Papa Francis'in unutulmaz sözleri

Papa Francis (AFP)
Papa Francis (AFP)
TT

Papa Francis'in unutulmaz sözleri

Papa Francis (AFP)
Papa Francis (AFP)

Vatikan'ın Papası Papa Francis, 12 yıl papalık yaptıktan sonra bugün 88 yaşında vefat etti.

Papa Francis’in Şarku’l Avsat’ın derlediği Papalık dönemindeki en önemli ifadeleri şunlardır:

Çevre:

Haziran 2015: “Evimiz olan Dünya, giderek daha çok büyük bir çöplük yığınına benziyor... Tüketim, atık ve çevresel değişimin hızı gezegenin enerjisini öylesine tüketti ki, sürdürülemez olsa da modern yaşam tarzımız yalnızca felaketi hızlandırabilir.”

Eylül 2015: Birleşmiş Milletler'e yaptığı açıklamada, "Güç ve maddi refaha yönelik bencil ve sınırsız susuzluk, mevcut doğal kaynakların kötüye kullanılmasına ve zayıf ve dezavantajlı olanların dışlanmasına yol açıyor."

Ekim 2023: Bir belgede "İçinde yaşadığımız dünya çöküyor ve çöküş noktasına yaklaşıyor olabilir" dedi. Bu sorunu inkar etme, gizleme, görmezden gelme veya görelileştirme yönündeki tüm girişimlere rağmen, iklim değişikliğinin işaretleri açık ve kesindir.

Savaş:

Mart 2021: Irak'ın Ur şehrine yaptığı ziyarette, "Düşmanlık, aşırılık ve şiddet dindar bir yürekten gelmiyor, aksine dine ihanettir."

Mart 2022: Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline atıfta bulunarak, "Ukrayna'da kan ve gözyaşı nehirleri akıyor. Bu sadece bir askeri operasyon değil, ölüm, yıkım ve sefalet eken bir savaş."

8 Ekim 2023: Hamas'ın güney İsrail'e saldırısının ertesi günü şunları söyledi: "Lütfen saldırıları ve silahları durdurun, çünkü terörizmin ve savaşın çözüm getirmediği, sadece birçok masum hayatın ölümüne ve acı çekmesine yol açtığı anlaşılmalıdır. Savaş yenilgidir, her savaş yenilgidir.

22 Kasım 2023: Papa, İsrail'in Gazze'ye yönelik misilleme saldırılarını sürdürmesiyle hem İsraillilerin hem de Filistinlilerin acısını hissettiğini belirterek, "Bu savaş değil... Bu terörizmdir." dedi.

Göçmenlik:

Eylül 2015: ABD Kongresi'ne "Onların sayılarına şaşırmamalıyız, bunun yerine onları insan olarak görmeli, yüzlerini görmeli ve hikayelerini dinlemeliyiz."

Eylül 2015: Arnavutluk'taki bir kilise cemaatine yazdığı mektupta, "Barış arayanların önünü kesmek için duvarlar ve bariyerler inşa etmek gerçek anlamda şiddettir."

Ekim 2016: Vatikan'daki bir toplantıda, "Kendinize Hristiyan deyip sonra bir mülteciyi veya yardım isteyen birini, aç veya susuz birini geri çevirmek ve yardımınıza ihtiyacı olan birini sınır dışı etmek ikiyüzlülüktür."

Ekonomi ve kapitalizm:

Aralık 2013: Uluslararası Barış Günü münasebetiyle yayınladığı mesajda, “Günümüzdeki ciddi mali ve ekonomik krizler, insanları sağlam ekonomi prensiplerinin ötesinde, tüketim ve gelirde tatmin, mutluluk ve güvenlik aramaya itmiştir.”

Ekim 2013: La Repubblica'ya verdiği demeçte, "Sınırsız (ekonomik) liberalizm yalnızca güçlüleri güçlendirir, zayıfları zayıflatır ve en dışlanmış olanları dışlar."

Haziran 2014: Vatikan'da etik yatırım üzerine düzenlenen bir seminerde konuşurken, "Finans piyasalarının insanların ihtiyaçlarını karşılamak yerine kaderlerini şekillendirmesi veya birkaç kişinin finansal spekülasyondan büyük servetler elde ederken birçoğunun bunun sonuçlarıyla yükümlü olması giderek kabul edilemez hale geliyor."

