Kabil ve Moskova saldırılarının altından aynı isim çıktı

DEAŞ-H militanı Muhammed Şerifullah, ABD’de yargılanıyor

Muhammed Şerifullah, pazartesi günü tekrar mahkemeye çıkacak (Kash Patel/X)
Muhammed Şerifullah, pazartesi günü tekrar mahkemeye çıkacak (Kash Patel/X)
TT

Kabil ve Moskova saldırılarının altından aynı isim çıktı

Muhammed Şerifullah, pazartesi günü tekrar mahkemeye çıkacak (Kash Patel/X)
Muhammed Şerifullah, pazartesi günü tekrar mahkemeye çıkacak (Kash Patel/X)

ABD’nin Afganistan’dan çekildiği dönemde Kabil Havalimanı’na düzenlenen bombalı saldırıda rol oynayan DEAŞ üyesinin yakalandığı bildiriliyor.

ABD Adalet Bakanlığı’ndan çarşamba günü yapılan açıklamada, Muhammed Şerifullah’ın DEAŞ'in Horasan koluna (IŞİD-H) mensup olduğu belirtildi.

Şerifullah’ın çıkarıldığı mahkemede 2021’de Kabil Havalimanı’na düzenlenen saldırıda rol aldığını itiraf ettiği aktarılıyor.DEAŞ-H militanı, intihar bombacısının saldırı için kullanacağı rotayı gözetlediğini ve koordinasyonu sağladığını söylüyor.

26 Ağustos 2021’de düzenlenen ve 170 Afgan siville 13 Amerikan askerinin öldürüldüğü saldırıyı DEAŞ-H üstlenmişti.

CNN, Şerifullah’ın Pakistan istihbaratı ve CIA’in düzenlediği ortak operasyonla Afganistan-Pakistan sınırında yakalandığını aktarıyor.

ABD Başkanı Donald Trump, salı günü Kongre’de yaptığı konuşmada, “Bu vahşetten sorumlu teröristi yakaladığımızı açıklamaktan memnuniyet duyuyorum” demiş, Pakistan’a desteği için teşekkür etmişti. Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif de Trump’a teşekkürlerini sunmuştu.

Amerikan ordusu, Ağustos 2021’de Afganistan’dan çekilmiş, bunun ardından Taliban önce Kabil’in daha sonra da tüm ülkenin kontrolünü ele geçirmişti.

Beyaz Saray, Kabil Havalimanı’na saldırı planlayan DEAŞ-H hücresinin liderinin, Taliban’ın düzenlediği operasyonla 2023’te öldürüldüğünü bildirmiş, militanın kimliği paylaşılmamıştı.

FBI ajanlarının sorguya çektiği Şerifullah’ın, 2016’da DEAŞ-H’ye katıldığını söylediği ve birden fazla saldırıda rol oynadığını itiraf ettiği de belirtiliyor.

DEAŞ militanının, Rusya’nın başkenti Moskova’da geçen yıl martta düzenlenen bombalı saldırıda yer aldığı ifade ediliyor. Şerifullah, saldırıyı düzenleyen militanlara videolar üzerinden silah ve patlayıcı kullanmayı öğrettiğini söylüyor.

Crocus City Hall adlı konser salonuna 22 Mart 2024’te düzenlenen saldırıda en az 145 kişi ölmüş, 500 kişi de yaralanmıştı. Saldırıyı yine DEAŞ-H üstlenmişti. Rus güvenlik güçleri, olayla ilgili 4 DEAŞ-H militanını yakalamıştı. Şerifullah’ın, bu kişilerden ikisine eğitim verdiğini doğruladığı aktarılıyor. 
Independent Türkçe, RT, CNN, BBC



Tayland'da uyarıcı madde kullanımına dair 4 bin yıllık kanıt bulundu

Betel cevizi, enerji ve rahatlama hissi vermesiyle biliniyor (Piyawit Moonkham)
Betel cevizi, enerji ve rahatlama hissi vermesiyle biliniyor (Piyawit Moonkham)
TT

Tayland'da uyarıcı madde kullanımına dair 4 bin yıllık kanıt bulundu

Betel cevizi, enerji ve rahatlama hissi vermesiyle biliniyor (Piyawit Moonkham)
Betel cevizi, enerji ve rahatlama hissi vermesiyle biliniyor (Piyawit Moonkham)

Bilim insanları uyarıcı bir madde olan betel cevizinin kullanımına dair en eski kanıtı buldu. Tayland'daki 4 bin yıllık insan kalıntılarında keşfedilen maddenin, ritüel amaçlar taşıdığı düşünülüyor.

