Güney Afrika'da yüzlerce beyaz Trump'ı desteklemek için gösteri yaptı ve ırkçılığa maruz kaldıklarını vurguladı

ABD Başkanı siyah liderliğindeki Güney Afrika hükümetine yardımı kesti

Güney Afrika'da yüzlerce beyaz Pretoria'daki ABD büyükelçiliğinde toplandı (AP)
Güney Afrika'da yüzlerce beyaz Pretoria'daki ABD büyükelçiliğinde toplandı (AP)
TT

Güney Afrika'da yüzlerce beyaz Trump'ı desteklemek için gösteri yaptı ve ırkçılığa maruz kaldıklarını vurguladı

Güney Afrika'da yüzlerce beyaz Pretoria'daki ABD büyükelçiliğinde toplandı (AP)
Güney Afrika'da yüzlerce beyaz Pretoria'daki ABD büyükelçiliğinde toplandı (AP)

Güney Afrika'da yüzlerce beyaz, Güney Afrika hükümetinin ırkçılığının kurbanı olduklarını iddia ederek dün Pretoria'daki ABD Büyükelçiliği önünde toplandı ve ABD Başkanı Donald Trump'a desteklerini dile getirdi.

Protestocular “Başkan Trump için Tanrıya şükürler olsun” yazılı pankartlar taşıdı ve Güney Afrika hükümeti tarafından beyaz azınlığa karşı ayrımcılık yapan ırkçı yasalar olarak gördükleri yasaları eleştiren mesajlar verdi.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre protestocuların çoğu, Trump'ın bir hafta önce siyahların liderliğindeki Güney Afrika hükümetine yardım ve desteği kestiği kararnamede odaklandığı Afrikanerlerden (Afrikaans halkı) oluşuyor.

dfdr
Güney Afrika'da yüzlerce beyaz Pretoria'daki ABD büyükelçiliğinde toplandı (AP)

Trump kararnamede, Hollandalı sömürge yerleşimcilerinin torunları olan Güney Afrikalı Afrikanerlerin, hükümetin özel arazileri kamulaştırmasına izin veren yeni bir yasa ile hedef alındığını belirtti.

Güney Afrika hükümeti yeni yasanın ırkçılıkla ilgili olduğunu reddetti ve Trump'ın hükümet ve yasa hakkındaki iddialarının yanlış bilgi ve çarpıtmalarla dolu olduğunu ifade etti.

Trump, yasalara aykırı bir durum olmasına rağmen Afrikalıların topraklarına el konulduğunu söyledi.

Güney Afrika kısa bir süre önce, 1948'den 1994'e kadar süren apartheid rejimi sırasında işlenen adaletsizlikleri düzeltmek için kamu yararına arazilerin kamulaştırılmasına yetki veren bir yasayı kabul etti.

Güney Afrika hükümeti, Arazi Kanunu'nun, Güney Afrika'daki tarım arazilerinin çoğunluğunun ülke nüfusunun sadece yüzde 7'sini oluşturan beyazlara ait olması eşitsizliğini adil bir şekilde gidermeyi amaçladığını ifade ediyor.



Trump’ın Gazze’yi “devralma” planı, Çin’in Tayvan politikasını nasıl etkiler?

Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
TT

Trump’ın Gazze’yi “devralma” planı, Çin’in Tayvan politikasını nasıl etkiler?

Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)

Amerikan gazetesi Washington Post (WP), ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze, Grönland ve Kanada’yla ilgili tartışma yaratan açıklamalarının, Tayvan meselesine olası yansımalarını inceledi. 

Trump, Grönland'ı ABD toprağına katmak istediğini söylemiş, bunun için askeri yöntemlere başvurma tehdidinde bulunmuştu. Kanada’yı ABD’nin “51. Eyaleti” haline getirme planı da eleştirilmişti.

Bunlara ek olarak Cumhuriyetçi lider, ABD’nin Gazze Şeridi’ni “devralacağını” ve İsrail bombardımanlarıyla harabeye dönen bölgeyi “Ortadoğu’nun Rivierası’na” dönüştüreceğini söylemesiyle uluslararası kamuoyunun tepkisini çekmişti. 

WP’nin analizinde Trump’ın “emlakçı” yaklaşımının, Çin lideri Şi Cinping’in Tayvan’la “birleşme” planlarında daha agresif davranmasına yol açabileceği değerlendirmesi yapılıyor.

Washington merkezli düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü’nden Ryan Hass şu yorumları paylaşıyor: 

Trump'ın söylemi, Tayvan'da Çin'in ekmeğine yağ sürüyor. Trump'ın, toprak sınırlarının güç ve zor kullanma yoluyla belirlenmemesi gerektiği ilkesini hiçe sayan her açıklaması, Pekin'deki propagandacılar tarafından muhtemelen heyecanla karşılanıyor.

Analizde, Çin’in son üç yıldır Tayvan etrafındaki askeri tatbikatlarını artırdığına dikkat çekilirken, Şi’nin de Trump’la benzer söylemleri kullanarak adayı işgal etmeye çalışabileceği ileri sürülüyor. 

Cumhuriyetçi lider, Tayvan’ın ABD’deki yarı iletken çip sektörünü sekteye uğrattığını, üretimin Amerikan firmaları tarafından yürütülmesi gerektiğini ileri sürmüştü. Ayrıca Tayvan’ın kendi savunması için yeterli yatırımı yapmadığını iddia etmişti.

Diğer yandan Dışişleri Bakanı olarak atadığı Marco Rubio ve Ulusal Güvenlik Danışmanı görevine getirdiği Mike Waltz, Çin karşıtı tutumlarıyla tanınıyor. Rubio, Çinli mevkidaşı Wang Yi’yle ocakta telefon görüşmesi yapmış ve Pekin’in Tayvan’a yönelik “zorlayıcı eylemlerinden” endişe duyduklarını iletmişti.

Bunların yanı sıra Trump’ın ek ithalat vergileri de Çin-ABD hattında yeni bir ticaret savaşının sinyallerini veriyor. Öte yandan analizde, Trump ve Şi’nin uzun vadede ticari ilişkileri koparmak yerine geliştirmek isteyeceğine de işaret ediliyor. Böyle bir durumda Trump’ın Tayvan’ı “pazarlık kozu” olarak kullanabileceği yorumu yapılıyor. 

Çin - Tayvan gerginliği

II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.

Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.

BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.

Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.

Independent Türkçe, Washington Post, BBC