Dünya resesyona doğru mu gidiyor?

Endekslerin dün ağır kayıplar vermesinin ardından New York Menkul Kıymetler Borsası'ndaki bir yatırımcı (Reuters)
Endekslerin dün ağır kayıplar vermesinin ardından New York Menkul Kıymetler Borsası'ndaki bir yatırımcı (Reuters)
TT

Dünya resesyona doğru mu gidiyor?

Endekslerin dün ağır kayıplar vermesinin ardından New York Menkul Kıymetler Borsası'ndaki bir yatırımcı (Reuters)
Endekslerin dün ağır kayıplar vermesinin ardından New York Menkul Kıymetler Borsası'ndaki bir yatırımcı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın yeni gümrük vergileri küresel borsalarda büyük çalkantılara yol açarak küresel resesyon korkularını körükledi.

Küresel borsalarda hisse senetlerinin endişe verici bir şekilde düştüğü fırtınalı bir günün ardından, piyasalar bugün biraz sakinleşti.

Ancak Trump'ın dün Çin'e yönelik gümrük vergisi tehditlerini arttırması ve Avrupa Birliği'nin (AB) karşı gümrük vergileri uygulama planları yapması, küresel ekonomiyi resesyona itebilecek uzun süreli bir ticaret savaşına ilişkin korkuları arttırdı.

Resesyon, üretimin, ülkelerin gayri safi yurt içi hasılasının (GSYH), satışlarının ve ihracatının art arda iki 3 aylık dönem boyunca daraldığı genel ekonomik faaliyetteki bir yavaşlamadır.

Hisse senedi piyasaları

BBC'nin görüştüğü bazı ekonomistler, ‘borsada yaşananların ekonomide yaşananlardan farklı olduğunu, hisse senedi fiyatlarındaki düşüşün her zaman ekonomik sefaletin yaklaştığı anlamına gelmediğini, ancak aynı zamanda daha geniş çaplı bir durgunluğa da yol açabileceğini’ söyledi.

Uzmanlar, borsa değerlerinde şu anda yaşananlar gibi çok büyük düşüşlerin, küresel borsaları oluşturan şirketlerin gelecekteki kazançlarının radikal bir şekilde yeniden değerlendirilmesi anlamına geldiğini belirttiler.

Piyasaların makul beklentisi, artan gümrük tarifelerinin daha yüksek maliyetlere ve daha düşük kârlara yol açması.

Şarku’l Avsat’ın BBC'den aktardığına göre, bu bir resesyonun kaçınılmaz olduğu anlamına gelmiyor, ancak resesyon ihtimali Trump'ın son yüzyılın en sert ve en geniş gümrük tarifelerini açıklamasından öncesine kıyasla çok daha yüksek.

BlackRock CEO'su Larry Fink dün Reuters’a verdiği demeçte, ABD'nin ağır gümrük vergileri uygulaması nedeniyle ABD borsalarının yüzde 20 oranında düşmeye devam edebileceğini ve ekonominin halihazırda resesyonda olabileceğini öne sürdü.

New York Ekonomi Kulübü'nde konuşan Fink, enflasyonist baskıların piyasanın beklediğinden çok daha büyük olduğu yönündeki endişelerini dile getirdi.

Emtia borsaları

Bakır ve petrol fiyatları küresel ekonominin sağlığının bir barometresidir. Trump'ın gümrük vergilerini açıklamasından bu yana her ikisi de düştü.

Dünkü seansta petrol fiyatları, son tarifelerin enerji talebini azaltacağı endişesiyle yüzde 2 düşerek 4 yılın en düşük seviyesine yaklaştı. Ancak petrol fiyatları bugün yüzde 1'den fazla yükseldi.

ABD'li yatırım bankası Goldman Sachs, ticaret savaşı devam ederken küresel petrol göstergesi Brent ham petrolünün varil fiyatının 40 doların altına düşebileceğini söyledi.

Bankalar

Bankalar genellikle ekonomik faaliyetin göstergesi olarak görülür.

Trump'ın gümrük tarifelerinin açıklanmasından bu yana, aralarında gümrük tarifeleri ve karşı tarifeler nedeniyle küresel resesyon ihtimalinin yüzde 60 olduğunu tahmin eden JP Morgan'ın da bulunduğu en az yedi büyük yatırım bankası resesyon riski tahminlerini yükseltti.

Yatırımcılar tüketici harcamalarında, kredi talebinde ve anlaşma yapımında düşüşe hazırlanıyor. ABD bankası Wells Fargo'da analist olan Mike Mayo Reuters'a verdiği demeçte, “Bankaların gelecekte kredi zararı rezervlerini artırmaları gerekecek ve bu da kârları etkileyecek” dedi.

