Biden ilk dönemini özetledi: Amerika daha güçlü, ittifaklarımız daha güçlü ve düşmanlarımız daha zayıf

ABD Başkanı Joe Biden konuşması sırasında (AP)
ABD Başkanı Joe Biden konuşması sırasında (AP)
TT
20

Biden ilk dönemini özetledi: Amerika daha güçlü, ittifaklarımız daha güçlü ve düşmanlarımız daha zayıf

ABD Başkanı Joe Biden konuşması sırasında (AP)
ABD Başkanı Joe Biden konuşması sırasında (AP)

ABD Başkanı Joe Biden, dün dış politika sicilini sunduğu ve Ukrayna'ya desteğin sürdürülmesi çağrısında bulunduğu bir konuşmada, ABD'nin eylemleri sayesinde ‘uluslararası rekabetin ön saflarında’ yer aldığını vurguladı.

Görevini, ilk döneminde ülkesinin geleneksel müttefikleriyle ilişkilerini tehdit eden seçilmiş Başkan Donald Trump'a devretmeden bir hafta önce yaptığı konuşmada Biden, “Amerika daha güçlü, ittifaklarımız daha güçlü, düşmanlarımız ve rakiplerimiz daha zayıf” dedi. 82 yaşındaki Biden, ABD'nin uluslararası arenadaki başlıca rakibi olan Çin'in ekonomik ağırlığına atıfta bulunarak “Son projeksiyonlara göre ve mevcut gidişat göz önüne alındığında ... bizi asla geçemeyecekler” şeklinde konuştu.

Ukrayna konusunda ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Şubat 2022'de işgalin başlamasından bu yana askeri hedeflerine ulaşmada ‘başarısız’ olduğunu söyledi. ABD ve müttefiklerine atıfta bulunarak “Ukrayna'yı terk edemeyiz” dedi. Biden, “Putin işgali başlattığında Kiev'i birkaç gün içinde alabileceğini düşündü. Gerçek şu ki, savaşın başından beri Kiev'e ben gittim, o değil” diyerek 2023 yılında Ukrayna'ya yaptığı ziyarete atıfta bulundu.

Biden, “Ukraynalıların Putin'i durdurmasına yardım ettik. Üç yıl sonra Putin tüm stratejik hedeflerine ulaşamadı... NATO birliği sayesinde başarısız oldu... Vazgeçemeyiz” ifadelerini kullandı. Biden'a göre ABD, Ukrayna'nın başlıca destekçisi. Gazze Şeridi'ndeki savaşla ilgili olarak ise Biden, İsrail ile Hamas arasında, Gazze Şeridi'nde tutulan esirlerin serbest bırakılmasını da içeren bir ateşkes anlaşması imzalanmasına tarafların ‘yakın’ olduğunu doğruladı.

Biden, 20 Ocak'ta yerine geçecek olan Cumhuriyetçi rakibi Trump'a açık bir gönderme yapmaktan kaçındı, ancak Trump'ın da aralarında bulunduğu iklim şüphecilerini sert bir dille eleştirdi. “İklim değişikliğinin gerçek olduğuna bile inanmıyorlar. Bence onlar başka bir yüzyıldan geliyorlar. Yanılıyorlar. Tamamen yanılıyorlar. Bu insanlığa yönelik en büyük tehdittir” dedi.

Biden sözlerini, kendi yönetimi altında Amerika'nın gücünü ‘ulusları bir araya getirmek, güvenliğimizi ve ortak refahımızı arttırmak, saldırganlığa direnmek, mümkün olan her yerde sorunları diplomasi yoluyla çözmek ve demokrasiyi, sivil hakları ve insanlığı yorulmadan savunmak için’ kullandığını söyleyerek bitirdi.



Trump yönetimi neden Mısır'ı ‘yardımların dondurulması’ kapsamı dışında tutmaya karar verdi?

ABD Başkanı Donald Trump, Mısırlı mevkidaşı Abdulfettah Sisi ile Eylül 2018'de Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun 73. oturumunun oturum aralarında yaptığı görüşmede (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
ABD Başkanı Donald Trump, Mısırlı mevkidaşı Abdulfettah Sisi ile Eylül 2018'de Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun 73. oturumunun oturum aralarında yaptığı görüşmede (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT
20

Trump yönetimi neden Mısır'ı ‘yardımların dondurulması’ kapsamı dışında tutmaya karar verdi?

