ABD'li yargıç Associated Press’e yönelik kısıtlamaların kaldırılması kararını verdi

Bir güvenlik görevlisi Associated Press fotoğrafçısı Alex Brandon'ın Beyaz Saray'a girmesini engelliyor (Reuters)
Bir güvenlik görevlisi Associated Press fotoğrafçısı Alex Brandon'ın Beyaz Saray'a girmesini engelliyor (Reuters)
TT

ABD'li yargıç Associated Press’e yönelik kısıtlamaların kaldırılması kararını verdi

Bir güvenlik görevlisi Associated Press fotoğrafçısı Alex Brandon'ın Beyaz Saray'a girmesini engelliyor (Reuters)
Bir güvenlik görevlisi Associated Press fotoğrafçısı Alex Brandon'ın Beyaz Saray'a girmesini engelliyor (Reuters)

ABD'li bir federal yargıç, dün Beyaz Saray'a, Associated Press (AP) muhabirlerinin Başkan Donald Trump'ın tüm resmi etkinliklerini takip etmesine yeniden izin vermesini emretti ve başkanın, medya kuruluşlarını "bakış açıları" nedeniyle engelleme hakkı olmadığına hükmetti.

Şubat ayının ortalarından bu yana, AP muhabirleri ve fotoğrafçılarının Oval Ofis'e girmeleri ve Air Force One uçağıyla seyahat etmeleri yasaklanıyor. Bunun nedeni, saygıdeğer ABD ajansının Trump'ın kararıyla "Amerika Körfezi" yerine "Meksika Körfezi" ifadesinin kullanılmasında ısrar etmesiydi.

Federal Yargıç Trevor McFadden, kararında, AP’nin belirli bir bakış açısına dayalı bilgiye erişimini engellemenin" ifade özgürlüğünü garanti altına alan ABD Anayasası'nın Birinci Değişikliği'ni ihlal ettiğine hükmetti. "AP’nin Oval Ofis'e girme hakkı anayasal olarak yok ama bakış açısı nedeniyle dışlanmama hakkı var."

Yargıç, Beyaz Saray'ın yasağı derhal kaldırmasını emretti ve kararının uygulanmasını, bir üst mahkemeye temyiz başvurusu yapılabilmesi için beş gün süreyle erteledi. AP sözcüsü Lauren Easton yaptığı açıklamada kararı memnuniyetle karşılayarak, bugünkü kararın “basının ve halkın hükümet misillemesi olmaksızın özgürce konuşma temel hakkını” teyit ettiğini belirtti.

AP, muhabir ve fotoğrafçılarının Trump'ın bazı resmi faaliyetlerini takip etmelerinin engellenmesi üzerine Beyaz Saray aleyhine dava açmıştı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Trump'ın başkanlık koltuğuna oturmasından bu yana yönetimi, özellikle muhafazakâr yayıncıları ve nüfuzlu kişileri kayırarak Beyaz Saray'ın haberleştirilme şeklini kökten değiştirmeye çalıştı.

AP, Meksika Körfezi'nin “400 yılı aşkın bir süredir bu ismi taşıdığını” ve ajansın “Trump'ın yeni ismini tanırken orijinal ismiyle anacağını” belirtti.

Amerikan gazeteciliğinin temel dayanaklarından biri olan 180 yıllık haber ajansı, Amerika Birleşik Devletleri ve dünya genelindeki tüm medya kuruluşlarına haber hizmeti sunmaktadır.



Tutuklu Filistinli aktivist doğuma katılamadı: Columbia öğrencileri eylemde

Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)
Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)
TT

Tutuklu Filistinli aktivist doğuma katılamadı: Columbia öğrencileri eylemde

Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)
Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)

Columbia Üniversitesi'ndeki Filistin'e destek protestolarının önde gelen isimlerinden tutuklu aktivist Mahmud Halil'in eşinin doğumuna katılmasına izin verilmedi. 

