İran, Netanyahu için idam istiyor: "İmkansız değil"

Dışişleri Bakan Yardımcısı, Filistin'i destekleyen ülkelere seslendi

Dünyanın farklı yerlerinde protesto edilen Netanyahu için Hamaney de idam istemişti (AFP)
Dünyanın farklı yerlerinde protesto edilen Netanyahu için Hamaney de idam istemişti (AFP)
TT

İran, Netanyahu için idam istiyor: "İmkansız değil"

Dünyanın farklı yerlerinde protesto edilen Netanyahu için Hamaney de idam istemişti (AFP)
Dünyanın farklı yerlerinde protesto edilen Netanyahu için Hamaney de idam istemişti (AFP)

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Kazım Garibabadi, Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle aralarında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun da bulunduğu yetkililer hakkında idam kararı verilmesi gerektiğini savundu. 

Hukuk ve uluslararası ilişkilerden sorumlu bakan yardımcısı, Filistin'i destekleyen ülkelere seslenerek "Bence imkansız değil, çaba sarf edilirse mümkün" dedi. 

Kazım Garibabadi, İran Yüce Lideri Ayetullah Ali Hamaney'in resmi sitesi Khamenei.ir'de dün yayımlanan röportajda İsrailli yetkililerin cezasız kalmasına dikkat çekti. 

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) yakalama kararıyla yeterince sonuç alamadığını savunarak idam hükmü vermenin önemine işaret etti:

Benzer şekilde düşünen ve Filistin halkını destekleyen iki-üç ülkenin birlikte bir mahkeme oluşturması mümkün mü diye bir deneyip görmemiz lazım. Bu mahkeme çerçevesinde böyle kararlar vermek mümkün olacaktır.

Garibabadi, İsrail'in işlediği suçlardan ABD'yi de sorumlu tuttu. Washington'ın desteği olmadan İsrail'in ayakta kalamayacağını iddia ederek "ABD, Siyonist rejime yalnızca askeri ve istihbari destek vermedi, siyasi ve diplomatik yardım da sağladı" dedi. 

UCM, Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında geçen ay tutuklama emri çıkarmıştı. 

Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, UCM kararının uygulanması gerektiğini duyururken ABD'de hem Joe Biden hem de Donald Trump kararı tanımayacaklarını belirtmişti. 

Birleşik Krallık ise mahkemeye saygı duyduğunu ancak İsrail'in "meşru müdafaa hakkını" savunmaya devam edeceğini bildirmişti. 

Merkezi Hollanda'nın Lahey şehrinde yer alan UCM'nin herhangi bir kolluk kuvveti yok. Dolayısıyla tutuklama kararlarının uygulanması, UCM'yi kuran Roma Statüsü'ne üye 124 ülkenin kendi kolluk kuvvetlerinin devreye girmesiyle gerçekleştiriliyor.

İsrail üye devletler arasında yer almıyor ve UCM'nin yargı yetkisini tanımıyor. 

Netanyahu ve Gallant ancak tutuklama emrini uygulamayı seçen bir üye ülkeye seyahat etmeleri halinde yakalanabilir.

Mahkeme sanıkları gıyaben yargılamıyor; bu nedenle Netanyahu ve Gallant, bir üye ülkede tutuklanıp Lahey'e getirilmedikçe yargılanamayacak.

Independent Türkçe, Press TV, RT



Trump: Şi, başkanlığım sırasında Çin'in Tayvan'ı işgal etmeyeceğini söyledi

ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AFP)
TT

Trump: Şi, başkanlığım sırasında Çin'in Tayvan'ı işgal etmeyeceğini söyledi

ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün (cuma) Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in, Trump'ın görevde olduğu sürece Pekin'in Tayvan'ı işgal etmeyeceğini söylediğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Trump, Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile Rusya'nın Ukrayna'yı işgali konusunda görüşmeler yapmadan önce Fox News’e verdiği röportajda bu açıklamayı yaptı.

Trump, Fox News’in ‘Special Report’ (Özel Haber) programına verdiği röportajda şunları söyledi: “Size şunu söyleyeyim, bildiğiniz gibi, Çin Devlet Başkanı Şi ve Tayvan arasında çok benzer bir durum var. Ancak ben buradayken bunun kesinlikle olmayacağını düşünüyorum. Göreceğiz.”

Trump, “Başkan Şi bana ‘Sen başkan olduğun sürece bunu asla yapmayacağım’ dedi. Ben de ona ‘Tamam, bunu takdir ediyorum’ dedim. O da ‘Ben çok sabırlıyım ve Çin de çok sabırlı’ dedi” ifadelerini kullandı.

Trump ve Şi, Trump'ın ikinci başkanlık döneminde haziran ayında ilk kez telefon görüşmesi yaptılar. Trump ayrıca, nisan ayında Şi'nin kendisini aradığını söyledi, ancak bu görüşmenin ne zaman gerçekleştiğini belirtmedi.

Çin, Tayvan'ı kendi topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve gerekirse güç kullanarak özerk demokratik ada ile yeniden birleşmeyi taahhüt ediyor. Tayvan, Çin'in egemenlik iddialarına şiddetle karşı çıkıyor.

Çin'in Washington Büyükelçiliği dün Tayvan konusunu Çin-ABD ilişkilerinde ‘en önemli ve hassas konu’ olarak nitelendirdi. Büyükelçilik Sözcüsü Liu Pengyu yaptığı açıklamada şunları söyledi: “ABD hükümeti, tek Çin ilkesi ve ABD ile Çin arasındaki üç ortak bildirgeye bağlı kalmalı, Tayvan ile ilgili konuları akıllıca ele almalı, Çin-ABD ilişkilerini ve Tayvan Boğazı'ndaki barış ve istikrarı ciddiyetle korumalıdır.”

Washington, Tayvan'ın ana silah tedarikçisi ve uluslararası destekçisi olmasına rağmen, çoğu ülke gibi ABD’nin de ada ile resmi diplomatik ilişkisi bulunmuyor.