Signal olayından sonra yayınlanan bir rapor, Trump yönetimi yetkililerinin özel verilerinin internete sızdırıldığını ortaya koydu

Signal de dahil olmak üzere bir dizi telefon uygulamasının logoları (AP)
Signal de dahil olmak üzere bir dizi telefon uygulamasının logoları (AP)
TT

Signal olayından sonra yayınlanan bir rapor, Trump yönetimi yetkililerinin özel verilerinin internete sızdırıldığını ortaya koydu

Signal de dahil olmak üzere bir dizi telefon uygulamasının logoları (AP)
Signal de dahil olmak üzere bir dizi telefon uygulamasının logoları (AP)

Alman Der Spiegel dergisi dün (Çarşamba), ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetiminde yer alan bazı güvenlik yetkililerinin özel verilerinin internette erişilebilir hale geldiğini bildirdi.

Dergi, yetkililerin Yemen'deki Husilere yönelik hava saldırıları planlarını tartışmak üzere Signal uygulamasındaki bir sohbet grubunu kullanmalarının yansımalarından biri olarak tanımladığı olayı haberleştirdi.

The Atlantic editörü Jeffrey Goldberg'in pazartesi günü Savunma Bakanı Pete Hegseth, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü John Ratcliffe, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard'ın da aralarında bulunduğu üst düzey ABD'li yetkililerin Yemen'deki Husi mevzilerine yönelik planlanan saldırıları tartıştıkları bir Signal mesaj grubuna yanlışlıkla eklendiğini açıklamasının ardından Trump yönetimi yaygın eleştirilere maruz kaldı.

Hegseth, 15 Mart'ta henüz operasyon gerçekleştirilmeden önce saldırılara ilişkin çok spesifik ayrıntılar verdi.

Son derece hassas saldırı planlarının ticari bir mesajlaşma uygulaması ve muhtemelen kişisel telefonlar aracılığıyla paylaşıldığının ortaya çıkması, Washington'da öfkeye ve Demokratların Trump'ın ulusal güvenlik ekibi üyelerini kovma çağrılarına yol açtı.

Der Spiegel raporu, Waltz, Hegseth ve Gabbard tarafından kullanılan cep telefonu numaraları, e-posta adresleri ve hatta bazı şifrelerin internette bulunabileceğini ortaya koydu.

Raporda, bazı telefon numaraları ve e-posta adreslerinin yetkililerin kişisel Instagram ve LinkedIn hesapları, bulut depolama hizmeti Dropbox ve konum izleme uygulamalarıyla da bağlantılı olduğu kaydedildi.

Gabbard ve Waltz'ın numaralarının da WhatsApp ve Signal hesaplarıyla bağlantılı olduğu bildirildi. Der Spiegel, bu durumun onları telefonlara yüklenen casus yazılımlara karşı savunmasız hale getirdiğini söyledi.

Haberde ayrıca, yabancı ajanların Husilere yönelik saldırı planlarıyla ilgili konuşmaları dinlemiş olabileceği de belirtildi.



Washington ile Tahran arasındaki gerilim Maskat diyaloğunu gölgede bırakıyor

Nükleer programla ilgili bir sergide santrifüj maketlerinin önünde İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'a açıklama yapılıyor. (İran Cumhurbaşkanlığı)
Nükleer programla ilgili bir sergide santrifüj maketlerinin önünde İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'a açıklama yapılıyor. (İran Cumhurbaşkanlığı)
TT

Washington ile Tahran arasındaki gerilim Maskat diyaloğunu gölgede bırakıyor

Nükleer programla ilgili bir sergide santrifüj maketlerinin önünde İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'a açıklama yapılıyor. (İran Cumhurbaşkanlığı)
Nükleer programla ilgili bir sergide santrifüj maketlerinin önünde İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'a açıklama yapılıyor. (İran Cumhurbaşkanlığı)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff arasındaki ilk yakın mesafeli diplomatik diyalog, Washington ve Tahran'daki farklı söylemler nedeniyle gerginliklerle örtülü.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan cumartesi günü Maskat'ta yapılacak diyaloğun dolaylı olacağını söyledi. Pezeşkiyan, “Dini Lider Ali Hamaney’in de belirttiği gibi diyalog ve angajmana hazırız, ancak bu dolaylı olmalı, onurumuzu korumalı ve net garantiler içermeli. Çünkü karşı tarafa halen güvenmiyoruz. İran'ın nükleer bomba elde etme peşinde olmadığını ve olmayacağını bir kez daha yineliyoruz” ifadelerini kullandı.

Pezeşkiyan dikkat çekici bir şekilde ‘Ali Hamaney’in, komplolarla ya da rejimi devirme girişimleriyle bağlantılı olmadıkları sürece ABD de dahil olmak üzere yabancı yatırımlara itiraz etmediğini’ belirtti.

Bu açıklama, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce'un “Bu bir müzakere değil” diyerek, amacın ‘görüşmelerde neyin mümkün olduğunu belirlemek’ olduğunu açıklamasından sonra geldi. Washington Post, İran'ın doğrudan görüşmelerde ısrar etmesi halinde Witkoff'un Maskat'a gitmeyebileceğini bildirdi.

Diğer yandan ABD Hazine Bakanlığı, İran'ın nükleer programına yönelik yaptırımları açıkladı. Hazine Bakanı Scott Besant, “İran rejiminin pervasızca nükleer silah peşinde koşması ABD için ciddi bir tehdit oluşturmaya devam ediyor” dedi.