Filistinli protestocunun ABD'li eşi Noor Abdalla, pazartesi akşamı yaptığı paylaşımda çocuğunu tek başına doğurduğunu belirtti: 

Bugün erken saatlerde Mahmud yanımda olmadan oğlumuzu dünyaya getirdim. ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) yetkililerinden Mahmud'un doğuma katılmasına izin verilmesini istedik fakat oğlumuzu görmek için geçici olarak serbest bırakılmasını reddettiler. Bu, ICE'nin bana, Mahmud'a ve oğlumuza acı çektirmek için aldığı kasıtlı bir karardı.

Halil'in avukatları, aktivistin tutulduğu Louisiana eyaletinin New Orleans şehrindeki ICE direktörü Melissa Harper'a pazar günü e-posta gönderdi. CNN'in incelediği yazışmalara göre Halil'in, New York şehrindeki eşi Abdalla'nın yanına gidip doğuma katılabilmesi için iki haftalığına serbest bırakılması talep ediliyor. 

E-posta gönderildikten yarım saat sonra Harper'ın gönderdiği yanıtta iki cümleyle talebin reddedildiği bildiriliyor. 

New York'ta 8 Mart'ta ICE görevlileri tarafından yakalanan Halil, ertesi gün Louisiana eyaletindeki bir hapishaneye transfer edilmişti. ABD Başkanı Donald Trump, Halil'in "Hamas destekçisi" olduğunu ve sınır dışı edilmesi gerektiğini ileri sürmüştü. Ancak Washington, suçlamalarla ilgili henüz delil paylaşmadı. 

Louisiana'da 8 Nisan'da gerçekleştirilen duruşmada Halil'in avukatlarından Marc Van Der Hout, davayla ilgili ellerine kanıt niteliğinde "tek bir belge bile ulaşmadığını" söylemişti. Hakim Jamee E. Comans, buna rağmen Halil'in sınır dışı edilebileceğine karar vermiş fakat daha sonra karar başka bir mahkeme tarafından iptal edilmişti. Halil'in avukatları öğrencinin serbest bırakılması için hukuki mücadelenin sürdüğünü söylüyor. 

Columbia'daki protestoları organize ettiği gerekçesiyle Filistin kökenli öğrenci Muhsin Mehdevi de gözaltına alınmıştı. Muhsin ve Halil'in ABD'de yasal oturum izni var.

Columbialı öğrenciler, pazartesi günü düzenledikleri eylemde kendilerini kampüsteki kapıya zincirleyerek Mehdevi ve Halil'in serbest bırakılmasını talep etti. Protestocular, "Adalet istiyoruz" ve "Siyasi suçlular serbest bırakılsın" pankartları açtı. New York Times'ın aktardığına göre eylemlerde gözaltına alınan protestocu sayısı henüz netleşmedi. 

Ayrıca Tufts Üniversitesi'nde doktora yapan Rümeysa Öztürk'ün Filistin'e destek verdiği gerekçesiyle gözaltına alınması da tartışma yaratmıştı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Öztürk'ün öğrenci vizesinin iptal edildiğini ve kendisinin sınır dışı edileceğini açıklamış, daha sonra federal yargıç Denise Casper, sınır dışı sürecini durdurma kararı vermişti. Öztürk'le ilgili kararın 1 Mayıs'ta açıklanması bekleniyor. 

Columbia Üniversitesi'nde 18 Nisan 2024'te başlayan olaylar, onbinlerce öğrenci ve akademisyenin katılımıyla Princeton, Yale, MIT ve Harvard gibi prestijli eğitim kurumlarının da yer aldığı birçok üniversiteye hızla yayılmıştı. New York Times'ın verilerine göre temmuzda hız kaybeden eylemlerde aralarında öğrenci ve akademisyenlerin yer aldığı toplamda en az 3 bin 100 kişi tutuklanmış veya gözaltına alınmıştı. 

Dönemin ABD Başkanı Joe Biden da eylemlere tepki göstererek "Yahudi düşmanlığı içeren bu protestoları kınıyorum" demişti.

Independent Türkçe, Guardian, CNN, New York Times