Çin: ABD, fentanil konusunda bize teşekkür borçlu

2017'de ABD Başkanı Donald Trump, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'le Pekin'de (AFP)
2017'de ABD Başkanı Donald Trump, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'le Pekin'de (AFP)
TT

Çin: ABD, fentanil konusunda bize teşekkür borçlu

2017'de ABD Başkanı Donald Trump, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'le Pekin'de (AFP)
2017'de ABD Başkanı Donald Trump, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'le Pekin'de (AFP)

Çin, Donald Trump'ın fentanil nedeniyle Çin mallarına getirdiği gümrük vergileriyle başlayan kısasa kısas ticaret savaşı sürerken, ABD'yle diyalog kurmaya hazır olduğunu ifade etti.

Çin Dışişleri Bakanlığı çarşamba günkü açıklamasında Trump'ın Çin mallarına ek gümrük vergileri getirerek ikili narkotikle mücadele işbirliğini baltaladığını ve sentetik opioidi Pekin'e "şantaj" yapmak için bir pazarlık kozu olarak kullandığını söyledi.

Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili, Çin'in bu ay fentanil konusunda yayımladığı raporu tartışmak üzere Pekin'de düzenlenen brifingde gazetecilere "ABD bize çokça teşekkür etmeliydi" dedi.

"Ancak ne yazık ki... Birleşik Devletler bu nezaketi takdir etmiyor" diyen yetkili, ABD'yi işbirliğinin ilerlemesine bakmaksızın fentanil meselesini "her türlü yalanı yaymak" ve Çin'i "karalamak" için kullanmakla suçladı.

Trump bu ay, ölümcül opioid üretiminde kullanılan kimyasalların sevkıyatını durdurmadığı gerekçesiyle Pekin'i cezalandırmak için tüm Çin ithalatına uygulanan gümrük vergilerini yüzde 10'dan yüzde 20'ye yükseltti. ABD Başkanı bu ölümcül maddelerin "büyük bir yüzdesinin" Çin'de üretildiğini iddia etti.

Pekin buna Amerikan tarım ürünlerine yüzde 15'e varan vergiler uygulayarak karşılık verdi.

ABD ve Çin, bir yıldan uzun bir süre önce eski başkan Joe Biden döneminde fentanil ve kolluk kuvvetleri işbirliğini yeniden başlatmış ve bu, ticaret kavgaları, Kovid-19, Tayvan ve insan hakları gibi konularla zarar gören ilişkilerin gelişmesini sağlamıştı. Bu işbirliği geçten yıl çok sayıda üst düzey ziyaret ve dedektifler arasında gelişmiş bilgi paylaşımıyla sonuçlanmıştı.

Ancak Trump defalarca Çin'i fentanil baskısı konusunda yeterince sert ve hızlı hareket etmemekle suçladı.

Bloomberg News'e göre Çin, ABD'nin gümrük vergilerini kaldırmak için Pekin'den fentanille başa çıkmak adına beklediği ayrıntılı adımları özetlemediğini öne sürdü. Beyaz Saray bu iddiayı reddetti.

Çin Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, ABD'nin "büyük ilerleme kaydetmiş bir konuyu... Çin'e gümrük vergisi uygulamak için bahane olarak kullanmasının sorunları çözmenin yolu olmadığını" söyledi. ABD'nin "nezakete düşmanlıkla karşılık verdiğini" ve eylemlerinin "anlamsız" olduğunu ekledi.

Reuters'ın aktardığına göre yetkili, "Bu, iki ülke arasında uyuşturucu kontrolü konusundaki diyalog ve işbirliğini ciddi şekilde baltalayacak" dedi.

Çin, opioidi ulusal denetim altına alarak fentanil kanalını daraltmak için adımlar attığını ve bitmiş ürünün yasadışı ihracatını bilfiil sona erdirdiğini söylüyor.

