ABD'li bir yargıç, Columbia Üniversitesi öğrencisi Mahmud Halil'in sınır dışı edilebileceğine karar verdi

Washington onu "Yahudi karşıtı" protestolara ve "kamu düzenini bozan" faaliyetlere katılmakla suçluyor

 Öğrenci Mahmud Halil, New York'taki Columbia Üniversitesi'ndeki protestolar sırasında - 29 Nisan 2024 (AP)
 Öğrenci Mahmud Halil, New York'taki Columbia Üniversitesi'ndeki protestolar sırasında - 29 Nisan 2024 (AP)
TT

ABD'li bir yargıç, Columbia Üniversitesi öğrencisi Mahmud Halil'in sınır dışı edilebileceğine karar verdi

 Öğrenci Mahmud Halil, New York'taki Columbia Üniversitesi'ndeki protestolar sırasında - 29 Nisan 2024 (AP)
 Öğrenci Mahmud Halil, New York'taki Columbia Üniversitesi'ndeki protestolar sırasında - 29 Nisan 2024 (AP)

ABD bir göçmenlik hâkimi dün, Başkan Donald Trump yönetiminin geçen ay New York'ta tutuklanan Columbia Üniversitesi öğrencisi ve Filistinli aktivist Mahmud Halil'i sınır dışı edebileceğine karar verdi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre Louisiana'daki LaSalle Göçmenlik Mahkemesi Yargıcı Jamie Comance, 1952 Göçmenlik ve Vatandaşlık Yasası uyarınca ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio tarafından geçen ay Halil hakkında verilen kararı bozma yetkisi olmadığını söyledi. Rubio, Halil'in ABD'deki varlığının “potansiyel olarak ciddi dış politika sonuçları” doğurması nedeniyle sınır dışı edilmesi gerektiğine hükmetmişti.

Yargıcın kararı Halil'in sınır dışı edilip edilmeyeceğine ilişkin son söz değil. New Jersey federal mahkemesinde görülen ayrı bir davada, ABD Bölge Mahkemesi Yargıcı Michael Farbiarz, Halil'in 8 Mart'ta tutuklanmasının ABD Anayasası'nın ifade özgürlüğünü güvence altına alan Birinci Değişikliği'ni ihlal ettiği iddiasını değerlendirirken sınır dışı işlemini durdurdu.

Suriye'deki bir Filistin mülteci kampında doğan Halil, Cezayir vatandaşlığına sahip ve geçen yıl ABD'de yasal olarak kalıcı oturma izni aldı. Halil, New York'taki Columbia Üniversitesi kampüsünü sarsan Filistin yanlısı öğrenci protesto hareketinin önde gelen isimlerinden biri. Halil'in eşi Nur Abdallah da ABD vatandaşı.

Halil'in davası, ABD Başkanı Donald Trump'ın, Halil gibi herhangi bir suçla itham edilmemiş olan ve ABD'de yasal olarak ikamet eden Filistin yanlısı öğrencileri sınır dışı etme çabaları açısından güçlü bir sınav niteliği taşıyor.

Yönetim, Halil ve Filistin yanlısı protestolara katılan diğer yabancı öğrencilerin ABD'nin dış politika çıkarlarına zarar verdiğini savunarak, Göçmenlik ve Vatandaşlık Yasası'nda yer alan ve Dışişleri Bakanı'na yabancı bir vatandaşı ne zaman sınır dışı edebileceğini belirleme konusunda geniş yetki veren bir maddeye atıfta bulunuyor.

New York'taki Columbia Üniversitesi'nde çitlerin arkasında “Mahmud Halil'e Özgürlük” pankartı tutan bir öğrenci- 2 Nisan (AFP)New York'taki Columbia Üniversitesi'nde çitlerin arkasında “Mahmud Halil'e Özgürlük” pankartı tutan bir öğrenci- 2 Nisan (AFP)

Yargıcın kararı, Louisiana kırsalında özel devlet müteahhitleri tarafından işletilen çift dikenli tel örgülerle çevrili göçmen cezaevi kompleksi içindeki bir mahkeme salonunda yapılan 90 dakikalık bir duruşmanın ardından geldi.

30 yaşındaki Halil kendisini siyasi bir mahkûm olarak tanımladı. Halil, Columbia Üniversitesi yurdunda gözaltına alınmış ve Louisiana cezaevine nakledilmişti. Halil'in avukatları, Trump yönetiminin kendisini, ABD dış politikasını eleştirme hakkını da içeren ABD Anayasasının Birinci Değişikliği ile güvence altına alınan bir hak olan görüşlerini ifade ettiği için hedef aldığını söyledi.