ABD Başkanı Donald Trump, Mısırlı mevkidaşı Abdulfettah Sisi ile Eylül 2018'de Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun 73. oturumunun oturum aralarında yaptığı görüşmede (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
ABD Başkanı Donald Trump, Mısırlı mevkidaşı Abdulfettah Sisi ile Eylül 2018'de Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun 73. oturumunun oturum aralarında yaptığı görüşmede (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

ABD ve Mısır'dan uzmanlar, Kahire'nin ABD'nin dış yardım kesintisinden muaf tutulması kararının ‘Mısır'ın Ortadoğu'da güvenliğin sağlanmasındaki önemli rolü ve Mısır ile İsrail arasındaki barış anlaşmasıyla bağlantılı olduğu’ konusunda hemfikir.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar, bu istisnanın ‘Mısırlı yetkililer tarafından kesinlikle takdirle karşılanacağını ve iki taraf arasında bölgesel konularda iş birliğini arttıracağını’ vurguladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı cuma günü, İsrail ve Mısır'a yönelik insani gıda programları ve askeri yardımların devam etmesine izin verilmesi dışında, dünya genelindeki neredeyse tüm ABD yardım programlarına yönelik yeni fonları dondurma kararı aldı.

ABD medyasına göre, dünyanın dört bir yanındaki ABD büyükelçiliklerine bir telgrafla gönderilen karar, yeni hükümet harcamalarını yasaklıyor ve bu da programların işleyişini yalnızca ellerinde nakit olduğu sürece sınırlıyor gibi görünüyor.

Karara göre Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin binlerce yardım ve kalkınma programından hangilerinin devam edebileceğini belirlemek için bir inceleme yapacak. Dışişleri Bakanlığı'nın kararı, Cumhuriyetçi Başkan Donald Trump tarafından pazartesi günü imzalanan yardımların dondurulmasına yönelik Başkanlık Kararnamesi’ni uygulamaya koyuyor.

Cumhuriyetçi Parti üyesi Tom Harb, kararın kuşkusuz Mısır ile İsrail arasında ABD himayesinde imzalanan barış anlaşmasıyla ilgili olduğunu belirtti. Harb, “Söz konusu barış anlaşması, şu anda özellikle Gazze savaşıyla ilgili olarak Ortadoğu’daki güvenlik durumu ve Kızıldeniz'de seyrüsefere yönelik Husi tehditleri ışığında büyük önem taşıyor. Tüm bunlar Mısır ve İsrail'in yardımların askıya alınmasının dışında tutulmasında rol oynuyor. Washington iki ülkenin bölgede güvenliğin sağlanması açısından taşıdığı önemin farkında” ifadelerini kullandı.

Harb, “ABD yönetimi, Mısır'daki ekonomik krizi ve özellikle bölgedeki çalkantılı durum ve Süveyş Kanalı'ndaki seyrüseferin zarar görmesi nedeniyle önemli miktarda fon kaybettiği için bu tür bir yardıma olan ihtiyacını dikkate aldı” dedi.

ABD'nin Mısır'a yaptığı yardım, 1979'da Mısır-İsrail barış anlaşmasının imzalanmasının ardından Mısır'ın ABD'den aldığı yıllık sabit bir miktar. ABD Başkanı Jimmy Carter hem Mısır'a hem de İsrail'e yıllık ekonomik ve askeri yardım yapılacağını açıklamış ve bu yardım 1982'den bu yana İsrail için 3 milyar dolar ve Mısır için 2,1 milyar dolar olmak üzere geri ödemesiz hibelere dönüştürülmüştür. Bunun 815 milyon doları ekonomik yardım (son yıllarda çok azalmıştır) ve 1,3 milyar doları askeri yardımdır. Barış anlaşmasının imzalanmasından bu yana geçen on yıllar boyunca Mısır'ın aldığı toplam miktar yaklaşık 80 milyar dolardır.

ABD yardımı, Mısır'ın Avrupa Birliği (AB), Japonya ve diğer ülkelerden aldığı toplam uluslararası yardım ve hibelerin yüzde 57'sini temsil ediyor; Yardım miktarı, Mısır'ın gayri safi yurt için hasılasının (GSYİH) yüzde 2'sini aşmıyor.

sdcfrgthy
Mısır-ABD ortak deniz eğitim tatbikatı ‘Kartal Savunucusu’ (Mısır Askeri Sözcüsü)

Uluslararası ilişkiler uzmanı Muhammed es-Satuhi, ‘Mısır'a yönelik kararın özellikle İsrail'le yapılan barış anlaşması ile ilgili olduğunu ve bu kararın keyfi olarak ya da tek başına ABD Başkanı tarafından değil, Amerikan vizyonu ve çalışması doğrultusunda alındığını’ belirtti.

