Trump, kaçırılan Ukraynalı çocukları ülkelerine iade etme sözü verdi

Zaporijya'daki bir yetimhaneden tahliye edilen bir grup Ukraynalı çocuk, ülkelerini Rus işgaline karşı korumak için Polonya'ya götürülmek üzere otobüse binmeyi bekliyor... Fotoğraf Ukrayna'nın Lviv şehrinde, 5 Mart 2022 (Arşiv - Reuters)
Zaporijya'daki bir yetimhaneden tahliye edilen bir grup Ukraynalı çocuk, ülkelerini Rus işgaline karşı korumak için Polonya'ya götürülmek üzere otobüse binmeyi bekliyor... Fotoğraf Ukrayna'nın Lviv şehrinde, 5 Mart 2022 (Arşiv - Reuters)
TT

Trump, kaçırılan Ukraynalı çocukları ülkelerine iade etme sözü verdi

Zaporijya'daki bir yetimhaneden tahliye edilen bir grup Ukraynalı çocuk, ülkelerini Rus işgaline karşı korumak için Polonya'ya götürülmek üzere otobüse binmeyi bekliyor... Fotoğraf Ukrayna'nın Lviv şehrinde, 5 Mart 2022 (Arşiv - Reuters)
Zaporijya'daki bir yetimhaneden tahliye edilen bir grup Ukraynalı çocuk, ülkelerini Rus işgaline karşı korumak için Polonya'ya götürülmek üzere otobüse binmeyi bekliyor... Fotoğraf Ukrayna'nın Lviv şehrinde, 5 Mart 2022 (Arşiv - Reuters)

Yetkililere göre, ABD Başkanı Donald Trump dün, Kiev'in Rusya tarafından kaçırılıp kendi topraklarına götürdüğüne inanılan binlerce Ukraynalı çocuğu kurtarmasına yardım etme sözü verdi. Washington, yönetimi bu finansmanı durdurmadan önce çocukların nerede olduğunu belgeleyen bir veri tabanını finanse ediyordu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz yaptıkları ortak açıklamada, Trump'ın Ukraynalı mevkidaşı Volodimir Zelenskiy ile konuyu telefonda görüştüğünü söyledi.

Rubio ve Waltz açıklamalarında, Trump'ın Zelenskiy'ye “kaçırılanlar da dahil olmak üzere savaş sırasında Ukrayna'da kaybolan çocukları” sorduğunu ifade etti. Trump ile Zelenskiy arasındaki telefon görüşmesi, ABD Başkanı ile Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından bu çocukların davasıyla ilgili suçlamalar nedeniyle aranan Rus mevkidaşı Vladimir Putin arasındaki benzer bir görüşmeyi takip etti.

Ortak açıklamaya göre, “Başkan Trump bu çocukların evlerine dönmelerini sağlamak için her iki tarafla da yakın çalışma sözü verdi.” Ancak Trump yönetimi, bu çocukları takip eden ve nerede olduklarını belgeleyen bir araştırma merkezinin finansmanını durdurdu.

Trump yönetiminin federal harcamaları azaltma çabalarının bir parçası olarak yaptığı mali kesintiler sonucunda Yale Üniversitesi İnsan Araştırmaları Laboratuarı, ABD hükümetinden aldığı mali desteği kaybetti. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce, laboratuvarın finansmanının sona erdiğini doğrularken, daha önce bazı milletvekilleri tarafından dile getirilen bu çocuklara ilişkin verilerin silindiği şüphesini reddetti.

Bruce, yönetimin araştırma merkezinin fonunu neden kestiği sorusuna, “binalar, tesisler ya da mevcut statüko, hedeflerimize ulaşmanın tek olası yolu olarak görülmemelidir” dedi. Bruce, “dünyanın en güçlü ülkesinin başkanının” şu anda diplomatik çabalarıyla konuyu ele aldığını belirtti.



İran, ABD'nin ‘ırkçı’ seyahat yasağını kınadı

ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
TT

İran, ABD'nin ‘ırkçı’ seyahat yasağını kınadı

ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)

Tahran bugün, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, aralarında İran'ın da bulunduğu 12 ülke vatandaşlarının ABD'ye seyahat etmesini yasaklama kararını kınadı.

İran Dışişleri Bakanlığı Yurt Dışındaki İranlılar Genel Müdürü Ali Rıza Haşimi Reca, ABD'nin kararının ‘ABD politika yapıcıları arasında üstünlük ve ırkçılığın hâkim olduğunun açık bir kanıtı’ olduğunu söyledi.

Reca, 12 ülkenin vatandaşlarına seyahat yasağı ve diğer yedi ülkenin vatandaşlarına giriş kısıtlamaları getirme kararının, ‘ABD politika yapıcılarının İran halkına ve Müslüman halklara yönelik derin düşmanlığını gösterdiğini’ belirtti.

Reca, ABD'nin kararının ‘uluslararası hukukun temel ilkelerini ihlal ettiğini’ ve ‘yüz milyonlarca insanın yalnızca milliyetleri ya da dinleri temelinde seyahat etme hakkını’ yasakladığını ifade etti.

Reca, söz konusu kararın ‘sistematik ırk ayrımcılığı’ teşkil ettiğini ve ABD'ye ‘uluslararası sorumluluk’ yükleyeceğini söyledi. İran Dışişleri Bakanlığı'na göre İran'ın ABD'de 1,5 milyon vatandaşı bulunuyor ve bu rakam yurtdışındaki en büyük İranlı topluluğu oluşturuyor.

Trump'ın çarşamba günü açıkladığı kararnameye göre pazartesi günü 12:01'den itibaren 12 ülkenin vatandaşlarının ABD'ye girişleri yasaklanacak.

Kararname kapsamındaki ülkeler Afganistan, Myanmar, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Haiti, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen.

Trump'ın ülkeyi ‘yabancı teröristlere’ karşı korunmak için gerekli olduğunu söylediği yasak, 2017-2021 yılları arasındaki ilk döneminde uyguladığı benzer bir hamleyi hatırlatıyor.