunç dedikodular, psikolojik savaşlar ve bazen de uydurma görüntüler eşlik ediyor. Sosyal paylaşım platformları ise her iki taraftan esirlerin görüntüleri, Halep'teki ünlü ve hayati öneme sahip yerlerde muhalif grupların varlığına dair görüntülerin yanı sıra çatışmanın diğer tarafının yayınladığı muhaliflerin ölülerine ait görüntüler de dahil olmak üzere operasyonun aşamalarını ve koşullarını belgeleyen yüzlerce videoyla dolup taşıyor.



Putin: Kiev ile müzakereler başarısız olursa, hedefimize askeri yollarla ulaşacağız

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Şanghay İşbirliği Örgütü'nün (ŞİÖ) Tianjin'deki zirvesine ve Pekin'deki askerî geçit törenine katılmak üzere Çin'e yaptığı ziyaretin ardından düzenlediği basın toplantısında (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Şanghay İşbirliği Örgütü'nün (ŞİÖ) Tianjin'deki zirvesine ve Pekin'deki askerî geçit törenine katılmak üzere Çin'e yaptığı ziyaretin ardından düzenlediği basın toplantısında (Reuters)
TT

Putin: Kiev ile müzakereler başarısız olursa, hedefimize askeri yollarla ulaşacağız

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Şanghay İşbirliği Örgütü'nün (ŞİÖ) Tianjin'deki zirvesine ve Pekin'deki askerî geçit törenine katılmak üzere Çin'e yaptığı ziyaretin ardından düzenlediği basın toplantısında (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Şanghay İşbirliği Örgütü'nün (ŞİÖ) Tianjin'deki zirvesine ve Pekin'deki askerî geçit törenine katılmak üzere Çin'e yaptığı ziyaretin ardından düzenlediği basın toplantısında (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dün yaptığı açıklamada, Kiev ile anlaşmaya varılamaması halinde Ukrayna ile çatışmanın devam edeceğini söyledi.

Putin, Çin'e yaptığı dört günlük ziyaretin sonunda düzenlediği basın toplantısında, “Ukrayna konusunda bir anlaşmaya varamazsak, hedeflerimizi askeri yollarla gerçekleştireceğiz” dedi.

72 yaşındaki Putin, zafere olan güvenini yineleyerek, “Rusya güçleri tüm cephelerde başarılı bir şekilde ilerliyor... Ukrayna Silahlı Kuvvetleri zor durumda” ifadelerini kullandı.

Rusya Devlet Başkanı ayrıca, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin müzakere yapma meşruiyetini sorguladı ve Zelenskiy'nin anayasal görev süresinin geçen yıl sona erdiği yönündeki argümanını yineledi.

Zelenskiy, anayasaya göre görev süresi sona erdikten sonra da görevde kalmasına izin veren sıkıyönetim altında Ukrayna'yı yönetmeye devam ediyor.

Putin, Zelenskiy ile diyaloğu ‘çıkmaz sokak’ olarak nitelendirdi, ancak aynı zamanda Rusya ve Ukrayna devlet başkanları arasında bir görüşme için baskı yapan ABD Başkanı Donald Trump'ı övdü.

Putin, yeni ABD yönetiminin tutumu sayesinde ‘tünelin sonunda ışık gördüğünü’ vurguladı ve “Mantık hâkim olursa, Ukrayna'daki çatışmada kabul edilebilir bir sonuca ulaşılabilir” dedi.

Putin, bu sonucun somut olarak neye benzeyeceğini belirtmedi, ancak Rusya'nın komşusu için güvenlik garantilerini doğrudan toprak talepleriyle ilişkilendirdiğini reddetti.

ABD Başkanı Donald Trump ise CBS News'e yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin henüz barış anlaşması imzalamaya hazır olmadığını, ancak ‘bir şeyler olacağını ve bunu başaracağını’ söyledi.

