İsrail Celile'ye iki roket atılmasından Lübnan'ı sorumlu tutu ve topçu bombardımanı başlattı

İsrail hava savunma sistemi (Demir Kubbe), güney Lübnan'dan İsrail'in kuzeyindeki Kiryat Shmona üzerinden fırlatılan füzeleri önlüyor (Arşiv- EPA)
İsrail hava savunma sistemi (Demir Kubbe), güney Lübnan'dan İsrail'in kuzeyindeki Kiryat Shmona üzerinden fırlatılan füzeleri önlüyor (Arşiv- EPA)
TT

İsrail Celile'ye iki roket atılmasından Lübnan'ı sorumlu tutu ve topçu bombardımanı başlattı

İsrail hava savunma sistemi (Demir Kubbe), güney Lübnan'dan İsrail'in kuzeyindeki Kiryat Shmona üzerinden fırlatılan füzeleri önlüyor (Arşiv- EPA)
İsrail hava savunma sistemi (Demir Kubbe), güney Lübnan'dan İsrail'in kuzeyindeki Kiryat Shmona üzerinden fırlatılan füzeleri önlüyor (Arşiv- EPA)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Celile bölgesinde meydana gelen silahlı saldırıdan Lübnan'ı sorumlu tuttuğunu ve güvenliğine yönelik her türlü tehdide güçlü bir şekilde karşılık vereceğini duyurdu.

Katz açıklamasında, “Celile sakinlerinin güvenliğini sağlayacağız ve her türlü tehdide güçlü bir şekilde karşılık vereceğiz” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu bugün yaptığı açıklamada, Lübnan'dan İsrail topraklarına “iki roket” atıldığını, birinin önlendiğini ve ikincisinin Lübnan'a düştüğünü belirtti.

“Sirenlerin çalmasının ardından... Lübnan'dan gelen iki roket tespit edildi, biri durduruldu, ikincisi ise Lübnan topraklarına düştü” diyen Katz, ‘Celile kasabalarında sükûnet olmazsa Beyrut'ta da sükûnet olmaz’ uyarısında bulundu ve ‘Kiryat Shmona Beyrut tarafından yönetiliyor. Kiryat Shmona'nın yargısı Beyrut'unkiyle aynıdır” şeklinde konuştu.

Şarku’l Avsat’ın Lübnan resmi Haber Ajansı’ndan (NNA) aktardığına göre bugün güneydeki Khiam kasabası düşman topçusu ve fosfor bombardımanına maruz kaldı. İsrail ordusunun Hamamis tepesinden gerçekleştirdiği tarama operasyonunda mermi sesleri komşu kasabalardan da duyuldu.

Kafr Kila kasabası da topçu bombardımanına maruz kaldı.

fbghtyju
Güney Lübnan'ın El-Tuffah bölgesine İsrail hava saldırısından sonra yükselen kalın siyah duman (22 Mart 2025), (DPA)

NNA’ya göre İsrail keşif uçakları Lübnan'ın batı ve orta kesimlerindeki köylerin üzerinden uçarak Sur şehrinin dış mahallelerine ulaştı.

İsrail bombardımanı ve gergin güvenlik durumu nedeniyle bazı bölge sakinleri yerlerini değiştirmekten kaçındı.

NNA’da bugün yaptığı açıklamada Cisr al-Kaiyah kasabasının nehir tarafındaki dış mahallelerinin İsrail'in ağır topçu ateşine maruz kaldı. Bombardıman Yuhmur El Şakif kasabası civarını da vurdu.

İsrail'in sınır ötesinden ateşlenen roketlere müdahale ettiğini açıklamasının ardından bugün güney Lübnan'a topçu ve hava saldırıları düzenlenesi, en az 8 kişinin ölümüne neden oldu. Bu durum Lübnanlı grup Hizbullah ile bir yıl süren savaşı sona erdiren kırılgan ateşkesi tehdit ediyor.

Hizbullah, bugünkü roket atışlarının sorumluluğunu ya da fırlatmalarla herhangi bir bağlantısı olduğunu reddederek, ateşkese bağlı kaldığını açıkladı.



