Rusya'nın Ukrayna'nın Zaporijya kentine düzenlediği saldırıda 13 kişi öldü

TT

Rusya'nın Ukrayna'nın Zaporijya kentine düzenlediği saldırıda 13 kişi öldü

Rusya'nın Ukrayna'nın Zaporijya kentine düzenlediği saldırıda 13 kişi öldü

Rusya'nın dün (Çarşamba) Ukrayna'nın Zaporijya kentine düzenlediği saldırıda 13 kişinin öldüğü ve bunun üçüncü yılına yaklaşan savaşta tek bir hava saldırısında haftalardır görülen en yüksek sayı olduğu bildirildi.

Kış başından bu yana Ukrayna'ya yönelik saldırılarını yoğunlaştıran Moskova, bu misilleme saldırılarının bir kısmının Kiev'in Batı tarafından tedarik edilen silahlarla Rus topraklarını vurmasına karşılık olduğunu ileri sürüyor.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy bombardımanı ‘acımasız’ bir saldırı olarak nitelendirdi ve dünyayı ‘kalıcı barışa’ ulaşmak için Rusya'ya karşı Ukrayna'nın etrafında toplanmaya çağırdı.

Zelenskiy, enkaz altındaki yaralıları ve onları tahliye eden sağlık görevlilerini gösteren bir video yayınladı.

Saldırı, Ukrayna insansız hava araçlarının (İHA) cephe hattından yüzlerce kilometre ötede Rus hava kuvvetlerine ait bir yakıt ikmal deposunu hedef almasından saatler sonra gerçekleşti.

Zaporijya Valisi Ivan Fedorov, yerel bir medya kuruluşu tarafından yayınlanan açıklamasında, “Düşman iki güdümlü hava bombasıyla bir yerleşim bölgesini vurdu. Şu ana kadar 13 kişinin öldüğünü biliyoruz” dedi. Fedorov ayrıca, 29 kişinin de yaralandığını ifade etti.

Vali, önünde tahrip olmuş arabalar bulunan bir binada çıkan yangını gösteren bir video ve yerde yatan sivillere yardım etmek için çalışan gönüllüleri gösteren bir fotoğraf yayınladı.

drgth65yu7
Zaporijya'da Rus hava saldırısının gerçekleştiği yerde çalışan kurtarma ekipleri (AP)

Zelenskiy sivillerin kasıtlı olarak hedef alınmasını kınadı.

“Rusya'ya terörizminden dolayı baskı yapılmalıdır” diyen Zelenskiy sözlerini şöyle sürdürdü: “Sivillere acı çektireceğini bile bile bir şehre havadan bomba yağdırmaktan daha zalimce bir şey olamaz.”

Zaporijya, Ukrayna'nın güneyindeki cephe hattından yaklaşık 35 kilometre uzaklıkta. Savaş öncesinde yaklaşık 700 bin kişilik bir nüfusa sahipti.

Rusya, 2022 yılında ilhak ettiği Zaporijya'nın çevresindeki bölgeleri kontrol ediyor.

Ukrayna'da, işgalin başladığı 2022 yılının başından bu yana defalarca Rus saldırılarına maruz kalan bölgesel başkente yönelik olası yeni bir Rus saldırısına ilişkin haberler dolaşıyor.

Yakıt deposu vuruldu

Daha önce Ukrayna, güçlerinin Rusya'da iki ülke arasındaki sınıra 500 kilometre mesafede bulunan bir yakıt deposunu vurduğunu duyurmuş ve Rus Hava Kuvvetleri'nin bu depoyu Ukrayna'yı bombalamak için kullandığını belirtmişti.

Saldırı, Ukrayna İHA’ları tarafından Rusya'nın derinliklerinde gerçekleştirilen bir dizi saldırının parçası.

Saldırının gerçekleştiği Saratov’un Bölge Valisi, ‘İHA’lar tarafından saldırıya uğrayan bir sanayi kuruluşunda’ büyük bir yangın çıktığını bildirerek bölgede olağanüstü hâl ilan etti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Bölge Valisi Roman Busargin, yangınla mücadele ederken iki itfaiyecinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

Sosyal medyada dolaşan ve doğrulanamayan görüntülerde gece saatlerinde bölgeden yükselen büyük bir alev topu görülüyordu.

Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Petrol deposunun imha edilmesi Rus işgalcilerin stratejik havacılığı için ciddi lojistik sorunlara neden oluyor ve Ukrayna şehirlerini ve sivil hedefleri vurma kabiliyetini önemli ölçüde azaltıyor” denildi.

Bu arada Kiev, Ukrayna hava savunma sistemlerinin gece boyunca 41 Rus İHA’sı düşürdüğünü, elektronik harp sistemlerinin ise 22'sini daha düşürdüğünü bildirdi.

Rusya'nın ilhak ettiği Ukrayna'nın güneyindeki Herson bölgesinde yetkililer, Rus topçusu ve İHA’larının açtığı ateş sonucu iki kişinin öldüğünü, beş kişinin de yaralandığını belirtti.

Rusya, Zaporijya ve Herson bölgeleri (güney) ile Donetsk ve Luhansk'ı (doğu) ilhak ettiğini ve herhangi bir barış görüşmesine başlamadan önce Ukrayna'nın bu ilhaktan vazgeçmesini şart koştuğunu açıkladı.



Myanmar'dan nükleer malzeme kaçıran Yakuza lideri, suçunu itiraf etti

Yakuza,  Japonya kökenli uluslararası suç örgütüne üye olanlar için kullanılan bir ifade (Reuters)
Yakuza, Japonya kökenli uluslararası suç örgütüne üye olanlar için kullanılan bir ifade (Reuters)
TT

Myanmar'dan nükleer malzeme kaçıran Yakuza lideri, suçunu itiraf etti

Yakuza,  Japonya kökenli uluslararası suç örgütüne üye olanlar için kullanılan bir ifade (Reuters)
Yakuza, Japonya kökenli uluslararası suç örgütüne üye olanlar için kullanılan bir ifade (Reuters)

ABD'de yargılanan Yakuza liderlerinden Takeşi Ebisava, Myanmar üzerinden nükleer materyal kaçakçılığı yaptığını itiraf etti. 

New York'ta çarşamba günü görülen duruşmada, 60 yaşındaki Ebisava uluslararası uyuşturucu ve silah ticareti suçlamalarını da kabul etti. 

New York Güney Bölgesi Savcısı Edward Y. Kim, "Bugün mahkemede de itiraf ettiği gibi Takeşi Ebisava, Myanmar'dan silah üretecek miktarda plütonyum da dahil nükleer madde kaçakçılığı yaptı" dedi.

Savcı, Ebisava'nın Myanmar'da isyancılara karadan havaya füze gibi ağır silahlar tedarik etme karşılığında, ABD'ye büyük miktarlarda eroin ve metamfetamin gönderdiğini belirtiyor. 

Ayrıca bu nükleer malzemelerin, İran tarafından silah yapımında kullanılmasının planlandığı da ileri sürülüyor. Yakuza liderinin, nükleer malzemeyi Myanmar'da uranyum madenciliği yapan "etnik bir isyancı grubun" liderinden temin ettiği aktarılıyor. Sözkonusu kişinin kimliğinin belirsiz olduğu bildiriliyor. 

Ebisava nükleer maddelerin uluslararası ticaretini yapmaktan 20 yıla kadar hapis cezası alabilir. Yakuza lideri hakkında düzenlenecek karar duruşmasının tarihi henüz açıklanmadı.

Zanlı, 2020'de ABD Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi'nin (DEA) düzenlediği bir operasyonla yakalanmıştı. Operasyona Japonya ve Tayland da destek vermişti.

Ebisava, gizli görevdeki bir DEA ajanıyla buluşup, otomatik silah, karadan havaya füze sistemi, roket, tanksavar ve makinelı tüfek satın almaya çalışmıştı.

Yakuza lideri diye nitelenen Ebisava'nın bu silahları Sri Lanka'daki Tamil Kaplanları ve Myanmar'daki Birleşik Wa Devlet Ordusu, Karen Ulusal Birliği ve Şan Devlet Ordusu'na satmayı planladığı iddia edilmişti.

ABD Adalet Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Ebisava'yla çalışan 55 yaşındaki Sompak Rukrasaranee, 58 yaşındaki Somphob Singhasiri ve 53 yaşındaki Suksan Jullanan adlı üç şüphelinin daha yakalandığı belirtilmişti. Tayland vatandaşı üç isimden Jullanan'ın ABD vatandaşlığına da sahip olduğu ifade edilmişti. Bu şüpheliler hakkındaki hukuki süreç devam ediyor.

Independent Türkçe, CNN, Guardian