Putin “yeni saha gerçekliğini” dikkate alan müzakerelere hazır

Trump'la görüşmeye açık olduğunu vurguladı ve Rusya'nın Ukrayna'da "adamlarının" bulunduğunu söyledi

Putin galip bir tavırla konuştu ve önkoşulsuz müzakerelere açık olduğunu teyit etti (Reuters)
Putin galip bir tavırla konuştu ve önkoşulsuz müzakerelere açık olduğunu teyit etti (Reuters)
TT

Putin “yeni saha gerçekliğini” dikkate alan müzakerelere hazır

Putin galip bir tavırla konuştu ve önkoşulsuz müzakerelere açık olduğunu teyit etti (Reuters)
Putin galip bir tavırla konuştu ve önkoşulsuz müzakerelere açık olduğunu teyit etti (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün düzenlediği yıllık basın toplantısında, Ukrayna konusunda yeni saha gerçekliğini dikkate alan "ciddi müzakereler" başlatmaya hazır olduğunu ifade etti.

Beş saat süren açıklamalarında, ABD'nin seçilmiş Başkanı Donald Trump'ın istemesi halinde kendisiyle diyaloga hazır olduğunu söyledi. Ülkesinin bu yıl Ukrayna'da sahada önemli ilerlemeler kaydettiğini ve Batı'nın “bir benzerine ve buna karşı koyabilecek teknolojiye sahip olmadığını” söylediği, Oreşnik füzesi gibi test edilmiş modern askeri teknolojileri sağladığını söyledi. Ayrıca Rusya'nın “herhangi bir ön koşul olmaksızın barış müzakerelerine başlamaya hazır olduğunu” belirten Putin, Ukrayna'nın dört ilinin Rusya'ya bağlanmasına atıfta bulunarak, görüşmelerin “İstanbul anlaşmaları temelinde ve sahada değişen gerçekler temelinde” mümkün olduğunu söyledi.

Rusya Devlet Başkanı, Ukrayna içinde Rusya'nın konuşabileceği destekçileri olduğunu belirtti. Putin’e göre, “Rusya Federasyonu ile birlikte ülkelerini neo-Nazi rejiminden kurtarmak isteyen çok sayıda insanımız var.” Şöyle açıkladı: “Ukrayna'daki adamlarımızdan bize hangi modern ve değerli çözümlerin mevcut olduğunu söylemelerini isteyeceğiz. 'Bizimkiler' dediğimde bunu alay etmeden söylüyorum. Ukrayna'da konuşacak insanlarımız var. Çok sayıda insan var.”



ABD Savunma Bakanı: DEAŞ’la mücadele için askerlerimizi Suriye'de bulundurmaya devam etmeliyiz

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Almanya'daki Ramstein Hava Üssünde (AFP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Almanya'daki Ramstein Hava Üssünde (AFP)
TT

ABD Savunma Bakanı: DEAŞ’la mücadele için askerlerimizi Suriye'de bulundurmaya devam etmeliyiz

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Almanya'daki Ramstein Hava Üssünde (AFP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Almanya'daki Ramstein Hava Üssünde (AFP)

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin yaptığı açıklamada, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden sonra DEAŞ’ın yeniden büyük bir tehdit oluşturmasını önlemek için ABD'nin Suriye'de asker bulundurmaya devam etmesi gerektiğini söyledi.

Austin, görevden ayrılmadan önceki Associated Press'e (AP) dün verdiği röportajında, özellikle on binlerce eski DEAŞ üyesinin ve aile üyelerinin kaldığı gözaltı kamplarının güvenliğini sağlamak için ABD askerlerine halen ihtiyaç olduğunu vurguladı. Tahminlere göre söz konusu kamplarda 8 bin ile 10 bin arasında DEAŞ üyesi bulunuyor ve bunların en az 2 bini ‘çok tehlikeli’ olarak değerlendiriliyor.

Yaklaşık 50 ortak ülkeyle Ukrayna'ya askeri yardım konusunu görüşmek üzere gittiği Almanya'daki Ramstein Hava Üssü'nde konuşan Austin, “Suriye’nin korumasız bırakılması halinde DEAŞ savaşçılarının yeniden ortaya çıkacağını düşünüyorum” dedi. ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump, 2018 yılında ilk başkanlık döneminde Suriye'deki tüm askerleri geri çekme girişiminde bulunmuş, bu durum dönemin Savunma Bakanı Jim Mattis'in istifasına yol açmıştı. Heyet Tahrir Şam (HTŞ) geçtiğimiz aralık ayı başlarında Esed'e karşı Şam’a doğru ilerlerken Trump sosyal medya hesabından, ABD ordusunun çatışmalardan uzak durması gerektiğini belirten bir paylaşımda bulundu.

Şarku’l Avsat’ın  edindiği bilgiye göre ABD'nin DEAŞ’la mücadele misyonu kapsamında Suriye'de yaklaşık 2 bin askeri bulunuyor. Bu rakam yetkililerin yıllardır 900 olduğunu söylediği asker sayısından önemli bir artış anlamına geliyor. ABD askerleri 2015 yılında DEAŞ’ın Suriye'nin büyük bir bölümünü işgal etmesinin ardından buraya konuşlandırılmıştı. ABD askerlerinin Suriye’de devam eden varlığı, 8 Aralık'ta Esed rejiminin yıldırım saldırıyla devrilmesi ve ailesinin onlarca yıllık iktidarına son verilmesinin ardından sorgulanmaya başlandı.