Kanada, Trump'ın önerdiği füze savunma kalkanı geliştirme projesine katılmaya hazır

Kanada Savunma Bakanı Bill Blair (Arşiv)
Kanada Savunma Bakanı Bill Blair (Arşiv)
TT

Kanada, Trump'ın önerdiği füze savunma kalkanı geliştirme projesine katılmaya hazır

Kanada Savunma Bakanı Bill Blair (Arşiv)
Kanada Savunma Bakanı Bill Blair (Arşiv)

Kanada Savunma Bakanı dün yaptığı açıklamada, Ottawa ve Washington arasındaki mevcut gerilime rağmen ülkesinin ABD Başkanı Donald Trump'ın Demir Kubbe füze savunma kalkanı geliştirme projesine katılmaya hazır olduğunu söyledi.

Bill Blair gazetecilere yaptığı açıklamada, Kanada'nın Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) ve iki ülkenin hava güvenliğinden sorumlu olan Ortak Askeri Komutanlık (NORAD) aracılığıyla Kuzey Amerika'nın ortak savunmasında “kilit bir ortak” olduğunu söyledi. Blair “Tüm Kuzey Amerika için entegre bir füze savunma sistemi herkes için en mantıklısıdır” ifadesini kullandı.

Trump daha önce İsrail'in Gazze'deki Hamas ve Lübnan Hizbullah'ına karşı yürüttüğü savaş sırasında kendisini hedef alan binlerce roketi engellemek için kullandığı “Demir Kubbe” sistemine benzer bir füze savunma sisteminin ABD için planlanması konusunda bir kararname imzalamıştı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Trump, Savunma Bakanı Pete Hegseth'e 60 gün içinde, uzay tabanlı önleyicilerin geliştirilmesi de dahil olmak üzere balistik, hipersonik ve gelişmiş seyir füzelerini engellemek üzere tasarlanmış “gelişmiş füze savunma kalkanı” oluşturmak için bir plan sunmasını emretti.

Trump, 2024'teki seçim kampanyası sırasında, başkanlığı kazanması halinde İsrail'in Demir Kubbe sisteminin bir ABD versiyonunu oluşturma vaadini yineledi. Ancak projenin öngörülen yüksek maliyeti eleştirilere neden oldu.

Kanada Savunma Bakanı bu açıklamaları, ABD Başkanı'nın Kanada mallarına yüzde 25 gümrük vergisi uygulama tehdidiyle iki ülke arasındaki ilişkilerin gerildiği bir dönemde yaptı. Trump ayrıca Kanada'yı “51. ABD eyaleti” yapma önerisine ilişkin tartışmaları da hızlandırdı.



Yeni Suriye yönetimi, Rusya’yla anlaşma şartlarını açıkladı

HTŞ liderliğindeki isyancılar, Suriye'de ele geçirdikleri şehirlerde Esad'ın posterlerini parçalamıştı (Reuters)
HTŞ liderliğindeki isyancılar, Suriye'de ele geçirdikleri şehirlerde Esad'ın posterlerini parçalamıştı (Reuters)
TT

Yeni Suriye yönetimi, Rusya’yla anlaşma şartlarını açıkladı

HTŞ liderliğindeki isyancılar, Suriye'de ele geçirdikleri şehirlerde Esad'ın posterlerini parçalamıştı (Reuters)
HTŞ liderliğindeki isyancılar, Suriye'de ele geçirdikleri şehirlerde Esad'ın posterlerini parçalamıştı (Reuters)

Suriye Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra, Rusya'nın ülkedeki üslerini kapatmak zorunda olmadığını söyledi.

Kasra, Amerikan gazetesi Washington Post’ta (WP) dün yayımlanan söyleşisinde, Moskova’yla yapılacak herhangi bir anlaşmanın Suriye’nin çıkarlarına hizmet etmesi gerekeceğini söyledi. 

Yeni Şam yönetiminin Savunma Bakanı, “siyasette sonsuza dek düşmanlık olmayacağını” belirterek, bu koşul sağlandığı sürece Rusya’nın ülkedeki hava ve deniz üslerini açık tutmasına izin verilebileceğini ifade etti. Moskova’nın Tartus'ta deniz üssü, Lazkiye'de de hava üssü bulunuyor. 

Kremlin’in Şam’a yaklaşımının, Beşar Esad’ın aralıkta ülkeyi terk etmesinin ardından “önemli ölçüde iyileştiğini” söyleyen Kasra, Moskova’nın taleplerini değerlendirdiklerini aktardı. 

Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) liderliğindeki isyancıların 27 Kasım'da başlattığı saldırılar, 8 Aralık'ta Esad rejiminin devrilmesiyle sonuçlanmıştı. Esad ailesi Rusya’ya kaçarken, yeni geçiş hükümetinin Devlet Başkanı da HTŞ lideri Ahmed Şara olmuştu. 

40 yaşındaki Kasra, “Beşar Esad, Rusya'ya gitmeye karar verdiğinde, Ruslarla bir anlaşmaya varmamızın imkansız olduğunu düşünmüştü” diyor.

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov liderliğindeki heyet, geçen ay HTŞ yönetimiyle toplantı düzenlemişti. Bogdanov, Esad’ın durumuna ilişkin görüşme yapılıp yapılmadığına dair bilgi paylaşmamıştı.

Kasra, Suriye'de ABD ve Türkiye'ye bağlı askeri üslerin statüsünün de müzakere edildiğini belirtiyor. Savunma Bakanı, Ankara’yla yapılacak yeni anlaşmaların ülkede Türkiye'ye bağlı güçlerin azaltılmasını veya “yeniden konuşlandırılmasını” içerebileceğini söylüyor.

Amerikan askerlerinin Suriye’deki varlığının akıbetine dair görüşmelerin sürdüğünü de aktaran Kasra, Kürtlerle ilgili meselenin askeri değil diplomatik yolla çözülmesi gerektiğini ifade ediyor. 

Amerikan basınında bu hafta çıkan haberlerde, Başkan Donald Trump’ın ABD askerlerini Suriye’den çekmeyi planladığı aktarılmıştı. Pentagon’un 30, 60 veya 90 gün içinde tam bir geri çekilme planı üzerinde çalıştığı bildirilmişti. 

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, pazar günkü açıklamasında Türkiye, Irak, Ürdün ve Suriye’nin ortak güç oluşturarak DEAŞ’e karşı mücadele verebileceğini söylemişti.

Suriye’de DEAŞ’lı militanların tutulduğu kamplar, ABD'nin desteklediği Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolünde. SDG'nin çatısını, Türkiye'nin terör örgütü kabul ettiği YPG oluşturuyor. Esad rejiminin düşmesinin ardından SDG'yle Ankara'nın desteklediği Suriye Milli Ordusu (SMO) arasında çatışmalar da yaşanmıştı. 

WP’nin haberinde, Fidan’ın DEAŞ’le mücadelede 4’lü koalisyon önerisinin, “ABD’nin SDG’yle bağlarını kesmesine olanak sağlayacağına” dikkat çekiliyor. 

Independent Türkçe, Washington Post, NBC