New York Menkul Kıymetler Borsası'ndaki bazı yatırımcıların görüşleri

ABD'nin en büyük menkul kıymetler borsası olan New York Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem yapan Stephen, The Guardian'a verdiği demeçte, piyasadaki dalgalanmanın ‘kimsenin ne olup bittiğini bilmediğini’ gösterdiğini söyledi. Stephen, “Biz de bilmiyoruz. Dün inanılmaz bir dalgalanma yaşadık. Piyasa o kadar ani çakıldı ki hepimizin kafası karıştı. Trump'ın açıklamadığı bir eylem planı olduğunu ummak zorundayız. Ben umutlarımı buna bağlıyorum. Çünkü gerçekte bu çok korkutucu ve felaket olabilir” ifadelerini kullandı.

Bir diğer yatırımcı Gordon, bugün piyasalarda bir miktar toparlanma olmasına rağmen, bunun durumun istikrara kavuştuğu anlamına gelmediğini; önümüzdeki birkaç gün içinde daha fazla dalgalanma beklediğini söyledi.

Bir başka deneyimli yatırımcı Anthony ise “Şu anda bir durgunluk içinde olduğumuza şüphe yok. Ancak Donald Trump dönemi sonsuza kadar sürmeyecek. Şu anda onun insafına kalmış olabiliriz ama hiçbir şey sonsuza kadar sürmez. Resesyona neden olan bir başkan asla yeniden seçilemeyeceği gibi partisi de seçilemeyecektir” şeklinde konuştu.



Gazze ateşkesi: İsrail'in adımları müzakerelerdeki çıkmazı derinleştiriyor

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Gazze ateşkesi: İsrail'in adımları müzakerelerdeki çıkmazı derinleştiriyor

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri tırmanışı ve Hamas'ın buna nitelikli operasyonlarla karşılık vermesi, bir süredir durmuş olan ateşkes müzakerelerindeki çıkmazı derinleştirdi. Şarku’l Avsat'a konuşan Mısırlı resmi bir kaynak, “İki taraf (İsrail ve Hamas) arasında ateşkese varmak için yapılan dolaylı görüşmeler, sahadaki gerilim nedeniyle şu anda durmuş durumda. Ancak arabulucular, görüşmeleri yeniden başlatmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz dün yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine düzenlediği saldırıdan bu yana Gazze Şeridi'nde tutulan Taylandlı esir Pinta Nattapong’un cesedine ulaştığını söyledi.

Tayland vatandaşı Nattapong, 7 Ekim 2023'te Kibbutz Nir Oz'da Hamas mensupları tarafından esir alınmıştı. Taylandlılar, Hamas tarafından esir alınan en fazla sayıda yabancıyı oluşturuyor.

Bu olay, ABD vatandaşlığına sahip iki İsrailli esirin cesedine ulaşılmasından iki gün sonra gerçekleşti. Gazze Şeridi'nde halen 55 esir tutuluyor ve İsrail bunların yarısından fazlasının öldüğünü iddia ediyor.

sdfgyjuı
Gazze Şeridi'nde ilerleyen bir İsrail tankı (Reuters)

İsrail ordusu, Hamas'ın geçen ayın sonunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un ateşkes önerisine verdiği -ilkeleri kabul ettiği ancak bazı şartlar sunduğu- yanıtı fırsat bilerek geniş çaplı bir saldırı başlattı. İsrail ordusu, hava ve topçu bombardımanını iki katına çıkararak, vatandaşları kuzeyden güneye ve güneyden orta kesimlere sürerek tam ölçekli bir tırmanışa geçti.

Mısırlı resmi kaynak şunları söyledi: “Söz konusu tırmanışın bir sonucu olarak durum çok zor ve şu ana kadar durumun çözümüne dair yeni bir şey yok. Müzakereler durmuş durumda ama birkaç gün içinde yeniden başlaması için çaba sarf ediliyor. Çünkü özellikle Kahire izlediği bilgiler ışığında herkesin pozisyonunu gözden geçiriyor.”

Mısır, Katar ve ABD, Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması için müzakereler yürütüyor. Kaynağa göre Mısır'ın pozisyon okuması şöyle: “İsrail savaşı mümkün olduğunca uzun süre devam ettirmeye çalışıyor. Zira ABD ile İran arasındaki müzakerelerin başarısız olmasını ve İran'a askeri bir darbe vurulmasını istiyor ki Hamas yalnız kaldığını hissetsin ve Gazze Şeridi'ni terk etmek istesin.”

