Filistin kökenli dokuz Amerikalı’dan ABD hükümetine ayrımcılık davası

İsrail'in Gazze'ye yönelik devam eden bombardımanı sırasında Filistinlilerin evleri ağır hasar gördü (Reuters)
İsrail'in Gazze'ye yönelik devam eden bombardımanı sırasında Filistinlilerin evleri ağır hasar gördü (Reuters)
TT

Filistin kökenli dokuz Amerikalı’dan ABD hükümetine ayrımcılık davası

İsrail'in Gazze'ye yönelik devam eden bombardımanı sırasında Filistinlilerin evleri ağır hasar gördü (Reuters)
İsrail'in Gazze'ye yönelik devam eden bombardımanı sırasında Filistinlilerin evleri ağır hasar gördü (Reuters)

Filistin kökenli dokuz Amerikalı dün ABD hükümetine karşı dava açarak, İsrail savaşının on binlerce kişinin ölümüne ve insani bir krize neden olduğu Gazze'de mahsur kalan kendilerini ya da aile üyelerini kurtarmamakla suçladı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre dava, Dışişleri Bakanlığı'nı Filistin kökenli Amerikalıları savaş bölgesinde bırakarak ayrımcılık yapmakla ve benzer durumlarda diğer kökenli Amerikalıları tahliye etmek ve korumak için gösterdiği çabayı göstermemekle suçluyor.

Bu, Filistinli ailelerin salı günü Washington'un İsrail ordusuna verdiği destek nedeniyle ABD Dışişleri Bakanlığı'na dava açmasının ardından bir hafta içinde ABD hükümetine karşı açılan ikinci dava oldu.

Bir Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, bakanlığın devam eden davalar hakkında yorum yapmadığını belirtti, ancak dünyanın dört bir yanındaki ABD vatandaşlarının emniyet ve güvenliğinin “en önemli öncelik” olduğunu vurguladı.

Dava dün, Amerikan İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) ve Avukat Maria Carey tarafından duyuruldu.

Dava, davacıların “federal hükümetin Filistinli olmayan Amerikalılar için normal ve tipik tahliye çabalarını” reddederek, ABD Anayasası uyarınca eşit korunma haklarının ihlal edildiğini savunuyor.

ABD hükümetinin vatandaşlarını Afganistan, Lübnan ve Sudan gibi diğer çatışma bölgelerinden tahliye ettiği benzer örneklere atıfta bulunan dava, Başkan Joe Biden, Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ve Savunma Bakanı Lloyd Austin'i davalı olarak gösteriyor.



Stonehenge'in gizemi çözüldü: Kadim halkları birleştiren anıt

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Stonehenge'in gizemi çözüldü: Kadim halkları birleştiren anıt

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Arkeologlar, yeni bir çalışmada Stonehenge'in büyük ihtimalle Britanya'nın farklı yerlerinden gelen tarih öncesi halkları birleştirme amacı taşıyan bir projeyle inşa edildiğini öne sürüyor.

Çalışmada, Britanya genelinde 900'den fazla taş çemberi keşfedildiği halde Stonehenge'in, Avrupa'nın diğer bölgelerinden yeni göç edenler de dahil olmak üzere adanın kadim insanları için eşsiz bir önem taşıdığı savunuluyor.

Perşembe günü Archaeology International adlı akademik dergide yayımlanan araştırma, tarih öncesi anıtın merkezindeki dev sunak taşının, kilometrelerce uzaktaki günümüz İskoçya'sından getirildiği yönündeki son bulgulardan yola çıkıyor.

Yeni çalışma, anıtın inşasında kullanılan blokların yüzlerce ya da binlerce kişi tarafından getirildiği ve tüm yolculuğun muhtemelen yaklaşık 8 ay sürdüğüne işaret ediyor.

Araştırmacılar "Kara yoluyla seyahat, binlerce insanı bu sıradışı serüvene tanıklık etmeye ve katılmaya çekecek gösteriler, törenler, ziyafetler ve şölenler için çok daha iyi fırsatlar sunmuş olabilir" diye yazıyor.

Artık bilim insanları, bu titiz mimari çalışma uzak bölgelerden taşınan dev bloklarla elde edildiği için anıtın tarih öncesi Britanya halklarını birleştirdiğini düşünüyor.

Araştırmanın başyazarı Mike Parker Pearson, bir basın açıklamasında "Anıtın tüm taşlarının onu Britanya'daki 900'den fazla taş çemberden ayıracak şekilde uzak bölgelerden gelmiş olması, taş çemberin dini olduğu kadar siyasi bir amacı da olabileceğini düşündürüyor. Bu, Britanya halklarının ataları ve evrenle ebedi bağlarını kutlamasını sağlayan bir birleşme anıtı olabilir" dedi.

Araştırmacılar, 6 tonun üzerindeki tek parçadan oluşan sunak taşının bulunduğu yerden 700 kilometreden fazla uzağa taşındığını söylüyor.

İskoçya'daki antik taş çemberlerle İngiltere'nin Salisbury Ovası'ndaki Stonehenge arasındaki benzerlikleri değerlendiren bilim insanları, bu uzak bölgelerdeki kadim toplumların muhtemelen geçmişte düşünüldüğünden çok daha bağlantılı olduğunu öne sürüyor.

Bilim insanları, artık Stonehenge arkeolojik alanının sadece yakınlarda yaşayanlar için değil Britanya'nın farklı bölgelerinde yaşayan insanlar için de önemli olduğunu düşünüyor. Çünkü devasa taşların yüzlerce kilometre öteye taşınmasına birçok kişi destek vermişti.

Bu, mavi taş olarak da bilinen ince taneli kumtaşların ve sarsen adı verilen daha büyük taşların yaklaşık 240 kilometre uzaktan getirilerek anıtın yapımında kullanıldığına dair geçmişteki araştırma bulgularıyla destekleniyor.

Araştırmacılar şimdiyse sunak taşının, anıtın MÖ 2500'le 2020 arasındaki inşasının ardından gerçekleşen bir "yeniden inşa aşamasında", anıtın merkezindeki at nalı biçimindeki yapının ortasına yerleştirildiğini düşünüyor.

Bilim insanları, MÖ 2620'le MÖ 2480 arasındaki yeniden inşa aşamasında, kadim Britanyalıların dev sarsenleri bir dış çember oluşturacak şekilde diktiğini söylüyor.

Araştırmacılara göre anıtın son yapısı, kış ve yaz gündönümlerinde Güneş'le hizalı şekilde inşa edilmişti ve bu durum, tarih öncesi Britanyalıların "atalarıyla ilgili bir öneme" sahip olabilir.

Taş çemberin tam ortasında duran biri, kışın ortasındaki gündönümünde Güneş'in batışını çemberin ortasından görebiliyordu.
Independent Türkçe