Somali ve Etiyopya arasındaki askeri anlaşma dengeleri yeniden düzenliyor

İki ülke arasında Ankara Anlaşması’nın doğrudan bir sonucu olarak bazı mutabakatlar imzalanırken gözlemcilere göre Hasan Şeyh Mahmud, bölgesel çatışmaları ülkesinin egemenliğini garanti altına alacak şekilde akıllıca yönetiyor

Mogadişu'da imzalanan mutabakatlar, Somali Cumhurbaşkanı ile Etiyopya Başbakanı arasında imzalanan Ankara Anlaşması’nın doğrudan bir sonucudur (Reuters)
Mogadişu'da imzalanan mutabakatlar, Somali Cumhurbaşkanı ile Etiyopya Başbakanı arasında imzalanan Ankara Anlaşması’nın doğrudan bir sonucudur (Reuters)
TT

Somali ve Etiyopya arasındaki askeri anlaşma dengeleri yeniden düzenliyor

Mogadişu'da imzalanan mutabakatlar, Somali Cumhurbaşkanı ile Etiyopya Başbakanı arasında imzalanan Ankara Anlaşması’nın doğrudan bir sonucudur (Reuters)
Mogadişu'da imzalanan mutabakatlar, Somali Cumhurbaşkanı ile Etiyopya Başbakanı arasında imzalanan Ankara Anlaşması’nın doğrudan bir sonucudur (Reuters)

Mahmud Ebu Bekir

Somali ve Etiyopya hükümetleri, Etiyopya birliklerinin Somali'deki Afrika Birliği Somali Misyonu’nda (AMISOM) yeniden yer almasını öngören bir askeri anlaşma imzaladı.

Anlaşma, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed ile Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud arasında 14-16 Şubat tarihleri arasında Addis Ababa'da yapılan ve Somali topraklarındaki Etiyopya birliklerinin AMISOM çerçevesinde kalmaya devam etmeleri konusunda mutabık kalınan bazı diplomatik müzakerenin ardından imzalandı. Abiy Ahmed ve Hasan Şeyh Mahmud arasında Addis Ababa'da yapılan istişarelerin bir sonucu olarak Etiyopya’dan Genelkurmay Başkanı Mareşal Birhanu Jula ve Ulusal İstihbarat ve Güvenlik Servisi Başkanı Rıdvan Hüseyin'in de aralarında bulunduğu üst düzey yetkililerden oluşan bir heyet, bir günlük ziyaret için cumartesi günü Mogadişu'ya geldi.

Somali Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre Etiyopya heyeti, Somali heyetiyle bölgenin karşı karşıya olduğu güvenlik tehditlerini görüştü. Ayrıca terörle mücadele ve Afrika Boynuzu'nda istikrarı teşvik etmenin yollarını da ele aldılar.

Görüşmede 2007'den bu yana Somali'de bulunan Etiyopya birliklerinin özellikle eş-Şebab örgütünün neden olduğu terör tehditleri karşısında yaptıkları fedakârlıkların tanınması amacıyla Etiyopya ordusu birliklerinin AMISOM'a dâhil edilmesi kararlaştırıldı.

Somali'den yapılan açıklamada Mogadişu'da imzalanan mutabakatın 11 Aralık'ta Somali Cumhurbaşkanı ve Etiyopya Başbakanı arasında imzalanan Ankara Anlaşmasının doğrudan bir sonucu olduğu belirtildi.

Addis Ababa'nın Somaliland bölgesiyle (uluslararası alanda tanınmayan), Somali bölgesinin bağımsızlığını tanıması karşılığında Etiyopya'ya Somali topraklarında egemen bir deniz limanı verilmesini öngören bir mutabakat zaptı imzalamasının ardından Mogadişu geçtiğimiz aylarda Etiyopya birliklerinin AMISOM’a katılmasını reddetti. Bu durum, Mutabakat Zaptı'nın Somali egemenliğinin özüne dokunduğunu düşünen Mogadişu'nun Addis Ababa'ya karşı diplomatik kampanyaları yoğunlaştırmasına yol açtı.

