İbre 4 yılda tersine döndü: Amerika, Trump'ı onaylıyor

Anketler, seçmenlerin yönetimin daha fazla odaklanmasını istediği kilit alana dair uyarı da içeriyor

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

İbre 4 yılda tersine döndü: Amerika, Trump'ı onaylıyor

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

4 yıl ne kadar da büyük fark yaratabiliyor.

Anketler Donald Trump'ın görevdeki ilk hamlelerinin, Beyaz Saray'daki her iki döneminin en yüksek onay oranlarını yakaladığını gösteriyor. 2021'in başlarında başkanlık kariyerindeki en düşük destekle görevden ayrıldığı zamana kıyasla keskin bir değişim söz konusu.

CBS News/YouGov'un şubat başında yaptığı ankete göre, katılımcıların yüzde 53'ü Trump'ın yaptığı işi onaylıyor.
 

rgthy6u
Trump'a yönelik destek, 2021'de kariyerinin en kötü onay oranlarıyla görevden ayrılmasının ardından yeniden yükseldi (AP)

Artı ya da eksi yüzde 2,5 hata payına sahip anketin sonuçları, Trump'ın 2024 halk oylamasındaki payından daha büyük bir desteğe işaret etmekle kalmıyor, aynı zamanda ayrı bir ankette yüzde 33'ün biraz üzerinde bir onayla görevi bıraktığı 2021'e göre de büyük bir değişime işaret ediyor.

Diğer ölçümler de ikinci dönem desteğinde benzer bir hızlı artış olduğunu gösteriyor.

Gallup, ocak sonunda Trump'ın yüzde 47'lik onay oranına sahip olduğunu tespit etti. Bu, Trump'ın Gallup anketlerinde şimdiye kadar elde ettiği en yüksek oran.

Anketler ayrıca seçmenlerin Trump gündeminin en önemli bölümlerini desteklediğini gösteriyor.

Trump'ın milyonlarca kişiyi sınırdışı etmeyi planladığı göçmenlik konusunda CBS anketine katılanların yüzde 59'u onay verirken, Trump'ın İsrail-Hamas savaşını ele alışını onaylayanların oranı yüzde 54 gibi daha mütevazı bir seviyede kaldı.

Ancak Beyaz Saray için bazı uyarı işaretleri de vardı.

Halk Çin'e yönelik gümrük vergilerini desteklerken, Meksika, Avrupa ve Kanada'ya yönelik benzer vergiler CBS anketinde çoğunluğun onayını alamadı.
 

xsdcfrgth5y
Seçmenler Elon Musk ve DOGE'nin federal hükümeti etkileyip etkilememesi konusunda bölünmüş durumda (AP)

Ankete katılanların üçte ikisi, yönetimin seçim kampanyasında önemli bir vaat olan ev eşyası fiyatlarının düşürülmesine yeterince odaklanmadığını söyledi.

Yönetimin Elon Musk'la birlikte yürüttüğü Hükümet Verimliliği Bakanlığı'nın maliyet düşürme girişimine ilişkin olarak ise yanıtlar partizan çizgilerde karışıklık gösterdi.

Genel olarak, Elon Musk ve departmanın hükümet harcamaları ve operasyonları üzerinde hiçbir etkisi olmaması gerektiği ifadesi yüzde 31'lik destekle en popüler ifadeyken, yüzde 23 ve yüzde 28'lik bloklar Musk'ın bu alanlarda "çok" veya "biraz" etkisi olması gerektiğini söyledi.

8ı9o
Katılımcılar Trump yönetiminin fiyatları düşürmeye daha fazla odaklanmasını öneriyor (AP)

Demokratlar özellikle karşı çıkarken, neredeyse yarısı Musk'ın hiçbir etkisi olmaması gerektiğini söyledi. Cumhuriyetçilerin yüzde 30'u Musk'ın büyük etkisi olması gerektiğini belirtti.

