Trump Grönland'ı neden istiyor ve alabilir mi?

Igaliku yerleşiminde dalgalanan Grönland bayrağı (Reuters)
Igaliku yerleşiminde dalgalanan Grönland bayrağı (Reuters)
TT

Trump Grönland'ı neden istiyor ve alabilir mi?

Igaliku yerleşiminde dalgalanan Grönland bayrağı (Reuters)
Igaliku yerleşiminde dalgalanan Grönland bayrağı (Reuters)

ABD Başkanı seçilen Donald Trump, Grönland'ı ABD'nin bir parçası yapmak istediğini ve Danimarka'yı burayı Washington'a vermeye zorlamak için askeri veya ekonomik güç kullanmayı göz ardı etmediğini söyledi.

* Trump Grönland'ı neden istiyor?

ABD'nin Grönland üzerinde daha fazla kontrol sahibi olması, stratejik konumu ve kaynakları nedeniyle Washington için faydalı olabilir. Zira ada Avrupa'dan Kuzey Amerika'ya giden en kısa yol üzerinde yer alıyor ve bu nedenle ABD'nin balistik füze uyarı sistemi için önemli. ABD, ada, İzlanda ve İngiltere arasındaki suların Rus donanma gemileri ve nükleer denizaltıları için bir geçit olması nedeniyle, bu suları izlemek için radarlar yerleştirerek askeri varlığını genişletmeye ilgi duyduğunu ifade etti.

Ada, mineraller, petrol ve doğal gaz açısından zengindir, ancak kalkınma yavaş olmuştur. Grönland'ın başkenti Nuuk, New York'a Danimarka'nın başkenti Kopenhag'dan daha az uzaklıktadır. 2023'te yapılan bir araştırma, Avrupa Komisyonu tarafından ‘temel hammadde’ olarak kabul edilen 34 mineralden 25'inin Grönland'da bulunabileceğini gösterdi. Bu mineraller arasında grafit ve lityum gibi batarya malzemeleri ile elektrikli araçlarda ve rüzgâr enerjisi jeneratörlerinde kullanılan nadir toprak elementleri de yer alıyor.

Grönland'da çevresel nedenlerle petrol ve doğal gaz çıkarılması yasak ve madencilik sektörünün gelişimi bürokrasi ve yerli halkın muhalefeti nedeniyle engelleniyor. Bu durum Grönland ekonomisini, ihracatın yüzde 95'inden fazlasını oluşturan balıkçılığa ve Danimarka'nın kamu bütçesinin neredeyse yarısını karşılayan yıllık sübvansiyonlarına bağımlı hale getirmiştir. Toplamda Danimarka Grönland'a yılda bir milyar doların biraz altında, yani 57 bin nüfusun her biri için yılda 17 bin 500 dolar harcıyor.

* ABD'nin şu anda Grönland'daki varlığı nedir?

ABD ordusunun Grönland'ın kuzeybatısındaki Pituffik Hava Üssü'nde daimî bir varlığı bulunuyor. ABD ve Danimarka arasında 1951 yılında yapılan bir anlaşma, Washington'un Grönland'da askeri üsler inşa etme hakkını ve Danimarka ve Grönland'a bildirimde bulunduğu sürece birliklerini Grönland topraklarında hareket ettirme özgürlüğünü öngörüyor.

Kopenhag Üniversitesi Askeri Araştırmalar Merkezi'nde kıdemli bir araştırmacı olan Christian Soby Christensen, Kopenhag'ın adayı kendi başına savunma kapasitesine sahip olmaması ve ABD'nin NATO aracılığıyla Danimarka'ya sağladığı güvenlik garantileri nedeniyle Danimarka'nın tarihsel olarak Grönland'daki ABD ordusuna ev sahipliği yaptığını söyledi.

* Grönland'ın şu anki statüsü nedir?

Grönland yüzyıllardır Danimarka'nın kontrolü altında, eskiden bir koloni, şimdi ise Danimarka Krallığı'na bağlı yarı özerk bir bölge. Danimarka anayasası tarafından yönetilmektedir, bu da yasal statüsündeki herhangi bir değişikliğin anayasa değişikliği gerektirdiği anlamına gelmektedir. 2009 yılında adaya, referandum yoluyla Danimarka'dan bağımsızlığını ilan etme hakkı da dahil olmak üzere kapsamlı bir özerklik tanınmıştır. Bağımsızlık için çabalarını yoğunlaştıran Grönland Başbakanı Mute Egede sürekli olarak adanın satılık olmadığını ve kendi geleceklerine karar vermenin halka bağlı olduğunu ifade etti.