Somali, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) çeşitli muhtıralar sundu. AMİSOM bünyesinde faaliyet gösteren Etiyopya birliklerinin topraklarından çıkarılmasını talep etmenin yanı sıra Somali, Mısır ile yaklaşık 5 bin Mısır askerinin Somali'de konuşlandırılmasını öngören bir askeri iş birliği anlaşması imzaladı. Mısır’ın ayrıca AMISOM çerçevesinde görevli 5 bin askeri bulunuyor.

Mogadişu ayrıca Afrika Boynuzu ve Kızıldeniz Havzası'ndaki güvenlik gerilimleriyle yüzleşmek için Eritre ve Mısır ile üçlü bir ittifak kurdu. Bu ittifak Addis Ababa tarafından Etiyopya'ya karşı düşmanca bir tavır olarak değerlendirildi. İki taraf arasında yapılan üç turluk müzakerlerin ardından Ankara, Etiyopya'nın Addis Ababa'ya Somali'nin tam egemenliği altında ticari ve ekonomik amaçlarla güvenli deniz erişimini garanti etmesi karşılığında Etiyopya'nın Somali'nin egemenliğine saygı göstermesini ve toprak bütünlüğünü tanımasını öngören Ankara Anlaşması’nın imzalanmasını sağlamayı başardı.

İttifakların geleceği

Somali işleri uzmanı Muhammed Eidi’ye göre Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud yönetimi, krizi zekice yönetip Somaliland ile Etiyopya arasında imzalanan ‘mutabakat zaptını’ iptal etmeyi başarırken Somali’nin egemenliğini Etiyopya’nın ister Somali topraklarında ister kıyılarında olsun her türlü müdahalesinden korumak olan en önemli hedefe ulaştı. Bunu da Birleşmiş Milletler (BM) ve Afrika Birliği'nde (AfB) belgelenen Ankara Anlaşması ile kanıtladı ve ardından AMISOM bünyesinde faaliyet gösteren Etiyopya birliklerinin görev süresinin uzamasını kabul etti. Mogadişu'nun gerek Mısır ile ortak savunma anlaşması yaparak gerekse Türkiye ile stratejik anlaşmalar imzalayarak bölgesel ve uluslararası dengeleri koruduğuna dikkati çekti.

Eidi, Mogadişu'nun bölgesel çatışmaları, özellikle de Etiyopya-Mısır çatışmasını, Somali'nin karar alma bağımsızlığının korunmasını ve toprak bütünlüğünün teyit edilmesini sağlayan akıllı bir şekilde kullanmasının kayda değer olduğunu, çünkü birbiri ardına göreve gelen Somali yönetimlerinin hedeflerine silahlı çatışmalara başvurmadan diplomatik yollarla ulaşmayı nadiren başarabildiklerini vurguladı.

Somali işleri uzmanı, AMISOM çerçevesinde hem Mısır hem de Etiyopya güçlerinin Somali topraklarında bulunmasının, Mısır askerlerinin bu bölgelerde konuşlandırılması halinde Somali-Etiyopya sınırında çatışma olasılığına ilişkin analizlerin aksine, olası gerginliklerin en aza indirilmesine katkıda bulunabileceğini de sözlerine ekledi.

Kazanımlar ve kayıplar

Öte yandan Etiyopya işleri uzmanı Bihun Gidawun, Ankara Anlaşması’nın hem Etiyopya hem de Somali için çeşitli kazanımlar sağlamasının yanında Etiyopya'nın denize güvenli erişimini garanti altına alırken Mogadişu’nun toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini sağladığı için son birkaç aydır hüküm süren gerilimi azalttığını söyledi.

Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed yönetiminin öncelikle ülkenin dış ticareti için tek bir limana bağımlı kalmayı sona erdirmeye çalıştığını, çünkü nispeten küçük olan Cibuti Limanı’nın Addis Ababa’nın ihracat ve ithalatının yaklaşık yüzde 90’ı için tek çıkış noktası olduğunu belirten Gidawun, “Etiyopya, Somali'de alternatif bir liman edinerek, yirmi yıldır katlandığı büyük maliyetleri azaltacağı için ekonomisinde büyük bir sıçrama yapacak. Somali de liman hizmetleri için yeni gelirler elde edecek. Böylece yeni bir varış noktası olarak denizcilik yeteneklerini geliştirecek” değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan Etiyopya işleri uzmanına göre Etiyopya'nın Kızıldeniz'de güvenlik ve askeri stratejilere katkıda bulunan bir Etiyopya askeri varlığına izin verecek ‘egemen limanlar’ talepleri bir sonraki duyuruya kadar ertelenecek.