Trump, Putin ve Zelenskiy arasında doğrudan görüşme olasılığı konusunda belirsizlik artmasına rağmen, Rusya ile Ukrayna arasında barış anlaşması sağlanması için çabalarını sürdüreceğini vurguladı.

ABD Başkanı, Rusya, Ukrayna veya diğer savaşan ülkelerle yaptığı birçok diplomatik müzakerede izlediği yaklaşımın, liderleri bir odada bir araya getirip, onları derhal bir anlaşmaya varmaya zorlamak olduğunu söyledi.

sdfg
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Bu yaklaşımın hızlı bir çözüm aranırken bile sabır gerektirdiğini açıklayan Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiha, bu yılki diğer barış anlaşmalarında bu yaklaşımın meyvesini verdiğine inandığını belirtti. Sibiha dün, Avusturya, Vatikan, İsviçre, Türkiye ve üç Körfez ülkesi dahil en az yedi ülkenin, 3,5 yıldan fazla süredir devam eden savaşı sona erdirmek amacıyla Ukrayna ve Rusya devlet başkanları arasında bir toplantıya ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu açıkladığını ifade etti.


İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında 84 Filistinli hayatını kaybetti

Gazze Şeridi sınırındaki İsrail tankları (AFP)
Gazze Şeridi sınırındaki İsrail tankları (AFP)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında 84 Filistinli hayatını kaybetti

Gazze Şeridi sınırındaki İsrail tankları (AFP)
Gazze Şeridi sınırındaki İsrail tankları (AFP)

İsrail'in bugün şafak vaktinden itibaren Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda 84 Filistinli hayatını kaybetti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, sağlık kaynaklarına dayanarak, ‘şehitler arasında, işgal güçlerinin Han Yunus'un güneyinde bir grup vatandaşı hedef almasının ardından yardım bekleyen üç vatandaşın da bulunduğunu’ bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın WAFA’dan aktardığına göre işgal güçlerinin, Gazze Şeridi’nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki çadırlarını bombalaması sonucu yedi vatandaş yaşamını yitirdi. WAFA, ‘işgal uçaklarının Gazze'nin es-Sabra ve Tel el-Heva mahallelerinde yerinden edilmiş kişileri barındıran bir evi ve çadırı bombalaması sonucu üçü çocuk olmak üzere yedi vatandaşın yaşamını yitirdiğini, çok sayıda kişinin ise yaralandığını’ kaydetti.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı ise bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının 131'i çocuk olmak üzere 370'e yükseldiğini ve son 24 saat içinde Gazze Şeridi'nde açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle üç yeni ölüm vakası daha kaydedildiğini belirtti.


İsrail: Gazze şehrine yapılacak saldırı bir milyon Filistinlinin yerinden edilmesine neden olacak

Gazze şehrinin güneyinde insanlar ve eşyalarının tahliyesi, 2 Eylül 2025 (AFP)
Gazze şehrinin güneyinde insanlar ve eşyalarının tahliyesi, 2 Eylül 2025 (AFP)
TT

İsrail: Gazze şehrine yapılacak saldırı bir milyon Filistinlinin yerinden edilmesine neden olacak

Gazze şehrinin güneyinde insanlar ve eşyalarının tahliyesi, 2 Eylül 2025 (AFP)
Gazze şehrinin güneyinde insanlar ve eşyalarının tahliyesi, 2 Eylül 2025 (AFP)

İsrail Savunma Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze şehrini kontrol altına almak için düzenlediği saldırının bir milyon Filistinliyi yerinden edeceğini söyledi. Fransız Haber Ajansı AFP'nin aktardığına göre yetkili bu kişiler için yeni bir ‘insani yardım bölgesi’ kurulması planlarından bahsetti.

Hamas'ın 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail'e saldırmasının ardından başlayan savaş, Gazze Şeridi'nde yaşayan iki milyondan fazla insanın büyük çoğunluğunu evlerini defalarca kez terk etmeye zorladı.

