Biden yapay zekâ teknolojisinin ihracatını kısıtladı

Hedeflerde Çin, Rusya ve İran ön planda

Las Vegas'ta düzenlenen yapay zekâ için kullanılan elektronik cihazlar sergisi (AFP)
Las Vegas'ta düzenlenen yapay zekâ için kullanılan elektronik cihazlar sergisi (AFP)
TT

Biden yapay zekâ teknolojisinin ihracatını kısıtladı

Las Vegas'ta düzenlenen yapay zekâ için kullanılan elektronik cihazlar sergisi (AFP)
Las Vegas'ta düzenlenen yapay zekâ için kullanılan elektronik cihazlar sergisi (AFP)

ABD Başkanı Joe Biden'ın yönetimi dün, bilgisayar alanındaki Amerikan hakimiyetinin korunmasını ve ülkeleri bundan mahrum bırakmayı amaçlayan bir adımla, yapay zekâ teknolojisinin ihracatına yeni kısıtlamalar getirme niyetini duyurdu. Bunlardan en öne çıkanları: Çin, Rusya ve İran.

ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo, "ABD, şu anda yapay zekâ sektörünün ön saflarında yer alıyor (...) ve bu konuyu sürdürmemiz çok önemli" dedi.

Biden yönetimi bu tedbirleri görev süresinin bitimine bir hafta kala alırken, iki yönetimin Çin ile rekabetin yarattığı tehdit konusunda aynı görüşleri paylaşmasına rağmen, seçilmiş Başkan Donald Trump yönetiminin yeni kuralları nasıl uygulayacağı belirsiz. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre düzenlemeler yayınlandıktan 120 gün sonra yürürlüğe girecek ve Trump yönetiminin bunları yeniden değerlendirmesi için zamanı olacak.



Lavrov çöküşten Esed'i sorumlu tuttu

Askerler bu ayın başlarında Tartus limanının kontrolünü ele geçirdikten sonra kontrol noktasında bir arabayı durduruyor (AFP)
Askerler bu ayın başlarında Tartus limanının kontrolünü ele geçirdikten sonra kontrol noktasında bir arabayı durduruyor (AFP)
TT

Lavrov çöküşten Esed'i sorumlu tuttu

Askerler bu ayın başlarında Tartus limanının kontrolünü ele geçirdikten sonra kontrol noktasında bir arabayı durduruyor (AFP)
Askerler bu ayın başlarında Tartus limanının kontrolünü ele geçirdikten sonra kontrol noktasında bir arabayı durduruyor (AFP)

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov dün Suriye'de durumun kötüleşmesinden ve eski rejiminin çöküşünden Beşşar Esed'i sorumlu tuttu. Lavrov Moskova'da düzenlediği basın toplantısında, “Hiçbir şeyi değiştirmeme ve iktidarı muhalefetle paylaşma konusundaki isteksizliği çöküşünün en önemli nedenlerinden biriydi” dedi. “Geçtiğimiz 10 yıl boyunca, eski Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in Rusya'dan müdahale etmesini istemesi ve Astana formatının başlatılması ile Arap devletlerinin gösterdiği yardıma rağmen, Şam'daki yetkililer siyasi süreçte erteleme ve statükoyu koruma arzusu gösterdi” dedi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov dün yaptığı açıklamada, Suriye'de durumun kötüleşmesinden ve eski rejiminin çöküşünden Beşşar Esed'i sorumlu tuttu. Moskova'da düzenlediği basın toplantısında Lavrov, “Hiçbir şeyi değiştirmeme ve iktidarı muhalefetle paylaşma konusundaki isteksizliği, çöküşünün en önemli nedenlerinden biriydi” ifadelerini kullandı. Lavrov, “Geçtiğimiz 10 yıl boyunca, eski Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in Rusya'dan müdahale etmesini istemesinin ardından, Astana formatının başlatılması ve Arap devletlerinin gösterdiği yardıma rağmen, Şam'daki yetkililer siyasi süreçte erteleme ve statükoyu koruma arzusu gösterdi” dedi.

Lavrov'a göre bu ertelemeye, “Suriye'nin petrol zengini doğu bölgesi ABD tarafından işgal edilirken ve buradan çıkarılan kaynaklar Suriye'nin kuzeydoğusundaki ayrılıkçılığı desteklemek için kullanılırken” Suriye ekonomisini boğan ekonomik yaptırımların neden olduğu sorunlar da eşlik etti.

Lavrov, “Onlara merkezi bir otoritenin gerekliliğinden bahsettim, ancak ABD'nin kendi hükümetlerini kurmalarına yardımcı olacağını söylediler, biz de onlara Türkiye ve İran'ın kendi devletlerinin kurulmasına izin vermeyeceğini söyledik” dedi.

Lavrov, Moskova'nın Kürt guruplarla daha önce yürüttüğü diyalogların bir bölümünü açıklayarak “Kürtlerle (Suriye'de) merkezi bir otoriteye ihtiyaç olduğunu konuştuk, ancak onlar ABD'nin kendi hükümetlerini kurmalarına yardımcı olacağını söylediler, biz de onlara Türkiye ve İran'ın kendi devletinizin kurulmasına izin vermeyeceğini söyledik” dedi. Lavrov, Rusya'nın tutumunun Kürtlerin haklarının Suriye, Irak, İran ve Türkiye'nin anayasal statüleri çerçevesinde güvence altına alınması gerektiğine odaklandığını vurguladı.