Yıllar önce, dönemin Başkanı Harry Truman yönetimindeki ABD, Soğuk Savaş sırasında adayı stratejik bir varlık olarak 100 milyon dolar altın karşılığında satın almak istemiş, ancak Kopenhag satmayı reddetmişti. Trump 2019'daki ilk döneminde adayı satın almayı teklif etti, ancak Grönland ve Danimarka bu teklifi reddetti.

* Grönland ne istiyor?

Grönland ile Danimarka arasındaki ilişkiler, kolonizasyon döneminde Grönland'da yaşanan tarihi suiistimallerin ortaya çıkmasının ardından gerildi. Grönlandlıların çoğunluğu bağımsızlığı destekliyor, ancak zamanlama ve yaşam standartları üzerindeki potansiyel etkisi konusunda bölünmüş durumdalar.

Grönlandlı siyasetçiler 2019'dan bu yana sürekli olarak ABD ile iş birliği ve ticareti geliştirmek istediklerini söylüyorlar. Buna rağmen Grönland'ın Danimarkalı Milletvekili Aaja Chemnitz, ABD'nin adayı ele geçirmesi fikrinin şiddetle reddedilmesi gerektiğini söyledi. Chemnitz, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Trump'ın imparatorluğunu ülkemize doğru genişletme hayallerine alet olmak istemiyorum” ifadesini kullandı.

* Grönland bağımsız olursa ne olur?

Grönland bağımsız olursa, ABD ile bir ABD toprağı haline gelmeyecek şekilde ilişki kurmayı seçebilir. Grönlandlılar bağımsızlık isteseler de Danimarka'ya olan ekonomik bağımlılıklarının farkındalar. Seçeneklerden biri, ABD ile ‘serbest birlik’ adı verilen ve Pasifik'teki ada ülkeleri Marshall Adaları, Mikronezya ve Palau'nun statülerine benzer askeri haklar karşılığında Danimarka sübvansiyonlarının yerini ABD desteği ve korumasının alacağı bir birlik kurmak olabilir.

Kıdemli bir araştırmacı ve Grönland uzmanı olan Ulrik Bramgad, “Grönland Danimarka'dan bağımsızlıktan bahsediyor ama hiçbir Grönlandlı yeni bir koloniye taşınmak istemiyor” dedi. Bramgad, Grönlandlıların bağımsızlık oylamasından önce gelecekteki refahlarını güvence altına almayı amaçlıyor olabileceklerine vurgu yaptı.

* Danimarka ne diyor?

Danimarka, Trump'ın 2019'da adayı satın alma teklifini şiddetle reddetti ve Başbakan Mette Frederiksen bunu ‘saçma’ olarak nitelendirdi. Trump'ın bu hafta yenilenen ilgisi sorulduğunda Frederiksen şu cevabı verdi: “Amerikalılarla çok yakın iş birliğine ihtiyacımız var.”

Frederiksen, “Öte yandan, herkesi Grönlandlıların bir halk olduğu, buranın onların ülkesi olduğu ve sadece Grönland'ın kendi geleceğini ve kendi kaderini tayin edebileceği gerçeğine saygı duymaya davet ediyorum” dedi.



Görevden alınan Güney Kore lideri, gençlerin gözdesi oldu

Azil sürecinden bu yana Yoon için birçok destek gösterisi düzenlendi (AP)
Azil sürecinden bu yana Yoon için birçok destek gösterisi düzenlendi (AP)
TT

Görevden alınan Güney Kore lideri, gençlerin gözdesi oldu

Azil sürecinden bu yana Yoon için birçok destek gösterisi düzenlendi (AP)
Azil sürecinden bu yana Yoon için birçok destek gösterisi düzenlendi (AP)

Görevden azledilen eski Güney Kore lideri Yoon Suk-yeol, hükümet karşıtı sağcı gençlik hareketinin sembolüne dönüştü.

BBC'nin aktardığına göre Özgürlük Üniversitesi adlı gençlik hareketinin bu hafta düzenlediği gösteri büyük ilgi gördü.

24 yaşındaki Park Joon-young'un liderliğindeki örgütün Yoon'a destek gösterisine binlerce gencin katıldığı belirtiliyor.