Es-Satuhi, “Kararın bir başka kısmı da Washington'un özellikle Gazze Şeridi'ndeki olaylarla ilgili olarak Mısır'ın mevcut tutumunu değerlendirmesi ve ateşkes anlaşması ve ilgili düzenlemelerde herhangi bir karışıklık yaşanmasından korkmasıyla ilgilidir” dedi.

Es-Satuhi'ye göre üçüncü faktör ise ‘Cumhuriyetçilerin genel olarak Mısır'daki rejime karşı her zaman olumlu bir tutum içinde olmaları ve Washington ile Kahire arasındaki ilişkilerde, genellikle insan hakları dosyasıyla bağlantılı olan Demokrat yönetim dönemleri dışında, hiçbir zaman gerginlik yaşanmamış olmasıdır.’

Eylül 2024'te, eski Demokrat ABD Başkanı Joe Biden döneminde ilk kez Washington, insan hakları konularında ilerleme kaydedilmesi şartı olmaksızın Mısır'a tam askeri yardımı onaylamaya karar verdi. ABD Dışişleri Bakanlığı o dönemde bunun ‘ABD'nin ulusal güvenliğinin yararına’ olduğunu söyledi.

2021'de Biden yönetimi Mısır'ın insan hakları sicili nedeniyle 130 milyon doları alıkoydu ve 200 milyon dolarlık askeri yardım verdi. 2022'de Washington 130 milyon doları alıkoyup 75 milyon dolarlık askeri yardımı serbest bıraktı ve Kahire, terörle mücadele ve sınır güvenliği finansmanıyla ilgili yasal bir istisna kapsamında 95 milyon dolar daha aldı.

Biden yönetimi de Eylül 2023'te 235 milyon dolarlık yardım karşılığında Mısır'daki insan hakları kısıtlamalarından feragat etmeye karar verdiğini duyurmuş ve bunun karşılığında ABD'nin elde edeceği güvenlik faydalarını gerekçe göstermişti.

Ancak Biden yönetimi 7 Ocak'ta, Mısır'a tahsis edilen askeri yardımın 95 milyon dolarını Lübnan'a aktarmaya karar verdi. Biden yönetimini bunu yapmaya iten nedenlere ilişkin resmi bir açıklama yapılmadı. Trump yönetiminin son kararının Biden yönetiminin Mısır'dan kestiği bu miktarı içerip içermediği henüz net değil.

zxscdfrgt
İsrail'in bir eve düzenlediği saldırının yapıldığı yerde toplanan Filistinliler (Reuters)

Kahire'de yaşayan uluslararası ilişkiler uzmanı Ahmed Seyyid Ahmed, Trump yönetiminin kararını şöyle açıkladı: “Gazze Şeridi'ndeki savaş, İsrail işgal güçlerinin Philadelphia Koridoru ve Refah Sınır Kapısı’ndaki varlığı nedeniyle Kahire ile Tel Aviv arasındaki gerilimin zaman zaman artmasına neden oldu. Bu nedenle Washington iki taraf arasındaki durumu yatıştırmak istiyor. Ayrıca Mısır'ın terörle mücadeledeki jeopolitik önemi, Mısır ve ABD orduları arasındaki askeri iş birliği ve savaş gemilerinin Süveyş Kanalı'ndan geçişi bu kararda göz önünde bulunduruluyor.”

Ahmed’e göre bir diğer faktör ise Washington'un Mısır ile arasındaki silah anlaşmalarını yeniden canlandırmak istemesi. Ahmed, “Bu yardım, Mısır'ın ABD'den silah satın alma anlaşmalarını finanse ediyor. Dolayısıyla durdurulması silah endüstrisi açısından ABD'nin ulusal güvenliğini tehdit eder. Bu istisna, Mısırlı yetkililer tarafından kesinlikle çok takdir edilecek ve iki taraf arasında bölgesel konularda iş birliğini arttıracak” ifadelerini kullandı.

Söz konusu kararın ‘Mısır'ın statüsü ve barış anlaşmasında İsrail'le olan bağlantısının yanı sıra İsrail'in güvenliği için taşıdığı önemle de ilgili olduğunu’ belirten Mısırlı strateji uzmanı Semir Rağib, “Genel olarak, ABD yardımının reddedilmesi Kahire ile Tel Aviv arasındaki barış anlaşmasını hiçbir şekilde etkilemeyecektir” dedi.

Rağib, tarihsel olarak ‘ABD yardımlarının Mısır'daki iktidarın değişmesine ve iki ülke arasındaki gerginliklere bakılmaksızın her yıl Mısır'a ödendiğini, çünkü Mısır'ın ABD yönetimi ve bölgedeki çıkarları için önemli bir ülke olduğunu’ vurguladı.