Avukatı Mark van der Hut duruşma sonrasında yaptığı açıklamada, “Mahmud, adil yargılanma hakkının bariz bir şekilde ihlal edildiği ve göçmenlik yasasının muhalefeti bastırmak için kullanıldığı bir tiyatroya maruz bırakıldı... Henüz bitmedi ve mücadelemiz devam ediyor” ifadelerini kullandı.

ABD göçmenlik mahkemesi sistemi, yargıçları hükümetten bağımsız olarak atayan Adalet Bakanlığı tarafından yönetilmektedir.

Trump yönetimi Halil'in sınır dışı edilmesi gerektiğine dair kanıt olarak iki sayfalık bir mektup sundu. Rubio mektupta Halil'in “ABD'deki Yahudi öğrenciler için düşmanca bir ortamı teşvik eden antisemitik protestolar ve yıkıcı faaliyetlerdeki” rolü nedeniyle sınır dışı edilmesi gerektiğini yazdı.

Rubio mektupta Halil'i herhangi bir yasayı çiğnemekle suçlamadı ancak Dışişleri Bakanlığı'nın inançları, bağlantıları ve açıklamaları “yasal” olsa bile, herhangi bir göçmenin yasal statüsünü iptal etme hakkına sahip olduğunu belirtti.

Halil, ABD hükümetinin İsrail'in Filistin topraklarındaki askeri işgaline verdiği desteği eleştirmenin yanlış bir şekilde antisemitizmle karıştırıldığını söyledi. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü bakanlığın davalar hakkında yorum yapmadığını ifade etti.

Farbiars'ın önündeki davada Halil, tutuklanmasının, gözaltına alınmasının ve New York'taki ailesinden ve avukatlarından yaklaşık bin 930 kilometre uzaktaki Louisiana'daki bir hapishaneye nakledilmesinin hukuka aykırı olduğunu savunuyor.



Trump yönetimi binlerce Afgan'ın bir hafta içinde Amerika'yı terk etmesini istedi

İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
TT

Trump yönetimi binlerce Afgan'ın bir hafta içinde Amerika'yı terk etmesini istedi

İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)

Trump yönetimi, Taliban'ın 2021'de iktidarı ele geçirmesinin ardından yasal yollardan ABD'ye giren Afgan mültecilere bir hafta içinde ülkeyi terk etmeleri talimatını verdi, aksi takdirde gözaltına alınma ve sınır dışı edilme işlemleriyle karşı karşıya kalacaklar.

Alman programlarında çalışan ve orada risk altında olarak sınıflandırılan Afganistanlıları taşıyan SmartWings Çek Havayollarına ait bir uçak, 16 Nisan 2025 tarihinde Pakistan'ın İslamabad kentinden Almanya'nın doğusundaki Leipzig havaalanına iniş yaptı (AFP)Alman programlarında çalışan ve orada risk altında olarak sınıflandırılan Afganistanlıları taşıyan SmartWings Çek Havayollarına ait bir uçak, 16 Nisan 2025 tarihinde Pakistan'ın İslamabad kentinden Almanya'nın doğusundaki Leipzig havaalanına iniş yaptı (AFP)

ABD İç Güvenlik Bakanlığı, insani şartlı tahliye programları veya diğer yasal yollarla ABD'ye girmelerine izin verilen Afgan vatandaşlarına “şartlı tahliye fesih bildirimleri” göndererek, yedi gün içinde gönüllü olarak ayrılmalarını ya da artık geçerli yasal statüleri olmayanlar tarafından alınan e-postalara göre, tutuklama ve sınır dışı işlemleriyle karşı karşıya kalacaklarını bildirdi.

Bir Taliban güvenlik mensubu Kabil'deki Rus Büyükelçiliği'nin girişinde bir aracı inceliyor, 17 Nisan 2025.Bir Taliban güvenlik mensubu Kabil'deki Rus Büyükelçiliği'nin girişinde bir aracı inceliyor, 17 Nisan 2025.

Bu hamle, Trump'ın “Amerika tarihindeki en büyük toplu sınır dışı etme” olacağını vaat ettiği daha geniş kapsamlı göçmen karşıtı kampanyasının bir parçasıdır. Bu yılın başlarında göreve geldiğinden beri yönetim, 11 Eylül 2001 terör saldırılarının ardından terörle savaşın bir parçası olarak başlayan 20 yıllık askeri varlığa son vererek, Ağustos 2021'de ABD güçlerinin Kabil'den çekilmesinin ardından iktidarı ele geçiren Taliban'ın zulmünden korktukları için ülkelerinden kaçan Afganlar da dahil olmak üzere Trump'ın vaadini uygulamak için önlemleri artırdı.

