Türkiye 'gerektiğinde' Suriye'de ‘tansiyonu düşürmek’ için İsrail ile teknik görüşmeler yapıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
TT

Türkiye 'gerektiğinde' Suriye'de ‘tansiyonu düşürmek’ için İsrail ile teknik görüşmeler yapıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dün yaptığı ve Reuters tarafından aktarılan açıklamasında Türkiye'nin gerektiğinde Suriye'de tansiyonu düşürmek için İsrail ile teknik görüşmeler yaptığını söyledi.

Fidan, Türkiye’nin İsrail de dahil olmak üzere Suriye'deki hiçbir ülkeyle çatışmaya girme niyeti olmadığını vurguladı.

Dışişleri Bakanı, İsrail ile Suriye konusunda gerilimin arttığı bir dönemde CNN Türk’e konula ilgili açıklamalarda bulundu.

Basında yer alan haberlere göre İsrail'in geçtiğimiz hafta Suriye’de bombaladığı hava üsleri, Türkiye'nin Suriye ile yapmayı planladığı ortak savunma anlaşmasının bir parçası olarak asker konuşlandırmayı planladığı yerlerdi.

Dışişleri Bakanı Fidan, açıklamasında şunları söyledi:

“Suriye'de güvenlik iş birliği olacak ve biz Suriye için istikrar ve refah istiyoruz. Ama Suriye'nin tekrar Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit edecek bir iç karışıklığa, bir operasyona, bir provokasyona maruz kalmasını da izleyemeyiz. Ona da sadece bakmakla yetinmeyiz.”

İsrail, Beşşar Esed rejimin geçtiğimiz aralık ayında düşmesinin ardından Suriye toprakları içinde kalan bir tampon bölge de dahil olmak üzere Suriye'nin güneybatısındaki bazı bölgelerin kontrolünü ele geçirdi, Suriye ordusuna ait silahları ve askeri üsleri hedef alan bombardımanlar düzenledi.

İsrail, geçtiğimiz hafta Hama ve Humus'taki hava üslerinin yanı sıra Şam'daki askeri altyapıyı da bombaladığını duyurdu.

Dışişleri Bakanı Fidan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Amerika’nın (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'ya tabiri caizse bir ayar vermesi gerekiyor.”

Türkiye, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarını ‘ülkedeki istikrar çabalarını engellemek’ olarak değerlendirirken İsrail, ‘kendi güvenlik çıkarlarını korumak için hareket ettiğini’ öne sürüyor.



Jüri, Tesla'nın ölümcül kaza nedeniyle 242 milyon dolar tazminat ödemesine karar verdi

Bir oto galerisindeki Tesla logosu (DPA)
Bir oto galerisindeki Tesla logosu (DPA)
TT

Jüri, Tesla'nın ölümcül kaza nedeniyle 242 milyon dolar tazminat ödemesine karar verdi

Bir oto galerisindeki Tesla logosu (DPA)
Bir oto galerisindeki Tesla logosu (DPA)

Florida'daki bir jüri heyeti dün, Tesla şirketinin 2019 yılında meydana gelen ölümcül bir kazayla ilgili olarak yüz milyonlarca dolar tazminat ödemesine karar verdi. Davacılar, kazanın kısmen şirketin “otonom sürüş” teknolojisinden kaynaklandığını iddia etmişti.

Jüri, Tesla'nın Ke Largo'da meydana gelen ve Naybel Benavides Leon'un ölümüne ve arkadaşı Delon Angulo'nun yaralanmasına neden olan kazadan kısmen sorumlu olduğu sonucuna vardı. Bu karar, Angulo ve Leon ailelerini temsil eden hukuk bürosunun ortağı Avukat Darn Jeffrey Russo tarafından açıklandı.

Savcılar, George McGee'nin kullandığı Tesla'nın Chevrolet marka bir araca çarpması ve Leon'un ölümüne, Angulo'nun yaralanmasına neden olan “otomatik pilot” özelliğinin sorumlu olduğunu belirtti.

Jüri, mahkeme belgelerine göre, 200 milyon dolarlık cezai tazminat, Leon ailesine 59 milyon dolar ve Angulo ailesine 70 milyon dolar maddi tazminat ödenmesine karar verdi.

Jüri, sorumluluğun üçte birini Tesla'ya yüklediği için, Russo'ya göre maddi tazminat miktarı düşürüldü ve Tesla'nın ödemesi gereken toplam tazminat 242 milyon dolara indi.

Rosso, “Adalet yerini buldu” dedi ve “Jüri tüm delilleri dinledi ve müvekkillerimiz için adil ve hakkaniyetli bir karar verdi” ifadelerini kullandı.

Tesla'nın avukatı, kararın temyiz edileceğini açıkladı.

Tesla'nın hukuk ekibi yaptığı açıklamada, "Bugünkü karar yanlıştır ve yalnızca otomotiv endüstrisinin güvenliğini baltalamakta ve Tesla ve tüm otomotiv endüstrisi tarafından hayat kurtaran teknolojilerin geliştirilmesini ve uygulanmasını tehlikeye atmaktadır." denildi.

Tesla açıklamasında şöyle devam edildi: "Kanıtlar, bu sürücünün aşırı hız yapması, ayağını gaz pedalına koyması, otopilot özelliğini devre dışı bırakması ve yere düşen telefonunu yola bakmadan araması nedeniyle tek başına sorumlu olduğunu tutarlı bir şekilde göstermiştir."

Açıkçası, 2019'da hiçbir araç bu çarpışmadan kaçınamadı ve bugün de hiçbir araç kaçınamıyor. Bunun otomatik pilotla hiçbir ilgisi yok."