Palmiye ailesinden olan betel cevizi ağacı, Güneydoğu Asya ve Pasifik Adaları'nda yetişiyor. Yaprakları ve kireçtaşı macunuyla çiğnenerek tüketilen ceviz, dişte koyu, kırmızımsı kahverengi veya siyah lekeler bırakıyor. 

Kişiye uyanıklık, enerji, öfori ve rahatlama hissi veren bu psikoaktif madde, Tayland'ın kentlerinde artık kullanılmasa da kırsal bölgelerinde hâlâ yaygın. Kafein, alkol ve nikotinden sonra dünya genelinde en çok kullanılan 4. psikoaktif madde olduğu tahmin ediliyor.

Uluslararası bir araştırma ekibi Tunç Çağı Taylandı'ndan kalma 4 bin yıllık diş örneklerini inceleyerek betel cevizinin tüketimine dair en eski kanıtları ortaya çıkardı. 

Bölgedeki arkeolojik kazı alanlarında betel cevizi kabukları, bazı iskeletlerde bu bitkiyi çiğnemenin göstergesi olabilecek kahverengi veya siyah lekeli dişler bulunmuştu. 

Ancak hakemli dergi Frontiers in Environmental Archaeology'de yayımlanan yeni çalışmada, maddenin her zaman dişlerde leke bırakmadığı tespit edildi. 

Bilim insanları kazı alanı Nong Ratchawat'taki 6 kişiye ait kalıntılardan toplam 36 diş örneği alarak bunları sıvı kromatografi-kütle spektrometrisi adlı bir yöntemle inceledi. 

Dişlerin hiçbirinde bitkinin kullanımını işaret eden koyu renkler yoktu ancak bir kadından alınan üç örnekte, betel cevizindeki ana psikoaktif bileşenler olan arekolin ve arekaidin saptandı.

Araştırmacılar diş taşında bu bileşiklerin bulunmasının, uzun süreli kullanım anlamına geldiğini belirtiyor. 

Bilim insanları maddeyi hâlâ kullanan kişilerle yaptıkları görüşmelere dayanarak betel cevizi çiğnemenin birtakım geleneksel inançla bağlantılı olabileceğini düşünüyor. 

Makalenin yazarlarından Piyawit Moonkham "İnsanlar betel cevizini özellikle hasat mevsiminde, tanrılardan pirinç ekimi ve çeltik tarlaları için yardım istemek amacıyla ruhlara adak olarak kullanıyordu" diyerek ekliyor:

Geleneksel bitki kullanımının kültürel bağlamını daha geniş bir şekilde anlamak istiyoruz. Psikoaktif, tıbbi ve törensel bitkiler genellikle uyuşturucu gibi görülse de binlerce yıllık kültürel bilgi, manevi uygulama ve topluluk kimliğini temsil ediyor.

Ağız sağlığına verdiği zarardan dolayı Tayland'da 1940'lardan itibaren yoğun bir şekilde engellenmeye çalışan betel cevizi, kırsal bölgelerde hâlâ popüler olsa da şehirlerde ve genç nesiller arasında yaygın değil. 

Chiang Mai Üniversitesi'nden Moonkham bu nedenle bitkiyle ilgili çalışmaların çoğunlukla olumsuz etkilerine odaklandığını söylüyor. Ancak yeni çalışmanın, betel cevizinin kültürel önemine ışık tutabileceğini umuyor.

Moonkham maddenin etkileri hakkında da şu ifadeleri kullanıyor:

Ben de denedim ve tüm vücudu rahatlatırken bazı duyuları harekete geçiriyor... Sanırım kahve veya tütün içtiğimizde verdiğimiz tepkiyle aynı.

Independent Türkçe, IFLScience, Scimex, CNN, Frontiers in Environmental Archaeology