Myanmar: Bağımsızlık Günü vesilesiyle cunta yaklaşık 6 bin mahkûmu affetti

Yangon'daki Insein Hapishanesinde nöbet tutan güvenlik görevlisi (Reuters)
Yangon'daki Insein Hapishanesinde nöbet tutan güvenlik görevlisi (Reuters)
TT

Myanmar: Bağımsızlık Günü vesilesiyle cunta yaklaşık 6 bin mahkûmu affetti

Yangon'daki Insein Hapishanesinde nöbet tutan güvenlik görevlisi (Reuters)
Yangon'daki Insein Hapishanesinde nöbet tutan güvenlik görevlisi (Reuters)

Burma'da (Myanmar) iktidardaki askeri cunta dün, Bağımsızlık Günü vesilesiyle yaklaşık 6 bin mahkûm için af çıkardığını duyurdu.

Askeri konseyden yapılan açıklamada, Burma'nın 4 Ocak 1948'de ülkenin İngiltere'den bağımsızlığını kutlaması vesilesiyle, yaklaşık 180'i yabancı olmak üzere bin 800'den fazla tutukluya af tanınacağı belirtildi.

Konsey sözcüsü Zaw Min Tun medyaya gönderdiği açıklamada, bunlardan 600'ünün Ceza Kanunu'nun 505. Maddesine göre hüküm giydiğini belirtti. Bu maddede ordunun itibarına zarar verecek bir eylemde bulunan kişiye en fazla 3 yıl hapis cezası verilmesi öngörülüyor.

Sözcü, af kapsamına alınan yabancıların "çoğunluğunun" iki ülke sınırındaki kumarhanelerde tutuklanan Taylandlılar olduğunu açıkladı.

Ordu, bu kararı "insani nedenlerden ve şefkatten dolayı" aldığını belirtti.

Ayrıca müebbet hapis cezasına çarptırılan 144 kişinin cezasının 15 yıl hapis cezasına çevrileceği açıklandı.

Şubat 2021'de Burma'nın kısa süreli demokrasi deneyimini deviren askeri darbeden beri ordu binlerce kişiyi tutukladı.

Hükümet, ulusal etkinlikler veya Budist bayramları kutlama dönemlerinde binlerce mahkûma düzenli olarak af çıkarıyor. Cunta 2024 yılında Bağımsızlık Günü'nde 9 binden fazla mahkûmu serbest bıraktı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre dün başkent Naypyidaw'da gerçekleşen bağımsızlık töreni, yoğun güvenlik önlemleri altında, hükümet ve ordudan yaklaşık 500 kişilik bir izleyici kitlesinin önünde yapıldı.

Törende bulunmayan cunta başkanı Min Aung Hlaing adına ordu komutan yardımcısı Soe Win bir konuşma yaptı.

Soe Win, cuntanın onlarca etnik muhalif gruba silahlarını bırakmaları ve “siyasi durumu barışçıl yollarla çözmeleri” çağrısını yineledi. Ayrıca ordunun demokratik seçimlerin düzenlenmesi konusundaki kararlılığını bir kez daha teyit etti ve ulusal birlik çağrısında bulundu.



Golan Tepeleri'ndeki "Hayaletler Çarkı" hakkındaki güçlü teoriye darbe

Rujm el-Hiri'nin astromik gözlemevi olarak kullanıldığı düşünülüyordu (Wikimedia Commons)
Rujm el-Hiri'nin astromik gözlemevi olarak kullanıldığı düşünülüyordu (Wikimedia Commons)
TT

Golan Tepeleri'ndeki "Hayaletler Çarkı" hakkındaki güçlü teoriye darbe

Rujm el-Hiri'nin astromik gözlemevi olarak kullanıldığı düşünülüyordu (Wikimedia Commons)
Rujm el-Hiri'nin astromik gözlemevi olarak kullanıldığı düşünülüyordu (Wikimedia Commons)

Ortadoğu'nun en büyük megalit yapılarından Rujm el-Hiri'nin gözlemevi olarak kullanılmadığı ortaya çıktı. 

Golan Tepeleri'ndeki en az 5 bin yıllık Rujm el-Hiri, Hayaletler Çarkı diye de biliniyor. 

1968'de keşfedilen labirent benzeri yapının merkezinde yığılmış kayalar yer alıyor. Bunun etrafıysa bazalt taşlardan çok sayıda eşmerkezli çemberle çevrili. 

150 metre çapındaki bu devasa yapının inşa amacı uzun zamandır tartışılıyor. Bilim insanları, Hayaletler Çarkı'nın savunma kalesi veya önemli birinin mezarı olabileceği gibi teoriler öne sürüyor. 

Ancak "Doğu'nun Stonehenge'i" diye anılan yapının gözlemevi olduğu fikri diğerlerine kıyasla çok daha baskındı.

1998 tarihli bir çalışmada Rujm el-Hiri'nin, gündönümleri, ekinokslar, Sirius yıldızı ve diğer gökcisimlerinin konumuna göre hizalandığının bulunması bu teoriyi destekliyordu. 

Ancak İsrail'deki Tel Aviv ve Negev Ben-Gurion üniversitelerinden araştırmacılar bu teoriye büyük bir darbe vurdu.

Bulguları hakemli dergi Remote Sensing'de yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, Rujm el-Hiri'nin yer aldığı bölgedeki tektonik faaliyetlerin geçmişini inceledi. Araştırmacılar manyetik alanın kaya ve toprakta bıraktığı izleri de analiz etti.

Bilim insanları tektonik faaliyetler sonucu yapının yönünün zaman içinde değiştiği sonucuna vardı. Ekip makalede şöyle yazıyor:

Analizler, Rujm el-Hiri'nin bulunduğu alanın saat yönünün tersine döndüğünü ve ilk konumundan onlarca metre kaydığını ortaya koyuyor.

Araştırmacılar, duvarların ve girişlerin yönünün MÖ 4000-2000 dönemiyle aynı olmadığını ve bu nedenle yapının, gökcisimlerine göre hizalanmadığını söylüyor:

Rujm el-Hiri'nin bir gözlemevi olması muhtemel değil.

Araştırmacılar yapının inşaatının MÖ 4500'lerde başlamış olabileceğini fakat çeşitli bölümlerin MÖ 3600 ila 2300'de yeniden inşa edildiğini düşünüyor. Ayrıca sonraki yüzyıllarda da birkaç değişiklik yapılmış olması muhtemel.

Rujm el-Hiri'nin tam olarak hangi amaçla yapıldığının belirlenmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. Yapının içinde çok az tarihi eser bulunması bilim insanlarının karşılaştığı en büyük zorluklardan biri.

Diğer yandan araştırmacılar bölgede pek çok şeyin keşfedilmeyi beklediğini düşünüyor. 

Independent Türkçe, Science Alert, IFLScience, Remote Sensing