Anayasa Mahkemesi, Yoon'un 3 Aralık 2024'teki sıkıyönetim ilanının yasalara aykırı olduğuna hükmederek görevden azline karar vermişti.

Bu ilandan kaynaklanan davada ayaklanmayla suçlanan Yoon, suçlu bulunursa idamla cezalandırılabilir.

Demokrasinin "devlet karşıtı" unsurlardan korunması için sıkıyönetim ilan ettiğini söyleyen Güney Koreli siyasetçiyse hiçbir zaman askeri yönetime geçmek gibi bir amacı olmadığını savunuyor. 

Özgürlük Üniversitesi'nin lideri Park, Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısına açıklamasında, ana muhalefetteki Halkın Gücü Partili (PPP) Yoon'un normalde gençler arasında popüler bir isim olmadığını söylüyor.

Ancak Yoon'un azil sürecinde, Demokratik Parti'yi (DPK) "gücü suiistimal etmek ve gençlik politikalarını yönelik bütçeleri kesmekle" eleştirmesinin, siyasetçinin bu konumunu değiştirdiğini belirtiyor.

DPK'li Devlet Başkanı Lee Jae-myung'un hükümetini "yolsuzlukla" suçlayan Park, Yoon'un tekrar ülkenin başına geçmesini istediklerini ifade ediyor.  

Özgürlük Üniversitesi hareketi, geçen yıl Yoon'un azil sürecine karşı çıkmak için ülke çapındaki kampüslerde örgütlenmişti. Örgüt, sosyal medya kampanyalarıyla mitinglerine binlerce katılımcı çekerek hızla büyüdü.

Hareketin düzenlediği protestolarda "Kore Korelilerindir" ve "Çin Komünist Partisi defol!" gibi pankartlara sıkça rastlanıyor. Özügrlük Üniversitesi, Güney Kore'de resmi bayram olarak kutlanan 3 Ekim Ulusal Kuruluş Günü'nde Çin karşıtı yürüyüş de düzenlemişti.

Gençlik hareketi ayrıca ABD Başkanı Donald Trump'ı destekleyen Amerika'yı Yeniden Harika Yap'ın (Make America Great Again/MAGA) sloganlarını da ödünç alıyor.

BBC'nin aktardığına göre Yoon'a destek mitinginde "Kore'yi Yeniden Harika Yap" yazılı dövizler yer aldı. Bunun yanı sıra "Hepimiz Charlie Kirk'üz" pankartları da dikkat çekti.

Muhafazakar aktivist Charlie Kirk, 10 Eylül'de Utah Valley Üniversitesi'nde katıldığı etkinlikte silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetmişti. Gençler arasında çok popüler olan Kirk, muhafazakar fikirleri yaymak amacıyla kurduğu Turning Point USA'le tanınıyordu.

Independent Türkçe, BBC, Chosun


800'ü aşkın kişi Manş Denizi'ni geçerek rekor kırdı

Küçük tekne geçişleri 2025'te artsa da 2022'de kırılan rekorun gerisinde kaldı (Reuters/Arşiv)
Küçük tekne geçişleri 2025'te artsa da 2022'de kırılan rekorun gerisinde kaldı (Reuters/Arşiv)
TT

800'ü aşkın kişi Manş Denizi'ni geçerek rekor kırdı

Küçük tekne geçişleri 2025'te artsa da 2022'de kırılan rekorun gerisinde kaldı (Reuters/Arşiv)
Küçük tekne geçişleri 2025'te artsa da 2022'de kırılan rekorun gerisinde kaldı (Reuters/Arşiv)

800'den fazla kişi küçük teknelerle Manş Denizi'ni geçti ve böylelikle aralık ayı içinde şimdiye dek kaydedilen en yüksek günlük sayıya ulaşılarak rekor kırıldığı düşünülüyor.

Son resmi rakamlar, cumartesi Fransa'nın kuzeyinden gelen 13 bottaki 803 kişinin bu tehlikeli yolculuğu tamamladığını gösterdi. Bununla birlikte 2025'te Manş Denizi'nden geçenlerin toplam sayısı 41 bin 455'e çıktı. 2018'de toplanmaya başlayan veriler arasında ikinci en yüksek rakam yakalanırken ilk sırada 2022'deki 45 bin 774 kişilik rekor var.