Newsweek, ABD'nin çekilmesiyle birlikte Taliban'ın Afganistan'da kontrolü nasıl hızla yeniden ele geçirdiğini ve on binlerce Afgan'ın, özellikle de ABD ordusuyla birlikte çalışanların yanı sıra anavatanlarındaki dini ve etnik zulümden kaçan diğer Afganların kaçmasına neden olduğunu hatırlattı. Kaçanların birçoğu, kendilerini ABD'den sınır dışı edilmekten koruyan özel göçmen vizeleri, sığınma ya da Geçici Koruma Statüsü için başvuruda bulundu. Trump yönetimi şimdi binlerce Afgan vatandaşı için TPS korumalarını sona erdirmek üzere harekete geçiyor ve bu da Afganistan'a sınır dışı edilmelerine yol açabilir” dedi.

Geçtiğimiz haftalarda İç Güvenlik Bakanlığı, insani şartlı tahliye gibi yasal programlarla gelenler de dahil olmak üzere çeşitli kişilere yedi günlük sınır dışı bildirimleri gönderdi.

Beyaz Saray sözcüsü Carolyn Leavitt, "X" platformunda askeri uçağa binenlerin fotoğrafını paylaşarak, "Sınır dışı uçuşları başladı" yazdı (sosyal paylaşım siteleri)Beyaz Saray sözcüsü Carolyn Leavitt, "X" platformunda askeri uçağa binenlerin fotoğrafını paylaşarak, "Sınır dışı uçuşları başladı" yazdı (sosyal paylaşım siteleri)

7 günlük süre

Kuzey Karolina'nın Raleigh kentindeki bazı yerel medya kuruluşları, Afgan bireylerin İç Güvenlik Bakanlığı'ndan yedi gün içinde ülkeyi terk etmelerini ya da yasal işlemle karşılaşmalarını isteyen bir e-posta aldıklarını bildirdi. Misyoner olarak çalışan ve sığınma talebinde bulunmasına izin veren vizeye sahip olan bir Afgan göçmen, aldığı e-postada “şartlı tahliyesinin bu bildirimden yedi gün sonra sona ereceğinin” belirtildiğini ve “ABD'yi derhal terk etmezseniz, olası yasal işlemlere tabi tutulacaksınız” uyarısında bulunulduğunu bildirdi. “Afganistan'a geri dönersek güvende olmayacağız. Bu kendimiz için bir intihar görevi imzalamak gibi bir şey” dedi.

Newsweek, ABD'li göçmenlik avukatı Nicole Mescheroni'nin İç Güvenlik Bakanlığı'nın kendisine “ABD'den ayrılma zamanınız geldi” dediğini aktardı. Ancak üst düzey bir DHS yetkilisi, postaların şartlı tahliye davalarına dahil olanlara gönderildiğini ve Mecheroni'nin şartlı tahliye edilmediğini doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın Kongre belgelerinden elde ettiği verilere göre, Ağustos 2021 ile Ağustos 2024 arasında yaklaşık 150 bin Afgan Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleştirildi.

İç Güvenlik Bakanlığı bugün, belgesiz göçmenlerin 30 gün içinde hükümete kayıt yaptırmaları veya cezalarla karşı karşıya kalmaları anlamına gelen yabancı kayıt şartını uygulamaya başladı.

Amerikan mülteci yerleştirme kuruluşu Global Refugee Resettlement'ın direktörü Krish O'Meara Vignaraja geçen hafta New York Times'a verdiği demeçte “Afgan kadınları ve kızları için bu insani korumanın sona ermesi, fırsatlara, özgürlüğe ve güvenliğe erişimlerinin sona ermesi anlamına geliyor” diyerek “onları sistematik baskı ve cinsiyete dayalı şiddetle karşı karşıya kaldıkları Taliban yönetimine geri dönmeye zorlamak, ulusumuzun itibarı için affedilemez bir leke olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

AfghansEvac CEO'su Sean Vandiver birkaç gün önce yaptığı açıklamada, “TPS kapsamında burada bulunan her kişi, ABD ile olan ilişkileri nedeniyle ülkelerine dönmeleri halinde risk altında olan kişilerdir” dedi. Sean Vandiver, “TPS'yi sona erdirmek sadece korkakça bir hareket değildir. Çoğu durumda, bu insanlar savaş sırasında ihtiyaç duyduğumuz anda yanımızda durdular” diyerek, ”Afganlar için TPS'yi sona erdirmek sadece korkakça değil, aynı zamanda sorumsuzca. Onlara güvenlik sözü vermiştik. Şimdi yanımızda duran bu 10 binden fazla insanın ayaklarının altındaki halıyı çekiyoruz ve onlar dehşete düşmüş durumdalar. Korkuyorlar” ifadelerini kullandı.