Kadınlar:

Haziran 2018: Roma Katolik Kilisesi'nin merkezi yönetimine atıfta bulunarak şunları söyledi: "Daha fazla kadın olsaydı, Vatikan Mahkemesi'nde daha az çekişme yaşanırdı diye düşünüyorum. Bazıları bunun daha fazla dedikoduya yol açacağını söyledi ama ben öyle düşünmüyorum."

Kasım 2022: Papa, kadınların rahip olmasını reddetti ve muhabirlere şunları söyledi: "Papa II. John Paul açıktı ve kapıyı kapattı ve ben bundan geri adım atmayacağım," diyerek ekledi: "Kadın hakları mücadelesi devam eden bir mücadeledir. Kadınlar bir armağan olduğundan bunun için mücadele etmeye devam etmeliyiz. Tanrı, insanı ona oynayacak bir köpek vermek için yaratmadı. "Erkekler ve kadınlar eşit yaratılmıştır...Kadınların daha büyük roller oynamasına izin veremeyen bir toplum ilerlemez," dedi ve ekledi. "Vatikan'da bir kadına sorumluluk pozisyonu verildiğinde her şeyin daha iyiye gittiğini fark ettim.”

 Kürtaj ve doğum kontrolü:

Temmuz 2022: Reuters'a şunları söyledi: "Bir sorunu çözmek için insan hayatını almak meşru mudur, doğru mudur? Bu hayattır... Ahlaki soru şudur: Bir sorunu çözmek için bir hayatı almak doğru mudur? "Aslında, bir sorunu çözmek için profesyonel bir katil tutmak doğru mudur?"

Ocak 2015: Filipinler'den dönerken uçakta şunları söyledi: "Bazı insanlar, bu kelimeyi kullandığım için özür dilerim, iyi Katolikler olmak için tavşanlar gibi olmamız gerektiğini düşünüyorlar ama hayır... Kilise sorumlu ebeveynliği teşvik ediyor."

Din adamlarının çocuklara yönelik istismarı:

Nisan 2014: Papa, Uluslararası Katolik Çocuk Bürosu'na yaptığı açıklamada, "Birkaç rahibin işlediği tüm kötülüklerin sorumluluğunu üstlenmek ve çocuklara cinsel tacizde bulunarak verdikleri zarar için af dilemek zorunda hissediyorum."

Mayıs 2014: “Cinsel taciz çok iğrenç bir suçtur... çünkü bunu yapan bir rahip Tanrı'ya ihanet etmiş olur.”

Temmuz 2014: Vatikan'da altı taciz mağduruna verdiği vaazda şöyle dedi: "Tanrı ve halkı önünde, size karşı işlenen din adamlarının cinsel tacizi ve ağır günahları için üzüntümü dile getiriyorum. Ve af diliyorum.

Temmuz 2022: Reuters'a yaptığı açıklamalarda: "Her vakayla ayrı ayrı mücadele etmeliyiz... Bir rahip olarak insanların büyümesine ve onları kurtarmasına yardım etmeliyim... Sıfır tolerans."

Din Adamları ve Kilise Hakkında:

Mart 2013: “Yoksullar için, yoksul bir kilise diliyorum.”

Kasım 2013: Bir belgede şöyle diyordu: "Sokaklarda olduğu için yaralı, incinmiş ve kirli bir kilisem olmasını, kapalı olduğu ve güvenliğine yapıştığı için hasta bir kilisem olmasından tercih ederim."

Ağustos 2014: Güney Kore'de, "Zenginler gibi yaşarken yoksulluk yemini eden bu kutsanmış erkek ve kadınların ikiyüzlülüğü, inananların ruhlarını yaralıyor ve Kilise'ye zarar veriyor."

Aralık 2017: “Roma’yı onarmak, Mısır’daki Sfenks’i diş fırçasıyla temizlemek gibi.”

Mafya:

Haziran 2014: Papa Francis, İtalya'nın en büyük organize suç örgütü olan 'Ndrangheta'yı "kötülüğe tapan ve ortak iyiliği hor gören" bir örgüt olarak tanımladı.

Aynı vesileyle şunları söyledi: "Hayatlarında bu kötü yolu izleyenler, mafya üyeleri gibi, Tanrı ile uyum içinde değildirler. Onlar aforoz edilirler.

Çin:

Haziran 2018: “Çinliler sabırlarından dolayı Nobel Ödülü'nü hak ediyor çünkü onlar iyi insanlar, beklemeyi biliyorlar, zaman onların ve yüzyıllardır kültürleri var. “Onlar bilge insanlar, çok bilge… Çin'e çok saygı duyuyorum.”