1075 kişinin kanaldan geçtiği 8 Ekim'den beri bir günde bu yolculuğu tamamlayan en fazla kişi cumartesi günü kaydedildi.

Bu ay şimdiye kadar 2 bin 163 civarında kişi geldi ve geçen aralıkta bildirilen 3 bin 254 kişilik rekora yaklaşıldı.

Birleşik Krallık (BK) Sınır Gücü'ne ait bir geminin Manş Denizi'nde yaşanan bir olaydan sonra göçmen olduğu düşünülen kişileri cumartesi sabahı Dover'a getirdiği görüldü.

Çok sayıda botun Fransa kıyılarından ayrıldığına tanık olunan yoğun bir gecenin ardından bu olay yaşandı.

Fransız polisi cumartesinin erken saatlerinde küçük bir botla denize açılmaya çalışan kişilerle Calais yakınlarında çatıştı.

Grand-Fort-Philippe kasabasındaki bir nehir kıyısındaki yaklaşık 30 göçmenden oluşan bir kalabalığa jandarmanın gözyaşartıcı gaz yağdırdığı videoya alındı.

Beklenmedik fırlama, BK İçişleri Bakanlığı'nın 15 Kasım ve 12 Aralık arasında hiçbir geçiş kaydetmediği 4 haftalık bir durgunluğun ardından geldi.

Normalde aralık, olumsuz hava koşulları nedeniyle bu girişimlerin en az yaşandığı aylardan biridir.

Ancak son duraklamayla, 2018 'den bu yana hiç kimsenin gelmediği en uzun kesintisiz süre yaşanmıştı.

Daha geniş çapta bakıldığında eğilimler, gelenlerin sayısının bu yılın ilk 10 ayında arttığını ama 2022'de bildirilen rekor seviyelerin altında kaldığını gösteriyor.

İşçi Partisi hükümeti, Avrupa ülkeleriyle işbirliği yaparak gelen küçük teknelerle mücadele çabalarını hızlandırdı.

Fransa, BK'nin aylarca süren baskısının ardından Manş Denizi'ndeki küçük tekneleri durdurmaya başlamayı kabul etti.

Bu politika değişikliğiyle güvenlik güçleri tekneleri denizde durdurabilecek ama yolcu almamaları koşuluyla.

Almanya, BK'ye göçmen getirmeye çalışan insan kaçakçılarının 10 yıla kadar hapis cezalarıyla karşı karşıya kalmasını öngören yeni bir yasayı bu hafta kabul etti.

Yıl bitmeden yürürlüğe girecek yasa değişikliği, kolluk kuvvetlerine ve savcılara daha fazla yetki vermeyi ve BK'yle Almanya arasındaki bilgi paylaşımını artırmayı amaçlıyor.

Independent Türkçe


Trump kendi hükümetinden 1 milyar dolar istiyor

Cuma günü Kuzey Karolina'da konuşan Trump, önceki yönetimin kendisi hakkında federal soruşturmalar başlatmasından sonra, kendi Adalet Bakanlığı'ndan kendisine çok yüklü bir ödeme yapmasını istemesiyle övündü (AFP)
Cuma günü Kuzey Karolina'da konuşan Trump, önceki yönetimin kendisi hakkında federal soruşturmalar başlatmasından sonra, kendi Adalet Bakanlığı'ndan kendisine çok yüklü bir ödeme yapmasını istemesiyle övündü (AFP)
TT

Trump kendi hükümetinden 1 milyar dolar istiyor

Cuma günü Kuzey Karolina'da konuşan Trump, önceki yönetimin kendisi hakkında federal soruşturmalar başlatmasından sonra, kendi Adalet Bakanlığı'ndan kendisine çok yüklü bir ödeme yapmasını istemesiyle övündü (AFP)
Cuma günü Kuzey Karolina'da konuşan Trump, önceki yönetimin kendisi hakkında federal soruşturmalar başlatmasından sonra, kendi Adalet Bakanlığı'ndan kendisine çok yüklü bir ödeme yapmasını istemesiyle övündü (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, hakkındaki federal soruşturmaları gerekçe gösterip Adalet Bakanlığı'na yönelttiği iki şikayet nedeniyle çok yüklü bir ödeme talep etmekle böbürlendi.

