İsrail, Zekeriya ez-Zubeydi'yi uyardı: Tek bir hata yaparsan eski dostlarınla karşılaşırsın

Zekeriya ez-Zubeydi, Ramallah'a vardıktan sonra Filistin bayrağını sallıyor. (AFP)
Zekeriya ez-Zubeydi, Ramallah'a vardıktan sonra Filistin bayrağını sallıyor. (AFP)
TT

İsrail, Zekeriya ez-Zubeydi'yi uyardı: Tek bir hata yaparsan eski dostlarınla karşılaşırsın

Zekeriya ez-Zubeydi, Ramallah'a vardıktan sonra Filistin bayrağını sallıyor. (AFP)
Zekeriya ez-Zubeydi, Ramallah'a vardıktan sonra Filistin bayrağını sallıyor. (AFP)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, kısa süre önce serbest bırakılan Filistinli mahkûm Zekeriya ez-Zubeydi'yi hata yapmaması konusunda uyardı ve onu hapishaneye geri göndermekle tehdit etti.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığına göre, ez-Zubeydi'nin perşembe günü Gazze Şeridi'nde Hamas tarafından tutulan İsrailli esirler karşılığında serbest bırakılmasının ardından Katz, X hesabı üzerinden şu paylaşımı yaptı: “Tek bir hata yaparsan eski dostlarınla karşılaşırsın... Terörizme desteği kabul etmeyeceğiz.”

El-Fetih'in askeri kolu olan el-Aksa Şehitleri Tugayları'nın Cenin Mülteci Kampı’ndaki komutanlarından biri olan Zekeriya ez-Zubeydi, İkinci İntifada sırasında ünlenmiş, Cenin şehri ve mülteci kampındaki en ünlü askeri komutanlardan biri haline gelmişti.

En son 2019 yılında Ramallah'ta İsraillilere karşı ölümcül saldırılar düzenlemekle suçlanarak tutuklandı.

2021 yılında, İsrail'in güçlendirilmiş Gilboa Hapishanesi’nden, hapishane duvarlarının dışına kazdıkları bir tünel aracılığıyla kaçmayı başaran altı Filistinli arasında yer aldı. Ancak firardan günler sonra yeniden tutuklandılar.

dcvfvfd
Filistinli mahkum Zekeriya ez-Zubeydi İsrail tarafından serbest bırakıldıktan sonra Ramallah'a geldi. (AFP)

Zekeriya 1988 yılında 13 yaşındayken İsrail güçlerine taş atarken vuruldu. İlk olarak 1989 yılında tutuklandı ve altı ay hapis yattı.

Serbest bırakıldıktan sonra El-Fetih ile aktivizme başladı. İsrail ordusuna taş ve molotof kokteyli atmak suçlamasıyla 1990 yılında yeniden tutuklandı ve dört buçuk yıl hapis cezasına çarptırıldı.

1994 yılında Oslo Anlaşmaları çerçevesinde serbest bırakılan ez-Zubeydi, Eriha'dan ayrılmalarına izin verilmeyen onlarca tutuklu ile birlikte serbest bırakılacağı inancı doğrultusunda Filistin güvenlik hizmetlerinde çalıştı.

fvr
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (Reuters)

Cezasının bitmesine beş ay kala Eriha'dan Cenin'e sızdı. Yıllarca Cenin şehri ve kampında İsrail'in aradığı bir kaçak oldu.

Ez-Zubeydi 2007 yılına kadar İsrail ordusu tarafından aranmaya devam etti. 2007 yılında Filistin Yönetimi ile İsrail arasında yapılan ve silah bırakan diğer kişileri de kapsayan bir anlaşma çerçevesinde, isminin İsrail'in arananlar listesinden çıkarılması karşılığında silahlarını Filistin Yönetimi'ne teslim etmeyi kabul etti.

İsrail 2011 yılında açıklanmayan nedenlerle ez-Zubeydi'nin affını iptal etti.