Cumhuriyetçiler Harvard hakkında meclis soruşturması başlattı

Harvard Üniversitesi kampüsü (AP)
Harvard Üniversitesi kampüsü (AP)
TT

Cumhuriyetçiler Harvard hakkında meclis soruşturması başlattı

Harvard Üniversitesi kampüsü (AP)
Harvard Üniversitesi kampüsü (AP)

ABD Kongresi'ndeki Cumhuriyetçiler dün, Donald Trump'ın kampının prestijli eğitim kurumuna yönelik son saldırısında, eşitlik yasalarını ihlal etmekle suçladıkları Harvard Üniversitesi hakkında soruşturma başlattıklarını duyurdular.

Trump yönetimi birkaç haftadır, Gazze Şeridi'ndeki savaşa karşı öğrenci hareketleri sırasında antisemitizmin tırmanmasına izin vermekle suçlanan bazı Amerikan üniversiteleriyle mali bir çatışmaya girmiş bulunuyor. Trump yönetiminin hedef aldığı üniversiteler arasında, ABD hükümetinin taleplerini reddetmesinin ardından 2.2 milyar dolarlık hibesi dondurulan Harvard Üniversitesi de bulunuyor. Trump, “nefret ve aptallık” yaymakla suçladığı Harvard Üniversitesi'ne tanınan vergi muafiyetini iptal ederek daha da ileri gitmekle tehdit ediyor.

“Harvard'ın bir utanç kaynağı olduğunu düşünüyorum. Bence yaptıkları şey bir rezalet,” diyen Trump, dün Oval Ofis'te gazetecilere yaptığı açıklamada, ‘avukatlar tarafından ele alınan’ davayla ilgisini küçümsedi.

Cumhuriyetçi yetkililer, bir meclis soruşturması başlatıldığını duyurdukları mektuplarında, üniversite yönetimine, özellikle ırk temelinde ayrımcılık olmak üzere “medeni haklar yasalarına uyumsuzluğunu” izleyeceklerini bildirdiler. Temsilciler Meclisi Soruşturma Komitesi Başkanı James Comer ve Cumhuriyetçi Temsilci Elise Stefanik, “Harvard Üniversitesi, sizin talimatınızla, Harvard'ı yasalara uygun hale getirmeyi amaçlayan federal yetkililer tarafından önerilen makul bir uzlaşma anlaşmasını değerlendirmeyi reddettiği ölçüde yasadışı ayrımcılığı önleyemiyor ya da önlemek istemiyor gibi görünüyor” diye yazdı. Üniversite Başkanı Alan Garber'a hitaben “Hiçbir kurumun yasaları çiğneme hakkı yoktur” ifadelerini kullandılar.

Bu tehdit, çarşamba günü Trump yönetimi tarafından yapılan ve üniversitenin kabul, işe alım ve siyasi yönelim alanlarında incelemeye tabi tutulmayı kabul etmemesi halinde, yabancı öğrenci kabulünü engellemeyi düşünen bir başka tehdidin ardından geldi. Birçok profesör ve öğrenci, üniversitenin Trump yönetiminin taleplerini reddetmesini nadir görülen bir direniş işareti olarak memnuniyetle karşılarken, New York'taki Columbia Üniversitesi Cumhuriyetçilerin baskısı altında reformları kabul etti.

Araştırmacı Avi Steinberg, Harvard Üniversitesi personeli ve öğrencilerinin dün Boston yakınlarındaki Cambridge'de bulunan kampüste, Trump yönetimine karşı gösteri düzenlediklerini söyledi. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Steinberg, “Harvard'ın öğrencilerine ve öğretim üyelerine verdiği sözleri yerine getirmesini, kampüsteki her öğrenciyi korumasını, öğretim üyelerini ve özellikle de ifade özgürlüğünü korumasını istiyorlar” ifadelerini kullandı.

30 bin öğrencili kurum yıllardır Şangay Dünya Üniversiteleri Sıralamasında en üst sıralarda yer alıyor. Diğer üniversitelerde olduğu gibi, bu üniversite de yıllardır büyük ölçüde sol görüşlü olduklarını düşündükleri Amerikan üniversitelerine karşı saldırıya geçen muhafazakarların hedefindeydi.

Bu saldırı, Filistin halkına destek ve Gazze'deki savaşa karşı düzenlenen öğrenci protestoları sırasında yoğunlaşmış ve üniversite kampüslerinde Yahudi öğrencilerin korunmamasına yönelik yaygın eleştirilere yol açmıştır.