Adalet Bakanlığı, Trump'ın 2021'de makamından ayrılmasının ardından onun gizli belgeleri nasıl yönettiğini ve 2020 seçimlerini geçersiz kılma çabalarını inceleyen bir çift soruşturma başlatmıştı. Sonrasında Trump biri 2023'te, diğeriyse 2024'te olmak üzere iki şikayette bulunmuştu. Bu şikayetler, New York Times'ın ekimde bildirdiği üzere Adalet Bakanlığı'nın Trump'a 230 milyon dolar tazminat ödemesini talep eden bir davayla sonuçlanabilecek "bir idari talep süreci" aracılığıyla yapılmıştı.

ABD Başkanı, cuma günü Kuzey Karolina'da yaptığı ve ekonomiye dair açıklamalar olarak lanse edilen geniş kapsamlı konuşmasında, ana konudan saparak bu şikayetlerini dile getirdi ve muhtemel tazminatın tutarını 1 milyar dolara kadar şişirdi.

Kalabalıktan alkış ve tezahüratlar yükselirken gürleyen Trump, "Tüm kanıtlara sahibiz ve bu konuda bir şeyler yapmalıyız" dedi:

Bir dava açtım ve davayı kazanıyorum. Tek bir sorun var. Burada uzlaşma sağlaması gereken kişi benim. Başka bir deyişle, davayı ben açıyorum ve uzlaşmayı da benim sağlamam gerekiyor.

Trump, "Yani, belki kendime 1 milyar dolar veririm ve hepsini hayır kurumlarına bağışlarım" diye öneride bulunup fikrini değiştirdi:

Aslında belki de bunu hayır kurumlarına vermemeliyim. Belki de para bende kalmalı.

Sonrasında bir dizi olayı gazete manşetlerini yüksek sesle okuyormuş gibi anlattı:

Donald Trump, Amerika Birleşik Devletleri'ne dava açıyor. Donald Trump başkan oluyor. Ve şimdi Donald Trump davada uzlaşmayı sağlamak zorunda.

Ardından "Bu sebeple kendime 1 milyar dolar veriyorum" dedi.

Trump bir kez daha muhtemel tazminatla ne yapacağı konusunda tereddüt ediyor gibi görünerek kalabalığa şöyle seslendi:

Aslında belki de bunu hayır kurumlarına vermemeliyim. Belki de para bende kalmalı. Hayır mı? Pek çok kişi 'Bunu yap' der. Bunu yapmak istemiyorum.

"Ama ne olursa olsun, hepsi iyi hayır kurumlarına gidecek. Olur mu? Hepsi iyi hayır kurumlarına gidecek. Ama bu içinde olmak için tuhaf bir durum değil mi? Yapmalıyım, bir anlaşma yapmalıyım. Kendimle müzakere ediyorum" diyerek sözlerini tamamladı.

Bu federal soruşturmalara liderlik etmekle görevli Adalet Bakanlığı Özel Yetkili Savcısı Jack Smith, Trump'ın 2024 seçimlerini kazanmasının ardından yeni başkan aleyhindeki davaları düşürmüştü.

Bu hafta Kongre üyelerine konuşan Smith, soruşturma ekibinin Trump'ın 2020 seçimleri sonuçlarını geçersiz kılmak için suç teşkil edecek şekilde komplo kurduğuna dair "makul bir şüphenin ötesinde kanıtlar edindiğini" ve gizli belgelerin yönetimine ilişkin yasayı ihlaliyle ilgili "güçlü kanıtlar" topladığını söyledi.

Trump cuma yaptığı konuşmanın önceki kısımlarında, Adalet Bakanlığı'nın gizli belgeler davası kapsamında Ağustos 2022'de Mar-a-Lago'ya düzenlenen FBI baskınını eleştirdi. Başkan, eşi Melania Trump'ın "külot" çekmecesine kadar uzandığını iddia ettiği baskını "yasadışı ve iğrenç" diye niteledi.

Trump'ın "tüm kanıtlara" sahip olmakla ne kastettiği henüz belli değil. Öte yandan ABD Senatosu Adalet Komitesi Başkanı Chuck Grassley, Ağustos 2022'deki baskından önceki aylarda FBI ve Adalet Bakanlığı yetkililerinin birbirlerine gönderdiği e-postaları bu hafta yayımlamıştı. Bunlar, Trump'ın mülküne yönelik arama emrini uygulamak için olası bir neden olduğuna büronun inanmadığını, Adalet Bakanlığı'nınsa bunun aksinde ısrar ettiğini gösteriyor.

Independent Türkçe