Temmuz 2022: Vatikan'ın Çin ile yaptığı gizli ve tartışmalı 2018 anlaşması hakkında konuşurken: "Diplomasi, mümkün olanın sanatıdır ve mümkün olanı gerçekleştirmek için bir şeyler yapma sanatıdır."

Uyuşturucu:

Haziran 2014: Roma'da düzenlenen bir uyuşturucuyla mücadele konferansında, "Uyuşturucu bağımlılığı kötüdür ve kötülüğün uzlaşması veya tavizi yoktur."

Ünlüler:

Ağustos 2014: Güney Kore'den dönerken uçakta bulunan Francis, küresel şöhretiyle başa çıkmayı, "günahları ve hataları" ile ölümlülüğü üzerine düşünerek öğrendiğini söyledi.

Mart 2014: Bir İtalyan gazetesine verdiği röportajda şunları söyledi: "Papa'yı bir tür Süperman veya bir tür yıldız olarak tasvir etmek bana saldırgan geliyor. Papa gülen, ağlayan, huzur içinde uyuyan ve herkes gibi arkadaşları olan, sıradan bir insan."

Bilim:

Ekim 2014: Papalık Bilimler Akademisi'ne şunları söyledi: "Bugün dünyanın kökeni olarak kabul edilen Büyük Patlama, Tanrı'nın yaratıcı müdahalesiyle çelişmez. Aksine, doğadaki evrim, ilahi yaratılış kavramıyla çelişmez, çünkü evrim, evrimleşen varlıkların yaratılmasını gerektirir. Yaratılış hikayesini okuduğumuzda, Tanrı'nın her şeyi yapabilecek sihirli değneğe sahip bir sihirbaz olduğunu hayal etme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Ama öyle değil.



Ekonomistler, İsrail-İran savaşının küresel ticarete sert yansımaları konusunda uyardı

Tahran'da İsrail hava saldırılarında hasar gören bir alanda çalışan itfaiye ekipleri (Reuters)
Tahran'da İsrail hava saldırılarında hasar gören bir alanda çalışan itfaiye ekipleri (Reuters)
TT

Ekonomistler, İsrail-İran savaşının küresel ticarete sert yansımaları konusunda uyardı

Tahran'da İsrail hava saldırılarında hasar gören bir alanda çalışan itfaiye ekipleri (Reuters)
Tahran'da İsrail hava saldırılarında hasar gören bir alanda çalışan itfaiye ekipleri (Reuters)

Ekonomistler, İsrail-İran savaşının uzaması sonucu ortaya çıkacak ciddi küresel ekonomik ve ticari sonuçlar konusunda uyardı. Uzmanlar, savaşın olumsuz etkilerinin bölgenin ötesine geçerek, özellikle enerji ve gaz fiyatları, havacılık, sigorta, dış ticaret ve denizcilik gibi küresel piyasaları da kapsamasını bekliyor.

Suudi Arabistan Şura Konseyi Üyesi Fadl el-Buayneyn Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, İsrail ve İran arasındaki askeri çatışmanın küresel enerji sektörünü etkilediğini, bunun da savaşın başlamasından hemen sonra petrol fiyatlarının rekor seviyelere yükselmesine yansıdığını ve fiyatların halen üst sınırlarda seyrettiğini söyledi.

İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatma tehdidi ışığında enerji fiyatlarının yükselmeye devam edeceğini öngören el-Buayneyn, bunu tüketici ülkelere yönelik düşmanca bir eylem olarak değerlendirdi. El-Buayneyn söz konusu adımın zaten birçok zorlukla karşı karşıya olan küresel ekonomiyi olumsuz etkileyeceğini belirtti.

El-Buayneyn, enerji sektörünün savaşlara ve askeri çatışmalara karşı en hassas sektör olduğunu açıkladı. Üretici ülkelerin petrollerini ya da üretimlerini ihraç etme kabiliyetlerinin etkilenmesi halinde, bunun rekor düzeyde yüksek petrol ve gaz fiyatlarına sebep olacağını ifade eden el-Buayneyn, küresel ekonomi üzerinde doğrudan olumsuz yansımaları olacağına da dikkat çekti.

El-Buayneyn, askeri hedeflerin üretim ve ihracat üzerindeki etkilerinin şu ana kadar nispeten sınırlı kaldığını söyledi, ancak iki sektöre yönelik doğrudan saldırıların petrol fiyatlarının hızla yükselmesine, muhtemelen varil başına 100 doları aşmasına neden olabileceği uyarısında bulundu.