BM, İsrail'i Gazze'de soykırım ve cinsel şiddet eylemleri gerçekleştirmekle suçluyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta İsrail saldırısı sonucu yıkılan evlerin yıkıntıları arasında oturan Filistinli çocuklar (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta İsrail saldırısı sonucu yıkılan evlerin yıkıntıları arasında oturan Filistinli çocuklar (Reuters)
TT

BM, İsrail'i Gazze'de soykırım ve cinsel şiddet eylemleri gerçekleştirmekle suçluyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta İsrail saldırısı sonucu yıkılan evlerin yıkıntıları arasında oturan Filistinli çocuklar (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta İsrail saldırısı sonucu yıkılan evlerin yıkıntıları arasında oturan Filistinli çocuklar (Reuters)

Birleşmiş Milletler (BM) uzmanları bugün yayınladıkları yeni bir raporda, İsrail'in Filistinlilere karşı ‘soykırım eylemleri’ gerçekleştirdiğini, Gazze Şeridi'ndeki savaş sırasında kadın sağlık tesislerini sistematik olarak tahrip ettiğini ve cinsel şiddeti bir savaş stratejisi olarak kullandığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre İsrail'in Cenevre'deki BM Daimî Temsilciliği raporda yer alan suçlamaları temelsiz, önyargılı ve inandırıcılıktan yoksun olarak nitelendirdi.

Doğu Kudüs ve İsrail dahil olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarına ilişkin BM Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu uzmanları tarafından hazırlanan raporda, “İsrail makamları, Roma Tüzüğü ve Soykırım Sözleşmesi'ndeki maddelerden biri olan doğumları engellemeye yönelik tedbirler uygulamak da dahil olmak üzere, Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin üreme kapasitesini kısmen yok etti” denildi.

Komisyon, bu tedbirlerin, tıbbi malzemelere erişimin kısıtlanması nedeniyle yaşanan yüksek sayıdaki anne ölümleriyle birleştiğinde, insanlığa karşı işlenen bir suç olan imha suçu anlamına geldiğini belirtti.

Raporda İsrail güçleri, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas öncülüğünde İsrail'in güneyine düzenlenen saldırının ardından Filistinlileri cezalandırmak için standart operasyon prosedürlerinin bir parçası olarak zorla çıplak bırakma ve cinsel saldırı uygulamakla suçlandı. İsrail ise bu suçlamaları reddetti.

Cenevre'deki BM Daimî Temsilciliği'nden yapılan açıklamada, İsrail ordusunun ‘bu tür suçları yasaklayan açık talimat ve politikalara sahip olduğu’ belirtilerek, yürütülen inceleme süreçlerinin uluslararası standartlarla uyumlu olduğu ifade edildi.

Komisyon tarafından Haziran 2024'te yayınlanan bir önceki raporda, Hamas ve diğer Filistinli silahlı gruplar 7 Ekim saldırısı sırasında işkence ve aşağılayıcı muamele de dahil olmak üzere ciddi hak ihlallerinde bulunmakla suçlanmıştı.

İsrail, Soykırım Sözleşmesi’nin imzacılarından biridir. Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Ocak 2024'te İsrail’e, Hamas'a karşı savaş sırasında soykırım eylemlerini önlemek için harekete geçmesi talimatı verdi.

Ancak İsrail, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) soykırım ve insanlığa karşı suçları içeren bireysel ceza davalarında yargı yetkisi veren Roma Tüzüğü'ne taraf değil.

Güney Afrika, İsrail'i Gazze Şeridi'ndeki eylemleri nedeniyle soykırımla suçlayan bir davayı UAD’a taşımıştı.

İsrail verilerine göre, Hamas liderliğindeki güçlerin 7 Ekim 2023'te İsrail'in güneyine düzenlediği sınır ötesi saldırı bin 200 kişinin ölümüne ve 251 kişinin esir alınmasına neden oldu.

Saldırının ardından Gazze Şeridi'nde savaş başladı. Filistinli sağlık yetkilileri, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik askerî harekâtının 48 binden fazla kişinin ölümüne yol açtığını belirtiyor.