Abiy Ahmed yönetimi muhtemelen yakın gelecekte bu hedefe ulaşmanın zorluğunun farkında ve Somaliland ile imzalanan mutabakat zaptı öncelikle alternatif bir liman elde etmeyi amaçlıyordu. Bu da hükümetlerin başka yollarla elde edilmesi beklenmeyen bir ara hedefe ulaşmak için çıtayı yükselttikleri ‘ustaca talepler’ stratejisinden kaynaklanıyor.

Ankara Anlaşması’nın imzalanmasının, Etiyopya'nın Kızıldeniz ve Babu’l-Mendeb Boğazı'ndaki bölgesel ve uluslararası stratejilere katılımıyla ilgili uzun vadeli hedefleri iptal etmeden bir başlangıç aşaması olduğunu belirten Gidawun, mevcut yönetimin durgun suları hareket ettirebildiğini ve gelecekte Etiyopya için egemen bir liman sağlanması konusunda bazı Batılı ülkelerin desteğini alabildiğini de sözlerine ekledi.

Stratejik boyutlar

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre Etiyopya'nın Kızıldeniz'de askeri varlık ve egemen bir liman hedefinden geçici olarak vazgeçmesi, mevcut gerilimler ışığında ortaya çıkan bölgesel ittifaklar ışığında bazıları tarafından bir kayıp olarak görülebilir. Ancak Mogadişu ile Addis Ababa arasında varılan ve Etiyopya’nın Somali’deki askeri varlığının devamını öngören güvenlik ve askeri anlaşmalar göz önüne alındığında bu kayıplar önemsiz görünüyor. Etiyopya birliklerinin Somali'den çekilmesi ve Mısır kuvvetlerinin Somali ile Etiyopya arasındaki ortak sınıra konuşlandırılması Addis Ababa için büyük bir stratejik kayıp anlamına gelirdi.

Etiyopya’nın Somaliland ile imzalanan mutabakat zaptından vazgeçtiğini henüz açıklamadığını, ancak Somaliland ile diplomatik ilişkilerini sürdürdüğünü vurgulayan Gidawun, bu durumun Mogadişu'nun Eritre, Mısır ve Somali arasındaki üçlü ittifakın olası baskısı da dahil olmak üzere diğer baskılar sonucunda varılan anlaşmalardan vazgeçmesi halinde mutabakat zaptının yeniden etkinleştirilebileceğine işaret etti.

Addis Ababa'nın Ankara Anlaşması’na bağlılık konusundaki ciddiyetine rağmen Somali Etiyopya için stratejik bir derinlik olmaya devam ettiğini ve bu yüzden tek bir senaryoya güvenmesi mümkün olmadığını belirten Gidawun, Etiyopya’nın savunma ve istihbarat alanlarından yetkililerle Somalili yetkililer arasında Mogadişu'da imzalanan son anlaşmaların Etiyopya'ya yönelik güvenlik ve askeri tehditleri engellemede büyük bir adım olduğuna dikkati çekti.



Musk'ın 5 yıl önce Trump'a ettiği hakaret ortaya çıktı

2017'de Trump'la birlikte fotoğraflanan Musk, Trump'ın ilk döneminde danışma komitelerinde görev almıştı (AFP)
2017'de Trump'la birlikte fotoğraflanan Musk, Trump'ın ilk döneminde danışma komitelerinde görev almıştı (AFP)
TT

Musk'ın 5 yıl önce Trump'a ettiği hakaret ortaya çıktı

2017'de Trump'la birlikte fotoğraflanan Musk, Trump'ın ilk döneminde danışma komitelerinde görev almıştı (AFP)
2017'de Trump'la birlikte fotoğraflanan Musk, Trump'ın ilk döneminde danışma komitelerinde görev almıştı (AFP)

Elon Musk bugün ABD Başkanı Donald Trump'la birlikte dümenin başında oturuyor olabilir ancak Politico'nun haberine göre, teknoloji milyarderinin yaklaşık 5 yıl önce Oval Ofis'te kendisiyle görüşmeden önce başkana "lanet olasıca moron" dediği iddia edildi. 

