Sadece ticaretle sınırlı değil… Kanada'nın Trump'a duyduğu öfkenin nedeni ne?

Kanada Başbakanı Justin Trudeau, ABD korumacılığının yaklaşmakta olan tehdidinin ortasında iş dünyası ve işçi liderleriyle yatırım, ticaret ve uluslararası piyasalar hakkında konuştu. (Reuters)
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, ABD korumacılığının yaklaşmakta olan tehdidinin ortasında iş dünyası ve işçi liderleriyle yatırım, ticaret ve uluslararası piyasalar hakkında konuştu. (Reuters)
TT

Sadece ticaretle sınırlı değil… Kanada'nın Trump'a duyduğu öfkenin nedeni ne?

Kanada Başbakanı Justin Trudeau, ABD korumacılığının yaklaşmakta olan tehdidinin ortasında iş dünyası ve işçi liderleriyle yatırım, ticaret ve uluslararası piyasalar hakkında konuştu. (Reuters)
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, ABD korumacılığının yaklaşmakta olan tehdidinin ortasında iş dünyası ve işçi liderleriyle yatırım, ticaret ve uluslararası piyasalar hakkında konuştu. (Reuters)

Bloomberg'in haberine göre Kanada'nın ABD Başkanı Donald Trump'a duyduğu öfke sadece ticaretle ilgili değil.

Ticaret ve gümrük vergileri konusunda ne olursa olsun, özellikle Trump'ın ısrarcı olması halinde, hasar bir asır boyunca sürebilir.

Siyasi tiyatro

Kanada siyaseti alt üst oldu. Justin Trudeau'nun yerine başbakan olma yarışı artık ‘Trump'ın işini en iyi kimin yapabileceği’ sorusu etrafında dönüyor. Liberal Parti'nin iki ana adayı yarışıyor: Eski merkez bankası başkanı Mark Carney ve eski maliye bakanı Chrystia Freeland, Trump'ı kınamak için daha keskin bir dil kullanıyor ve Kanada'nın egemenliğini koruyacak bir strateji vaat ediyor.

Hırçın ve sosyal medya meraklısı Muhafazakâr Pierre Poilievre, Trudeau kaldığı sürece Liberallere karşı kolay bir zafer kazanma yolunda görünüyor. Nisan ayı gibi erken bir tarihte yapılabilecek ulusal seçimleri kazanmak için favori olmaya devam ediyor, ancak son zamanlarda yapılan bazı anketler ona karşı bir hareket olduğunu gösteriyor.

45 yaşındaki Poilievre, 2015'te Trudeau tarafından devralınmadan önce neredeyse on yıl boyunca iktidarda kalan Stephen Harper'dan beri Muhafazakâr Parti'nin en tutarlı siyasetçisi. Politikadan anlıyor, insanların önemsediği ekonomik konular hakkında konuşuyor ve zor soruları en sevdiği konuşma noktalarına dönüştürme konusunda yetenekli.

Şarku’l Avsat’ın Bloomberg'ten aktardığına göre Nova Scotia (Yeni İskoçya), Halifax'taki Dalhousie Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde Profesör Lori Turnbull yaptığı açıklamada, “Seçim artık Trudeau ile ya da karbon vergisi ile ilgili değil. Bu daha büyük bir varoluşsal soruyla, Kanada için en iyisinin ne olduğu ve bunu kimin en iyi şekilde yapabileceğiyle ilgili” değerlendirmesinde bulundu.

Bunların bir kısmı sadece siyasi tiyatro. Trudeau ve her ekonomist, Kanada'nın en büyük ticaret ortağıyla gireceği bir ticaret savaşında ne kadar savunmasız olduğunu biliyor. Kanada ihracatının dörtte üçü ABD'ye gidiyor ve en büyük ürünlerden bazıları Trump'ın çok nefret ettiği Ontario'da üretilen petrol, gaz, otomobil parçaları ve araçlar. Ontario'nun otomobil sektörünü vuracak bir ticaret savaşı için en kötü senaryosu 500 bin iş kaybı. Bu da eyaletteki her 16 işçiden 1'ine denk geliyor.

