ABD’li Neonazi örgütünün lideri “Rus ajanı” çıktı

Nazzaro, Rusya-24'teki söyleşisinde hakkındaki ajanlık iddialarını yalanlamıştı (YouTube)
Nazzaro, Rusya-24'teki söyleşisinde hakkındaki ajanlık iddialarını yalanlamıştı (YouTube)
TT

ABD’li Neonazi örgütünün lideri “Rus ajanı” çıktı

Nazzaro, Rusya-24'teki söyleşisinde hakkındaki ajanlık iddialarını yalanlamıştı (YouTube)
Nazzaro, Rusya-24'teki söyleşisinde hakkındaki ajanlık iddialarını yalanlamıştı (YouTube)

ABD'li Neonazi örgütü The Base'in lideri Rinaldo Nazzaro'nun Rus ajanı olduğu ileri sürüldü.

Guardian’ın aktardığına göre, The Base’in eski üyesi olduğunu söyleyen kişiler, radikal sağcı Telegram kanallarında paylaşılan açıklamalarında, Nazzaro’nun Rus iç güvenlik teşkilatı Federal Güvenlik Servisi (FSB) adına çalıştığını iddia etti.

The Base üyeleri, Nazzaro’nun sık sık Rusya’ya gidip geldiğini, akıcı şekilde Rusça konuştuğunu, mesajlaştığını ve FSB’den para aldığını öne sürüyor.

BBC’nin 2020’de yayımladığı araştırmada, Nazzaro’nun FBI bünyesinde analist olarak çalıştığı ve daha sonra Pentagon’la iş yapan paralı asker şirketi Omega Solutions’ı kurduğu aktarılmıştı.

VICE’ın aynı yıl yayımladığı haberde, Nazzaro’nun ABD ordusunda drone operatörü olarak Irak ve Afganistan’da savaşa katıldığını iddia ettiği yazılmıştı.

Guardian’ın incelemesinde yer verilen açıklamada, eski The Base üyeleri bir atış talimi sırasında Nazzaro’nun “hayatında av tüfeğine elini sürmediğini söylediğini” savunuyor.

Üyeler, The Base’in Ukrayna’daki kolunun savaşta Rusya adına sabotaj ve saldırı faaliyetleri yürüttüğünü de öne sürüyor. Guardian’ın 5 Nisan’daki haberinde, The Base’in Telegram ve VK üzerinden savaşçı devşirdiği aktarılmıştı. İlanlarda savaşçılardan para karşılığında elektrik şebekelerine, kamu binalarına ve askeri araçlara saldırı düzenlemelerinin istendiği yazılmıştı.

BBC’nin araştırmasında, 50 yaşındaki Nazzaro’nun 2018’de New York’tan St. Petersburg’a taşındığı belirtilmişti. “Norman Spear” ve “Roman Wolf” takma isimlerini kullanan Nazzaro’nun The Base’i 2018’de kurduğu ifade edilmişti.

Atomwaffen Division ve Feuerkrieg Division gibi beyaz üstünlükçü gruplarla bağlantılı The Base, Avrupa Birliği, Birleşik Krallık, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda’da terör örgütü olarak tanınıyor.

Nazzaro, Rus devletine ait televizyon kanalı Rusya-24’te 2020’de yayımlanan söyleşisinde, ajanlık yaptığına yönelik iddiaları reddetmiş, “Rus güvenlik servisleriyle hiçbir temasım olmadı” ifadelerini kullanmıştı.

Independent Türkçe, Guardian, BBC, VICE



Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
TT

Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, BM'nin muazzam potansiyelini överken reform yapılmasının önemini vurguladı.

Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki onay oturumunda konuşan Waltz şunları söyledi: “Çin'den Rusya'ya, Avrupa'dan gelişmekte olan ülkelere kadar herkesin anlaşmazlıkları çözmek için bir araya gelebileceği bir yer olmalı. Ancak 80 yılın ardından BM, temel misyonu olan barışı sağlama görevinden uzaklaştı. BM Şartı’na ve onun temel ilkelerine geri dönmeliyiz. ‘Barışı koruma’ amacı halen önemli bir role sahip, ancak reforma da ihtiyaç var.”

Waltz, ABD'nin BM operasyonlarının yüzde 25'ini finanse ettiğini, Afrika'daki misyonların ‘milyarlarca dolara mal olduğunu ve on binlerce askeri içerdiğini’ kaydetti. Waltz, “1940'lardan bu yana var olan, yenilenmiş bir yetkisi olmayan ve görünürde bir sonu olmayan iki misyonumuz var. BM Güvenlik Konseyi'ne misyonların süresini ve maliyetlerini sınırlandırması, hedeflerini netleştirmesi ve ulus inşasına değil barışı korumaya odaklanması için baskı yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Waltz, Çin'le yüzleşmenin kendisi için ‘mutlak bir öncelik’ olduğunu vurguladı ve Pekin'in etkisine karşı koymak için ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte çalışma sözü verdi.

BM'de ‘antisemitizmle’ yüzleşmek

Öte yandan Waltz, BM Genel Kurulu'nun 2015-2023 yılları arasında İsrail aleyhinde 154 karar kabul ederken, diğer tüm ülkeler aleyhinde sadece 71 karar kabul ettiğine dikkat çekerek, ‘yaygın antisemitizmle’ yüzleşilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Waltz, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarını 7 Ekim olaylarına karışmakla ve okullarını da ‘Yahudi karşıtı nefreti öğretmekle’ suçlayarak, ‘UNRWA'nın dağıtılması’ gerektiğini bildirdi.

Waltz, ‘İsrail ile iş yapan ABD şirketlerinin boykot edilmesi çağrısında bulunan BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese'nin yeniden atanmasının bu önyargının bir tezahürü olduğunu’ söyledi.

Suriye ‘değerlendirilmesi gereken bir fırsat’

Suriye konusunda ise Waltz, ABD için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, önceliklerinin BM'deki müttefik ve ortaklarıyla birlikte çalışarak ‘Esed rejimini hedef alan ve İran'ın etkisini sınırlayan yaptırımları’ kaldırmak olacağını vurguladı.

Waltz, “Önümüzde değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ancak kritik bir dönemden geçiyoruz. Bu bana Libya’yı hatırlatıyor, bir seçim yapmamız gerekiyor: Ya bu fırsatı değerlendiririz ya da Suriye kaosa sürüklenir ve bu da tüm bölgeyi beraberinde sürükleyebilir. Şu anda bu fırsat değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.

Suriye konusunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve diğer yetkililerle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade eden Waltz, “Suriye'de Libya'da yaptığımızdan daha iyisini yapmayı umuyoruz” dedi.

Waltz sözlerini şöyle tamamladı: “ABD Başkanı'nın liderliğinde barış ve refahı yaymaya devam edebileceğimize ve ‘BM'yi yeniden büyük yapabileceğimize’ inanıyorum.”