Kovid-19 pandemisinin 2020'de dünyayı sarmasından birkaç hafta önce Musk, bir Tesla giga fabrikası kurma meselesini görüşmek için Beyaz Saray'da Trump'la buluşmak üzere Washington DC'ye gitmişti.

Ancak başkanla görüşmesinden önce Musk'ın yakınında olan ve ismi açıklanmayan bir kişi Politico'ya yaptığı açıklamada, teknoloji milyarderinin Beyaz Saray'dayken Trump'a arkasından "lanet olasıca moron" dediğini duyduğunu söyledi.

The Independent yorum için Beyaz Saray'la iletişime geçti ancak henüz yanıt alamadı.

O dönemde Musk, Trump'a karşı sıcak ve samimi duygular beslemiyordu; Cumhuriyetçi Parti Ulusal Komitesi'nin Trump'ı aday gösterme kararını eleştirmiş, iklim değişikliği ve göçmenlikle ilgili bazı politikalarına tepki göstermişti. Musk, anlaşmazlıkları nedeniyle Beyaz Saray'ın iki danışma konseyinden bile ayrılmıştı.

Yıllardır Trump'la ilgili haberler yapan New York Times muhabiri Jonathan Swan bir röportajında, 2024'ten önce "Musk'ın Trump'ın bir çeşit aptal olduğunu düşündüğünü" söylemişti.

Politico'ya göre 2020'deki toplantının yapıldığı gün Musk, Oval Ofis'in Çin'deki saraylara kıyasla "daha çok umumi tuvaletlere benzediği" yorumunu yaparak Trump'ı kızdırmıştı. İkilinin, Tesla araçları hakkında tuhaf bir tartışma yaşadığı, Trump'ın bunlardan birine sahip olduğunu iddia ettiği ancak arabaların nasıl çalıştığı hakkında çok az bilgisi olduğunu söylediği öne sürülüyor.

Ancak söylenenene göre ortak bir zemin buldukları alan, yaklaşan Kovid-19 virüsüydü ve her ikisinin de buna yönelik endişeleri göz ardı ettiği bildirildi; bu daha sonra Musk'ın siyasetinde belirleyici bir an haline gelecekti.

İkilinin 5 yıl önceki buluşma hikayesi, Musk'a federal kurumlarla departmanlara sızması ve federal işgücü ve hükümet harcamalarını kısmak için sert tavsiyelerde bulunmaya başlaması için geniş çaplı kontrolsüz yetkilerin verildiği mevcut ilişkilerinden çok farklı.

Hükümetin resmi bir üyesinden ziyade "özel bir hükümet çalışanı” olan Musk, onay ve uygunluk süreçlerinden geçen bakanlarla konuşmak üzere çarşamba günü yapılan kabine toplantısına davet edilecek kadar yetkiye sahip.

Musk geçen yıl içinde, kamuoyu önündeki görüşlerini Trump'ı destekleyecek şekilde değiştirmiş ve Cumhuriyetçi adaya 200 milyon dolardan fazla bağış yapmıştı.

Musk'ın, Cumhuriyetçilerin adaylığını Trump'ın kazanamayacağı yönünde "umutlu" olduğunu çünkü bunun "biraz utanç verici" olacağını Vanity Fair'e söylediği 2015'e göre bu, 180 derecelik bir değişim.

Hatta Musk'ın, Trump'ın ikinci bir dönem başkanlık yapmak için "çok yaşlı" olduğunu söylediği ve Florida Valisi Ron DeSantis'i destekleyeceğini ima ettiği 2022'ye göre de keskin bir fark var.

Buna karşılık Trump, 2020'deki Oval Ofis toplantısından olduğu iddia edilen bir fotoğraf paylaşarak kendisi isteseydi Musk'ın dizlerinin üzerine çöküp projelerinin finansmanı için yardım dileneceğini öne sürmüştü.

Ancak ikili o zamandan bu yana pek çok ortak nokta buldu ve artık hükümeti birlikte yeniden inşa etme çabalarına girişiyorlar.

Independent Türkçe