Bir zamanlar dünyanın en değerli akıllı telefon şirketi olan BlackBerry'nin eski eş CEO'su Jim Balsillie Bloomberg'e verdiği demeçte, “Kanada serbestleştirilmiş küresel ticaretin erdemlerini yüceltmekle ve emtia üretimini artırmaya çalışmakla meşgulken, ABD fikri mülkiyete sahip olmaya, verileri kontrol etmeye ve serbest ticareti ‘daha az serbest’ hale getirmek için kuralları değiştirmeye odaklanmıştı” dedi.

Balsillie sözlerini şöyle sürdürdü: “Trump'ın 2020'de imzaladığı ABD-Meksika-Kanada Anlaşması gibi anlaşmalar, tarifesiz ticareti teşvik etmekten ziyade ABD hegemonyasını güçlendiren stratejik davranışlarda bulunmakla ilgilidir.”

Kanada kimliği

Kanada uyandı. ABD anlaşmalarına sadık kalmazsa, 41 milyondan fazla nüfusa sahip bu kuzey ülkesi, en azından 1980'lerden bu yana ekonomi ve güvenlik konusunda yaptığı tüm temel varsayımları yeniden düşünmek zorunda kalacak.

Trudeau'nun eski danışmanlarından Robert Asselin bu anı bir ‘Sputnik anı’ olarak tanımladı. İhracat teşviki sona erdi ve kendine güven çözüm haline geldi.

Asselin'e göre Kanada'nın, Sovyetler Birliği'nin 1950'lerin sonunda ilk uydusunu fırlatmasının ardından ABD Savunma Bakanlığı tarafından kurulan Savunma İleri Araştırma Projeleri Ajansı'nın (DARPA) kendi versiyonuna ihtiyacı var. Bu da Kanada'nın sahip olduğu teknoloji, savunma, enerji ve yapay zekâ alanlarına daha fazla yatırım yapılması için hükümetin eşgüdümlü bir girişimde bulunması anlamına geliyor.

Şu anda Kanada İş Konseyi'nde politika danışmanı olan Asselin şunları söyledi: “Bir teknoloji stratejisine ihtiyacınız var. Diğer ülkeler bunu başardı ve bizim de bunu başarmak için sahip olmadığımız hiçbir bileşen yok.”



İran: İsrail'in nükleer tesislerine ilişkin hassas belgelerini ele geçirdik

Tahran'da bir sokakta ABD karşıtı bir duvar resminin önünden geçen bir İranlı (EPA)
Tahran'da bir sokakta ABD karşıtı bir duvar resminin önünden geçen bir İranlı (EPA)
TT

İran: İsrail'in nükleer tesislerine ilişkin hassas belgelerini ele geçirdik

Tahran'da bir sokakta ABD karşıtı bir duvar resminin önünden geçen bir İranlı (EPA)
Tahran'da bir sokakta ABD karşıtı bir duvar resminin önünden geçen bir İranlı (EPA)

İran dün İsrail’in nükleer tesisleriyle ilgili önemli miktarda belgeyi ele geçirdiğini bildirirken haftalar önce gerçekleştirdiği bu istihbarat operasyonunu ‘büyük bir istihbarat başarısı’ olarak niteledi.

İran devlet televizyonu, İran istihbaratının İsrail'in nükleer tesisleriyle ilgili ‘hassas’ belgeleri ele geçirdiğini bildirdi, ancak bu belgelerin nasıl elde edildiğiyle ilgili detay vermedi.

İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı, ‘belgelerin bir süre önce ele geçirildiğini, fakat sayılarının çok fazla olması ve tüm sevkiyatların güvenli bir şekilde yapılması gerektiğinden korunaklı yerlere ulaştırılmaları için gizli önlemler alındığını’ iddia etti.

Washington tarafından önerilen anlaşma çerçevesinde Tahran’ın düşük seviyelerde ve geçici bir süre için uranyum zenginleştirmesine izin verilebileceği yönündeki haberlerin gelmesine rağmen ABD Başkanı Donald Trump, İran'ın uranyum zenginleştirmesine izin verilmeyeceğini vurguladı.

Öte yandan İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, ülkesinin nükleer silah peşinde olmadığı yönündeki önceki açıklamalarını yineledi. Pezeşkiyan, ülkesinin ‘şeffaf olduğunun’ altını çizdi.