İlk günlerdeki bir dizi başkanlık kararnamesi ve harcama kesintileri girişimlerine rağmen yönetim, gündemi mahkemelerdeki yakın incelemelerden kurtulamazsa başka bir engelle karşılaşabilir. Mahkemelerde doğuştan yurttaşlığa son vermek ve trans bireyler için korumaları ortadan kaldırmak gibi temel öncelikler konusunda düzinelerce dava var.

Independent Türkçe



Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
TT

Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, BM'nin muazzam potansiyelini överken reform yapılmasının önemini vurguladı.

Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki onay oturumunda konuşan Waltz şunları söyledi: “Çin'den Rusya'ya, Avrupa'dan gelişmekte olan ülkelere kadar herkesin anlaşmazlıkları çözmek için bir araya gelebileceği bir yer olmalı. Ancak 80 yılın ardından BM, temel misyonu olan barışı sağlama görevinden uzaklaştı. BM Şartı’na ve onun temel ilkelerine geri dönmeliyiz. ‘Barışı koruma’ amacı halen önemli bir role sahip, ancak reforma da ihtiyaç var.”

Waltz, ABD'nin BM operasyonlarının yüzde 25'ini finanse ettiğini, Afrika'daki misyonların ‘milyarlarca dolara mal olduğunu ve on binlerce askeri içerdiğini’ kaydetti. Waltz, “1940'lardan bu yana var olan, yenilenmiş bir yetkisi olmayan ve görünürde bir sonu olmayan iki misyonumuz var. BM Güvenlik Konseyi'ne misyonların süresini ve maliyetlerini sınırlandırması, hedeflerini netleştirmesi ve ulus inşasına değil barışı korumaya odaklanması için baskı yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Waltz, Çin'le yüzleşmenin kendisi için ‘mutlak bir öncelik’ olduğunu vurguladı ve Pekin'in etkisine karşı koymak için ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte çalışma sözü verdi.

BM'de ‘antisemitizmle’ yüzleşmek

Öte yandan Waltz, BM Genel Kurulu'nun 2015-2023 yılları arasında İsrail aleyhinde 154 karar kabul ederken, diğer tüm ülkeler aleyhinde sadece 71 karar kabul ettiğine dikkat çekerek, ‘yaygın antisemitizmle’ yüzleşilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Waltz, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarını 7 Ekim olaylarına karışmakla ve okullarını da ‘Yahudi karşıtı nefreti öğretmekle’ suçlayarak, ‘UNRWA'nın dağıtılması’ gerektiğini bildirdi.

Waltz, ‘İsrail ile iş yapan ABD şirketlerinin boykot edilmesi çağrısında bulunan BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese'nin yeniden atanmasının bu önyargının bir tezahürü olduğunu’ söyledi.

Suriye ‘değerlendirilmesi gereken bir fırsat’

Suriye konusunda ise Waltz, ABD için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, önceliklerinin BM'deki müttefik ve ortaklarıyla birlikte çalışarak ‘Esed rejimini hedef alan ve İran'ın etkisini sınırlayan yaptırımları’ kaldırmak olacağını vurguladı.

Waltz, “Önümüzde değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ancak kritik bir dönemden geçiyoruz. Bu bana Libya’yı hatırlatıyor, bir seçim yapmamız gerekiyor: Ya bu fırsatı değerlendiririz ya da Suriye kaosa sürüklenir ve bu da tüm bölgeyi beraberinde sürükleyebilir. Şu anda bu fırsat değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.

Suriye konusunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve diğer yetkililerle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade eden Waltz, “Suriye'de Libya'da yaptığımızdan daha iyisini yapmayı umuyoruz” dedi.

Waltz sözlerini şöyle tamamladı: “ABD Başkanı'nın liderliğinde barış ve refahı yaymaya devam edebileceğimize ve ‘BM'yi yeniden büyük yapabileceğimize’ inanıyorum.”