Kaynak sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail, Hamas'ın Gazze Şeridi'nin yönetimini devretmesi konusuna hiç ikna olmuş değil. Çünkü İsrail’e göre Hamas esirleri elinde tuttuğu ve Gazze Şeridi'nin geleceğine ilişkin müzakereleri yürüttüğü sürece Gazze Şeridi'ndeki askeri varlığını güçlendirecek şeyleri kabul edecek. Tel Aviv'in istemediği de bu. Hamas ise esirleri teslim etmesi halinde İsrail'in herhangi bir anlaşmaya uyacağına artık güvenmiyor ve özellikle de ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ı bir iyi niyet jesti olarak teslim etmesine rağmen Washington'un bunu takdir etmemesi ve Witkoff'un önerisinin gelmesinin ardından artık ABD'ye güvenmiyor.”

ıo90
Refah'ta Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından sağlanan gıda yardımını taşıyan Filistinliler (AP)

Kaynak ayrıca, ‘ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde Gazze'de ateşkes kararını veto etmesinin ortalığı karıştırdığını ve Washington'un bu dosyadaki ciddiyetine ve arabuluculuğuna gölge düşürdüğünü’ belirtti. Kaynağa göre, tüm bunlara rağmen Kahire, uluslararası kamuoyunu harekete geçirerek Tel Aviv ile Washington'a müzakereleri yeniden başlatmaları ve bir çözüme ulaşmaları için baskı yapmak amacıyla uluslararası temaslarını yoğunlaştırıyor. Kahire, savaş ne kadar sürerse sürsün durması gerektiğine, özellikle de Mısır'ın ulusal güvenliğinin bu savaşın uzaması nedeniyle tehdit altında olduğuna inanıyor.

Mısır Dışişleri Bakanlığı dün, Bakan Bedr Abdulati'nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Constantinos Kombos ile bir telefon görüşmesi yaptığını ve ikilinin ‘Mısır'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması ve insani yardımın ulaşması için gösterdiği çabaları’ ele aldığını duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre iki bakan, ‘bölgesel güvenlik ve istikrarı desteklemek üzere bölgedeki gerilimin azaltılması için koordinasyonun sürdürülmesi gerektiği’ konusunda mutabık kaldı.

Filistin meseleleri konusunda uzman Mısırlı gazeteci Eşref Ebu’l Hul, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte şunları söyledi: “Ortamın karmaşıklığına ve sahadaki gerilim nedeniyle artan uçuruma rağmen, arabulucular müzakereleri yeniden başlatmak ve İsrail ile Hamas'a koşullarını hafifletmeleri ve ateşkes için bir uzlaşmaya varmaları yönünde baskı yapmak için büyük çaba sarf ediyor. Çünkü sahadaki insani durum vahim bir hal aldı.”

Ebu’l Hul, ‘İsrail'in esirlerin cesetlerini kurtararak sahada elde ettiğini düşündüğü başarıların Hamas'ı bazı koşullardan geri adım atmaya itebileceğini, zaten Hamas'ın Witkoff'un önerisini reddetmediğini, sadece Tel Aviv'in varılacak herhangi bir anlaşmaya bağlı kalacağını garanti eden bir taahhüt istediğini, Kahire ve Doha'daki arabulucuların da Washington'la birlikte bunun üzerinde çalıştığını defalarca teyit ettiğini’ belirtti.

Filistin Dışişleri Bakanlığı danışmanlarından Munir el-Cağub ise Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘müzakerelerin durmasına rağmen çıkmaza gireceğine inanmadığını, çünkü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun mevcut stratejisinin savaşla müzakere olduğunu’ söyledi. El-Cağub, ‘savaşın devam etmesinin Tel Aviv'in esirlerin hayatlarını önemsemediğini ve bu nedenle artık esir meselesinin Hamas'ın elinde bir güç kartı olmadığını doğruladığını’ düşünüyor.

Hamas dün bir açıklama yayınlayarak uluslararası toplumu, Arap ve İslam ülkelerini işgalcilerin Gazze Şeridi'nde işlediği suçları durdurmak için harekete geçmeye çağırdı.

ABD ve uluslararası ilişkiler uzmanı Muhammed es-Satuhi, “Washington, Hamas'ı Witkoff önerisini çekincesiz kabul etmeye ikna etmek için özellikle Kahire ve Doha ile temaslarını yoğunlaştırıyor. Söz konusu öneri, pek çok kişinin gözünde sadece İsrail'in isteklerini yerine getiren kötü bir öneri. Bu da Mısır ve Katar'daki arabulucular ile Hamas'ı zor durumda bırakıyor” dedi.