İsrail hükümeti geçtiğimiz ağustos ayında kuşatılmış ve harap olmuş Filistin topraklarının en büyük şehri olan Gazze'yi kontrol altına alma planını onayladı. İsrail, bu hafta on binlerce yedek askeri çağırdıktan sonra kuvvetlerini seferber etmeye başladı.

Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bulunan bu şehirde yaklaşık bir milyon kişi yaşıyor.

d8ı
Gazze Şeridi'nin kuzeyinden gelen Filistinli mülteciler, eşyalarını da yanlarına alarak Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi üzerindeki bir mülteci kampına kaçarken, 2 Eylül 2025 (EPA)

İsrail ordusuna bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Birimi'nde (COGAT) görevli üst düzey bir yetkili, son günlerde insanların kuzeyden güneye doğru hareket ettiğini söyledi.

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla gazetecilere konuşan Savunma Bakanlığı yetkilisi, “Şimdiye kadar yaklaşık 70 bin Gazzeli Gazze Şeridi’nin kuzeyinden ayrıldı” dedi. Aynı yetkili, İsrail makamlarının ‘bir milyon kişinin’ güneye kaçmasını beklediğini, ancak bunun için bir zaman dilimi belirtmediğini açıkladı.

Geçen ayın sonunda İsrail ordusu, Gazze şehri sakinlerinin yerinden edilmesinin ‘kaçınılmaz’ olduğunu doğruladı. Şehir, ‘tehlikeli savaş bölgesi’ olarak ilan edildi.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi, şehir sakinlerini tahliye etmenin ‘imkansız’ olduğunu ve bu konudaki planların ‘uygulanamaz’ olduğunu değerlendirdi.

7u8ı
Gazze Şeridi sınırında İsrail'in güneyinde konuşlu İsrail tankları, 3 Eylül 2025 (AFP)

Yetkili, İsrail'in ‘insani yardım bölgesi belirlemeye çalıştığını’ ve bunun önümüzdeki günlerde resmi olarak duyurulacağını belirtti.

Yetkiliye göre bu bölge Gazze'nin merkezindeki bazı mülteci kamplarından güneydeki el-Mevasi kıyı bölgesine kadar uzanacak ve doğuya doğru genişleyecek.

İsrail, savaşın başındayken bu bölgeyi ‘insani yardım bölgesi’ olarak sınıflandırmıştı, ancak buradaki yerinden edilmiş insanların çadırları İsrail ordusunun tekrar tekrar düzenlediği hava saldırılarının hedefi oldu.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Thameen Al-Kheetan geçtiğimiz ay el-Mevasi'deki Filistinlilerin ‘gıda, su, elektrik ve çadırlar dahil olmak üzere temel hizmet ve malzemelere erişiminin ya çok kısıtlı olduğunu ya da hiç erişimi olmadığını’ açıkladı.

hyjuı
Gazze şehrinin güneyine eşyalarıyla birlikte doluştukları minibüsle yerinden edilen Filistinliler, 2 Eylül 2025 (AFP)

COGAT geçtiğimiz hafta başlarında, ‘bölge sakinlerini korumak için güneye taşıma’ hazırlıklarını duyurdu. Bu hazırlıklar arasında Mısır'dan el-Mevasi bölgesine su taşımak için yeni bir boru hattının inşa edilmesi, İsrail'den gelen su borularının bakım çalışmalarının yapılması ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki bir deniz suyunu tuzdan arındırma tesisinin elektrik şebekesine bağlanması yer alıyor.

COGAT, İsrail'in Hamas'ın askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları'nın Komutanı Muhammed es-Sinvar'ı öldürdüğünü iddia ettiği bir operasyonun ardından haftalarca kapalı kalan Han Yunus'taki Avrupa Hastanesi'nin yeniden açılması için çalışmaların başladığını da belirtti.