Ancak uzmanlar, ihracatçıların taktiklerini değiştirdiğini, bunun yerine Meksikalı kartellerin fentanil yapımında kullandığı ve nihai ürünü oluşturmak için yalnızca küçük değişiklikler gerektiren "öncül" ve hatta "ön öncül" kimyasallar sattığını söylüyor.

Fentanil kullanımının önde gelen ölüm nedenlerinden olduğu ABD, Çin'i yasadışı finansla mücadele, haydut kimyagerlerin tutuklanması ve öncül madde üretimiyle ilgili laboratuarlara baskınlar da dahil daha yoğun bir kanun uygulama işbirliği için zorluyor.

Independent Türkçe



Tayvan’da Çin alarmı: Askeri mahkemeler geri geliyor

Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
TT

Tayvan’da Çin alarmı: Askeri mahkemeler geri geliyor

Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)

Tayvan, Çin'i "yabancı düşman güç" diye niteleyerek güvenlik önlemlerini artırdı.

Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te, dün düzenlenen ulusal güvenlik toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Pekin yönetimine dair şu iddiaları paylaştı:  

Çin, demokratik Tayvan'ın özgürlüğünden, çeşitliliğinden ve açıklığından faydalanarak çeteleri, medyayı, yorumcuları, siyasi partileri ve hatta silahlı kuvvetlerin ve polisin muvazzaf ve emekli mensuplarını bizi içten bölmek, yok etmek ve yıkmak için devşiriyor.

Lai, Çin’e karşı güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiğini belirterek askeri mahkemelerin yeniden kurulacağını açıkladı. Tayvan lideri “isyan, düşmana yardım, gizli bilgilerin sızdırılması, görevi ihmal veya itaatsizlik gibi askeri suçlarla” ilgili hukuki süreçlerin bu mahkemelerde görüleceğini söyledi. 

Çin adına casusluk yaptığı gerekçesiyle geçen yıl 64 Tayvanlı hakkında hukuki işlem başlatıldığını belirten Lai, bu sayının 2021’e kıyasla üç kat arttığını ifade etti.

1980’lerin sonuna kadar sıkıyönetim altına olan Tayvan, askeri mahkeme sistemini 2014’te sonlandırmıştı.

Lai’nin askeri mahkemeleri geri getirme planı muhalefetin tepkisini çekti. Merkez sol Tayvan Halk Partisi (TPP), bu hamlenin Tayvan’ı insan hakları alanında geriye götüreceğini söyledi.

Tayvan yasama meclisinde çoğunluğu elinde bulunduran Çin Milliyetçi Partisi’nden (Kuomintang -KMT) Wang Hung-wei ise plana “tamamen karşı çıkmadıklarını” belirtirken, iktidardaki Demokratik İlerici Parti’yi (DPP) çizgisini değiştirmekle eleştirdi. 

Tayvan lideri, yeni güvenlik önlemleri kapsamında Çin, Hong Kong ve Makao’dan Tayvan’da oturma izni başvurusu yapanlara yönelik işlemlerin sıkılaştırılacağını da duyurdu. 

Çin doğumlu bir Tayvan vatandaşı, Çin işgalini destekleyen içerikler paylaştığı nedeniyle bu hafta ülkeden sınır dışı edilmişti.

Pekin’in Tayvan vatandaşlarına ikamet hakkı ya da pasaport teklifi yaptığına dikkat çeken Lai, bunları “Tayvan halkının ulusal kimlik duygusunu bulandırma girişimi” diye niteledi. 

Lai'nin açıklamasına Çin'den yanıt gecikmedi. Pekin’in Tayvan İşleri Ofisi sözcüsü Chen Binhua, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 

Tayvan’ın bağımsızlığını savunan ayrılıkçı güçler kırmızı çizgiyi aşmaya cüret ederse, kararlı tedbirler almaktan başka çaremiz kalmaz. Ateşle oynayanlar mutlaka yanar.

Çin - Tayvan gerginliği

II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.

Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.

BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.

Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.

Independent Türkçe, Guardian, BBC