Etkilenen ekonomik sektörler

Savaşın uçuşların aksamasına ve uçak rotalarının yeniden belirlenmesine yol açtığını belirten el-Buayneyn, savaşın havayolları için daha yüksek işletme maliyetlerine ve artan risklerin bir sonucu olarak sigorta maliyetlerinde önemli bir artışa neden olduğunu söyledi. Ayrıca dış ticaretin ve deniz seyrüseferinin de artan gerilimden doğrudan etkileneceği öngörüsünde bulundu.

Savaşın etkisinin bölge ülkeleri arasında farklılık göstereceğini de sözlerine ekleyen el-Buayneyn, Suudi Arabistan'ın stratejik konumu nedeniyle Kızıldeniz'deki limanları aracılığıyla dış ticaretinin sürdürülebilirliğini sağlayabildiğini ve petrolün doğudan batıya taşınmasını sağlayan boru hatlarının varlığının krizin petrol ihracatı ve dış ticaret üzerindeki yansımalarını sınırladığını belirtti.

Enerji sektörünü ‘küresel ekonominin gerçek motoru’ olarak tanımlayan el-Buayneyn, enerji ve dış ticaretin ekonomik açıdan savaştan en çok etkilenen sektörler olduğunu, yıkım ve insan kayıplarının ise kalkınma ve insani düzeylerde savaşların en kötü sonuçları arasında yer aldığını ifade etti.

Hızlı çözümler için fırsatların sınırlı olduğunu ifade eden el-Buayneyn, savaşları başlatmanın durdurmaktan daha kolay olduğunu ve çatışmaların hızının artmasını beklediğini kaydetti. İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatma tehdidini yerine getirmesi halinde, pratikte bunu başarmanın zorluğuna rağmen, başta ABD ve diğer Batılı ülkeler olmak üzere dünya güçleriyle kapsamlı bir çatışmanın kapısını aralayabileceğini söyledi. El-Buayneyn, ABD'nin çıkarlarını hedef almanın Washington'u savaşa doğrudan dahil edeceğini ve savaşın kapsamının endişe verici bir şekilde genişleme potansiyeli taşıdığını vurguladı.

Pazar sıkıntısı ve tedarik zinciri aksaklıkları

Kahire'deki Uluslararası Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Halid Ramazan, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, savaşın devam etmesinin, özellikle de İsrail'in günde 700 bin varil üretim kapasitesine sahip Abadan Rafinerisi gibi İran enerji tesislerini hedef alması halinde, petrol ve gaz arzını azaltma tehdidi oluşturduğunu söyledi. Ramazan, Kuzey yarımkürede kış talebi artarken olası bir kesintinin piyasalarda kıtlık yaratabileceği uyarısında bulundu.

İsrail saldırılarının ardından petrol fiyatlarının şimdiden yüzde 8 ila 13 arasında arttığını ve Brent ham petrolünün varil başına 78 doları aştığını belirten Ramazan, çatışmanın devam etmesi halinde, özellikle de Hürmüz Boğazı'nın kapatılması durumunda fiyatların rekor seviyelere çıkabileceği konusunda uyardı.

Ramazan, savaşın yansımalarının özellikle Hürmüz Boğazı üzerinden küresel tedarik zincirlerinin aksamasına kadar uzanacağını, bunun da elektronik ve gıda maddeleri gibi petrol dışı emtia ticaretine yansıyacağını, nakliye ve sigorta maliyetlerinin artacağını, bunun da emtia fiyatlarının yükselmesine ve ticaret oranlarının düşmesine yol açacağını vurguladı.

Ramazan, artan enerji ve nakliye maliyetleri ile düşük piyasa güvenine atıfta bulunarak, buğday ve mısır gibi gıda maddelerinin yanı sıra petrokimya ürünleri, giyim, elektronik, teknoloji yedek parçaları ve ilaçları fiyat artışları için en olası adaylar olarak sıraladı.

Savaşın ekonomik sonuçlarına gelince, Ramazan bunların yüksek enflasyon oranları, tedarik zincirlerinin bozulması, özellikle turizm ve teknoloji sektörlerinde yatırımların azalması ve para birimlerinin zayıflaması olduğunu belirtti. İran riyali ve İsrail şekeli, Avrupa'nın alternatif kaynaklara daha fazla bağımlı hale gelmesiyle küresel enerji ittifaklarının yeniden şekilleneceği beklentileri arasında bu yılın en düşük seviyelerini gördü.